Arkeoloji
Bilgisayar
Bilim
Bitkiler
Biyografi
Biyoloji
Coğrafya
Din
Edebiyat
Ekonomi
Elektronik
Felsefe
Fizik
Genel
Hayvanlar
Hukuk
internet
İslam Ansiklopedisi
Jeoloji
Kimya
Matematik
Müzik
Programlama
Rehberlik
Resim
Rüya Tabirleri
Sağlık
Sinema
Siyaset
Sosyoloji
Spor
Şifalı Bitkiler
Tarih
Teknoloji
Tıp
Tiyatro
Uzay
Yerler
Ziraat






vuhuv.com

İslam Ansiklopedisi



 Hz. Hüseyın (r.a.)

Hz. hüseyın (r.a.) Hz. HÜSEYİN (r.a.) Hz. Peygamber (s.a.s)'in Hz. Fatıma (r.anha)'dan torunu, Hz. Ali ve Hz. Fatıma'nın ikinci oğlu. Hicretin dördüncü yılı Şaban ayının beşinde dünyaya geldi. Hz. Hüseyin'in ismini Peygamber Efendimiz koydu. Hz. Hüseyin doğduğu zaman, Cebrail (a.s) gelip "Ya Muhammed! Rabbin sana selam söylüyor. Oğluna, şu Harun'un oğlunun ismini koy diyor" dedi. Peygamber Efendimiz "Ey Cebrail: Harun'un oğlunun ismi nedir?" diye sordu. Cebrail (a.s) "Şebir" dedi. Peygamberimiz "Benim dilim, Arapça:" buyurdu. Cebrail (a.s) "Öyle ise, bunun Arapça karşılığı olan Hüseyin ismini koy" dedi (Diyar bekrî, el-Hamîs, 1,471). Hz. Hüseyin, Hz. Peygamber (s.a.s)'e çok benziyordu. Hz. Ali (r.a) "Hasan, ...

Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Hz. Hüseyın (r.a.)

 Hz. Havva

Hz. havva Hz. HAVVA İlk insan ve ilk peygamber Adem (a.s)'in eşi, beşeriyetin anası ve ilk kadın. Hz. Havva'nın ne zaman ve nasıl yaratıldığı hakkında muhtelif rivayetler bulunmakla birlikte, bu konuda tam anlamıyla net ve kesin bir bilgiye sahip değiliz. Şu kadar var ki, Hz. Adem (a.s)'den (veya Adem ile aynı maddeden) yaratılmış olduğunu, Kur'an'ın "Sizi bir tek nefisten yaratan ve gönlünün huzura kavuşacağı eşini de ondan vareden Allah'tır" (el-A'raf, 7/189) ve "Ey insanlar! Sizi bir tek nefisten yaratan, ondan eşini vareden ve her ikisinden pek çok erkek ve kadın titreten Rabbinize karşı gelmekten sakının " (en-Nisa, 4/1) ayetlerinden öğreniyoruz. Ayetlerden ...

Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Hz. Havva

 Hz. Hadıce, Hatıce (r.a)

Hz. hadıce, hatıce (r.a) Hz. HADİCE, HATİCE (r.a) Hz. Hatice, Hz. Muhammed (s.a.s)'in temiz, iffetli ve yüce ahlak sahibi olan hanımlarının ilki. O, Arapların en asil kavmi olan Kureyş kavminden ve Kureyş kavminin de, en asil, pak ailelerinden idi. Babası Huveylid, annesi Fatıma'dır (İbn İshak, es-Sîre, Neşr. Muhammed Hamidullah, s. 60). Hz. Hatice'nin baba tarafından soyu Kusay'da Peygamberimizin baba tarafından soyu ile birleştiği gibi, annesi tarafından da soyu yine Peygamberimizin baba tarafından dedesi olan Lüey'de bileşmektedir (M. Asım köksal, İslam Tarihi, Mekke Devri, 96). Hz. Hatice, ticaretle uğraşan zengin, haysiyetli, şerefli bir kadındı. Ücretle tuttuğu adamlarla Şam'a ticaret kervanları düzenlerdi. Hz. ...

Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Hz. Hadıce, Hatıce (r.a)

 Hz. Fatıma (r.a)

Hz. fatıma (r.a) HZ. FATIMA (r.a) Hz. Muhammed (s.a.s.)'in neslinin kendisiyle devam ettiği en küçük kızı. Müslümanların dördüncü halifesi "ilmin kapısı" Hz. Ali (r.a.)'ın hanımı. Kerbela'da zulme boyun eğmeyip başkaldırı ruhunu kendisinden sonra gelen müminlere miras bırakan "cennet gençlerinin efendisi" Hz. Hüseyin (r.a.)'ın ve Kerbela'da esir edildikten sonra Kûfe sokaklarında teşhir edilen, Yezid'in sarayında yaptığı etkileyici konuşmayla halkı galeyana, Yezid'i ise dize getiren Peygamber torunu Hz. Zeynep (r.a.)'nın annesi. Hz. Peygamber'in, "Dünyadaki en iyi dört kadın şunlardır: Meryem, Asiye, Hatice ve Fatıma" buyurduğu "alemlerin kadınlarının ulusu". Peygamberimizin Zeyneb, Rukiyye ve Ümmü Gülsüm'den sonra dördüncü ve en küçük kızı. Doğum tarihi ihtilaflı ...

Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Hz. Fatıma (r.a)

 Hz. Aişe (r.a.)

Hz. AİŞE (r.a.) Hz. AİŞE (r.a.) Allah Resulü Hz. Muhammed (s.a.s.)'e ilk iman eden onun en sadık arkadaşı Hz. Ebu Bekr es-Sıddîk'ın kızı ve Hz. Peygamber'in zevcesi. Hicret'ten dokuz veya on sene önce Mekke-i Mükerreme'de doğdu. Annesi Ümmi Rûman binti Amir İbn Umeyr'dir. Hz. Aişe çok küçük yaşta müslüman olmuştur. Resulullah, ilk zevcesi Hatîcetü'lKübra hayatta iken başka bir kadınla evlenmemişti. Onun vefatından sonra bir süre daha evlenmedi. Resulullah, Hatice (r.a.)'ın ölümüne çok üzüldü. Osman İbn Maz'un'un hanımı Havle binti Hakim, Resulullah'a gelerek Ebu Bekr es-Sıddîk'ın kızı Aişe ile evlenmesini teklif etti. Sonra da Resulullah adına Ebu Bekr'e giderek kızı Aişe'yi ...

Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Hz. Aişe (r.a.)

 Hüzün Yılı

Hüzün yılı Mekke döneminin en sıkıntılı anında Hz. Hatice ile Ebu Talib'in vefat ettikleri yıl. Peygamberliğin onuncu yılında Müslümanlar iktisadî ablukadan yeni çıkmışlardı. Ebû Talib ağır hasta yatıyordu. Ebû Talib Peygamberimizi bir amca olarak düşmanlarına karşı korumuş ve Abdülmuttalib'in nüfuzunu kullanarak müşriklere ezdirmemeye çalışmıştı. Hatta Ebu Talib mahallesindeki müşriklerin kuşatma sırasında bile gece gündüz demeden Peygamberimizin kaldığı yerlerde nöbet tutturuyordu. Ancak müslüman olmamıştı. Peygamberimiz ise kendisine çok iyiliği geçen amcasının müslüman olmasını arzu ediyor, böylece ona şefaat etmeyi umuyordu. Bunu sağlamak için hastalığı ağırlaşan ve ölüm işaretleri, yüzünde belirmiş olan Ebû Talib'in yanına girdi: "Ey amcacığım: Ölümünden önce şehadet kelimesi getir ...

Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Hüzün Yılı

 Hızmetçı

Hızmetçı Herhangi bir menfaat karşılığında, bir işin yapılması için çalışan, birine yardımcı olan, verilen işi, vazifeyi gören, yerine getiren kimse. Hizmet işlerine bakan, kapıcılık, odacılık vb. işler yapan hizmetçiye müstahdem de denir. İslam dini, şahsımızın ve bakmakla yükümlü olduğumuz anne, baba, eş ve çocuklarımızın nafakasını temin etmek için çalışmayı emretmiş ve bunu farz kılmıştır. Bu konuda bir hayli ayet ve hadis vardır. Bu ayetlerden bazılarının meali şöyledir: ''Cuma namazı kılındıktan sonra, yeryüzüne dağılın ve Allah'ın lûtfundan (nasibinizi) arayın. Allah'ı çok anın ki, kurtuluşa eresiniz" (el-Cuma, 62/10). ''Allah size yeri boyun eğer yaptı. Haydi onun omuzlarında yürüyün ve Allah'ın rızkından yiyin" (el-Mülk, ...

Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Hızmetçı

 Hızb, Hızbullah, Hızbusseytan

Hızb, hızbullah, hızbusseytan HİZB, HİZBULLAH, HİZBUŞŞEYTAN Bir kişinin görüşüne uyarak kendisiyle birlikte bulunan dost ve arkadaşları, belli bir görüş ya da unsur çevresinde oluşan topluluk, parti. Kavim, kabîle gibi tarihsel ve toplumsal bir oluşumla ortaya çıkan topluluğa hizb denildiği gibi; bir kişi, inanç ya da düşünceye taraftarlıkla toplumdan ayrışan siyasî ve itikadî topluluklara da hizb (hizib) adı verilir. Bu nedenle Kur'an, tanımına uygun müslümanlar topluluğunu "hizbullah", tağut ve şeytanların peşinden giden insanları da "hizbüşşeytan" olarak adlandırır. Her hizib, kendi içinde sıkı bir dayanışma, yardımlaşma ve taraftarlık bilinciyle hareket ederken,diğer hiziblerle ilişkilerinin temelini sakınma, korunma ve düşmanlık duyguları belirler. Müfessirler, Kur'an'daki Hizbullah ...

Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Hızb, Hızbullah, Hızbusseytan

 Hıyaru's-sart

Hıyaru's-sart Muhayyerliği şart koşma - satış akdinde falan zamana kadar bu alışverişi kabul etme ve etmeme hakkına sahib olmayı şart olarak belirleme. Akdî yapan taraflardan birisinin, akdi devam ettirmekle, feshedip devam ettirmemek arasında seçme hakkına sahip olması. Taraflardan birisi için herhangi bir muhayyerlik bulunmazsa bu akde lazım akit denir. Bu akdin askıda kalmasını gerektiren bir durum olmadığı için akit kesinleşir ve derhal uygulanır. Hanefilere göre on yedi çeşit muhayyerlik tesbit edilmiştir. Bunlar; vasıf, nakit, ta'yîn, gabin, miktarı belirsiz bir ölçekle satış, mürabaha ve tevliyede hıyanet, akdin parçalanması, fuzulî (yetkisiz temsilci)nin akdine icazet, satılan malla başkasının ilgili olması, satıcı için sayı, tüketim, ...

Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Hıyaru's-sart

 Hıyaru'r-ru'ye

Hıyaru'r-ru'ye Bir kimsenin görmediği mal üzerine akit yaparak, malı görünce muhayyer olması. Malı gördükten sonra dilerse akdi fesheder, dilerse satış bedelinin tamamı ile akdi geçerli kılar. Görme muhayyerliğinin dayandığı delil sünnettir. Ebû Hureyre ve İbn Abbas (r. anhüma)'dan rivayete göre Rasûlullah (s.a.s.) şöyle buyurmuştur: "Görmediği malı alan kimse malı görünce muhayyerdir" (ez-Zeylai, Nasbû'r-Raye, IV, 9). Görme muhayyerliği sadece akitte alıcı veya kiracı gibi kimselerden mal henüz tasarrufu altına girmeyenlerin hakkıdır. Satıcı veya kiraya verenin bu hakkı yoktur. Zira sahabenin uygulaması böyle olmuştur. "Hz. Osman, Kûfe'deki görmediği bir arazisini Talha b. Ubeydillah'a sattı. Çevreden, Hz. Osman'a, "Aldandın" denildi. Hz. Osman, cevap olarak; ...

Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Hıyaru'r-ru'ye