Arkeoloji
Bilgisayar
Bilim
Bitkiler
Biyografi
Biyoloji
Coğrafya
Din
Edebiyat
Ekonomi
Elektronik
Felsefe
Fizik
Genel
Hayvanlar
Hukuk
internet
İslam Ansiklopedisi
Jeoloji
Kimya
Matematik
Müzik
Programlama
Rehberlik
Resim
Rüya Tabirleri
Sağlık
Sinema
Siyaset
Sosyoloji
Spor
Şifalı Bitkiler
Tarih
Teknoloji
Tıp
Tiyatro
Uzay
Yerler
Ziraat






vuhuv.com

İslam Ansiklopedisi



 Kesf

Kesf Kapalı, örtük olan bir şeyi açık duruma getirmek. Tasavvufta akıl ve duyularla ulaşılamayan bazı bilgileri kalb gözü ile görmeyi, sezgi aracılığı ile kavramayı dile getirir. Mükaşefe, müşahede ve ilham da aynı anlamı belirtir. Keşf yoluyla ulaşılan bilgiye marifet, irfan, ilm-i mükaşefe, ilm-i batın, ilm-i ledünni, ilm-i vehbi, mevhibe-i ilahiye, eltaf-ı rabbanıye gibi adlar verilir. Mutasavvıflara göre en üstün dini bilgilere keşf yoluyla, eş deyişle ilham ve sezgi yoluyla ulaşılır. Akıl ve nakil insana vasıtalı olarak bilgi verdiği halde keşf insanı doğrudan bilgiyle yüz yüze getirir. Keşfi bilgiler akıl yürütmeye, kitap okumaya, metin ezberlemeye değil, amel ve ibadete dayanan, belli bir ...

Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Kesf

 Kesb

Kesb Toplamak, aramak, kazanmak anlamlarını dile getirir. Kelam ilminde, insan iradesinin fiili üzerindeki etkisiyle sorumluluğa neden olan yönelişine verilen isimdir. Kesb kelimesi Kur'an'da üç anlamda kullanılır. "Allah sizi yeminlerinizdeki yanılmadan dolayı sorumlu tutmaz. Sizi kalblerinizin kesbettiklerinden (kazandıklarından) sorumlu tutar..." (el-Bakara, 2/225) ayetinde kesb, kalbin akdi ve azmi anlamına gelmektedir. "Ey iman edenler, kesbettiklerinizin (kazandıklarınızın) ve sizin için yerden çıkardıklarımızın helal ve iyisinden harcayın..." (el-Bakara, 2/267) ayetindeki kesb, ticaretle elde edilen kazancı dile getirir. "Kendi kesbinizin (yaptığınızın) cezası olan azabı tadın" (el-Bakara, 2/286) ayetinde ise kesb, çalışma ve amel anlamında kullanılmaktadır. Kelime buradaki anlamlarından yola çıkılarak Kelam'da kişinin iradesinin kendisine sorumluluk kazandıracak ...

Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Kesb

 Kerramiye

Kerramiye Ebu Abdullah Muhammed bin Kerram el-Sicistanî (ö.255/869 Kudüs) tarafından kurulan inanç akımı. Allah'a cisimlik atfettiği için Mücessime'den sayılan Muhammed bin Kerram, İslam'ın inanç ve ibadet esaslarını kendine özgü bir biçimde yorumlayarak düşüncelerini sistemleştirdi. Mezhep tarihçilerince İslam dışı mezhepler arasında değerlendirilen Kerramiye Nişabur, Herat, Şurin ve Afşin yörelerinde izleyici buldu. Kerramiye'nin İslam dışı mezhepler arasında değerlendirilmesine neden olan görüşlerinin başlıcaları Allah hakkındaki inançları ile ilgilidir. Muhammed bin Kerram'a göre Allah'ın bir cismi, sınırı, altında bir sonu ve yönü vardır. Allah'ın zatı bir cevherdir. Arş, Allah'ın mekanıdır. Allah, yaratılmışlar için bir yerdir (mahal). Allah'ın kelamı, iradesi, görülen ve duyuları şeyleri idrak etmesi ...

Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Kerramiye

 Kerem

Kerem İyilik, cömertlik, şeref, bağış. Müslümanda bulunması gereken güzel huylardan biri. Saygı göstermek, yardım etmek anlamına gelen "ikram' bu köktendir. Türkçede "misafir ağırlamak, deyimi", ona hoşgeldin demek, yiyecek bir şeyler sunmak ve istirahatini sağlamak anlamında kullanılır. Kerem; sözle davranışla; maddi yardım ve ikramla insanlara iyi muamelede bulunmayı ifade eden geniş kapsamlı bir kelimedir. Bu bakımdan, "kerem", sözlük anlamıyla İslam ahlakının büyük bir bölümünü içine alır; Bağış (af), cömertlik, iyi davranış, ihsan, güleryüzlü olmak, bu kelimenin ifade ettiği güzel huylar arasındadır. Bağış (af), cömertlik, iyi davranış, ihsan, güleryüzlü olmak, bu kelimenin ifade ettiği güzel huylar arasındadır. "Kerem", sözlükte bu kadar geniş manayı ...

Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Kerem

 Keramet

Keramet Değerli, üstün, güzel ve ikram. İstilahda; "mü'min ve salih kimsenin eli üzere cereyan eden harikulade hal" anlamındadır. Bazı alimler, harikuladelik şartını koşmaksızın Allah'ın evliyaya her türlü ikramına keramet ismini vermişlerdir (Seyyid Sabık, el-Akidetü'l İslamiyye, Beyrut (ty), s. 24). Burada "harikulade hal"den maksat, vuku buları olayın, genel-geçer tabiat kanunlarının dışında cereyan etmesidir. Haddizatında kainata hakim olan düzen ve intizam, harikuladelikten çok daha mükemmel bir olaydır. Bu sebepledir ki yüce Allah: "Eğer her ikisinde-yerde ve gökte- Allah'tan başka ilahlar bulunsaydı, onların her ikisi de harap olurdu" (el-Enbiya, 21/22) buyurarak kainata hakim olan düzen ve intizamı kendi birliğine delil getirmiştir. Harikuladeliğin insanlar tarafından ...

Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Keramet

 Kerahet

Kerahet İğrenme, nefret, tiksinme, zorla, mecburiyet yüzünden yapma. Harama yakın sayılan fiil veya şey. Kerahiye ve hazr da eş anlamlı mastarlardır. Bunların zıddı istihsan ve ibaha'dır. Aynı kökten ism-i mef'ûl olan "mekrûh"; Allahü Teala ve Rasûlü tarafından kesin olmayarak istenilen bir iştir. Temelde mekruh işler yasaktır. Ancak kesin haram anlamında bir yasak olmadığına dair bir işaret bulunur veya delilin kesin olmayışı böyle bir hükme neden olur. Kerih işin niteliği; sevimli olmaması ve hakkında rızasının bulunmamasıdır (İbnü'l Hümam, Fethu'l-Kadîr, Mısır 1318, VIII, 79, 80). Kur'an-ı Kerim'de çirkin görülen fiil ve davranışlarla ilgili birçok ayet vardır. Bazıları şunlardır: "Ey iman edenler! Size açıklanınca ...

Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Kerahet

 Kenz

Kenz Define, hazine, yeraltında saklı kalmış değerli eşya, para veya altın, malları üst üste yığıp stok etme. İslam dini temelde malın belirli ellerde toplanmasına karşıdır. Bu sebeple de belirli ellerde toplanmasını engelleyecek bir takım tedbirler almıştır. Bu tedbirlerden biri de para ve mal stokçuluğunun engellenmesidir. Toplumun birlik ve beraberliği, fertler arası kardeşliğin oluşması, malın adil bir şekilde toplum fertleri arasında dağılmasıyla sağlanır. Bu sebeple İslam zekatın yanısıra infak kurumunu getirmiş ve bunu teşvik etmiştir. Yüce Allah şöyle buyurmaktadır: "Altın ve gümüşü yığıp da onları Allah yolunda sarfetmeyenler var ya; işte onlara acı bir azabı müjdele! O gün Cehennem ateşinde bunların üzeri ...

Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Kenz

 Kelimullah

Kelimullah Allah'ın kendisiyle konuştuğu kimse anlamında Hz. Musa (a.s)'a verilen isim. Kur'an'da Allah'ın bazı peygamberlerle konuştuğu bildirilmekte birlikte ismen yalnız Hz. Musa (a.s.)'a verilmiştir. Kur'an'da Allah'ın bir insanla yalnız üç şekilde konuştuğu bildirilir. Bu konuşma şekillerinin birincisi ilham anlamında vahiy, ikincisi bir perde arkasından konuşması, üçüncüsü de bir elçi (melek) aracılığı ile konuşmadır (es-Şûra, 42/51). Vahiy genellikle üçüncü biçimdeki konuşma ile gerçekleşir. Hz. Musa (a.s)'ya Tuva vadisi'ndeki ilk hitap ise ikinci konuşma (perde arkasından) biçiminde olmuş, daha sonra da bu hitap biçimi tekrarlanmıştır. Kur'an'ın anlattığı olaya göre Medyen'den Mısır'a dönüşü sırasında dağda bir ateş gören Hz. Musa (a.s) ateş getirmek ya ...

Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Kelimullah

 Kelime-i Tevhid

Kelime-i tevhid Tevhîd birleştirme, birleme, bir olduğunu kabul etme ve bu şekilde inanma demektir. Istılahı manası ise; Allah'tan başka ilah olmadığına iman etmek, O'ndan başka Rab ve Ma'bud tanımamaktır. Başka bir deyişle; ihtiva ettiği manaya gönülden inanarak "Lailahe illallah Muhammedun Rasûlüllah" sözünü söylemektir. İşte "Allah'tan başka ilah yoktur Muhammed Onun Rasûlüdür" anlamına gelen bu söze"Kelime-i Tevhîd" denir. "Kelime-i Tevhîd " tüm semavî dinlerin ortak inanç esaslarının temelini teşkil eder. Bu temele dayanmayan inanışların ve ibadetlerin tümü batıldır, Allah'ın yanında makbul değildir. Nitekim, Cenab-ı Allah'ın göndermiş olduğu elçilerinin tümüne vahyettiği ve insanlara tebliğ edilmesini istediği en önemli husus, "Tevhîd" inancının esasını teşkil ...

Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Kelime-i Tevhid

 Kelime-i Tayyibe

Kelime-i tayyibe Güzel ve hoş kelime anlamında Kur'anî bir kavram. Doğru söz ve sağlam inanç anlamını da ihtiva eden bu kavram, genel bir yaklaşımla bütün güzel sözleri içine alır. Güzel sözlerin en güzeli "Şehadet kelimesi" olduğundan bu tabirin ifade ettiği ilk anlam Kelime-i Şehadet olarak kabul edilmiştir. Allah Teala "Ey Peygamber! Allah'ın güzel bir sözü, kökü sabit dalları göğe doğru yükselen güzel bir ağaca benzettiğini görmez misin?" (İbrahim, 14/24) ayetinde tevhid inancını ifade etmektedir. Ayet-i kerimede geçen kelime-i tayyibe, İbn Abbas'a göre Kelime-i Şehadet; Şecere-i tayyibe ile de mü'min kastedilmiştir. Mücahid ve İbn Cureyc, "Kelime-i tayyibe imandır" demişlerdir. Nitekim Hz. Enes ...

Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Kelime-i Tayyibe