Arkeoloji
Bilgisayar
Bilim
Bitkiler
Biyografi
Biyoloji
Coğrafya
Din
Edebiyat
Ekonomi
Elektronik
Felsefe
Fizik
Genel
Hayvanlar
Hukuk
internet
İslam Ansiklopedisi
Jeoloji
Kimya
Matematik
Müzik
Programlama
Rehberlik
Resim
Rüya Tabirleri
Sağlık
Sinema
Siyaset
Sosyoloji
Spor
Şifalı Bitkiler
Tarih
Teknoloji
Tıp
Tiyatro
Uzay
Yerler
Ziraat
vuhuv.com |
İslam AnsiklopedisiAfvAfv Suç, kusur, kabahat, hata ve günahı
bağışlamak, yapılan suçtan dolayı
cezalandırmamak, suç işleyeni kınamamak. Suçlu veya
maznun hakkındaki infazdan, hukukî uygulamadan vazgeçilmesi anlamında
bir İslam hukuku ıstılahı.
Affetmek, Cenab-ı Allah'ın
sıfatlarından biridir. Allah'u Teala kendisine ortak koşma
(şirk) suçu dışında kalan diğer suç ve
günahları hesap gününde affedebilir. Bu da Cenab-ı
Hakk'ın kullarına merhametini ve büyüklüğünü
göstermektedir. Günahlarından tevbe eden kulları affetmesi ise
daha büyük bir ihtimaldir.
"Ey iman edenler, içten gelerek yapılan bir
tevbe ile Allah'a tevbe ediniz. Umulur ki, Rabbiniz günah ve
kötülüklerinizi örter..." (Tahrîm, 66/8) Cenab-ı Allah bu
ayet ile tevbeden sonra affetme ihtimalini göstermiştir. Tevbe ile
... Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Afv AfakAfak Ufuklar, gök ile yerin birleşmiş gibi göründüğü
yer, kenar, sınır, etraf, dış dünya. Ayrıca
Afak, objektif kelimesi karşılığında
kullanılan bir terimdir.
Kur'an-ı Kerim'de bir yerde geçen afak tabiri
"dış dünya" anlamında kullanılmaktadır:
"Biz onlara (kudretimize dalalet eden) ayetlerimizi hem afak'ta (dış
dünya) hem de enfüslerinde (iç dünyalarında) göstereceğiz.
Ta ki onun hakkın ta kendisi olduğu açıkça belli olsun.
Rabbinin her şeyi görüp gözetici olması sana yetmez mi?
" (Fussilet, 41/53).
Bu ayetin tefsiri çeşitli şekillerde
yapılmıştır. Afak'ın İslam devletinin
ilerde büyük fetihler yapacağına, İslam'ın dünyanın
dört bir yanına ulaşacağına işaret olduğu
ifade edilmektedir. Ayrıca Süddî ve Mücahid ile Hasan-ı Basrî
... Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Afak AdıleAdıle
Doğru olmak, düzeltmek, eşitlemek
anlamlarına gelen bir İslam miras* hukuku terimi. Belirli hisse
sahiplerinin (ashabü'l-feraiz) mirastan alacakları payların
toplamının ortak paydaya (mahrec) eşit olması halini
ifade eder.
Paylar toplamının ortak paydadan fazla
olması durumunda "avl*" daha az olması durumunda da
"red" söz konusudur. Ancak, paylar toplamının ortak
paydadan küçük olması halinde mirasçılar arasında asabe*den
birisi bulunursa geri kalanı o alacağından yine denklik
sağlanarak red söz konusu olmaz. Bu duruma da "adile' denir.
Örnek: Ölenin anne, baba ve iki kızı mirasçı olarak
kalsa, anne altıda bir, baba altıda bir ve iki kız üçte
iki pay alırlar. Paylar toplamı altı ve ortak ... Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Adıle Adıl YönetıcıAdıl yönetıcı Adalet sahibi, adaletin hükmünü yerine getiren,
yönetimin hangi kademesinde olursa olsun, yönetimindekileri adalet sınırları
içinde sevk ve idare eden, her türlü hak ve ödevlerini insaf
ölçülerine uygun bir tarzda tatbik eden, kısacası; adalet
sıfatı ile nitelenmeyi hak eden yönetici.
Adil yönetici; Kur'an ve hadîslerde ifade edildiği
gibi, kanun karşısında bütün vatandaşların
eşit muamele görmesini sağlar. Vatandaşlara farklı
muamele etmez. Cenab-ı Allah, Hz. Davud (a.s.)'a şöyle hitab
eder:
"Ey Davud! Biz seni yeryüzünde halife yaptık.
O halde insanlar arasında hak ve adaletle hükmet. Heva ve hevesine
uyma, yoksa bu seni, Allah'ın yolundan saptırır.
Doğrusu, Allah'ın yolundan sapanlara, hesap gününü unutmalarına
... Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Adıl Yönetıcı AdılAdıl Mutlak ve hakiki adalet sahibi. Yegane mutlak adalet
sahibi Allah'tır. Allah herkese yaptığının
karşılığını verir. Hiç kimseye zulmetmez.
"Şüphesiz Allah zerre kadar haksızlık yapmaz. "
(en-Nisa, 4/40) insanların kendileri aciz ve noksan oldukları için
adaletleri de tam değildir. Ne kadar adaletli olmaya çalışsalar,
hakkıyla adalet yapamazlar. Allah ise her türlü acizlik ve noksanlıktan
yücedir. O nedenle O'nun adaleti tam ve kamildir. O, mutlak adalet
sahibidir.
Allah kullarına ve bütün mahlûkata asla
zulmetmez. O şöyle buyurur: "Bu azab sizin yaptıklarınızdan
dolayıdır. Yoksa Allah kullara asla zulmedici değildir.
" (Alu İmran, 3/182). (Ayrıca bk. el-Enfal, 8/51; el-Hacc,
22/10; Fussilet, 41/46; Kaf, 50/29) ... Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Adıl Adn CennetıAdn cennetı Cennet'in en güzel yerlerinden biri.
"Adn" sözlükte yerleşmek, bir yerde
iskan etmek anlamına gelir.
Adn Cenneti, peygamberlere, sıddîklara,
şehidlere mahsus, içinde gözlerin hiç görmediği,
insanın hatırından geçmeyen muazzam güzelliklerin bulunduğu
muhteşem Cennet'in adıdır. Bu tarif Hz. Peygamber'den
rivayet edilen bir hadîse dayanılarak
yapılmıştır. Allahü Teala buraya giren kimseleri
överek "Sana girecek olanlara ne mutlu!" buyurmuştur.
Ayrıca Adn Cenneti'ne Cennet'teki bir şehir
veya nehir ismi diyenler de vardır. (ez-Zemahşerî, el-Keşşaf,
Beyrut (t.y.) II, 207; el-Beydavî, En varu't- Tenzîl, Mecmefu't-
Tefasir III, 157; en-Nesefî, Medarikü'l-Tenzîl; III, 157-8; el-Hazin,
Lubabü'tTevîl, III, 157) Bunlardan başka Cennet'in en üst makamı,
Cennet'in ortası, birçok kapılı ... Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Adn Cennetı AdlıyeAdlıye İnsanlar arasındaki anlaşmazlıklara
ve ihtilaflara bakıp, yargı fonksiyonunu yerine getiren devlet
organı. Eskiden bu göreve kaza* denirdi.
Adalet konusu son derece hassas bir meseledir. Cenab-ı
Hakk Kur'an-ı Kerim'de bu hususu şöyle beyan etmektedir:
"Allah size emanetleri (kamu görevlerini) ehil (ve erbab)ına
vermenizi ve insanlar arasında hükmettiğiniz zaman adaletle
hükmetmenizi emreder. Allah bununla (emaneti ehline vermeyi ve adaletle
hükmetmeyi emretmekle) size gerçekten ne güzel öğüt veriyor!
Şüphe yok ki Allah(u azimü'ş-şan, sözlerinizi ve
hükümlerinizi) hakkıyla işiticidir, (bütün yaptıklarınızı)
hakkıyla görücüdür." (en-Nisa, 4/58) Görüldüğü gibi
adalet konusu oldukça geniştir. Fakat dikkati çekecek nokta,
ayet-i kerîmede Allah adil olmanın şartının emaneti (yani
toplumdaki ... Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Adlıye AdetullahAdetullah Allah'ın kanunu, sünneti. Adet, geri dönmek
manasına olan Avd'dan isimdir. Aslı avdettir. Aynı zamanda
adet; İsti'malin eş anlamlısıdır.
Adet, Kur'an-ı Kerim'de "Sünnet" lafzı
ile teblîğ buyurulmuş ve müfessirler tarafından düstûr,
kanun diye izah edilmiştir. Kur'an-ı Kerim'in Ahzab, Fatır,
Fetih gibi birçok surelerinde adet, hep sünnet lafzıyla tabir
buyurulup, bütün bunlarda Allah'ın adetlerinden, kanunlarından
sözedilmiş ve Adetullah'ın değişmesinin mümkün
olmadığı bildirilmiştir. Adetullah ile ilgili
ayetlerin çoğunda, bilhassa geçmiş ümmetlerin müşriklerine,
dünyevî ve uhrevî ceza tayininde carî bulunan ilahî kanun tebliğ
edilmiştir. (bk. el-Enfal, 8/38; el-İsra, 17/76-77; el-Fatır,
35/42-43)
Adet; selim tabiatlarda makbul olup, devamlı
yapılan işlerde insanların içinde istikrar bulmuş
hususlardan ... Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Adetullah AdemAdem Yokluk, hiçlik, fena, bulunmama. İki çeşit
adem bulunduğu belirtilmiştir. Bunlardan biri mutlak,
diğeri ise mukayyed yokluktur. Mesela "Evde ekmek yoktur"
cümlesinde ekmek; eve nisbetle yoktur. Yani bu durum, ekmeğin mutlak
olarak değil, belirli bir anda bulunmamasını gösterir. Bu
şekilde, "var fakat mevcut değil"
manasındadır. Mutlak yoklukta, böyle bir şartlı
yokluk söz konusu değildir. Kesin bir yokluk durumu vardır.
Tasavvufta mutlak ve gerçek vücud Allah'ın
varlığıdır. Bu yüzden tasavvufta eşya ve madde
bir "yokluk" olarak kabul edilmiştir. Çünkü madde ve eşya
yokluktan hasıl olmuştur. Aynada görülen şeylerin gerçek
varlığı bulunmadığı gibi, madde
aynasında görünen ve akseden şeylerin de kendi
başlarına bir ... Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Adem AdakAdak Allah'u Teala'ya ibadet maksadıyla mükellef
olmadığı halde mübah olan bir işi yapmayı
kararlaştırmak, kişinin öyle bir ameli kendisine vacip kılması
ve bunu yapacağına dair Allah'a söz vermesi.
Allah rızası için yapılan adaklar Allah
katında geçerlidir. Yalnız Allah'ın rızası gözetilirse
böyle bir ibadetten sevap elde edilir. Sırf Allah rızası
için oruç tutmak, sadaka vermek, Kur'an okumak namaz kılmak gibi.
Ancak sırf dünyevî bir maksat uğruna yapılan adaklar geçerli
değildir. "Falan bir işim olursa şu kadar oruç tutacağım",
veya şu kadar sadaka vereceğim demek gibi. Buna benzer dünyaya
yönelik isteklerin olması halinde yapılan adaklarda sırf dünyevî
bir arzu taşıdığından ibadetlerde aranan ihlas*
... Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Adak |