Arkeoloji
Bilgisayar
Bilim
Bitkiler
Biyografi
Biyoloji
Coğrafya
Din
Edebiyat
Ekonomi
Elektronik
Felsefe
Fizik
Genel
Hayvanlar
Hukuk
internet
İslam Ansiklopedisi
Jeoloji
Kimya
Matematik
Müzik
Programlama
Rehberlik
Resim
Rüya Tabirleri
Sağlık
Sinema
Siyaset
Sosyoloji
Spor
Şifalı Bitkiler
Tarih
Teknoloji
Tıp
Tiyatro
Uzay
Yerler
Ziraat






vuhuv.com

İslam Ansiklopedisi



 Müşabih

Müşabih Birden fazla manaya gelen veya manasında kapalılık bulunan ayetler hakkında kullanılan bir Usul-i Tefsîr kavramı. Bir ayetin manasının kapalı oluşu; lafızlarının garip kelimelerden oluşundan, sözün muhtasar oluşundan, lafızların dizilişinde takdim ve te'hirin bulunmasından, manasının aklın sınırlarının dışında oluşundan ve benzeri sebeplerden kaynaklanır (Ragıb el-İsfahanî, el-Müfredat fi Garîbi'l-Kur'an, Beyrut, (ty), s. 254). Kur'an-ı Kerim'de Allah hakkında kullanılan el, yüz, istiva gibi haberî sıfatların te'vil edilip edilmeyecekleri konusunda tartışmaların kızışmasından ve ilim adamlarının bu gibi hususlara bakış açısını temel nirengi noktası olarak değerlendirmelerinden sonra, müteşabih kavramıyla, Allah'ın sıfatları, huruf-i mukattaa ve kıyametin ne zaman kopacağıyla ilgili gaybî haberler kastedilmeğe başlandı. Müteşabih konusuna ...

Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Müşabih

 Müzzemmil Süresi

Müzzemmil süresi Kur'an-ı Kerim'in yetmiş üçüncü sûresi. Yirmi ayet, iki yüz elli sekiz kelime ve sekiz yüz seksen sekiz harften ibarettir. Fasılası elif harfidir. Mekkî sûrelerden olup Kalem sûresinden sonra nazil olmuştur. On, onbir ve yirminci ayetleri Medine'de nazil oldu. Bu sûreyi Medineliler on sekiz, Basralılar on dokuz ve diğerleri de yirmi ayet olarak kabul ederler. Adını birinci ayetinde geçen ve Hz. Peygamber (s.a.s.)'i vasfeden, örtüye bürünen anlamındaki "Müzzemmil" kelimesinden almıştır. Nüzûl sebebi olarak bir kaç rivayet zikredilmektedir. Bunlardan biri Darunnedve de toplanan müşriklerin sarfettikleri sözlerdir. Onlar Rasûlüllah (s.a.s.)'ın tevhide davet ederken okuduğu ayetlerin ilahî uslubu karşısında çaresiz kaldıklarından, Rasûlüllah (s.a.s.)'ın ...

Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Müzzemmil Süresi

 Müzdelife

Müzdelife Mekke'de, Arafat ile Mina arasında bulunan ve Hac'da Arafat'tan sonra vakfe yapılan yer. Müzdelife kelimesi, "yaklaşmak, yakınlaşmak" anlamındaki Arapca "zelefe" kökünden türetilmiş olup, "yaklaşılan, yakınlaşılan yer" anlamında, iftial babından ism-i mekan kalıbındadır. Ayrıca burası, "toplanma, bir araya gelme" anlamında cem adıyla da anılmaktadır. Burasının bu adlarla adlandırılması değişik şekillerde yorumlanmıştır. Hz. Adem (a.s.), Hz. Havva ile burada buluşmuş ve birbirine yaklaşmışlardı. Katade'den yapılan bir rivayette ise, akşam ile yatsı namazının bir arada kılınmasından dolayı Cem' adı verildiği söylenmektedir (İbn Hacer el-Askalanî, Fethu'l-Bari, Mısır 1959, IV, 270). Yine, insanların burada toplanarak vakfe ile Allah Teala'ya yaklaştıkları Hac esnasında insanların bir araya ...

Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Müzdelife

 Müzayede

Müzayede Arttırma, başkasına karşı bir şeyin fiatını arttırma "Faele" babından "zayede" fiilinin masdarıdır. Müzayede bir satış akdi olup iki çeşittir. Biri Hz. Peygamber (s.a.s.) tarafından benimsenmiş ve bizzat uygulanmış diğeri ise yasaklanmıştır. Enes b. Malik'ten rivayet edildiğine göre, Ensardan biri Hz. Muhammed(s.a.s.)'e gelip dilenmiş, O'ndan bir şeyler istemiş, Hz. Peygamber (s.a.s.); "Evinde hiç birşey yok mu?" diye sorunca, adam, bir çul ile bir kap olduğunu söylemiş. Hz. Peygamber (s.a.s.)'in emri üzerine adam onları getirmiş. Rasûlüllah (s.a.s.), çul ile kabı eline alarak; "Kim bunları satın alacak?" dedikten sonra, ashaptan biri: "Ben onları bir dirheme alacağım" demiş. Peygamber (s.a.s.) iki üç defa; "Kim ...

Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Müzayede

 Müzabene

Müzabene Müdafaa etmek; bir şey ölçüp tartmadan kabala satmak; ağacın üzerindeki miktarı belli olmayan meyveyi, miktarı belli kuru veya olgun meyve ile mübadele etmek, anlamında bir İslam hukuku terimi. Bu akit, taraflardan birisinin aldanma riski bulunduğu için hadisle yasaklanmış, ancak ticaret amacıyla olmaksızın sadece aile fertlerinin yemesine yönelik az miktardaki ariyye denilen mübadeleye izin verilmiştir. Sehl b. Hasme'den şöyle dediği nakledilmiştir: "Rasûlüllah (s.a.s.) taze hurmayı kuru hurma karşılığında satmayı yasaklamış ve "Bu ribadır, bu müzabenedir" buyurmuştur. Yalnız ariyyeye, yani iki ağaç hurmanın yemişini kuru hurma karşılığında satmaya ruhsat vermiştir. Onu bir hane halkı kuru hurma ile takdir ederek taze taze yerlerdi" ...

Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Müzabene

 Müttefekkun Aleyh

Müttefekkun aleyh Üzerinde ittifak edilen ve ihtilaf konusu olmayan herhangi bir konu, söz veya mesele. İslamî ilimler alanlarında değişik anlamlarda kullanılmaktadır. Hadiste müttefekun aleyh: Kütüb-i Sitte denilen meşhur altı hadis kitaplarının ravilerinden özellikle Buharî ve Müslim'in her ikisinin aynı raviden rivayet ettiği hadislerdir. Bu tür hadisler, hadis kitaplarında zikredildiğinde, hadislerin sonunda "bu, müttefekun aleyh bir hadistir" veya "bu hadisi, Buhari ve Müslim rivayet etmiştir" şeklinde ifadeler yer almaktadır. Mesela şu hadis-i şerifi Buhari ve Müslim rivayet ettikleri için sonunda müttefekun aleyh ifadesi yer almaktadır: "Hepiniz çoban yani muhafızsınız ve hepiniz de maiyetinizde bulunanlardan sorumlusunuz. Bir yönetici (maiyetindekilerin) muhafızı (çobanı)dır. (Aile reisi ...

Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Müttefekkun Aleyh

 Müteşabih

Müteşabih Birbirine benzeyen birey ve cüzleri bulunan şeyler, kendisinde karışıklık ve iltibas bulunan şey; Kur'an-ı Kerim'de manası kapalı, bir çok anlama gelebilen, tefsirinde güçlük çekilen ayet veya kelimeler. Bunlara müteşabihat denir. Bunların hangi manaya geldikleri yalnız kendilerinden anlaşılmaz. Başka harici bir delile ihtiyaç gösterirler. "Müteşabih"in karşıtı "muhkem"dir. Allah'ın sıfatları, kıyametin durumu, Cennet nimetleri, Cehennem azabı vs. hakkındaki lafızlar müteşabihtir. Bir ayette; "Allah, sözün en güzelini müteşabih ikişerli, bir kitap halinde indirdi" (ez-Zümer, 39/23) buyurularak Kur'an'ın tamamının müteşabih olduğu belirtilmektedir. Burada müteşabih, benzeşme anlamında kullanılmıştır (er-Razî, et-Tefsîru'l-Kebîr, Tahran (t.y)., VII,17). Kur'an'ın baştan sona lafızları, anlatım üslûbu ve manaları biribirine benzetmekte ve birbiriyle ...

Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Müteşabih

 Mütevelli

Mütevelli Vakfiyedeki şartlara ve şer'i hükümlere göre vakfın işlerini idare etmek üzere tayin olunan kimse. Genel olarak İslam hukukçuları mütevelliyi iki kısma ayırmışlardır. Birincisi, vakıf(malı vakfeden kişin)in kurmuş olduğu vakfın idaresini yürütmek üzere tayin ettiği kişidir. Vakfeden kişi, kimi mütevelli olarak tayin etmişse, fakihlerin ittifakına göre onun mütevelliliği kabul edilir. Diğeri ise, vakıf tarafından mütevelli tayin edilmediği takdirde, kurulan o vakfın mütevellisi hakim veya hakim'in tayin ettiği kişidir (İbn Abidin, Reddü'l-Muhtar, IV, 421; Ömer Nasûhî Bilmen, Hukuki İslamiyye ve Istılahat-ı Fıkhiyye Kamusu, İstanbul 1976, V, 287). Mütevelli birden fazla olduğu zaman, mütevelli heyetini oluştururlar. Mütevelli'ye "kayyım" "mütekellim alel-vakf (vakf'ın idaresi hakkında ...

Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Mütevelli

 Mütevatir Hadis

Mütevatir hadis Mütevatir haberin şartlarını taşıyan hadis Hz. Peygamber'in hadisleri, rivayet edenlerin sayısı yani azlığı-çokluğu bakımından genel olarak iki kısma ayrılır: Mütevatir ve Ahad. Mütevatir hadis, Sahabeden itibaren her devirde yalan üzerinde birleşmeleri aklen tasavvur olunamayan topluluklar tarafından rivayet edilen hadistir. Başka bir ifade ile, mütevatir haberin şartlarını kendisinde toplayan hadistir. Bir hadisin mütevatir sayılabilmesi için aşağıdaki şartları taşıması gerekir: I) Mütevatir hadis her devirde pek çok kimse tarafından rivayet edilmiş olmalıdır. Ancak her tabakadaki ravilerin asgarî sayısı için herhangi bir sınır tayîn ve tesbiti şart değildir. Gerçi yalan üzerinde anlaşmaları düşünülemeyecek kalabalığın en az 4, 5, 10, 12, 20, 40, ...

Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Mütevatir Hadis

 Mütevatir Haber

Mütevatir haber Yalan üzerine anlaşma ihtimali olmayan bir topluluğun verdiği ve ilim vasıtalarından biri sayılan haber. Mütevatir, lügatte "arkası kesilmeksizin birbirini takip etmek, birbirinin peşisıra gelmek" (Cevherî, es-Sıhah Kahire 1399/1979, II, 843) manasındaki "tevatür"den ism-i faildir. Nitekim Kur'an-ı Kerîm'de "Sonra birbiri peşinden peygamberlerimizi gönderdik" (el-Mü'minûn, 23/44) buyurulmuştur. Ayetteki "tetra" kelimesi aynı köktendir. Mütevatir haber, yalan üzere birleşmelerini aklın tasavvur edemeyeceği bir topluluğun, mümkün ve mahsûs olan bir şeye dair verdiği haberdir (Abdülkahir b. Tahir el-Bağdadî, Usûlü'd-Dîn, İstanbul 1346,12; İsmail Hakkı İzmirli, Yeni İlm-i Kelam, Ankara 1981, 34). Bir haberin mütevatir olmasının şartlarını şöylece özetlemek mümkündür: 1) Haber, yalan üzerinde kasıtlı veya ...

Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Mütevatir Haber