Arkeoloji
Bilgisayar
Bilim
Bitkiler
Biyografi
Biyoloji
Coğrafya
Din
Edebiyat
Ekonomi
Elektronik
Felsefe
Fizik
Genel
Hayvanlar
Hukuk
internet
İslam Ansiklopedisi
Jeoloji
Kimya
Matematik
Müzik
Programlama
Rehberlik
Resim
Rüya Tabirleri
Sağlık
Sinema
Siyaset
Sosyoloji
Spor
Şifalı Bitkiler
Tarih
Teknoloji
Tıp
Tiyatro
Uzay
Yerler
Ziraat






vuhuv.com

Genel



 Ümmü Eymen

Ümmü Eymen kadın sahâbîlerden Peygamberimizin (sallallahü aleyhi ve sellem) " Annemden sonra annemdir. " buyurduğu Ümmü Eymen, Peygamberimizin (sallallahü aleyhi ve sellem) babası Abdullah 'ın kölesiydi. Esas adı Bereke olup, Ümmü Eymen künyesidir.Ümmü Eymen radıyallahü anhâ, Peygamberimizin (sallallahü aleyhi ve sellem) doğuşuna şâhit olup, küçük yaşta O 'na hizmet etmiştir. Peygamberimiz altı yaşındayken annesi Âmine Hâtunla Medîne 'ye gittiklerinde Ümmü Eymen de yanlarında idi. Medîne 'den Mekke 'ye dönüşleri sırasında Ebvâ denilen yerde hazret-i Âmine vefât edince, Ümmü Eymen o sırada altı yaşında bulunan Peygamberimizi (sallallahü aleyhi ve sellem) Mekke 'ye getirip dedesi Abdulmuttalib 'in yanına bırakmıştır. Bundan sonra da Peygamberimizin ...

Kategori : Genel | Etiket: Ümmü Eymen

 Ümmet

Ümmet Allahü teâlânın gönderdiği bir peygambere inananların hepsi. Bir kavme, peygamber gönderilince, o kavim onun ümmeti olur. Îmân edenlerine " Ümmet-i icâbet ", îmân etmeyenlere de " Ümmet-i dâvet " denir.Allahü teâlâ insanları ebedî saâdete götürmek için, doğru yolu göstermiştir. Bu yola din denir. Hak dinler her asırda bir peygamberle bildirilmiştir. O asırda kendilerine peygamber gönderilmiş ve din tebliğ edilmiş insanlar, o peygamberin ümmeti olmuşlardır. Bundan dolayı Âdem aleyhisselâmın ümmeti, Nûh aleyhisselâmın ümmeti, İbrâhim aleyhisselâmın ümmeti, Mûsâ aleyhisselâmın ümmeti ve Îsâ aleyhisselâmın ümmeti denmiştir.Peygamberimiz Muhammed aleyhisselâm ise bütün insan ve cinlere peygamber olarak gönderilmiştir. Bütün insanlar ve cinler O 'nun ümmeti ...

Kategori : Genel | Etiket: Ümmet

 İmlâ Kuralları

İmlâ Kuralları Alm. Rechtschreibung. Orthographie (f), Fr. Orthographe (f), İng. Ortohography. Bir dilin yazıya geçirilmesinde uyulması şart olan kâideler. Bunlar her dilin hususiyetlerine göre değişik olabildiği gibi, birçok dillerde ortaklaşa kullanılanları da vardır. Bir dilin yazıya geçirilmesinde birlik, doğruluk, anlaşılırlık ve düzgünlüğün sağlanması için o dilin imlâ kurallarına uymak mecbûridir.Türkçedeki imlâ kurallarının bir kısmını harfler, ekler, bâzı kelimelerin yazılışları, bir kısmını da noktalama işâretleri ihtivâ eder. Bunlar şu şekilde sıralanır:Büyük harfin kullanıldığı yerler:1. Her cümlenin başındaki kelimenin ilk harfi veya cümle sonunda nokta (.), iki nokta üstüste (:), ünlem (!), soru işâretinden (?) sonra gelen kelimenin ilk harfi;2. Bütün orta ...

Kategori : Genel | Etiket: İmlâ Kuralları

 İmlâ

İmlâ bir dilin, belli kurallar çerçevesinde yazıya geçirilmesi. Dildeki seslerin karşılığı olan harflerden meydana gelen alfabe, dilin yapısına uygun bir imlâ meydana getirir. Bu imlâ, uzun senelerin deneme ve değişikliği netîcesinde belli kurallarda oturur. Bu ise o milletin kültürünü etkiler. Sık sık imlâ değişmesi, o milletin kültüründe kopukluğa ve karışıklığa yol açar. Dünyâda kullanılan 770 çeşit dil içinde imlâ kuralları, fesâhat (güzel ve açık konuşma) ve belâgat (düzgün söz söyleme) bakımından en mükemmel dil Arabîdir. Fransızca ve İngilizce konuşma dilleri, kullanılmayan seslerin bulundurulması, sesli ve sesdeşleri bir kaç çeşit değerlendirmesi sebepleriyle imlâsı en zor diller içinde yer alırlar.Fonetik imlâ: Bir dilin ...

Kategori : Genel | Etiket: İmlâ

 Ümeyye (emeviye) Câmi

Ümeyye (emeviye) Câmi Suriye 'nin Şam şehrinde Emevîler zamânında yapılan büyük câmi. Câmi, Emevî halîfelerinden Velid bin Abdülmelik tarafından 705-715 târihleri arasında yaptırıldı. Ümeyye Câmiinin şu anda bulunduğu yerde Roma döneminde yapılan bir Jupiter tapınağı vardı. Daha sonra Hıristiyanlık döneminde bu tapınağın yerine Bizans bazilikası (Hıristiyanlığın ilk dönemlerinde görülen dikdörtgen biçiminde kilise) yapıldı. Şam Müslümanlar tarafından feth edilince şehrin bir kısmı sulhla, bir kısmı kılıçla fethedildiği için (635), bazilikanın doğu kısmı Müslümanlarca fetih hakkı olarak câmi, batı kısmı da sulh sebebi olarak Hıristiyanlar tarafından kilise olarak kullanıldı. Şam şehrine doğu tarafından sulh ile giren müslüman komutan Ubeydullah bin Cerrah, şehrin batı ...

Kategori : Genel | Etiket: Ümeyye (emeviye) Câmi

 Ümerâ

Ümerâ Osmanlı devlet teşkilâtında sancak beyleri hakkında kullanılan tâbir. Arapça emir kelimesinin çoğulu olup, vâli demektir. Geniş selâhiyetleri olup, sancaktaki dâvâları dinler, dînin emirlerini yerine getirirlerdi. Sefer esnâsında halkı ve sancağındaki timar ve zeamet sâhipleriyle berâber harbe katılarak çok büyük hizmetlerde bulunurlardı.

Kategori : Genel | Etiket: Ümerâ

 İmbik

İmbik Alm. Destillier-apparat, -kolben (m), Retorte (f), Fr. Aiambic (m), İng. Still, retort. Madde karışımlarının damıtılmasında kullanılan kap. Bâzan imbik, sıvıların buharlaştırıldığı ve buharın yoğunlaştırıldığı kap anlamında da kullanılır.İmbiklemek, damıtmak demektir. Yâni saf olmayan bir karışımı saf hâle getirmek demektir. Bunun için saf olmayan madde bir imbikte ısıtılır. İlk önce kaynama noktası en düşük olan sıvı buharlaşır. Buhar bir soğutucudan geçirilerek yoğunlaştırılır ve bir toplama kabında toplanır. Bu sıvı bitene kadar, termometre hep aynı sıcaklığı gösterir. Sıvı bittikten sonra termometre yükselmeye başlar. Bu sıcaklık yükselmesi, ikinci sıvının kaynama noktasına erişinceye kadar devam eder ve bu sıvı da tamâmen buharlaşıncaya kadar sıcaklık ...

Kategori : Genel | Etiket: İmbik

 İmâret

İmâret Alm. Armenküche (f), Fr. Cuisine (f), Pour les pauwres, İng. Kitchen for the poor. İslâm memleketlerinde, bilhassa Osmanlı Devleti zamânında medrese talebelerine, fakirlere ve her isteyene Allahü teâlânın rızâsı için bedâva yiyecek dağıtmak üzere kurulmuş aşevleri. İlk zamanlarda birçok hayır işinin yapıldığı bir kurum olan imâretler, sonraları sâdece yiyecek dağıtılan yerler haline gelmiştir. Ayrıca her imâretin, sanat târihi bakımından da bir değeri vardır.İmâretler ilk defa, Peygamber efendimiz zamânında ortaya çıkmıştır. Medîneli Ensâr ile Muhâcirlerin fakirleri,Mescid-i Nebî yanındaki " Suffa " denilen büyük çardak altında yaşarlar, ilim öğrenmek ve öğretmekle uğraşırlardı. Ömürlerinin çoğu, Resûlullah ile birlikte ilim öğrenmekle, cihâd etmekle geçerdi. ...

Kategori : Genel | Etiket: İmâret

 İmâmiyye

İmâmiyye Şîanın bir kolu. Şîanın bugün dünyâda en yaygın fırkası İmâmiyye 'dir. Şîa denilince İmâmiyye anlaşılmaktadır.Peygamber efendimizin (sallallahü aleyhi ve sellem) vefâtından sonra hazret-i Ali ve sırasıyla onun iki oğlu ile torunlarını meşrû imâm kabul eden ve on iki imâma inanmayı îmânın şartlarından sayan kimselerin mensub olduğu fırka. Bunlara on iki imâmı kabul ettikleri için İsnâ-aşeriyye (On ikiciler), İmâmet meselesine inanmayı dînin aslından saydıkları için İmâmiyye denilmektedir.İlk zamanlar dînî bir hareket olarak ortaya çıkan Şiîlik, daha sonra siyâsî hüviyet kazandı. " Halîfelik, hazret-i Ali 'nin hakkıydı, Eshâb, bu hakkı gasb ederek ilk üç halîfeye verdiği için kâfir oldular. " diyerek kendilerine ...

Kategori : Genel | Etiket: İmâmiyye

 İmâm-ül-haremeyn

İmâm-ül-haremeyn Şafiî mezhebinde fıkıh âlimi ve İmâm-ı Gazâlî hazretlerinin hocalarından. Adı Abdülmelik bin Abdullah bin Yûsuf Cüveynî 'dir. 1028 (H. 419) de Cüven 'de doğdu. 1085(H. 478) te Nişâbur 'da vefât etti.İlk hocası, babası Muhammed Cüveynî 'dir. Sonra Ebû Kâsım İsfehânî 'den, Ebû Hasan Muhammed Müzekka 'dan, Ebû Abdullah Habbâzî 'den ilim tahsil etmiştir. İmâm-ül Haremeyn, fıkıhta, usûlde, kelâmda kendisine has, fakat Ehl-i sünnetten ayrılmayan bir yol tâkib etmiştir. Bu büyük âlim, gâyet fasih bir hatip, pek hassas ruhlu bir edipti. Saatlerce ders verir ve ifâdelerindeki belâgat ve âhenk, hiçbir sekteye uğramazdı. Sözlerindeki âhenk, akmakta olan berrak bir nehrin akışını andırırdı. ...

Kategori : Genel | Etiket: İmâm-ül-haremeyn