Arkeoloji
Bilgisayar
Bilim
Bitkiler
Biyografi
Biyoloji
Coğrafya
Din
Edebiyat
Ekonomi
Elektronik
Felsefe
Fizik
Genel
Hayvanlar
Hukuk
internet
İslam Ansiklopedisi
Jeoloji
Kimya
Matematik
Müzik
Programlama
Rehberlik
Resim
Rüya Tabirleri
Sağlık
Sinema
Siyaset
Sosyoloji
Spor
Şifalı Bitkiler
Tarih
Teknoloji
Tıp
Tiyatro
Uzay
Yerler
Ziraat
vuhuv.com |
İslam AnsiklopedisiMuvahhidMuvahhid
Birleyen, birleştirici olan, bir tek kabul eden;
Tevhid inancına sahip olan Allah'ın vahdaniyetine şeksiz
şüphesiz iman eden ve bu inancı şirkin her türlü pisliğinden
uzak tutan kimse. Bu tanımıyla "muvahhid", "müşrik"
teriminin tam karşıtıdır. Va.Ha.De. kök fiilin tef'il
babına nakledilen "vahhade" (birledi, birleştirdi)
fiilinin ism-i failidir. Çoğulu muvahhidûn olur.
Allah'ın bir tek olduğuna şüphe yoktur.
Binaenaleyh, zatında, sıfatlarında ve fiillerinde bir tek
olanı birleme söz konusu değildir. O halde "muvahhid"
sözü ile kasdedilen; bir olanı birleyen değil, her
bakımdan eşsiz olan bir tek ilahı kabul eden ve
yalnızca ona ibadet eden kimse kasdedilir.
Kur'an-ı Kerîm ve hadis-i şeriflerde "muvahhid"
tabirine ... Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Muvahhid Muttasıl HadisMuttasıl hadis
Senedi kesintisiz olan hadis.
En son ravisinden ilk kaynağına kadar
senedinde kopukluk olmayan hadise Muttasıl denir. Muttasıl hadis,
merfû (Hz. Peygamber'e ait), mevkuf (Sahabeye ait) veya maktû (Tabiîne
ait) olabilir.
İttisal, hadisin senedini teşkil eden
ravilerden her birinin, kendinden önceki raviden (şeyhinden)
işitmesi veya ondan icazet alması ile olur. Bu ise ancak,
ravinin şeyhinden hadis dinlemesi, ona okuyup dinletmesi, şeyhin
raviye yazıp göndermesi, hadislerini elden vermesi veya rivayet
için ona icazet vermesi ile olur. "Semi'tu", "haddesena",
"ahberena"... gibi eda siğalarıyla nakledilen
hadislerin senedlerinin muttasıl olduğuna hükmedilir.
"Kale", "zekere", "an",
"enne''... gibi siğalar ise ancak, ravi ile şeyhin
muasır veya ... Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Muttasıl Hadis MuttakiMuttaki
Allah korkusuyla kendini günahlardan uzak tutarak
Allah'ın azabından korunan ve böylelikle Allah'tan gereğince
sakınan, O'na saygıda kusur etmeyen kimse.
"Muttakî", "veka" fiilinin
ifti'al babındaki: "ittika" kelimesinin ism-i failidir.
"İttika" ve "takva" kelimelerinin kökü, "veka"
fiilinin masdarı olan "vikaye"dir. Yine aynı fiilin
"vakyen", "vakıyeten", "tevkıyeten"
ve "vikaen" şeklinde "vikaye" ile aynı manaya
gelen masdarları vardır. Bu masdarların hepsi "bir
şeyi muhafaza etmek, eziyetten korumak, himaye etmek, zarar verecek
şeyden onu sakınmak, çekinmek" manasındadırlar
(Rağıb el-Isfahanî, el-Müfredat fi Garîbi'l-Kur'an,
İstanbul, sh. 833).
Bu masdarlar aynı zamanda "bir şeyi
başka bir şeyle, bir tehlikeye karşı korumaya almak"
manasını da taşırlar (İbn Faris, Mu'cemu ... Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Muttaki Mutraf, MutrafinMutraf, mutrafin
Kendisine verilen bol nimetlerle azıp
şımaran ileri gelenler.
"Mutraf" "Te-Ri-Fe" fiilinin "Ef-A-Le"
Babına nakledilmiş hali olan "Et-Ra-Fe" fiilinin ism-i
mef'ulüdur. "Terife", "Suyu bol, taze ve hoş olmak,
birisini nimetlendirmek" "Etrafe" ise, "azgınlıkta
ısrar etti, bolluk verdi, şımarttı, nimetten ötürü
sevindirtti" anlamlarına gelir. "Et-Ra-Fe", "isteği
yerine getirmek, nimetlendirmek, arzu edileni vermek, şımartmak,
coşturmak, azdırmak" manalarında; "mutraf"
ise, "dünya nimetleri ve şehvani şeyler hususunda
geniş bir bolluğa ve nimete sahip kılınan" manasında
kullanılır.
Kur'an-ı Kerim'de "mutraf" kelimesi"
"mele" teriminde olduğu gibi ilahî emirleri unutup
şirke dalan milletlere gönderilen peygamberleri inkar edenlerin
öncüleri olarak kullanılmaktadır. Bundan da
anlaşıldığı gibi Mutraf, şirk
toplumlarında ... Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Mutraf, Mutrafin MutlakMutlak
Çözmek, salmak, boşamak, mutlak olarak söylemek,
bir şeye nişan ve isim koymak anlamlarına gelen "itlak"
masdarından ism-i mef'ul cinsinde yayılmış olan bir
medlûle(anlama) delalet eden lafız, Mutlak; lafzî herhangi bir kayıt
olmaksızın, belirsiz bir veya bir kaç ferde delalet eden lafızdır.
Buna göre mutlak, yalnız mahiyete delalet eder. Mesela; "Bir
köle azad etmek" ayetinde geçen "köle" lafzı
mutlaktır. Mutlakın zıddı mukayyed'dir. Mukayyed;
sayı göz önünde bulundurulmaksızın herhangi bir kayda
bağlı olan lafızdır. Mesela; "Mü'min bir köle
azad etmek" (en-Nisa, 4/32) ayetindeki köle, Mü'min vasfıyla
mukayyed'dir.
Mutlakın Mukayyed'e Hamli:
1) Mutlak ve mûkayyedin hükmü ve hükmün sebebi bir
ise; mutlak, mukayyede ... Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Mutlak Mute SavaşıMute savaşı MUTE SAVAŞI
İslam devletinin Medine'de kurulmasından
sonra Müslümanlarla Rumlar arasında yapılan ilk savaş. Mûte,
Şam bölgesine giren Belka yakınlarında bir yerin
adıdır. Hz. Peygamber, Ashabtan Haris b. Umeyr (r.a)'ı
Busra (Havran) Emiri Şurahbil b. Amr el-Gassanî'ye İslam'a
davet mektubunu sunmak üzere yollamış, ama bu sahabi Gassanile
tarafından şehid edilmişti. Halbuki; "elçiye zeval
yoktur" anlayışı gereğince düşman ülkeler
bile birbirlerinin elçilerine dokunmazlardı. Hz. Peygamber,
ashabına çok düşkündü, onlardan birinin başına bir
sıkıntı geldi mi ondan çok rahatsız olurdu. Bu
sebeple ashabından birinin küstahça öldürülüşüne seyirci
kalamazdı. Hemen 3000 kişilik bir ordu hazırladı.
Ordunun kumandanı Zeyd b: Harise idi. Şayet bu ... Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Mute Savaşı MutasavvıfMutasavvıf
Sûfilik yoluna giren, tasavvufla uğraşan
kişi, sûfi; "Tasavvuf" mastarından ism-i fail sîgasında
isim. Çoğulu mutasavvifedir. Tasavvuf ve sûfi kavramları
Kur'an-ı Kerim ve Hadislerde geçmemektedir. Zira bu çok daha
sonraki dönemlerde ortaya çıkmıştır. Sûfi ismiyle
şöhret bulan ilk kişi, Ebû Haşim el-Kûfî
(öl.150/767)gir (Mustafa Kara, Tasavvuf ve Tarikatlar Tarihi,
İstanbul 1985, s.117). Ebu Haşim ise Hicretten 150 yıl
sonra yaşadığına göre bu kavram ilk defa Tabiun
devrinde kullanılmıştır.
Sûfi ve mutasavvıf isimleri, tasavvuf ehli için
genelde ortaklaşa kullanılmaktadır. Fakat, konunun önde
gelen alimleri, bu iki isim arasında, birincisini ikincisinden
üstün tutmak suretiyle, bir mertebe farkı görmüşlerdir.
Bu ayrımı yapanlara göre, sufilik, ... Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Mutasavvıf MutallakaMutallaka
Kocası tarafından bosanmış, evlilik
bağı koparılmış kadın.
Talak; boşama, boşanma, salıverme,
terketme evlilik bağını çözme, evlilik ilgisine son verme,
nikah kaydını belli sözlerle kaldırma anlamında bir
İslam hukuku terimidir.
Erkek ve kadın arasında evlilikten doğan
nikah bağı toplum hayatı için büyük bir nimettir ve
birçok faydalan içine almaktadır. Ayrıca insanlık
zincirinin devamına ve insanlar arasındaki ahlaki faziletlerin
gelişmesine en büyük bir sebeptir. Bu itibarla, nikah hakkında
bir çok teşvik edici unsurlar olduğu gibi, bunu
zayıflatacak, hatta yok edecek olan talaka (boşanmaya) dair de
bir hayli sakındırıcı kurallar vardır. Her ne
sebeple olursa olsun talak konusu ortaya çıktığında
islam hukuku meseleyi ... Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Mutallaka Mutaffifin SuresiMutaffifin suresi
Kur'an-ı Kerim'in seksen. üçüncü sûresi.
Otuz altı ayet, yüz doksan dokuz kelime ve yedi yüz otuz harften
ibarettir. Mekkî sûrelerden olup, Ankebut sûresinden sonra nazil olmuştur.
Adını ilk ayetinde geçen ve "ölçü, tartıda
eksiklik yapanlar" anlamına gelen "Mutaffıfin"
kelimesinden almıştır.
Bu sure bize, İslama davetin ilk günlerinde
Mekke'de meydana gelen pratik bir olayı aksettirmekte; kalpleri
uyarmakta, duygulan harekete geçirmekte; yeni yeni hükümler, nizamlar
getiren bu semavi risaletin yeryüzünde gerek Arap toplumu ve gerekse
bütün insanlığın hayatında yerlesmesini hedef
almaktadır.
Sure dört bölümden oluşmuştur. Birinci bölüm,
alışverişte dürüst davranmayanlara savas açmakla başlamaktadır:
"İnsanlardan birsey ölçüp alırken, tam alan, onlara bir
... Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Mutaffifin Suresi MutaMuta
Yararlanılan şey; umre ile haccı
birleştirme; boşanan kadına verilen elbise ve baş
örtüsü gibi eşya; bir kadınla geçici olarak evlenme. Çoğulu
"muteun" dur. Aynı kökten meta'; yararlanma, yiyecek
giyecek gibi yararlı olan her şey demektir. Çoğulu "emtia"dır.
"Temettu" ve "istimta" ise; bir şeyden uzunca süre
yararlanmak, onu lezzetli bulmak, zevk almak anlamlarına gelir.
Yararlanılacak şey anlamında, meta' ve mut'a eş
anlamlı kelimelerdir.
Mut'anın bir fıkıh terimi olarak iki
anlamı vardır. Boşanan kadına iddet süresince
yararlanması için verilen şey ve geçici evlilik.
1. Mehir miktarı belirlenmeksizin yapılan nikah
akdinden sonra, henüz cinsel birleşme olmadan boşanma veya
fesih yoluyla evlilik sona ererse ... Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Muta |