Arkeoloji
Bilgisayar
Bilim
Bitkiler
Biyografi
Biyoloji
Coğrafya
Din
Edebiyat
Ekonomi
Elektronik
Felsefe
Fizik
Genel
Hayvanlar
Hukuk
internet
İslam Ansiklopedisi
Jeoloji
Kimya
Matematik
Müzik
Programlama
Rehberlik
Resim
Rüya Tabirleri
Sağlık
Sinema
Siyaset
Sosyoloji
Spor
Şifalı Bitkiler
Tarih
Teknoloji
Tıp
Tiyatro
Uzay
Yerler
Ziraat
vuhuv.com |
İslam AnsiklopedisiAlay, Alay EtmekAlay, alay etmek Bir şeyle veya bir kişiyle eğlenmek,
insanları hafife almak, tahkîr etmek, başkasının
kusur ve noksanlarını söz, işaret veya yazı ile
teşhîr etmek, toplumda küçük düşürme hareketleri.
Alay etme duygusu insanlarda, kendini büyük görmeyle
başlar; daha sonra karşısındaki insanı hiçe sayıp,
ona tepeden bakmaya kadar gider. Neticede bu duygu insanları alaya
aldırır, şeytanı Rabb'ine isyan ettiren böbürlenerek
Hakkı kabûl etmemek ve insanları hor görmek şeklinde
tezahür eden kibir ve gurur hastalığını ortaya çıkarır
.
Alay eden kimsenin gururlanıp kibirlenmesi
yanında, alay etme hareketiyle mümin kardeşini incitmesi ve
rahatsız etmesi de söz konusudur. Kibirlenmek haram olduğu gibi
mümine eziyet de ... Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Alay, Alay Etmek Alak SuresıAlak suresı Kur'an-ı Kerîm'in doksanaltıncı suresi.
Ondokuz ayetten doksaniki kelime ve ikiyüz seksen harften ibarettir. Fasılaları,
kaf, mim, ye, te ve be'dir. Bu surenin ilk ayetleri; Kur'an-ı Kerîm'in
ilk nazil olan ayetleridir. Sure, İkra kelimesiyle
başladığı için ona İkra suresi de denilir. Kalem
kelimesi geçtiği ve kalemle öğretmenin öneminden bahsettiği
için bazı selef alimlerince Kalem Suresi diye de adlandırılmıştır.
Hz. Aişe (r.a.) validemizden nakledilen bir rivayette, bu surenin
ilk ayetlerinin indirilişi hakkında, şu bilgiler
verilmektedir:
"Resulullah (s.a.s.)'a gelen ilk vahiy,
uykusundaki sadık rüya halindeydi. Ne zaman bir rüya görse
mutlaka gün aydınlığı gibi çıkardı. Sonra
ona yalnız başına kalmak hoş gösterildi. ... Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Alak Suresı AlacaklıAlacaklı Başkasından nakit para veya mal
alacağı bulunan kimse. Bu alacak, ticarî bir akitten doğabileceği
gibi iş akdinden veya miras gibi bir haktan da doğabilir. Alacak
kıyemî, (çarşı ve pazarda benzeri olmayan) bir mal ise,
bunu aynen; mislî (standart mal) ise mislini alma hakkı doğar.
Alacak vadeye bağlanmışsa, borçlunun
onu vadesinde ödemesi gerekir. Eğer borçlu sıkışık
durumda ise, ona kolaylık göstermek gerekir. Ayette: "Eğer
(borçlu) darlık içinde bulunuyorsa ona geniş bir zamana kadar
mühlet verin. Borcu hiç almayıp, bağışlamanız
ise sizin için daha hayırlıdır" buyurulur (el-Bakara,
2/280). Ancak borçlular bunu tabiî bir hak gibi görmeye başlar ve
kendilerini sıkıntıda göstererek ödemelerden ... Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Alacaklı Al-ı AbaAl-ı aba Hz. Peygamber'in ehl-i beyti ile ilgili bir terim.
Peygamberimiz (s.a.s.) ve onun kızı Fatıma, damadı
Hz. Ali, torunları Hz. Hasan ve Hüseyin'den meydana gelen kişilerdir.
Bunlara "Penç-al-i aba " ismi de verilmektedir.
Tirmizî, Beyhakî ve Hakim'in rivayetlerinde
Peygamber'in zevcesi Ümmü Seleme'den: "Ey Peygamber ailesi! Allah
sizden sırf günahı gidermek ve sizi temiz yapmak ister" (el-Ahzab,
33/33) mealindeki ayet, benim evimde nazil olmuştur. Hz. Fatıma,
Hz. Ali, Hz. Hasan ve Hüseyin orada idiler. Resulullah üzerinde bulunan
bir örtüyü (abayı) onların üzerine örtüp, "İşte
bunlar benim ehl-i beytimdir.* Allah bu sebeple onlardan günahı götürdü
ve onları temiz kıldı" buyurduğu rivayet
edilmektedir. ... Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Al-ı Aba Al, Alu MuhammedAl, alu muhammed Hz. Peygamber (s.a.s.)'in ailesi, ehl-i Beyt. Al, ehil
kelimesinden dönüşmüş olup, sözlükte; serap, aile, hısım,
tabi ve taraf anlamlarına gelir. Ehlin çoğulu ehalî'dir. Bir
erkeğin evinde oturanlara "ehl-i beyt", bir mezhebi
benimseyenlere "ehl-i mezheb", bir kimsenin hanımına
"erkeğin ehli" denir. Al ve ehil eş
anlamlıdır. Ehlü'n-Nebî (s.a.s.) tabiri, Hz. Peygamber'in hanımları,
kızları ve damadı Hz. Ali'yi yahut Resulullah'ın
hanımları ile "AL" denilen erkeklerden ibaret olup
torunlar ve zürriyetler buna dahildir. "Ehlü'l-Enbiya", her
peygamberin ümmeti, demektir. Ehil, genel anlamlı bir isim olup, bir
neseb, bir din, bir san'at, bir ev veya bir belde bağı ile
meydana gelen insan topluluğu ... Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Al, Alu Muhammed AkıleAkıle Diyet anlamında kullanılan bir İslam
ceza hukûku terimi.
Diyet ödemek anlamına gelen 'akl'
mastarından ism-i fail olup, diyet ödemeyi yüklenen kimse veya
kimseler demektir. Kasten birisini öldürmekten veya bir organa karşı
kasten işlenen cinayetten dolayı ödenmesi gereken diyet, suçu
işleyenin malından ödenir. Öldürme fiili kasta benzer
şekilde veya yanlışlıkla (hata yoluyla)
işlenmiş ise diyeti 'akile' öder.
Kasten öldürmekten doğan diyetin, öldürenin
malından ödeneceği konusunda İslam hukukçuları
arasında görüş birliği vardır. Çünkü prensip
olarak her insanın, mala verdiği zararların tazmininde
olduğu gibi cana veya bedene verdiği zararlardan da şahsen
sorumlu olması, başkasının bundan sorumlu
tutulmaması gerekir. Cezalarda asıl olan şahsî
sorumluluktur. ... Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Akıle Akıl HastalıgıAkıl hastalıgı Düşünme, anlama, idrak etme; karar verme ve
tedbir alma yeteneklerindeki eksiklik.
İslam'da kişinin yaptığından
sorumlu tutulması, akıllı olmasına
bağlanmıştır. Çünkü emir ve yasakların muhatabı
akıl sahibi kişilerdir. Kur'an-ı Kerîm'de akıldan söz
eden pek çok ayet vardır. Mesela:
"Ey akıl sahipleri, kısasta sizin için
hayat vardır, böylece korunursunuz" (el-Bakara, 2/179).
"Siz kitabı okuduğunuz halde, insanlara
iyiliği emredip kendinizi unutuyor musunuz? Aklınızı
kullanmıyor musunuz?" (el-Bakara, 2/44).
"Ey kitap ehli, neden İbrahim hakkında
tartışıyorsunuz? Oysa Tevrat'da, İncil de ondan sonra
indirilmiştir. Düşünmüyor musunuz?" (Alu İmran,
3/65).
Akıl ve temyiz kabiliyeti arızalanınca,
kişinin dinî yükümlülükleri kalkar. Burada dikkat edilecek husus,
tasarruf sırasında, iyi ... Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Akıl Hastalıgı AkılAkıl Bağlamak, engel olmak, tutmak, diyet vermek, idrak,
muhakeme kabiliyeti, kavrayış, zeka. insanların tehlikeye düşmesine
engel olan şey. Düşünme, kavrama ve bilgi elde etme gücü.
Akıl, eşyanın güzellik, çirkinlik,
kemal ve noksanıyla ilgili sıfatını idrak eden
özelliktir. İki hayırdan daha hayırlı; iki
şerden daha az şerli olanını idrak etmekten ibarettir.
Akıl insanoğluna verilmiş manevi bir kuvvettir. İnsan
bu güç ile gerekli ve nazarı bilgileri elde eder. Bilgiyi elde eden
güç İslam'da insanı mükellef kılan akıl gücüdür.
Bu güç insanda ana rahminde cenin* iken oluşan özelliktir. Bu
erginlik çağına gelince gelişir ve gittikçe olgunlaşır.
Bu da, zarûriyyatı anlayan güçtür. Bu güç ile ... Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Akıl Akıka KurbanıAkıka kurbanı Yeni doğan bebeğin başındaki ilk saçlarına
akîka; bu çocuğun doğumundan yedi gün sonra başındaki
tüyleri kısmen veya tamamen traş edip adını koyduktan
sonra Allah'u Teala'ya şükür için kesilen kurbana akîka kurbanı
denir. Hz. Aişe (r.a.)'den şöyle rivayet edilmektedir.
"Resul-i Ekrem (s.a.s.} bize erkek çocuklar için
iki, kız çocukları için bir koyun "akîka" olarak
kurban etmemizi emretti." (İbn Mace hadis no: 3163, Zebaih,
no: 1515).
Yine Hz. Aişe validemizin rivayetine göre,
Peygamber Efendimiz (s.a.s.), torunları Hasan ile Hüseyin'in doğumlarının
yedinci günü akika kurbanlarını kesmiş ve
adlarını koymuştur. (Tecrid-i Sarih Tercümesi, XI, 401)
İslam'dan önceki cahilî Arap toplumunda sadece
erkek çocuklar ... Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Akıka Kurbanı AksırmakAksırmak Burun zarının ve nefes verme
kaslarının sarsıntılı bir hareketiyle havayı
bir anda ağızdan ve burundan dışarı atmak.
Aksırmak, insanda meydana gelen fizikî bir olaydır. Halk
arasında "hapşırmak" diye bilinen bu olay bir
terim olarak İslam dini adab-ı muaşeretinde * "Teşmitu'l
Atis" şeklinde geçer.
Aksırmak vücutta meydana gelen bir zorlama sonucu
olur. Bu ihtiyacı duyan kimse aksırdığı anda
ferahlar. Bu ferahlamadan dolayı da müslümanın Allah'a şükretmesi
gerekir. Zira Hz. Peygamber (s.a.s.), bu konuda şöyle buyururlar:
"Allah kulunun aksırmasını sever,
fakat esnemesinden hoşlanmaz. Ey Müminler sizden biriniz aksırıp
Allah'a hamd ederse, (el-Hamdülillah derse) onun hamdettiğini
işiten her. müslümana, "Yerhamükellah" diye karşılık
vermesi ... Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Aksırmak |