Arkeoloji
Bilgisayar
Bilim
Bitkiler
Biyografi
Biyoloji
Coğrafya
Din
Edebiyat
Ekonomi
Elektronik
Felsefe
Fizik
Genel
Hayvanlar
Hukuk
internet
İslam Ansiklopedisi
Jeoloji
Kimya
Matematik
Müzik
Programlama
Rehberlik
Resim
Rüya Tabirleri
Sağlık
Sinema
Siyaset
Sosyoloji
Spor
Şifalı Bitkiler
Tarih
Teknoloji
Tıp
Tiyatro
Uzay
Yerler
Ziraat






vuhuv.com

İslam Ansiklopedisi



 Mekki Sureler

Mekki sureler Kur'an-ı Kerim'in Mekke'de ve hicretten önce nazil olan ayetleri. Surelerin mekkî ve medenî oluşları yapılan çeşitli tasniflere göredir. Başka bir ifade ile surelerin mekkî mi, yoksa medenî mi olduklarını bilmek için, bazı tarifler yapılmıştır. Yapılan bu tariflerde ya zaman veya mekan veyahutta hitap esas alınmıştır. Mekan esas alınarak yapılan tarife göre, Mekke'de nazil olan surelere Mekkî; Medine'de nazil olan surelere de Medenî denilmiştir. Zaman esas alınarak yapılan tarifte de, Hicretten önce nazil olan surelere Mekkî; hicretten sonra nazil olan sûrelere de Medenî denilmektedir. Hitab esas alınarak yapılan tarifte ise, Mekkelilere hitap eden sureler Mekkî; Medinelilere hitap eden surelere de ...

Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Mekki Sureler

 Mekke-i Mükerreme

Mekke-i mükerreme MEKKE-İ MÜKERREME Allah Teala'nın rızası için yeryüzünde ilk inşa edilen mescid; Beytullah'ın bulunduğu Mukaddes şehir. Bu şehrin Kur'an-ı Kerim'de geçen Bekke, Ümmü'l-Kura ve Beledü'l-Emin şeklinde değişik isimleri vardır. Bazıları Mekke'nin, hem şehir hem de "Beyt"i karşılayan bir isim olduğunu söylerlerken; diğer bazıları da Mekke'nin, Harem'in tamamını kapsayan kısmına; Bekke'nin ise mescite has bir isim olduğunu ifade etmişlerdir (İbn Kuteybe, Tefsiru Garîbi'l-Kur'an, Beyrut 1978,107-108; Hasan İbrahim Hasan, Tarihu'l-İslam, Mısır 1979, I, 45 (dipnot 2). Mekke ve Bekke, Babil dilinde beyt 'ev' anlamında olup, Amalıkalılar tarafından bu yerin ismi olarak kullanılmıştır. Kimisi mescitin bulunduğu yere Bekke, onun çevresine ise Mekke denildiğini ...

Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Mekke-i Mükerreme

 Mekke Dönemi

Mekke dönemi Mekke Cahiliye ortamında Hz. İbrahim'in soyundan gelen ve onun Hanif dinini takip eden bir aileden doğan Hz. Muhammed'in, kırk yaşında putperest toplumu gerçek dine davet etmesi için peygamberlikle görevlendirilmesiyle birlikte ona inanan ve inanmayan insanların 13 yıl boyunca kendi dinlerinin savaşımını verdikleri ve nihayet azınlık-güçsüz müslümanların kendi yurtları olan Mekke'den Medine'ye hicret etmeleriyle kapanan bir dönemin adı; Miladî 610-623 yılları arasında geçen İslamî tebliğin ilk dönemi. Mekke döneminin sonu, aynı zamanda Hicrî yılın başlangıcıdır. Hz. Muhammed'in peygamberlikten önceki hayatı Mekke Dönemi içerisinde değerlendirilmez; Mekke Dönemi Hz. Peygamber'in peygamberliğiyle başlar. Toplumunun cahilî yaşantısından uzak kalmak ve gerçeği düşünmek için yılın ...

Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Mekke Dönemi

 Mehir

Mehir Evlenme sırasında kadına bu isimle ödenen meblağ; evlilikte kadının nikah akdi veya cinsel temasla hak kazandığı mal veya meblağ anlamında bir fıkıh terimi. Kitap, Sünnet ve fıkıh literatüründe mehir kelimesi yerine, eş anlamda; "sadûk", "saduka","nıhle", "farîza", "ecr", "hıba", "ukr", "alaik", "tavl" ve "nikah" kelimeleri de kullanılır. İslam Hristiyanlıkta olduğu gibi kadının erkeğe verilmek üzere para biriktirilmesini (drahoma) değil de; aksine, erkeklerin kadınlara rağbetinin bir sembolü olsun diye hediye kabilinden bir meblağın ona verilmesini emretmiştir. Mehir kadına değil, erkeğin üzerine vaciptir. Daru'l-İslam'da bir kadınla cinsel temas, ya had cezasını gerektirir, ya da mehir hakkını doğurur. Bu, kadına saygının bir sonucudur. Kur'an-ı ...

Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Mehir

 Mehdi

Mehdi Yol gösteren, hidayete eren, doğru yolu bulan, Allah tarafından kendisine rehberlik edilen kimse. Kıyamete yakın dönemde zulüm ve adaletsizliğin her tarafı kapladığı bir zamanda gelip yeryüzünü adaletle dolduracağı ve İslamı hakim kılacağı söylenen Ehl-i beytten birisi. Mehdi, kelime olarak Arapça He-De-Ye kökünden ismi mef'ul olup hidayete ermiş, hidayet bulmuş kişi anlamını taşır. Mehdî'nin ahir zamanda çıkacağına ve insanları hayır ve adalete yönelteceğine dair ahad haberler mevcuttur. Hz. Peygamber (s.a.s)'den nakledilen İtin Mace'de mevcut hadislere göre Mehdî'nin Ehl-i beytten olacağı bildirilmektedir: "Mehdî bizden, Ehl-i beyttendir. Allah onu bir gecede zafere erdirecektir. Mehdî, Fatıma evladındandır" (İbn Mace, Fiten, 34; Darimî, Mehdî, 1). ...

Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Mehdi

 Mefkud

Mefkud Kaybolduğu halde sağ veya ölü olduğu konusunda bilgi alınamayan veya düşmana esir olup hakkında bilgi bulunmayan kişi. Mefkûd kendi hakkında sağ, başkaları hakkında ölü hükmündedir. Ölümüne hükmedilmedikçe malları mirasçılara intikal etmez. Daha önce yapmış olduğu icare (kira) akdi fesholunamaz. Vefatı hakikaten veya hakimin hükmüyle sabit olmadıkça karısı başkasıyla evlenemez (Serahsî, el-Mebsût, Kahire 1324-31, XI, 34-35, 43). Mefkûd başkasına varis olamaz. Ancak onun hissesi sağ olabileceği gözönüne alınarak ihtiyaten bekletilir. Geldiğinde hissesi kendisine intikal eder. Aksi halde varisler bu hisseye sahip olur. Kendisine yapılan vasiyete de sahip olabilmesi için sağ olarak dönmesi gerekir. Aksi halde vasiyet edilen şey mûsî (vasiyyet eden)nin ...

Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Mefkud

 Mefhum-i Muhalefet

Mefhum-i muhalefet Mefhum sözlükte, anlam, kavram; muhalefet ise zıt, muhalif, karşı anlamlarına gelir. Mefhum-i muhalefet; zıt anlam demektir. Bir fıkıh usulü terimi olarak; şer'î bir sözde söylenmeyenin söylenene ve zikrolunana hükümde zıt olmasıdır. Başka bir deyimle bir şer'î söz, kayıtta kayıtlanmış bir yerde bir hüküm gösterir ise, Mesela; bir vasıfla vasıflanmış, bir şartla şartlanmış, bir gaye ile gayelenmiş veya bir sayı ile sınırlanmış ise, kaydın bulunduğu yerde sözün hükmü, sözün söylenmiş olduğu husustur. Ancak kaydın bulunmadığı yerin hükmü ise zıt anlamdır. Kısaca, söıün açıkça ifade ettiği anlamın aksine zıt anlam denir. Şer'î sözde, söylenmeyenin söylenene hükümde olumlu veya olumsuz olarak uygun ...

Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Mefhum-i Muhalefet

 Medyen

Medyen MEDYEN Kur'an-ı Kerim'de Hz. Şuayb (a.s)'in kavmini tevhide davet ettiği yer olarak adı geçen şehir. Kur'an-ı Kerim'de Medyen kelimesi on kere geçer. Yüce Allah Medyen halkına kardeşleri Şuaybı gönderdiği (el-A'raf, 7/85; Hûd 11/84; el-Ankebût, 29/36). Hz. Şuayb onlara Allah'a kulluk etmeleri,ahirete inanmaları ve bozgunculuk yapmamaları (el-Ankebût, 29/36), ölçüye-tartıya dikkat etmeleri, inananları yoldan çıkarmamaları, helal kara kanaat etmelerini bildirdi. Kavminin ileri gelenleri ona, daha önce yumuşak huylu ve akıllı bir insan iken kendilerini niçin babalarının taptığı şeylerden vazgeçirmeye çalışıp mallarına diledikleri gibi tasarruftan alıkoymak istediğini sordular. Hz. Şuayb, kendisinin Rabbi tarafından görevlendirildiğini, onlara teklif ettiği şeyleri, kendisinin de yapmadığını, böylelikle onların ...

Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Medyen

 Medrese

Medrese MEDRESE Ders okutulan yer; İslam dünyasında yaygın öğretim kuruluşu. Arapça "de.ra.se" fiilinden gelen "medrese" ve "müderris" kelimeleri birbirleri ile yakından ilgilidir. Öğrenciler için ders okumaya mahsus yer demek olan medreselerde, ders veren hocalara da müderris adı verilmektedir. İslam, eğitim ve öğretim faaliyetleri üzerinde önemle durur. Bu dinin kitabı olan Kur'an, ilk ayeti ile okumayı emreder. Bu Kitabın gönderildiği Peygamber de ümmetine bu yolda gerekli talimatı vermiştir. Kur'an bu sünnetin bu konudaki emirlerini göz önünde bulunduran müslümanlar, daha İslam'ın ilk yıllarından itibaren öğrenmek için bütün imkanlarını seferber ettiler. Başlangıçta bu imkanlar, daha ziyade dinî alanda kullanılıyordu. Zira bu bilgilerin bir kısmı ...

Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Medrese

 Medine-i Münevvere

Medine-i münevvere MEDİNE-İ MÜNEVVERE İlk İslam devletinin kurulduğu ve içinde yeryüzünde ibadet kasdıyla yolculuk yapılabilecek üç mescidden biri olan Mescid-i Nebî'nin bulunduğu Arabistan'ın Hicaz bölgesinde yer alan kutsal şehir. Şehrin eski adı Yesrib olup, Hicretten sonra Resulullah (s.a.s) bu adı değiştirerek buraya Medine demiştir. Medine'nin kelime anlamı "şehir"dir. Ancak, bir yere nisbet edilmeksizin kullanıldığı zaman Medine şehri kastedilmiş olur. Medine kelimesi Kur'an-ı Kerim'de Mekkî ayetlerde "Medain" şeklinde çoğul olarak geçen bir cins isimdir. Medenî ayetlerde ise, Yesrib'in yerine özel isim olarak kullanılmıştır (et-Tevbe, 9/101, 120; el-Ahzab, 33/60; el-Münafıkûn, 63/8). Yesrib adı ise sadece bir yerde zikredilmektedir (el-Ahzab, 33/13). Bu şehrin asıl ...

Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Medine-i Münevvere