Arkeoloji
Bilgisayar
Bilim
Bitkiler
Biyografi
Biyoloji
Coğrafya
Din
Edebiyat
Ekonomi
Elektronik
Felsefe
Fizik
Genel
Hayvanlar
Hukuk
internet
İslam Ansiklopedisi
Jeoloji
Kimya
Matematik
Müzik
Programlama
Rehberlik
Resim
Rüya Tabirleri
Sağlık
Sinema
Siyaset
Sosyoloji
Spor
Şifalı Bitkiler
Tarih
Teknoloji
Tıp
Tiyatro
Uzay
Yerler
Ziraat






vuhuv.com

İslam Ansiklopedisi



 Mevla

Mevla Dost, malik, sahib, efendi, yardımcı, koruyucu; bir işi idare edip yürüten; ihsan eden ve iyilik yapan, kendisine iyilik yapılan; köle, köle azad eden, azad edilmiş köle; müttefik ve andlaşmalı; komşu, misafir; akraba, oğul (evlad), amca, amca oğlu, kız kardeşin oğlu, damad, enişte, veli, tabi, zahid, yaraşan, yakışan ve layık olan kimse gibi sözlük anlamlarını taşıyan bir terim. Mevla kelimesi Ve-leye fiillerinden türetilmiş bir isimdir. Çoğulu mevali gelir. Kur'an-ı Kerim'de; Rabb, sahib, hami (koruyucu) yardımcı,dost, yar lütuf ve ihsanda bulunan, iyilik yapan anlamlarında Yüce Allah'a Mevla denilmiştir: "Bilin ki Allah sizin mevlanızdır (sahibiniz, haminiz, yardımcınızdır). O, ne güzel Mevla ve ne ...

Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Mevla

 Mevkuf Hadis

Mevkuf hadis Sahabelerden rivayet edilen söz, fiil ve takrirler. Bu terim, fıkıh ve kıraat ilminde farklı istilahî kullanımlara sahiptir. Mevkuf hadislerde isnad Rasûlullah (s.a.s)'e ulaşmaz; sahabîde son bulur. Mesela: Ravinin "İbn Abbas şöyle dedi" veya "Ali b. Ebi Talib şöyle yaptı" yahut ta "Ebu Bekr'in önünde şöyle yapıldı da o buna ses çıkarmadı" demesi yapılan rivayetin merfu' olmadığını ve mevkuf olarak nakledildiğini gösterir. Bazan da ravi; "İbn Abbas'dan mevkuf olarak rivayet edildi" diyerek hadisin mevkuf olduğunu tasrih eder (et-Tehanevî, KeşŞaf Istılahati'l-Funûn, İstanbul 1984, II,1500; Suphi es-Salih Hadis İlimleri ve Istılahları, Ankara 1981, 175). Rasûlullah (s.a.s)'den sadır olan söz, fiil ve takrir'i ...

Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Mevkuf Hadis

 Mevhub

Mevhub Bağışlanan, hibe edilen şey. Ve.he.be kökünden ism-i mef'ûl. Hibe sözcüğü ise mastar olup"bağışlamak" anlamına gelir. Arapçada genel olarak; atiyye, nihle, sadaka ve hediye sözcükleri de "mevhûb" ile eş anlamda kullanılır. İslam hukuku açısından bir akit teşkil eden hibede bağışlayan kendisine bir şey bağışlanan ve bağışlanan mal, ana unsurları oluşturur. Bunlardan bağışlayana "vahib"; kendisine bağış yapılana "mevhûbun leh" ve bağışın konusuna da "mevhûb" denilir (Mecelle Madde, 83; Abdulkadir Şener, İslam Hukukunda Hibe, s.11). İslam hukukuna göre hibe akdinin geçerli olması için, bağışlanan şeyde şu şartların bulunması gerekir: 1) Bağışlanan şeyin bağış sırasında mevcut olması, Hanifî, Şafiî, Ahmed b. Hanbel ve Zahirîlere ...

Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Mevhub

 Mevat Arazi

Mevat arazi Ölü arazi. Mülkiyetinin iktisabı bakımından özellik arzeden toprak çeşitlerinden biri. Roma hukukundan beri hemen bütün hukuklar bu çeşit arazinin yalnızca işgal ile yanî "mülkiyeti iktisab niyetiyle üzerinde zilyedlik tesis etmek suretiyle" hususi mülkiyet konusu olacağı hükmünü benimsemişlerdir. İslam hukuku toprağa herhangi bir eşya gibi bakmamış, gerek elde edilişine ve gerekse tasarrufuna bazı farklı hükümler getirmiştir. Diğer sahipsiz (mübah) mallara malik olabilmek için, o şey üzerinde meşrû zilyedlik kurmak (ihraz) yeterli iken; toprağa malik olabilmek için, buna "ihya" şartı eklenmiştir. Hz. Peygamber şöyle buyurmuştur: "Henüz hiç kimsenin eline geçmemiş bulunan bir şeyi kim ilk önce ele geçirirse o şey, o ...

Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Mevat Arazi

 Mevali

Mevali Veli, vela kökünden mevla kelimesinin çoğulu. Mevla; velî, hami, yardımcı, dost, sahip, efendi, malik, nimet veren veya nimetlenen, köle, köle satın alan yahut satan, akraba, komşu, halef, konuk, amca, amca oğlu, oğul, yeğen, misafir, muhib, tabi', ortak, hısım, yakın gibi anlamlara gelmektedir (A. J. Wensick, İA. "Mevla" Mad. VIII, 163-164; Mehmet Zeki Pakalın, Osmanlı Tarih Deyimleri ve Terimleri Sözlüğü, II, 495-496; Türk Ansiklopedisi, XXIV, 79). Kur'an-ı Kerim'de mevla kelimesi sahip, dost, yardımcı, efendi anlamlarında kullanılmış ve çoğu kere de bu kelime ile "Allah" kasdedilmiştir. Nitekim; "...Rabbimiz! Bize gücümüzün yetmeyeceği şeyi yükleme; bizi affet, bizi bağışla, bize acı. Sen mevlamızsın; kafirlere ...

Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Mevali

 Mev'ize

Mev'ize Dinî öğüt, nasihat, va'z. Çoğulu meva'iz'dir. Birisine öğüt, nasihat edip, kalbini yumuşatacak ve Allah'ın vereceği cezadan sakındıracak şeyleri hatırlatmak anlamında bir tabir. Mev'ize kelimesi ve fiil olarak türevleri, Kur'an-ı Kerîm'in çeşitli ayetlerinde "öğüt, nasihat, öğüt vermek ve nasihat etmek" anlamlarında kullanılmıştır. Öğüdün metotlarının belirlendiği bir ayette şöyle buyurulur: "Rabbinin yoluna hikmetle, güzel nasihatle çağır ve onlarla en güzel şekilde mücadele et" (en-Nahl, 16/125). Faiz yasağını öğrenen mü'minin durumuyla ilgili olarak şöyle buyurulur: "Allah alış-verişi helal, faizi (riba) haram kılmıştır. Bundan böyle kim Rabbinden kendisine bir öğüt gelip de faizden vazgeçerse geçmişi ona ve işi de Allah'a aittir. Kim de tekrar ...

Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Mev'ize

 Metruk Hadis

Metruk hadis Vazgeçilmiş, terkedilmiş, kullanılmaz, yalancılıkla itham edilen ravilerin bilinen kurallara muhalif olarak rivayet ettikleri ve bu rivayetlerinde münferid kaldıkları hadis. Ravinin hadiste yalanı görülmemiş olsa bile, diğer konuşmalarında yalancılıkla tanınan, fasıklığı açık olan veya vehim ve gaflet sahibi bir kimse olması, rivayet ettiği hadisin metruk sayılması için yeterlidir (İbn Ali et-Tehanevî, Keşşafu Istılahati'l-Funûn, İstanbul 1984, I, 169; Suphi es-Salih, Hadis İlimleri ve Hadis İstilahları, Terc. Yaşar Kandemir, Ankara 1981, I74). İbni Hacer, metruk hadisi, cerh sebeplerinde ikinci sırada zikreder (İbn Hacer el-Askalanî, Nuhbetül-Fiker Şerhi, İstanbul 1306, 44-45). Suyütî, hadisinde muhalefeti bulunmayıp sadece kizb ile itham olunan, galatı, gaflet ve fıskıyla ...

Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Metruk Hadis

 Metruk Arazi

Metruk arazi Terkedilmiş, hal üzerine bırakılmış arazi. Toplum yararına terkedilmiş toprakları ifade eden bir İslam hukuku terimi. Osmanlı Devletinin arazî uygulamasında toplumun istifadesine bırakılan yerler iki kısma ayrılmıştır. a) Bütün ülke halkının istifadesine arzedilmiş yerler: Umumî yollar, parklar, meydanlar, namazgahlar gibi. b) Belli bir yerleşim merkezindeki halkın istifadesine ayrılmış yerler: Otlak, kışlak, baltalık gibi. Herkesin menfaatine terkedilmiş (metruk arazi) topraklar ve yerlerde, özel mülkiyete konu olamaz. Bu topraklar tahsis edildikleri maksada hizmet eder. Bütün ülke halkının istifadesine bırakılmış yerlerin işgali, istifadeye engel olacak şekilde şahıslar tarafından kullanılması, zaptı gibi durumlarda her vatandaş müdahalenin engellenmesini dava edebilir. Köy ormanı, merası, kışlağı, yaylası ...

Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Metruk Arazi

 Metaf

Metaf Dönme yeri, tavaf yaparken dönülen yer; Arapça tavaf kökünden yer ismi; Kabe-i Muazzama'nın çevresinde, tavaf yaparken yedi defa dönülen alan. Metaf'ın mahalli veya yeri, Kabe'nin çevresidir. Çünkü Allah Teala, "... ve eski ev (Kabe) yi tavaf etsinler" (el-Hacc, 22/29) ayetinde Kabe'nin tavafını emretmektedir. Kabe'nin tavafı demek; Kabe'nin çevresinde dolaşmak demektir. Bu yüzden Mescid-i Haram'da yapılacak olan tavaf Kabe'ye yakın veya uzak olsa da caiz olur. Ancak tavafın Mescid-i Haram dahilinde olması gerekir. Mesela Zemzem kuyusunun bulunduğu yerin arkasından veya Mescid'in iç kısmında olmak şartıyla duvarlarına yakın bir yerden tavaf yapılsa bu da yeterli olur. İzdiham veya korku zamanlarında tavaf alanının ...

Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Metaf

 Mesuliyet

Mesuliyet Kişinin davranışlarından hesap verme yükümlülüğü altında bulunması durumu. Türkçe'de sorumluluk denir. Hesap yükümlülüğü kişinin davranışları nedeniyle ödül ya da ceza biçiminde bir karşılık görmesi sonucunu doğurur. Bu karşılık, maddi ya da manevi olabileceği gibi, bu dünyada ya da ahiret hayatında da olabilir. İslam'a göre insan sorumlu bir varlıktır. Çünkü kendine iyi ile kötü, doğru ile yanlış açık biçimde gösterilmiş, ikisinden birisini seçme hakkı tanınmış, seçimini yapabilmesi, gereğini yerine getirebilmesi için gereken akıl, irade ve yapabilme gücü gibi niteliklerle donatılmıştır. Kişi özgür iradesi ile dilediği seçimi yapabilir, istediği işi işleyebilir. Fakat bu özgürlüğü onu seçiminden, yaptıklarından sorumlu kılar, seçim ve davranışlarının ...

Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Mesuliyet