Arkeoloji
Bilgisayar
Bilim
Bitkiler
Biyografi
Biyoloji
Coğrafya
Din
Edebiyat
Ekonomi
Elektronik
Felsefe
Fizik
Genel
Hayvanlar
Hukuk
internet
İslam Ansiklopedisi
Jeoloji
Kimya
Matematik
Müzik
Programlama
Rehberlik
Resim
Rüya Tabirleri
Sağlık
Sinema
Siyaset
Sosyoloji
Spor
Şifalı Bitkiler
Tarih
Teknoloji
Tıp
Tiyatro
Uzay
Yerler
Ziraat






vuhuv.com

İslam Ansiklopedisi



 Kelime-i Sehadet

Kelime-i sehadet İslam'a girişin temel şartı olan cümle. Bu Arapça cümle, "Eşhedü en la ilahe illallah ve eşhedü enne Muhammeden abduhü ve rasûluh"tur. Şehadet cümlesi tevhidi ve Hz. Muhammed (s.a.s)'in peygamberliğini ifade eden iki bölümden oluşur. Birinci bolümde Allah'tan başka ilah olmadığına, ikinci bölümde de Hz. Muhammed (s.a.s)'in Allah'ın kulu ve rasulü olduğuna tanıklık edilir. Bu tanıklık kesinlik kazanan bir bilgi ve inancın dille açıklanması anlamındadır. İslam, Allah'ın birlenmesi (tevhid) ile Rasul'ün Allah'tan getirdiklerinden oluşur. Diğer tüm inanç esasları, insan ve toplum hayatını düzenleyecek emir ve yasaklar, Allah'a ve Peygamber'inin O'ndan getirdiklerine inanmanın içindedir. Bu nedenle Kelime-i Şehadet İslam'ın en özlü ...

Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Kelime-i Sehadet

 Kelam

Kelam ilmi İslam'ın inanç esaslarını inceleyen ilim. Tarih boyunca hem adı, hem de muhtevası çeşitli değişikliklere uğradı. Sözgelimi iman temellerini (akide) incelediği için Akaid ve Usuli'd-Din; konularının ağırlığımı Allah'a iman, Allah'ın birlenmesi (tevhid) ve sıfatları oluşturduğu için İlm-i Tevhid ve Sıfat; fıkhın inançla ilgili yönlerini ele aldığı için Fıkhu'l-Ekber (Büyük Fıkıh); temel yöntem olarak düşünme ve akıl yürütmeyi seçtiği için İlm-i İstidlal ve Nazar gibi adlarla anıldı. Kelam ilmi kelamcılar tarafından konusu ve amaçları açısından farklı biçimlerde tanımlanmıştır. Konusuna göre Kelam ilmi, "Allah'ın zat ve sıfatlarından, peygamberlikle ilgili konulardan, başlangıç ve sonları bakımından varlıkların durumlarından İslam'ın teınel nasları doğrultusunda söz eden ...

Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Kelam

 Kelam

Kelam Konuşma. Allah'ın Sübuti sıfatlarından. Allah'ta bulunması zorunlu olan konuşma niteliğini belirtir. Allah bu sıfatı ile peygamberler aracılığıyla emir ve yasaklar koyar, haberler verir. Ancak konuşmasının mahiyeti bilinemez. Kur'an'da Allah'ın konuşma niteliğine sahip olduğunu gösteren çok sayıda ayet vardır. "Musa, tayin ettiğimiz vakitte bizimle buluşmaya gelip de Rabb'i onunla konuşunca... " (el-A'raf, 7/143), "De ki: "Rabbimin sözleri için deniz mürekkep olsa, Rabbimin sözleri tükenmeden önce deniz: tükenir" (el-Kehf, 18/109), "Ve eğer ortak koşanlardan biri güvence dileyip yanına gelmek isterse, onu yanma al ki, Allah'ın sözünü işitsin... " (el- Tevbe, 9/6) ve "Kıyamet günü Allah ne onlarla konuşacak ve ne de onları ...

Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Kelam

 Kehf Suresı

Kehf suresı Kur'an-ı Kerim'in onsekizinci Sûresi. Bir bölümünde ashab-ı kehf'den bahsettiği için bu adı almıştır. Mekke'de nazil olmuştur. Yüzon ayet, binbeşyüzyetmişyedi kelime ve altıbin üçyüzaltmış harften ibarettir. Ayet sonlarına ahenk veren fasılası "elif" harfidir. Yirmi sekizinci ayetin Medine'de indiği rivayet edilir. Kehf, dağda geniş mağara anlamına gelir. Sûrede üç önemli kıssa yer alır. Ashab-ı Kehf, Musa ve Hızır (a.s) kıssası ve Zülkarneyn kıssası. Bu sûre hakkında rivayet edilen hadislerden ikisinin anlamı şöyledir: "Sahabeden Üseyd b. Hudayr, Kehf sûresini okumuştu. Evinde de bir atı vardı. Bu sırada at ürkmeğe, deprenmeğe başladı. Bunun üzerine (Üseyd) Ya Rab! Sen afetten emin kıl, diye dua ...

Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Kehf Suresı

 Kehanet

Kehanet Kainatta gelecek zamanda vuku bulacak olaylardan haber verme, bazı sırları keşfetme. Bu işle meşgul olan kimselere de "Kahin" denir. Çoğulu; kühhan, yahut kehene, dişili; kahinedir. İslam'dan önce Arapların arasında çok kahin vardı. Bunlar, bir çok şeyi bildiğini iddia ederlerdi. Bunların bir kısmı emrinde cinler bulunduğunu ve onlar vasıtasıyla bir takım bilgiler edindiklerini, diğer bir kısmı da, kendisinde bulunan bir nevi ilham ve kudret sayesinde bazı şeyleri idrak ettiklerini iddia ederlerdi (İbn Mace, Terceme ve Şerhi, Çev. H. Hatiboğlu, İstanbul 1983, VI, 134). Kahinler, menşe itibariyle Şamanlara, rahiplere ve fetiş rahiplerine (arif bis-sanam) bağlanırlar. Fakat eski Arap hikayelerinde, hadislerde ve ender ...

Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Kehanet

 Kefil

Kefil Birleştirmek ve ilave etmek. Terim olarak ise kefalet, bir borcun ifası veya bir hakkın yerine getirilmesi hususunda kefilin zimmeti ile asıl borçlunun zimmetini birleştirmektir. Yani bir borcun ödenmesinde nasıl borçlu ile kefil birlikte sorumludurlar. Buna göre kefil de (asıl borçlu ödemediği zaman) bir borcun ödenmesini üzerine alan kimsedir. İslam hukukunda bazı işlerin, asıl sorumlular adına başkaları tarafından, yerine getirilmesi caizdir. Başkaları adına yapılan bu işler, vekalet, kefalet, vesayet ve velayet gibi bölümlere ayrılır. Bu konuların biri diğerinden farklı olduğu için böylece dört beş kısına ayrılmış olabilir. Başka bir deyişle ifade edecek olursak, kefîl, vekîl, vasî ve velî başkaları adına akid ...

Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Kefil

 Keffaret

Keffaret Yanlışlıkla veya mecburiyet sonucu işlenen günahın bağışlatılması için şer'i olarak verilen sadaka veya tutulan oruç. Bazı fiilleri işleyen mükelleflerin; günahlarının örtülmesi için İslam'ın koyduğu bazı yükümlülükler. Kafirler işledikleri günahlardan dolayı keffaret vermezler. "-Zira keffaret bir ibadettir" (Merginani, Hidaye, II, 75). Aynı zamanda bunun; bazı fiilleri irtikap eden mü'minler için bir ceza olduğu bilinmektedir. Molla Hüsrev: "Keffaret; ukûbat (ceza) ile ibadet arasında cereyan eder" diyerek, her iki unsurun bir arada olduğuna işaret etmiştir. İslam fıkhında; 1) Orucu kasden ve taammüden bozmanın keffareti. 2) Hataen bir mü'mini öldürmenin kefareti. 3) Zıhar keffareti. 4) Hacc ibadeti esnasında, ihramlı iken tıraş olmanın keffareti. 5) ...

Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Keffaret

 Kefen

Kefen Vefat eden erkek veya kadından her birinin bedenini örtmek için kullanılan kumaş parçası. Cenazenin kefenlenmesi farz-ı kifaye'dir. Bu farz yerine getirilmezse İslam toplumu sorumlu olur. Kefenin gerekliliği hadis, icma' ve akıl delillerine dayanır. Hz. Peygamber şöyle buyurmuştur: "Beyaz elbise giyiniz. Şüphesiz bu, elbiselerinizin en hayırlısıdır. Ölülerinizi de onunla kefenleyiniz" (Ebû Davud, Tıbb, 14, Libas, 13; Tirmizî, Cenaiz, 18, Edeb, 46; Nesaî, Cenaiz, 38, Zîne, 97; Ahmed b. Hanbel, Müsned, I, 247, 274, 328). Sıcak iklimlerde beyaz renkli giysinin, serin tutan, güneş ışınlarını kıran en uygun giysi olduğu bilinmektedir. "Ölülerin kefenlerini güzel yapın. Çünkü onlar kendi aralarında birbirlerini ziyaret ederler ve ...

Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Kefen

 Kefalet

Kefalet Bir şeyi bir şeye katmak ve eklemek. Kefilin zimmetini, esas borçlu olan kişinin zimmetine mutlak bir şekilde eklemek demektir. Bu tarifteki mutlak ifadesiyle kefalet; şahıs, borç veya belirli bir mal üzerindeki kefaleti kapsamaktadır. Kefalet, borcu veya yüklendiği hususu kefilden isteme hakkı verir, yoksa borç, esas borçludan düşüp de kefil üzerinde sabit olmaz (el-Kasanî, Bedayiu's-Sanayi', Beyrut 1328/1910, VI, 2; İbnü'l Hümam, Fethu'l-Kadîr, Kahire, t.y., V, 389; İbn Abidin, Reddü'l-Muhtar, Mısır, t.y., IV, 260). Hanefiler dışındaki üç mezhebe göre kefalet; kefilin zimmetini, kefil olunanın zimmetine, onun borcunu kendi üzerine alarak eklemektir. Bu tarife göre, borç, hem esas borçlu, hem de kefil üzerinde ...

Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Kefalet

 Kefaet

Kefaet Evlenecek çiftler arasında, dinî, iktisadî ve sosyal seviye bakımından yakınlık ve denklik'in var olması. Sözlükte denk, eşit, benzeri olma (İbn Manzûr, Lisanü'l-Arab, I, 139; Zebîdî, Tacü'l-Arûs, l, 107- 108) gibi manalara gelen kefaet'in gözetileceğine dair Kur'an-ı Kerîm'de bir nass yoktur (H. Karaman, Mukayeseli İslam Hukuku, İstanbul 1982, I, 253; M. Akif Aydın, İslam-Osmanlı Aile Hukuku, İstanbul 1985, s. 27). Evlenmede kefaet erkek tarafında aranır. Yani erkeğin, alacağı kadına müslümanlık, nesep, hürriyet, meslek ve zenginlik vb. hususlar bakımından denk durumunda bulunması, velî kontrolü dışında evlenen kadını korumak için öngörülmüştür. Kefaetin esaslarını Hanefî mezhebi tesbit etmiş. Şafiî ve Hanbelî mezhepleri ise hemen ...

Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Kefaet