Arkeoloji
Bilgisayar
Bilim
Bitkiler
Biyografi
Biyoloji
Coğrafya
Din
Edebiyat
Ekonomi
Elektronik
Felsefe
Fizik
Genel
Hayvanlar
Hukuk
internet
İslam Ansiklopedisi
Jeoloji
Kimya
Matematik
Müzik
Programlama
Rehberlik
Resim
Rüya Tabirleri
Sağlık
Sinema
Siyaset
Sosyoloji
Spor
Şifalı Bitkiler
Tarih
Teknoloji
Tıp
Tiyatro
Uzay
Yerler
Ziraat






vuhuv.com

Genel



 İstiridye Avcısı (haematopus Ostralegus)

İstiridye Avcısı (haematopus Ostralegus) Alm. Austernfischer (m), Fr. Huîtier pie (m). İng. Oyster-catcher. Familyası: Yağmurkuşugiller (Charadriidae). Yaşadığı yerler: Antartik dışındaki bütün deniz kıyılarında yaşar. Anavatanı Güney kutuptur. Özellikleri: Güvercinden biraz büyük, gaga ve ayakları pembemsi renkte bir kuş. Deniz kıyılarındaki kurtçuk ve yumuşakçalarla beslenir. Göçücüdür. Çeşitleri: 21 alt türü bilinmektedir.Yağmurkuşugillerden 42 cm boyunda bir deniz kıyısı kuşu. Baş ve sırtları siyah, karın ve arka tarafları beyaz tüylüdür. Kanatlarında da beyaz benekler mevcuttur. Ayak ve gagaları pembemsi renktedir. Kuvvetli bacakları üçer parmaklıdır. Gaganın yanları basık olup 9 cm uzunluktadır. Gözleri parlak kırmızı renklidir. Kuluçka zamânı rengi açık kavuniçine dönüşür. Avrupa, Asya, Kuzey ...

Kategori : Genel | Etiket: İstiridye Avcısı (haematopus Ostralegus)

 İstiridye (ostrea)

İstiridye (ostrea) Alm. Auster (f), Fr. Huître (m), İng. Oyster. Familyası: İstiridyegiller (Ostreidae). Yaşadığı yerler: Ilıman ve sıcak denizlerde sürüler hâlinde yaşar. Özellikleri: İki parçadan meydana gelen kabukları kalın ve katmerlidir. Parçalar eşit büyüklükte değildir. Sol kabuk çukur olup, bununla vücudunu zemine bağlar. Düz olan üst kavkı (kabuk) kapak vazifesi görür. Ömrü: 10 yıldan fazladır.Çeşitleri: 100 türü bilinmektedir. Bunlardan yalnız Avrupa, Portekiz, Japon ve Amerikan istiridyeleri avcılar tarafından avlanır.Yumuşakçalar (Molusca) şubesinin yassısolungaçlılar sınıfından, ılıman ve sıcak denizlerde toplu hâlde yaşayan iki kabuklu bir hayvan. Zemine yapıştığı kabuk çukur ve büyük, üstteki düz ve daha küçüktür. Kabukları derinin salgısıdır. Üstleri sert ve ...

Kategori : Genel | Etiket: İstiridye (ostrea)

 İstimlâk (kamulaştırma)

İstimlâk (kamulaştırma) Alm. Enteignung (f) (Von Grundbesitz), Fr. expropriation (f) légale, İng. legal expropriation. Toplumun faydalanması için yapılacak hizmetlerde gerekli olan, şahıslara âit gayri menkullerin kamu tüzel kişilerce satın alınması. İstimlâk, idârî bir muâmele olmakla beraber, ferdin mülkiyet hakkının bir tahdidi olduğundan aynı zamanda adlî mevzûat dâhilindedir. Kamu tüzel kişilerin toplumun istifâdesi için yaptığı çalışmalarda, zarûret hâlinde tatbik edilir. İstimlâk sâdece gayri menkullerin satın alınmasıdır. İstimlâkın özel bir çeşidi olan devletleştirmede gayri menkullerin (taşınmaz malların) yanısıra menkullerin de (taşınır malların da) satın alınması sözkonusudur. (Bkz. Devletleştirme)Eskilerden beri istimlâk, anayasa ve kânunlarla çok sıkı usûl ve şekil şartlarına bağlanmıştır. Mecelle 'de 26 ...

Kategori : Genel | Etiket: İstimlâk (kamulaştırma)

 İstiklâl Marşı

İstiklâl Marşı Alm. Türk Nationalhymne (f), Fr. hymne (m) national turc, İng. TheTurkish National Anthem. Bir milletin varlığını ve istiklâlini gösteren millî sembollerinden biri. Bayrak da böyle bir semboldür. İstiklâl marşları, sembolü olduğu milletin husûsiyetlerini övücü bir dille anlatan bir güfteye ve özel bir besteye sâhiptirler. Milletlerin millî günlerinde, resmî törenlerde, çeşitli milletlerarası karşılaşmalarda çalınıp söylenmektedir. İstiklâl marşının çalınıp söylendiğini duyan herkesin saygı duruşuna geçmesi mecbûrîdir.Türk İstiklâl Marşını Mehmed Âkif Ersoy yazmış Zeki Üngör bestelemiştir. İstiklâl Marşı, Millî Mücâdelede henüz ilk zaferlerin elde edilmediği bir zamanda yazılmıştır. Vatanın kurtarılması savaşında şiirin mânevî bir kudret olduğunu gözönünde tutan Garp Cephesi Kumandanlığı, askerleri ...

Kategori : Genel | Etiket: İstiklâl Marşı

 İstiklâl Mahkemeleri

İstiklâl Mahkemeleri Millî Mücâdele sırasında TBMM kararlarına karşı çıkanları yargılamak için ve Cumhûriyetin îlânından sonra da ilke ve inkılaplara cephe alanları sorgulayıp cezâlandırmak üzere kurulan mahkemeler (1920-1927).TBMM 'nin Ankara 'da toplandığı günlerde iç isyanların, millî ordunun kurulmasına karşı çıkanların ve askerden kaçma olaylarının önünü alabilmek için 29 Nisan 1920 'de Hiyânet-i Vataniyye Kânunu çıkarıldı. Bu yasaya göre adı geçen suçlardan yakalananlar mahkemeye sevk edilecek, yargılanmalar on beş gün içinde sonuçlandırıldıktan sonra TBMM 'nin onayı ile cezâlar infaz edilecekti. Ancak yasanın uygulanmasındaki aksaklıklar ve mahkemelerin yetersiz kalması üzerine Hıyânet-i Vataniyye Kânununda belirtilen suçlarla ilgili dâvâlara bakmak üzere İstiklâl Mahkemelerinin kurulması kararlaştırıldı.Bu mahkemelerin ...

Kategori : Genel | Etiket: İstiklâl Mahkemeleri

 İstiklâl Harbi

İstiklâl Harbi Türk Kurtuluş Savaşı da denilen Millî Mücâdele harekâtının adı. Birinci Dünyâ Harbi (1914-1918) sonunda İttifak Devletlerinin yenilmesiyle, yedi cephede şan ve şerefle çarpışmasına rağmen Osmanlı Devleti mağlup sayılarak, 30 Ekim 1918 'de İngilizlerle Mondros Mütârekesini imzâlamak zorunda kaldı. Yirmi beş maddelik, kayıtsız şartsız teslim olma vesikasından sonra, 15 Mayıs 1919 'da İzmir 'in Yunanlılarca işgâl edilmesi ve Mustafa Kemâl Paşanın 19 Mayısta Samsun 'a çıkmasıyla başlayan Hey 'et-i Temsiliye devri, savaşlarla 1922 'ye, siyâsî bakımdan da 24 Temmuz 1923 'te imzâlanan Lozan Antlaşmasına kadar devâm etti.On dokuzuncu yüzyılın Avrupa ve dünyânın diğer bölgelerine getirdiği meseleleri halletmek ve Osmanlı Devletinin ...

Kategori : Genel | Etiket: İstiklâl Harbi

 İstihkâm

İstihkâm Alm. Festigung. Sicherung, Fr. Fortification, İng. Fortification. Düşman saldırılarını geciktirmek, durdurmak ve güçleştirmek için sahrada yapılan engebe, beton yuva, her türlü kazı, mayın ve lağım işleri. Bir savaşta, savaşan birliklerin harekâtını kolaylaştırmak maksadıyla teknik araçlar kullanılarak, tahrik, yakma ve tahkim işlerini yapan derin sulardan geçişi sağlayan özel yetiştirilmiş birliğe istihkâm sınıfı denir.İstihkâmın plânlı bir askerî hizmet olarak gelişmesi savaşın ortaya çıkardığı bir ihtiyâç netîcesidir. Eski çağlardan kalma kale kalıntıları, M.Ö. 3. asırda yapımına başlanan ve zamânımıza kadar varlığı sürdürülen Çin Seddi bu alandaki en mükemmel yapıdır.Muhârebe harekâtının desteklenmesinde istihkâm sınıfının vazîfesi; başlıca sahra kuvvetlerinin taarruz kuvvetlerini kolaylaştıran, savunma gücünü artıran, ...

Kategori : Genel | Etiket: İstihkâm

 İstihdâm

İstihdâm Alm. Anstellung (f), Fr. Emploi (m), İng. Employment. İşverenler ve işçiler dâhil olmak üzere iş gücü seviyesinin iktisâdî faktörlerle birlikte üretimde bulunulması hâli.İş piyasasına emeğini arz eden ve makul istihdâm şartları içinde iş bulup çalışanların toplamı istihdâm seviyesini ve iktisâdî faaliyetle bilfiil meşgul kimselerle iş arayıp da bulamayan işsizlerin toplamı " tam istihdâm seviyesini " meydana getirir. İş gücü seviyesi ile istihdâm seviyesinin iş gücü sayısına oranı " İstihdâm nisbetini " verir. İşsiz miktarının iş gücü sayısına oranı ise " işsizlik nisbetini " gösterir.İstihdâm nisbetine tesir eden unsurlar:Toplam emek talebi ve emekle birlikte üretime katılacak makina, techizât gibi diğer üretim ...

Kategori : Genel | Etiket: İstihdâm

 İstihâre

İstihâre Girişilecek bir işin hayırlı olup olmayacağını anlamak için abdest alıp iki rekat namaz kıldıktan sonra rüyâ görmek üzere uykuya yatma.Peygamber efendimiz; " İstişâre eden (danışan) pişman olmaz, istihâre eden zarar etmez. " buyurdu.İmâm-ı Gazâlî hazretleri de; " Dört şeyi yapan dört şeyden mahrum kalmaz. Şükreden, ziyâdeden (fazlasından); tövbe eden, kabulden; istihâre eden, hayırdan; istişâre eden hakîkate ulaşmaktan mahrum olmaz. " demiştir.Her müminin istihâre yapması sünnettir. İstihâreye yatacak kişi, önce iki rekat namaz (istihâre namazı) kılar. Namazın birinci rekatında Fâtiha ve Kâfirûn, ikinci rekatında da Fâtiha ve İhlâs sûresini okur. Namazdan sonra istihâre duâsını yapar, yönünü kıbleye çevirip yatar. İstihâre yedi ...

Kategori : Genel | Etiket: İstihâre

 İstidrâc

İstidrâc kâfir ve fâsıklarda (açıkça günâh işleyen Müslümanlarda) görülen âdet dışı hârikulâde, olağanüstü hâller. Buna, mekr-i ilâhî de denir.Tefsîr-i Mazharî 'de buyruluyor ki: " Allahü teâlâ bir kimseye bir müddete kadar devamlı olarak hakkında hayırlı olmayan nîmetler verir. O da bunu Allahü teâlânın bir lütfu ve ihsânı, tuttuğu yolun kendisi için iyi olduğunu zannederek aldandığı, gururlandığı, gaflette bulunduğu, taşkınlık yaptığı ve günahlara daha da daldığı bir sırada, Allahü teâlâ onu âniden azâbı ile yakalayıverir. "Bir kimse, peygamberlere tâbi olmadan doğru yolda yürümek isterse, muhakkak eğri yola sapar. Eğer eline bir şeyler geçerse, istidrâc olur. Sonu zarar ve ziyândır. Allahü teâlâdan yüz ...

Kategori : Genel | Etiket: İstidrâc