Arkeoloji
Bilgisayar
Bilim
Bitkiler
Biyografi
Biyoloji
Coğrafya
Din
Edebiyat
Ekonomi
Elektronik
Felsefe
Fizik
Genel
Hayvanlar
Hukuk
internet
İslam Ansiklopedisi
Jeoloji
Kimya
Matematik
Müzik
Programlama
Rehberlik
Resim
Rüya Tabirleri
Sağlık
Sinema
Siyaset
Sosyoloji
Spor
Şifalı Bitkiler
Tarih
Teknoloji
Tıp
Tiyatro
Uzay
Yerler
Ziraat






vuhuv.com

İslam Ansiklopedisi



 Mina

Mina Mekke ile Arafat arasında, ikisini birbirine bağlayan yol üzerinde bir yer. Burası birinci ve ikinci Akabe bey'atlarında Hz. Peygamber (s.a.s) ile Medineliler arasındaki görüşmenin gerçekleştiği yerdir. Kuzeyinde Sabir dağı bulunmaktadır. Akabe Cemresi ile Muhassir Vadisi arasında kalan yere Mina denilir. Mina'da bulunan Hayf mescidi Selahaddin tarafından yaptırılmış, daha sonraları 1467 yılında Memluk Sultanı Kayıtbay tarafından yeniden inşa ettirilmiştir. Bu bölgeye Mina adının verilmesiyle ilgili iki görüş vardır. 1- Hz. Adem (a.s), Mina'dan ayrılmak isteyince Cebrail ona "temenni et" demiştir. Adem peygamber de Cenneti temenni etmiş. Bundan dolayı buraya Mina adı verilmiştir. 2- Burada kurban kesildiği için kan akıtmak anlamına gelen ...

Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Mina

 Milliyetçilik

Milliyetçilik Ulusçuluk, kavmiyetçilik, asabiyet, suubiye, nasyonalizm. Ulusal değerleri evrensel değerlerin üstünde tutan, ulusa bağlılığın evrensel değerlere bağlılıktan, ulusal çıkarların bireysel çıkarlardan daha önemli olduğunu öne süren anlayış ve yaklaşımların genel adı. Kendi ulusunu sevip onu yüceltmeyi amaçlamaktan, kendi ırkını diger tüm ırklara üstün görerek onları egemenliği altına alma isteğine kadar uzanan çesitli biçimlerinden söz edilebilir. Bu nedenle, belli bir siyasal program ya da doktrinden çok, böylesi program ve doktrinleri esas kabul eden tüm siyasal anlayışları dile getirir. Ülkemizde, hemen her alanda yaşanan kavram kargaşası, kendini "milleyetçilik" kavramında da belli etmektedir. Bu nedenle öncelikle kavramla adı arasındaki tutarsızlık ve çeliskiyi belirlemek gerekir. ...

Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Milliyetçilik

 Millet

Millet Sözlük anlamında gidilen yol. Bu anlam yolun niteligini belirtmez, hem doğru, hem de yanlış yolu içine alır. İslam literatüründe ise din ve şeriat anlamlarını dile getirir. Günümüzde yaygın biçimde kullanıldığı gibi "aynı topraklar üzerinde yasayan, aynı kökten gelen, tarih, töre ve dil ortaklığı bulunan insanların tümü" biçiminde tanımlanan ulus ya da nation kavramlarıyla hiçbir anlam benzerliği taşımaz. Millet kelimesinin İslam literatüründeki anlamını Kur'an belirler. Sözgelimi: "Kendini bilmez beyinsizden başka kim İbrahim'in milletinden yüz çevirir?" (el-Bakara, 2/130). "De ki: Hayır, biz batılı bırakıp Hakk'a yönelen İbrahim'in milletine uyarız" (el-Bakara, 2/135), ''De ki: Allah doğru söyledi. Öyleyse Hakk'a yönelen İbrahim'in milletine tabi ...

Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Millet

 Miladi Takvim

Miladi takvim Hz. İsa'nın doğumunu tarih başlangıcı ve dünyanın güneş etrafındaki dönüş süresi olan 365 gün 6 saatlik zamanı yıl olarak kabul eden takvim. Dönencel yıl müddeti 365, 2425 gün üzerine kurulmuş olan bu takvimde, bir yıl uygulamada yaklaşık 365 gün 6 saat alınmak suretiyte, kalan 6 saatlik fark her dört yılda bir 24 saate çevrilerek bu bir günlük süre, normal şartlarda yirmi sekiz gün süren Şubat ayına ilave edilmiş ve böylece her dört yılda bir Şubat ayının yirmi dokuz gün sürdüğü kabul edilmiştir. Bu tür yıllara da "fazlalık yıl" veya "artık yıl" ismi verilmiştir. Miladi takvimin ilk şekli olan Jülyen ...

Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Miladi Takvim

 Mikat

Mikat İhrama girme yeri ve zamanı. Mekke çevresinde, çeşitli bölge ve ülkelerden hacca gelenlerin ihrama girecekleri özel yerleri ifade eden bir fıkıh terimi; çoğulu mevakit gelir. Bir kimsenin hac veya umre için mikatleri ihramsız geçmesi caiz değildir. Aksi halde bir kurban cezası veya mikat yerine dönmek gerekir. İhrama girme yerleri Mekke'de oturanlar veya Mekke ile mikat yerleri arasında yahut mikat yerleri dışında kalan belde ve ülkelerde oturup hac veya umre yapacak kimselere göre değişiklik gösterir (bk. "Hacc" mad.). İkamet edilen yere göre mikatler: I. Mekke'de oturanlar: Mekkelilerin hac için ihrama girme yeri yine Mekke'dir. Hz. Peygamber Mekkelilere bulundukları yerden ihrama girmelerini ...

Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Mikat

 Mikail

Mikail Kur'an-ı Kerim'de adı geçen dört büyük melekten birisi. Mikail kelimesi Ahd-i Atik (Tevrat)'ta "Mikael" biçiminde geçmektedir. Mikail'in "büyük reis", "İsrail oğullarının hamisi" (Daniel: 12/1) olduğu zikredilmektedir. İsrail oğullarını, İranlılara (Daniel: 10/13), Yunanlılara (Daniel: 10/20, 21) karşı koruyan da Mikail'dir. Mikail kelimesi Kur'an-ı Kerim'de bir ayette, Mikal şeklinde geçmektedir. "Kim, Allah'a, meleklerine, peygamberlerine, Cebrail'e ve Mikail'e düşman olursa bilsin ki, Allah da inkar edenlerin düşmanıdır" (el-Bakara, 2/98) buyurulmaktadır. Yahudilerin ve Müslümanların Mikail hakkındaki düşüncelerini öğrenmek için bu ayetin nüzul sebebiyle ilgili bulunan iki rivayete göz atmakta yarar vardır: 1- Hz. Peygamber (s.a.s), Medine'ye hicret ettiği zaman Fedek Yahudilerinden Abdullah İbni Suriya ...

Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Mikail

 Mihrican (mihrigan)

Mihrican (mihrigan) İran Mecûsilerinin Nevruz'dan sonra en büyük bayramı. Mihircan bayramı, 7. Şemsi ayın 16. günü başlayarak 21. gününe kadar altı gün devam eder. Bu sürenin başlangıcına "mihrican-ı amme", sonuncu gününe ise "mihrican-ı hassa" denir. Mihrican bayramının içinde yer aldığı ay, sonbahara rastlar. Bu bayram, Güneş'in "mizan" burcuna girdiği zamana tesadüf eder. Eski Farslıların bu günleri bayram saymaları hakkında çeşitli sebepler rivayet edilmiştir. Mihrican'ın esası "mihr" günüdür. Bu bayram ruh sevgisi anlamında mihrican diye bilinir. Mihr; Güneş'in ismi olarak da bilinir. Bu da "Güneş'in bu günde gözükmeye başlaması dolayısıyla" diye açıklanmıştır. Kisraların Mihrican'da üzerinde Güneş ve yörüngesinin resmi olan bir taç ...

Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Mihrican (mihrigan)

 Mihrab

Mihrab Oda, köşk, baş köşe, yüksek yer, savaş aleti. Camide imamın namaz kılarken cemaatin önünde durduğu, kıble tarafındaki duvarın ortasında bulunan, oyuk, girintili yer anlamında bir terim. Çoğulu "meharîb"tir. Bu bölüm, savaş aletine benzetilerek mihrab denilmesi, şeytan ve kötü düşünce ve arzularla savaş yeri kabul edilmesindendir. Kur'an-ı Kerim'de mihrab sözcüğü ve çoğulu şu ayetlerde geçmektedir. Kudüs'te Mescid-i Aksa bünyesinde, Hz. Meryem'in barındığı bir bölme anlamında şöyle kullanılmıştır: "Rabbi onu, güzel bir şekilde kabul etti ve onu güzel bir bitki gibi yetiştirdi. Onu Zekeriyya'nın himayesine bıraktı. Zekeriyya Meryem'in bulunduğu mihraba her c;irdiğinde onun yanında yiyecek, rızık buldu. "Bu,.sana nereden geldi ey Meryem?" ...

Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Mihrab

 Meşru Müdafaa

Meşru müdafaa Meşrû; şerîata uygun, şer'an caiz, şerîatın müsaade ettiği şey. Müdafaa; savunma. Meşrû müdafaa; mal, can veya ırza yönelik haksız bir saldırıya karşı devlet gücüne başvurmaksızın kendi gücüyle, İslami ölçüler içinde savunma yapmak, anlamında bir İslam Hukuku terimi. Toplum düzeninin sağlanmasında ve toplumda huzur ve istikrarın gerçekleştirilip devam ettirilmesinde, kişilerin sahip oldukları hakların başkalarına, hatta kimi zaman kendilerine karşı korunmasının rolü büyüktür. İslam hukuk sisteminde, bugün beşerî hukuk sistemlerinin de benimsediği gibi, hakların devlet eliyle korunması ve cezanın devlet tarafından uygulanması esastır. Nitekim, Kur'an-ı Kerîm'de yüce Allah, "...Haksız yere öldürülenin velisine bir yetki tanımışızdır; artık öldürmede aşırı gitmesin." (el-İsra, 17/33) ...

Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Meşru Müdafaa

 Meşru

Meşru Şeriata uygun, şeriatca yasaklanmayan davranış. İslam hukukunda farz, vacib, sünnet, müstahab ve mübah olarak tanımlanan davranışları belirtir. Şerî, helal, caiz kelimeleri de meşru ile aynı anlamı karşılar. Gayri meşru deyimi ise meşru olmayanı, İslam şeriatında haram ve mekruh olan davranışları dile getirir. Toplum halinde yaşayan insanlar, belli kurallara uymak zorundadırlar. Bu kurallardan bazıları emredici bazıları da yasaklayıcı niteliktedir. Toplum düzeninin sağlanması,haksızlıkların önüne geçilmesi için uyulması zaruri olan bu kurallara hukuk kuralları denir. Bu kurallara uymayanlara müeyyide (yaptırım) uygulanarak, uymaları sağlanır. İşte kanunlarla yasaklanmamış olan, başka bir ifadeyle, kurallara uygun olan davranış ve fiillere kanuna uygun anlamında meşru fiiller denir. Hukuk ...

Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Meşru