Arkeoloji
Bilgisayar
Bilim
Bitkiler
Biyografi
Biyoloji
Coğrafya
Din
Edebiyat
Ekonomi
Elektronik
Felsefe
Fizik
Genel
Hayvanlar
Hukuk
internet
İslam Ansiklopedisi
Jeoloji
Kimya
Matematik
Müzik
Programlama
Rehberlik
Resim
Rüya Tabirleri
Sağlık
Sinema
Siyaset
Sosyoloji
Spor
Şifalı Bitkiler
Tarih
Teknoloji
Tıp
Tiyatro
Uzay
Yerler
Ziraat






vuhuv.com

Genel



 Yazı

Yazı Alm. Schreiben (n), Fr. Ecriture (f), İng. Writing. Konuşma dışındaki muhâbereye imkân sağlayan belli mânâlara sâhip işâret ve şekillerden meydana gelmiş insan gözüne hitap eden ifâde vâsıtası. Şekil ve işâretler taş, metal, papirüs, kâğıt üzerine çizilir. Yazı yalnız insanlara mahsus bir muhâbere cinsidir. Hayvanların çoğu sesle birbiriyle anlaşırlar. Fakat hiçbir hayvan yazı yazamaz ve okuyamaz.Yazı, zamana ve yere bağlı olmaksızın bir fikrin insanlara aktarılması için zarûrîdir (Bkz. Lenguistik). Konuşma, el veya yüz işâretleriyle yapılan muhâbere şekli o an için geçerli olup, daha sonra yine tekrar edilmesi îcâb eder. İnsanların doğruyu bulmasına yardımcı olmak üzere Cenâb-ı Hak tarafından gönderilen Peygamberlerin çoğuna ...

Kategori : Genel | Etiket: Yazı

 Yazar Kasa

Yazar Kasa Alm. Registrierkasse (f), Fr. Caisse (f), enregistreuse, İng. Cash register. Satış merkezlerinde satılan malın cinsini, miktarını fiyatını, vergilendirme ve indirimini otomatik olarak kaydeden ve bunları fatura şeklinde bir kağıda yazan tuşlu, hafızalı hesaplayıcı para kasası. İlk yazar kasa 1879 senesinde Amerikalı James Ritty tarafından gemi şaft devir sayacının çalışması esas alınarak yapılmıştır. Yazar kasa bir saat gibi çalışıyor ve akrep ibresi doları, yelkovan ibresi de sent miktarını gösteriyordu. Yazar kasanın yapılmasında ilk düşünce kasaya giren para ile satılan malın karşılaştırmasını yaparak kasiyerleri kontrol etmekti. Mekanik olan ilk yazar kasalar birçok dişli, kol, pin, kam, bağlantı parçalarından meydana gelmekteydi. Mekanik ...

Kategori : Genel | Etiket: Yazar Kasa

 Yaz Uykusu (estivasyon)

Yaz Uykusu (estivasyon) Alm. Sommerschlaf, Fr. Estivation, İng. Estivation. Sıcak ve kurak iklim bölgelerinde yaşayan bâzı hayvanların, zor şartları atlatmak için çok sıcak yaz günlerini uyku veya uyuşukluk arası bir dinlenme hâlinde geçirmesi. Ağustos gibi aşırı sıcak aylarda tabiata bir sessizlik çöker. Bu sessizliğin sebebi, yaz uykusuna yatan hayvanlardan ileri gelir. Birçok hayvanın kış soğuğundan kaçmak için kış uykusuna (hibernasyon) yattığı bilinmektedir. Bunun bir eşi de yazın uzun, sıcak ve kurak ortamından kaçmak mânâsına gelen yaz uykusudur. Bâzı çöl salyangozları, aşırı sıcaklarda kabuklarına çekilip dinlenirler. Kabuklarıyla dışarısı arasında kalın bir zar tabakası örerek su kaybını önlerler. Yer kurtları küçük odacıklarında birbirlerine ...

Kategori : Genel | Etiket: Yaz Uykusu (estivasyon)

 Yaz

Yaz Alm. Sommer, Fr. Été, İng. Summer. En sıcak mevsimdir. Kuzey yarım kürede günlerin en uzun olduğu günden başlar, gece ve gündüzün eşit olmasına kadar devâm eder. Dünyâ ısıyı depo ettiği için en sıcak günler genellikle yaklaşık iki ay sonra ortaya çıkar. Kuzey yarım kürede 22 Haziran ile 22 Eylül arasında, güney yarım kürede ise 22 Aralık ile 21 Mart arasındadır.Yaz mevsiminde, tabiatın bütün güzelliklerinden faydalanma imkânı bulunur. İnsanın sağlığına büyük faydası bulunan ve kemiklerin gelişmesi için lâzım olan D vitamini, güneş ışınlarından alınır. İnsanın cildine ve bâzı hastalıkların şifâsı olan deniz suyu ve deniz kumundan faydalanılır. Güneş banyoları romatizmalar için ...

Kategori : Genel | Etiket: Yaz

 Yayla

Yayla Alm. Hochebene (f), Platedu (n), Fr. Plateau (m), İng. (High) plateau. Yüksek yerlerdeki derin akarsu vâdileriyle yarılmış düzlükler hâlinde bir coğrafik yeryüzü şekli. Yükseklikleri beş yüz metreden birkaç bin metreye kadar çıkabilir. Meselâ memleketimizdeki Erzurum-Kars yaylasının yüksekliği 2000 metre civarında (1800 m) olmasına rağmen Orta Asya 'da bulunan Pamir Yaylasının yüksekliği 4000 m civarındadır.Yaylayı parçalayarak bir ağ gibi saran akarsu vâdileri arasında kalan düz veya az eğimli yayla parçaları, vâdilerin derinleşerek ve yayılarak genişlemesiyle daralır ve yayla dağlık-tepelik bir şekil alır.Yaylaların meydana gelişleri değişik şekillerde olur. Bâzı yaylalar, volkanlardan püsküren lavların meydana getirdiği tabakaların akarsular tarafından yarılmasıyla ortaya çıkar. Bu ...

Kategori : Genel | Etiket: Yayla

 Yayınbalığı (silurus Glanis)

Yayınbalığı (silurus Glanis) Alm. Wels, Fr. Glane, İng. Sheat fish. Familyası: Yayınbalığıgiller (Siluridae). Yaşadığı yerler: Avrupa ve Anadolu 'da; göl ve nehirlerde. Diğer türleri Amerika, Afrika ve Asya 'nın tatlı sularında. Özellikleri: 5 metre boyunda. Vücûdu uzun, pulsuz ve kaygandır. Ömrü: 100 yıl kadar. Çeşitleri: Yayın (silurus glanis), köpek yayını (Amiurus nebulosus), zırhlı yayın (Callichtis asper), elektrikli yayın (Malopterurus electricus) türleri iyi bilinmektedir.Yayınbalığıgiller (Siluridae) familyasından, göl ve nehirlerde yaşayan bir balık. Zeytûnî renkte, açık benekli, pulsuz kaygan bir vücut yapısına sâhiptir. Ağzı dikkati çekecek kadar büyük, kuvvetli testere gibi dişleri vardır. Dilinde de kesici tırtıklar mevcuttur. Dişleri, vücûda girecek yiyeceği içeriye ...

Kategori : Genel | Etiket: Yayınbalığı (silurus Glanis)

 Yay

Yay Alm. Feder (f), Fr. Ressort (m), İng. Spring. Belirli bir kuvvet altında bir dereceye kadar büyük elastik şekil değişikliği gösteren, kuvvet kaldırılınca kısmen veya tamâmen eski vaziyetini alan mekanik enerji biriktirme elemanı. Yük altında şekil değişikliği esnâsında yaylar bir deformasyon (şekil değişikliği) enerjisi biriktirirler, boşalma sırasında bu enerjinin büyük bir kısmını geri verirler. Teknolojide yaylar şu maksatlar için kullanılır.Kuvvet ölçmek; dinamometre ve kantarlarda olduğu gibi. Kuvvet uygulamak veya bir hareketi kontrol etmek. Kavramalarda veya frenlerde kavrama ve fren kuvvetlerini hâsıl etmek. Patlamalı motorlarda subapların kapanmasını temin etmek, kam sisteminde kam ile çubuk arasındaki irtibatı sağlamak vs.Bâzı sistemlerin frekanslarını değiştirmek. Darbe ...

Kategori : Genel | Etiket: Yay

 Yavşanotu (artemisia)

Yavşanotu (artemisia) Alm. Römischer Beifuss (m), Fr. Véronique (f), İng. Wormwood of Judea. Familyası: Bileşikgiller (Compositae). Türkiye 'de yetiştiği yerler: Anadolu.Anadolu 'da yirmi kadar yavşan türü yetişmekte ve çeşitli adlar altında kullanılmaktadır. (Bkz. Pelin Otu)

Kategori : Genel | Etiket: Yavşanotu (artemisia)

 Yavuz Sultan Selim Han

Yavuz Sultan Selim Han Osmanlı sultanlarının dokuzuncusu, İslâm halifelerinin yetmiş dördüncüsü. Sultan İkinci Bâyezîd Hanın oğlu olup, annesi Dulkadirli âilesinden Âişe Hâtundur. 1470 yılında Amasya 'da doğdu. Şehzâdeliğinde, devrin âlimlerinden mükemmel bir tahsil ve terbiye gördü. Arap, Fars dilleriyle yüksek din ve fen ilimlerini öğrendi. Askerî sevk ve idâre ile devlet yöneticiliğini öğrenmesi için şehzâdeliğinde Trabzon Vâliliğine gönderildi.Trabzon 'da başlayan devlet idâreciliğinde, pehlivan yapılı vücûdu, devrin silâhlarını kullanmadaki mahâreti, Müslümanlara hayranlık ve rahatlık, düşmanlara korku ve dehşet verdi. İdâreciliğini Trabzon dışına da taşırarak, Osmanlı Devleti aleyhine propaganda yapan âsileri tâkip ettirdi. Trabzonluları rahat bırakmayan Gürcüler üzerine üç sefer yaptı. 1508 Kütayis ...

Kategori : Genel | Etiket: Yavuz Sultan Selim Han

 Yatırım

Yatırım Alm. Investierung, Anlage (f), Fr. Placement (m), İng. Investment. Bir ülkede sermâye stokuna yapılan eklentiler. Yatırım millî gelirin arttırılması ve iktisâdî büyüme amacıyla bir ülkede mevcut beşerî ve maddî sermâyeye yapılan eklentileri ifâde eder. Beşerî sermâye, yapılan eklentiler eğitim ve sağlık yatırımlarıyla, maddî sermâyeye yapılan eklentiler, sâbit sermâye ve stok artışı yoluyla gerçekleşir. Sermâye stokundaki her yılki aşınma ve yıpranmaya karşı yapılan eklentilere ikâme yatırımı toplumda gelir artışıyla yapılan yatırımlara uyarılmış yatırım adı verilir. Yatırımlar kamu kesimi ve özel kesimce gerçekleştirilebilir. Özel kesimin gerçekleştirdiği yatırımla imâlat ve sanâyi, kamu kesiminin gerçekleştirdiği yatırımlar ise alt yapı hizmetleri konusundadır.

Kategori : Genel | Etiket: Yatırım