Arkeoloji
Bilgisayar
Bilim
Bitkiler
Biyografi
Biyoloji
Coğrafya
Din
Edebiyat
Ekonomi
Elektronik
Felsefe
Fizik
Genel
Hayvanlar
Hukuk
internet
İslam Ansiklopedisi
Jeoloji
Kimya
Matematik
Müzik
Programlama
Rehberlik
Resim
Rüya Tabirleri
Sağlık
Sinema
Siyaset
Sosyoloji
Spor
Şifalı Bitkiler
Tarih
Teknoloji
Tıp
Tiyatro
Uzay
Yerler
Ziraat
vuhuv.com |
İslam AnsiklopedisiAdabAdab Ahlak, terbiye ve nezaket kuralları. Birini
ziyafete davet etme manasını ifade eden edep, İslam'ın
güzel saydığı söz ve davranışlardır. Bu
itibarla edep, insanların kendisine davet olunan bilumum hayır,
zarafet, usluluk ve güzel ahlak demektir. Seyyid Şerîf, (et-Tarifat)
adlı eserinde edebi, "bütün hata türlerinden kendisiyle
korunulan şeyi bilmekten ibarettir" diye tarif etmektedir. Edeb,
insanı ayıplanma ve kötülenme sebeplerinden koruyan nefsin
köklü bir kuvvetidir. "Nefs edebi" ve "ders edebi"
olmak üzere ikiye ayrılan edeb'in birincisi acelecilik ve sinirlilik
gibi doğuştan olan edeb, ikincisi ise daha sonra elde edilen ve
"mekarim-i ahlak"* (güzel ahlak) olarak da isimlendirilen
edebtir .
Ayrıca münazara-mübahase ilmini içine ... Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Adab Ad KoymakAd koymak
İsim vermek. Yeni doğan çocuğuna güzel
bir isim koymak, öncelikle babanın sonra annenin görevlerindendir.
Konulan ismin, güzel bir manasının olması, İslam
inancına ve hükümlerine uygun olması gerekir. İslam'da
çocuğa genellikle doğduğu gece isim verildiği gibi,
doğumunun üçüncü veya yedinci gününde ad konulmaktadır.
Rasûlullah (s.a.s.), oğlu İbrahim dünyaya gelince: "Bu
gece bir oğlum doğdu; ona atam İbrahim'in adını
verdim." buyurmuşlardır. Bu hadis, ismin ne zaman
konacağı hususunda önemli bir delildir. (Ebû Davud, Cenaiz,
24) Ayrıca bir kimseye birden fazla isim verilebileceği de yine
Rasûlullah (s.a.s.) belirtilmiştir. (Buharî, Menakıb, 17; Müslim,
Fezail, 124).
Anlamı İslamî akîdeye uygun olmayan, dinin
yasakladığı bir ... Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Ad Koymak Ad KavmıAd kavmı AD KAVMİ
Kur'an'da adı geçen eski bir Arap kavmi.
Hz. Adem* (a.s.) ile başlayan tevhîd
mücadelesinin mahiyeti, Kur'an-ı Kerim'de kıssalar yoluyla
insanlara tebliğ edilmiştir. Esasen kıssaların
nakledilmesinin sebeblerinden birisi de onlardan ibret
alınmasıdır. Meydana gelen olayların sebeblerini iyi
tesbit etmek ve aynı hataları tekrarlamamak esastır.
Nitekim Kur'an-ı Kerim'de: "Andolsun onların
kıssalarını açıklamada selîm akıl sahipleri için
birer ibret vardır. Bu (Kur'an) uydurulacak bir söz değildir.
Ancak kendinden evvel indirilen kitap'ların tasdîki, (Dine ait) her
şeyin tafsilidir" (Yusuf, 12/111) hükmü beyan buyurulmuştur.
Dikkat edilirse selîm akıl sahiplerinin ibret alması ön
plandadır.
Ad kavminin yaşadığı beldenin ismi
Ahkaf'tır. Müfessirler Yemen ile ... Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Ad Kavmı AczAcz
Bir nesneye gücü yetmemek, kudreti olmama durumu,
güçsüzlük, kifayetsizlik. Bu sıfatları üzerinde bulunduran
kimseye de aciz denir. Acz, kudretin zıddıdır. Bir
şeyi yapmaya gücü yetmeyen kimse ondan acizdir.
İslam'da mükellefiyet (yükümlülük)'ler
kudrete bağlıdır. Bir şeyi yapmaktan aciz olan onunla
mükellef* değildir. Allah hiç kimseyi gücünün yetmeyeceği
bir şeyle yükümlü tutmaz. Allah kullarının aciz kaldığı
konularda onlar için bazı kolaylıklar getirmiştir. Mesela
su bulamayan ya da kullanmaktan aciz olan kimse teyemmüm eder. Namazda
ayakta durmaktan aciz olan kimse namazını oturarak kılar,
oturmaktan da aciz ise işaretle kılar. Ramazan orucunu
tutamayacak kadar hasta ve aciz olan kimse yer, sonra iyileşince
kaza eder. ... Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Acz AcırAcır Kiraya veren, kira akdinde kiralananın sahibi,
iş akdinde işçi anlamına gelen bir terimdir. Acir, kira
veya iş akdinde akdi yapan tarafı ifade eder. İslam
hukukçularının çoğunluğuna göre icare* akdinin
rükünleri; icap,* kabul*, akdin tarafları ve akdin konusu yani
menfaat ve ücret olmak üzere dört tanedir. Hanefilere* göre ise, yalnız
icap ve kabul rükün olup, diğerleri akdi * tamamlayan
şartlardır. Akdi yapanlar acir (mûcir) ile müstecir (kiracı)
dan ibarettir. Akdi yapan tek kişi olabileceği gibi bir topluluk
da olabilir. Mesela, bir köy halkı bir öğretmen veya bir imam
yahut bir müezzin tutsa, bunlar hizmet yapınca ücretlerini köy
halkından isterler.
Kira akdinin ... Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Acır AbıkAbık Kaçak köle anlamına gelen bir fıkıh
terimi. Mastarı ibak olup, hür olsun köle olsun firar eden insan
için kullanılır. Bir İslam hukuku terimi olarak ise; bir
kölenin, elinde bulunduğu kimsenin yanından bir korku veya
işinde bir zorlama olmaksızın isyan ederek kaçmasıdır.
(İbnü'l-Manzûr, Lisanü'l-Arab, Abık maddesi).
İslam'da kölenin efendisinin yanından kaçması
yasaklanmış ve bunu alışkanlık haline getirme
hukukî bir ayıp sayılmıştır. Köle firarını
yasaklayan çeşitli hadisler vardır. Cerîr b. Abdullah
el-Becelî'nin naklettiği bir hadis şöyledir: "Allah
Rasûlü şöyle buyurmuştur: "Herhangi bir köle
efendisinden kaçarsa, dönünceye kadar küfre düşmüş olur."
Başka bir rivayette, "Bir köle firar ederse, ondan zimmet kalkmış
olur" (Müslim, ... Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Abık AbıdAbıd İbadete düşkün, çok ibadet eden kimse.
Çoğulu ubbad, abidîn ve abidûn'dir.
Kur'an'da tekil ve çoğul haliyle, toplam oniki
yerde geçer. Bir ayet-i kerime şöyledir: "Ey Muhammed,
Allah'a tevbe eden, ibadete düşkün (abidleri), ona hamdeden, onun,
yolunda (dinini yaymak için seyahat eden)... Müminleri müjdele!"
(et-Tevbe,9/112). Abid kelimesi hadis-i şeriflerde de "ibadete
düşkün" anlamını ifade eder. Ancak hadislerde
ilimsiz ibadet düşkünlüğü ile ahlakî olgunluğa
ulaşmamış bir abidliğin değerinin
olmadığı anlatılır: "Alim kişinin, (alim
olmayan) abid üzerine üstünlüğü, ayın yıldızlara
olan üstünlüğü gibidir. Ya da benim, sahabilerimden en aşağı
seviyede bulunana üstünlüğüm gibidir." (Ebû Davud,
İlim, I; Tirmizî, İlim, 19; İbn Mace, Mukaddime, ... Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Abıd AbdestAbdest İslam'da bazı ibadetlerin yerine
getirilmesi için yapılan ve bizzat kendisi ibadet olan temizlenme.
Abdest kelimesi Farsça'da su anlamına gelen "ab" ile el
anlamına gelen "dest" kelimelerinden oluşmuş
birleşik bir isimdir. Arapça karşılığı olan
"vudû" kelimesi hadislerde kullanılmıştır.
Kur'an-ı Kerim'de ise temizlik anlamında "taharet"
ve "zeka" kelimeleri geçmektedir. Vudû' kelimesi güzellik ve
temizlik anlamına gelmektedir. Dolayısıyla ibadete başlanmadan
önce insanın iç dünyasını güzelleştirmesi ve
dışını da iyice temizlemesi gerekir.
İslam'da abdestin farziyetine "Ey iman
edenler, namaza kalkacağınız zaman yüzlerinizi ve
dirseklerinizle birlikte ellerinizi yıkayın.
Başınıza meshedin. Her iki topuğunuzla birlikte
ayaklarınızı da (yıkayın)..." (el-Maide,
5/6), ayeti delalet etmektedir. Hz. Peygamber (s.a.s.)'in ... Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Abdest AbdalAbdal Halk içinde dolaşan ve ermiş diye bilinen
kişilere verilmiş bir lakap. Aynı şekilde, ilim ve gönül
erbabının bütününe bu ismin verilmiş olduğunu görmekteyiz.
Abdal telakkisi ilk defa ortaya çıktığı
sıralarda, abid ve zahidlerle birlikte muhaddis ve fakihler için
de kullanılmıştır. İbn Hanbel'in Müsnedi'nde Hz.
Peygamber (s.a.s.)'den nakledilen bir rivayete göre kırk,
diğer bir rivayette ise otuz abdalın ümmet içerisinde
bulunduğundan bahsettiği görülmektedir. (Ahmed b. Hanbel, I ,
112) Nitekim itimada yakın bilinen abdal hadîslerini nakleden Ahmed
b. Hanbel'in, yeryüzünde muhaddislerden başka abdal tanımadığını
söylediği belirtilmektedir.
İmam Gazalî de abdal konusunda buna benzer bir
izahı Ebu'd-Derda' dan nakletmektedir. (Gazalî, İhya, 111,
... Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Abdal AbdAbd Kul, köle, mahlûk, insan. İtaat etmek, boyun
eğmek, tevazu göstermek, daha açık bir ifade ile kişinin
bir kimseye, ona isyan etmeden ve ondan yüz çevirmeksizin itaat
etmesidir. Abd kelimesinin masdarı olan ubudiyyet (kulluk etmek)
insanın sıfatıdır. Samî menşeli olduğu için;
İbranîce'de ve diğer akraba dillerde de görülen Abd kelimesi,
Arapça'da bazı hususiyetler ifade etmektedir. insanın
yaratılış hikmetinin Allah'u Teala (c.c.)'ya kulluğa
dayandığı kat'i nasslarla sabittir.
"Bana karşı imtihan ettiğin
-başıma kaktığın- ganimet,
İsrailoğullarını kendine kul -köle- edindiğin için.
" ifadesindeki meal, Musa (a.s.)'ın Firavuna cevabında
olduğu gibi "kul", "köle" edindin demektir (eş-Şuara,
26/22).
Abd kelimesinin masdarı olan ubûdiyet ve kulluk,
... Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Abd |