Arkeoloji
Bilgisayar
Bilim
Bitkiler
Biyografi
Biyoloji
Coğrafya
Din
Edebiyat
Ekonomi
Elektronik
Felsefe
Fizik
Genel
Hayvanlar
Hukuk
internet
İslam Ansiklopedisi
Jeoloji
Kimya
Matematik
Müzik
Programlama
Rehberlik
Resim
Rüya Tabirleri
Sağlık
Sinema
Siyaset
Sosyoloji
Spor
Şifalı Bitkiler
Tarih
Teknoloji
Tıp
Tiyatro
Uzay
Yerler
Ziraat
vuhuv.com |
İslam AnsiklopedisiMiskinMiskin
Hiçbir mal ve gelire sahip olmayan yoksul. Arapça'da
hareket edemeyen demektir. Çoğulu mesakîndir. Bu ölçüdeki
yoksulluk ve ihtiyaç, kişiyi çökertip bilinçsiz, hareketsiz ve
çaresiz bir duruma getirdiğinden, böylesi düşkünlere miskin
denilmiştir. Bu nedenle miskin ile fakir arasında önemli bir
fark vardır. Fakir, geliri ihtiyaçlarını
karşılamayan kişi iken, miskin geliri hiç olmayan kimsedir.
Kelimenin halk arasında uyuşuk, tembel, zavallı gibi
anlamlar kazanmasına karşılık Kur'an'da ve Hz.
Peygamber (s.a.s)'in hadislerinde kendini Allah yoluna adama, onurluluk,
dilenmeme, özveri, durumunu başkalarına bildirmekten utanma
gibi erdemler, miskinin nitelikleri arasında sayılır.
Hz. Peygamber (s.a.s), Buharî ve Müslim'in aktardıkları
iki hadisinde miskinin eksiksiz bir tanımını yapar. Buna ... Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Miskin MiskalMiskal
Mikdar, kadar; dirhemin, bir tam yedi bölü üçü ağırlığında
altın ağırlık ölçü birimi. İslamî bir terim
olarak; zekat ve sadaka-i fıtır vermek, kurban kesmek için
gerekli olan zenginliğin belirlenmesinde kullanılan bir
ağırlık birimidir. Şer'î ve örfi olmak üzere ikiye
ayrılır. Şer'î miskal, Hz. Peygamber (s.a.s) zamanında
kullanılan miskal; örfi miskal de her ülkenin kendine ait miskali
demektir.
Şer'î miskal 20; örfi miskal 24 kırattır.
Bir kırat, kapçığı ve iki tarafından kılçığı
temizlenmiş orta boyda beş arpa tanesinin
ağırlığına eşittir. Buna göre şer'î
bir miskal 20 x 5 = 100; örfî miskal 24 x 5 = 120 arpa ağırlığında
olur. Bu ... Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Miskal MiskMisk
Bir cins erkek ceylanın karın derisi
altındaki bezden çıkarılan hoş kokulu siyah bir madde.
Misk kelimesi Kur'an-ı Kerimin şu ayetinde geçmektedir:
"İyiler Şüphesiz nimet içinde ve tahtlar üzerinde etrafı
seyrederler. Onları, yüzlerindeki nimet pırıltısından
tanırsın. Sonunda misk kokusu bırakan mühürlenmiş
saf bir içecekten içerler. İyi şeyler ipin
yarışanlar işle bunun için yarışsınlar"
(el-Mutaffifın, 83/22-26).
Hadislerde iyi ve güzel huylu salih insanlar miske
benzetilmiştir: "Bir mecliste beraber oturduğun iyi
arkadaşla kötü arkadaşlar, iyi misk satan ile körük çeken
demirciye benzer. Misk satan adam ya sana güzel kokusundan bir şey
verir veya sen ondan bir şey satın alırsın. Hiç
olmazsa hoş koku ... Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Misk MisakMisak
Sağlam olma, işi sağlam tutma, güçlendirme,
emniyet etme, sözleşme, anlaşma ve bir şeyi
bağlayacak ip; Allah'a, Rasulüne ve insanlara verilen sözü, yapılan
her türlü anlaşmaları ifade eden bir terim. Misak; ahd, akd,
and gibi kelimelerle eş anlamlıdır. Fakat terim olarak
kullanım yerleri bakımından bir takım
farklılıklar gösterir.
Kur'an'da misak, bazan genel bir sözleşmeye,
bazan da özel bir sözleşmeye işaret eder. Nitekim "Rabb'in,
Adem oğullarından, onların bellerinden zürriyetlerini almış
ve; "Ben sizin Rabb'iniz değil miyim?" diye onları
kendilerine şahit tutmuştu. (Onlar) "Evet, (buna)
şahidiz dediler. Kıyamet günü "Biz bundan habersizdik!"
demeyesiniz" (el-A'raf, 7/172) ayetinde misak, genel bir sözleşmeyi
dile getirir.
Fakat, ... Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Misak Miri AraziMiri arazi
Osmanlı devletinde bir arazi çeşidi. Kuru mülkiyeti
(rakabesi) devlete, yararlanma hakkı kişilere verilen topraklar.
İslam'ın ilk devirlerinde, savaşsız ele geçirilen
topraklar, Hz. Peygamberin ve ihtiyaç sahiplerinin olmuştur.
Savaşla alınan yerler gazilere dağıtılırken
de, beşte biri Hz. Peygamber'in ve ganîmet ayetinde sayılan
beş sınıfın, beşte dördü ise yine savaşa
katılanların olmuştur (el-Enfal, 8/41). Onun vefatıyla
ganîmetten seçip aldıkları (savatî) ile beşte birden
hissesine isabet edenler, beytü'l-male alınmış, kuru mülkiyeti
devletin, yararlanma hakkı ise ihtiyaç sahiplerinin olmuştur.
Gerek savaş yoluyla alınan ve gerek devlet mülkiyetindeki
araziler üzerinde İslam devlet başkanının tasarruf
yetkisi şu ayete dayanır. "Ta ki o fey' (ganimet) sizden
... Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Miri Arazi MirasMiras
Ölenin geride bıraktığı mal ve
haklar. Çoğulu "mevarîs"tir. Kelimenin "VRS"
kökünden "irs" mastarı, bir kimsenin malının
ölümünden sonra şer'î mirasçılarına intikal etmesi
demektir. Aynı kökten, "tevarüs"; karşılıklı
mirasçı olmak veya bir kimsenin diğerine mirasçı
olması; "varis" mirasçı; "mûris", miras bırakan;
"terike", ölenin bıraktığı miras
anlamlarında kullanılır. Miras ilmi anlamında
kullanılan başka bir terimde "Feraiz"dir. Bunun
tekili olan "farîza"; farz, belirli pay, hisse demektir.
Feraiz, İslam miras hukuku terimi olarak kullanıldığında,
belirli miras hisseleri anlamını ifade eder. Bu ilme "feraiz"
denmesi, miras ayetindeki; "Bu hisseler Allah'tan birer farîzadır"
(en-Nisa, 4/11) ifadesi ile, Feraiz ilmini öğreniniz" (Tirmizi,
Feraiz, 2; İbn Mace, Feraiz, ... Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Miras MiracMirac
Arapça'da merdiven, yukarı çıkmak, yükselmek
anlamlarını dile getirir. İslam'da Hz. Peygamber (s.a.s)'
in göğe yükselerek Allah'ın huzuruna kabul edilmesi olayı.
Mirac olayı hicretten bir yıl ya da onyedi ay önce Receb ayının
yirmi yedinci gecesi gerçekleşir. Olayın iki aşaması
vardır. Birinci aşamada Hz. Peygamber (s.a.s) Mescidül-Haram'dan
Beytü'l-Makdis'e (Kudüs) götürülür. Kur'an'ın
andığı bu aşama, gece yürüyüşü anlamında
isra adını alır. İkinci aşamayı ise Hz.
Peygamber (s.a.s)'in Beytü'l-Makdis'ten Allah'a yükselişi
oluşturur. Mirac olarak anılan bu yükselme olayı Kur'an'da
anılmaz, ama çok sayıdaki hadis ayrıntılı biçimde
anlatılır.
Hadislerde verilen bilgiye göre Hz. Peygamber (s.a.s),
Kabe'de Hatim'de ya da amcasının kızı Ümmühani
binti Ebi ... Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Mirac MinnetMinnet
Bir iyilik karşısında duyulan borçluluk
duygusu. Kelime ayrıca ihsan, in'am, lütuf, kerem, iyilik etme,
iyilik bilme, bir iyiliğe teşekkür etme gibi anlamları da
dile getirir. Bununla birlikte yapılan iyiliği başa kakma
anlamıyla yaygınlık kazanmış ve genellikle bu kötü
huyu belirtmek amacıyla kullanılmıştır.
Yapılan bir iyiliği başa kakma
anlamında minnet, Kur'an ve Sünnet'te amelleri boşa çıkaran,
azap gerektiren kötü bir davranış biçiminde tanımlanarak
yasaklanmıştır. Bu kötü huyla ilgili olarak Kur'an'ın
bir ayetinde "Mallarını Allah yolunda verip de sonra
verdiklerinin ardından başa kakmayan ve eziyet etmeyenlerin
Rableri katında mükafatları vardır. Onlara korku yoktur ve
onlar üzülmeyeceklerdir" (el-Bakara: 2/262) buyurulmaktadır.
Diğer bir ayette ... Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Minnet MinberMinber
Camide hatibin hutbe okumasına mahsus kürsü.
Arapça, yüksek olmak, anlamındaki
"nebr" kökünden ism-i alettir. Minber, Cuma veya bayram
hutbelerini okumak üzere çıkılan, genellikle mihrabın
hemen sağında bulunan merdivenli yapının
adıdır.
Hz. Peygamber'in Medine'de inşa ettirdiği
Mescid-i Nebevi'de, önceleri bir minber bulunmuyordu. Cemaatin çoğalması
nedeniyle Hz. Peygamber (s.a.s)'in ders ve hutbelerinin daha rahat
duyulabilmesi için, Hicretten yedi yıl kadar sonra ilk minber
yapıldı. Hz. Peygamber o zamana kadar bir hurma kütüğüne
yaslanarak ve kerpiçten yapılmış bir set üzerine çıkararak
hitap ediyordu (Semhûdî, Vefaü'l Vefa, Mısır 1326, I,
281-282).
İlk minber Hz. Peygamber'in ashabıyla
istişaresinden sonra isteği üzerine bir kadının
marangoz olan ... Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Minber MinareMinare
Işık yeri, ezan okuma yeri. Çoğulu
"minarat" ve "menavir"dir. Camilerin tamamlayıcı
bir unsuru olarak görülen minarenin, ne zaman ortaya çıktığına
dair kesin bir bilgi yoktur. Önceleri "mi'zene" yani; ezan
okunan yer, denilmekteydi. Daha sonraları "minare"
denilmeye başlandı. Minare, camilerin bitişiğinde ve
dışarda ezan okumak ve bunu çevreye duyurmak için, ince bir
kule şeklinde, yüksek olarak yapılan, ezan okumağa mahsus,
bir veya birkaç şerefesi bulunan yapıdır. Minareler
genellikle taştan inşa edildiği gibi, beton, tuğla ve
hatta ahşaptan da yapılır.
Muaviye devrinde ezanın uzaklara duyurulabilmesi
amacıyla, camiye ilk minareyi ekleyen Mısır valisi Mesleme
b. Muhalled'dir. Mesleme, Mısır'ı fetheden Amr İbnü'l-As'ın
Kahire'de inşa ... Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Minare |