Arkeoloji
Bilgisayar
Bilim
Bitkiler
Biyografi
Biyoloji
Coğrafya
Din
Edebiyat
Ekonomi
Elektronik
Felsefe
Fizik
Genel
Hayvanlar
Hukuk
internet
İslam Ansiklopedisi
Jeoloji
Kimya
Matematik
Müzik
Programlama
Rehberlik
Resim
Rüya Tabirleri
Sağlık
Sinema
Siyaset
Sosyoloji
Spor
Şifalı Bitkiler
Tarih
Teknoloji
Tıp
Tiyatro
Uzay
Yerler
Ziraat






vuhuv.com

İslam Ansiklopedisi



 Emeklı, Emeklılık

Emeklı, emeklılık Başkasına ait bir işi ücret karşılığında yapmayı üstlenen kimseye "işçi" "ecîr" * başkasını bir ücret karşılığı çalıştıran kimseye de "işveren" "müştecir" denir. İslam'da, emeğini başkasına kiralayan tüm çalışanlar aynı statü içinde değerlendirilmiş ve iş akdi, icare akdi içinde yer almıştır. Bugünkü uygulamada işçi, memur, subay, kamu görevlisi olma veya olmama gibi ayırımlar yapılmaksızın tüm çalışanlar aynı hükümlere tabi tutulmuş, ancak iş ve mesleğin durumuna göre emeğin değeri üzerinde durulmuştur. Yalnız bir gerçek kişi veya devlet, vakıf gibi tüzel kişi için çalışan kimseye özel işçi (ecir-i has), belirli gerçek veya tüzel kişiye değil de herkese iş yapan boyacı, terzi, marangoz ...

Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Emeklı, Emeklılık

 Hass

Hass Tek bir manayı ifade etmek üzere konmuş ve bir tek ferde delalet eden lafız. Bir fıkıh usûlü terimi. Kelimenin kapsamında çokluk bulunmakla birlikte bu çokluk sınırlı ise, lafız yine hass sayılır. İki,.üç, dört, yüz gibi. Hass'ın konulduğu manaya kesin bir şekilde delalet ettiği ve aksine delil bulunmadıkça konulduğu manadan başka bir anlama çekilemeyeceği konusunda İslam hukuk usûlü bilginleri görüş birliği içindedir. Mesela; "Onlaza seksen değnek vurun" (en-Nûr, 24/4) ayetindeki "seksen (semanîn)" lafzı, "Zina eden kadın ve zina eden erkeğin herbirine yüz değnek vurun" (en-Nûr, 24l2) ayetindeki " yüz (mie)" lafzı ile miras ayetlerindeki "sülüsan (üçte iki)", "nısıf (yarım) ", "dörtte ...

Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Hass

 Kanaat

Kanaat Elinde bulunanla yetinme, dünya nimetlerinden kısmetine razı olma. İsraf, ihtiras tama' ve israftan kaçınma. Kişinin Allah'ın kendisine dünya nimeti olarak verdiği paya rıza göstermesi. Allah Teala insanların dünya hayatının süs ve cazibesine aldanarak ahireti unutmaması için, Kur'an-ı Kerîm'de dünya hayatının geçiciliği ve değersizliğini vurgulamış, ahiret hayatının tercih edilmesi gereken bir gerçek olduğunu anlatmıştır: "Dünya dirliği eğlenceden, oyuncaktan ibarettir. Ahiret hayatı hakiki hayattır. Bilselerdi (ahireti tercih ederlerdi)" (el-Ankebût, 29/64). Kur'an-ı Kerim insanın tama' ettiği nimetleri sıralayarak bunların ahiret hayatı açısından asıl gaye olmadığını anlatmaktadır: "İnsanın gönlünü çeken kadınlar, oğullar, kantarla altın ve gümüşler, nişanlı atlar, davarlar, ekinler sevgisi insanlara hõs gösterildi. ...

Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Kanaat

 Babilık

Babilık BABİLİK Mirza Ali Muhammed Bab'ın (1819-1850) kurmuş olduğu batıl mezhep. Mirza Ali Muhammed 1819'da Şiraz'da doğdu. Necef'te Seyyid Ali Reştî (ö. 1843)'den ders aldı. Seyyid Ali Reştî, ona ölümünden sonra yerine geçecek halife olmasını ve Mehdî olarak ortaya çıkmasını telkin etti ve buna ikna etti. Mirza, davetini 1844 de Şiraz'da ilan etti.1850 yılında Tebriz'de Şah Nasûriddin'in huzurunda, alim ve fakihlerle yaptığı münazara sonunda irtidat ettiğine hükmedilerek idam edildi (Muhsin Abdülhamid, İs!am a Yönelen Yıkıcı Hareketler, Çev. S. Yeprem-H. Güleç, Ankara 1973, 6970). Babiyye'ye bağlı müfrit kimseler Nasûriddin Şah'a suikast yapmaya kalkışınca birçokları öldürüldü. Mirza Ali'nin öğrenci ve müridlerinden Suph-i Ezel, ...

Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Babilık

 Hakku'l-ırtıfak

Hakku'l-ırtıfak Gayr-i menkullerdeki yararlanma hakkı. İrtifak; bir şeyden yararlanmak demektir. İslam hukuku terimi olarak irtifak hakkı; bir gayr-i menkul lehine, başkasına ait gayri menkul üzerinde kurulmuş bir yararlanma hakkıdır. İslam hukukuna göre mülkiyet tam ve eksik olmak üzere ikiye ayrılır. Bir şeyin hem kendisi ve hem de yararlanma hakkı üzerinde sabit olan mülk, tam mülktür. Böyle bir mülke sahip olan kimse, bu mülkle ilgili bütün meşrû haklardan yararlanabilir; satış, hibe, miras ve vasiyet gibi hükümler cereyan eder. Bu hak, mal var olduğu sürece var olur, kendiliğinden düşmez. Sahibi onu telef etse, tazmin etmesi gerekmez. Çünkü mülk sahibi olma ve tazmin bir ...

Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Hakku'l-ırtıfak

 Vedi

Vedi İslam fıkhının taharetle ilgili bir tabiri. Küçük abdestten sonra gelen biraz kalınca yapışkan sıvıdır. Bu sıvı guslü gerektirmez. Çünkü insandan şehvetle gelen meni değildir. Fakat abdesti gerektirir. Yani kişi küçük abdest bozsa ve abdest alsa hemen akabinden de öyle bir sıvı gelse o kimsenin yeniden abdest alması gerekir (el-Merğınanî, el-Hidaye, I, 17; İbnü'l-Hümam, Şerhu Fethu'l-Kadîr I, 60; Ayn el-Binaye Şerhu'l-Kidaye, I, 290). Hüseyin KAYAPINAR

Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Vedi

 Ay Mucızesı

Ay mucızesı (İnşikaku'l-Kamer) Yarılmak, parçalanmak ve bölünmek anlamına gelen "inşikak" kelimesiyle ay, hilal anlamına gelen "kamer" kelimelerinden meydana gelmiş olup, terkip olarak "ayın ikiye bölünmesi, parçalanması" demektir. İnşikak-ı Kamer; ayın ikiye bölünmesi, peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.s.)'in mucizelerinden biridir. Kur'an-ı Kerîm ve hadîs-i şerifle sabittir. Buharî ve Müslim'in rivayet ettiğine göre hadiseye bizzat şahit olan Abdullah b. Mes'ud şöyle nakleder: "Ay, Hz. Peygamber'in zamanında iki parçaya ayrıldı. Bir parçası dağın bir tarafında, diğer parçası dağın diğer tarafında idi. Hz. Peygamber bize şahit olunuz." dedi. (Buharî, Tefsir, Sûretu'l-Kamer, 1; Müslim, Kıyame, 44). "Kıyamet saat(i) yaklaştı, ay yarıldı. Bir mucize görseler hemen yüz çevirirler ...

Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Ay Mucızesı

 Hulefa-ı Rasıdın

Hulefa-ı rasıdın Peygamber Efendimizden hemen sonra İslam devletini sırasıyla yöneten ilk dört halife. Hz. Ebûbekr, Hz. Ömer, Hz. Osman ve Hz. Ali. Peygamber Efendimiz, Cenab-ı Hak'tan aldığı hidayet yolunun prensiplerini ve İslam'ın esaslarını insanlara ileten Allah'ın elçisi olduğu gibi, aynı zamanda merkezi Medine olmak üzere kurduğu İslam devletinin de başkanı idi. O'nun vefatından sonra artık peygamberlik müessesesi son bulmuş olmakla birlikte, İslam dininin iki temel kaynağı Kur'an ve Sünnet, müslümanları ve tüm insanları dünya ve ahiret mutluluğuna eriştirecek şaşmaz iki ölçü olarak kalmıştır ve hükümleri kıyamete kadar sürecektir . İşte bu temel İslamî esaslara göre İslam toplumunu yönetme işini Hz.Peygamber'den sonra ...

Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Hulefa-ı Rasıdın

 Kan Aldırma

Kan aldırma Kan damarlar içinde dolaşarak, vücudun en küçük hücreleri arasına kadar yayılıp, orala besin taşıyan, yaşamamız için çok önemli olan bir maddedir. Ortalama olarak, her insanda, ağırlığının 12-15'te biri kadar kan vardır. Günümüz tıp ilminde insanlardan başlıca üç maksatla kan alınır. Muayene ve tahlil için, tedavi için ve başkasına nakletmek için. 1. Muayene için: Duruma göre az veya çok miktarda kan alınabilir. Az miktardaki kan parmak uçlarından veya kulak memesinden, bebeklerde ise topuklardan alınır. Laboratuarda alyuvarları ve akyuvarları saymak, bunların biçimlerini, özelliklerini incelemek için parmağın ucunu delerek bir kaç damla kan almak yeterli olur. Bazı hastalıklarda kanda şeker, üre, kolesterin ...

Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Kan Aldırma

 Ramazan

Ramazan Kameri aylardan dokuzuncusunun ismi. Müslümanların oruç tutmakla mükellef oldukları, dinimizce yüce ve kutsal kabul edilen ay. Ramazan, arapça bir kelimedir. Bu mübarek ay'a Ramazan isminin verilmesindeki hikmet şöyle belirtilmiştir: 1- Yaz sonunda, güz mevsiminin evvelinde yağıp yeryüzünü tozdan temizleyen yağmur manasına "ramda" kelimesinden alınmıştır. Bu yağmurun yeryüzünü temizlediği gibi, Ramazan ay'ı da müminleri günah kirlerinden temizler. Nitekim bir hadis-i şerifte Peygamber Efendimiz (s.a.s); Kim inanarak ve alacağı sevabı Allah'tan bekleyerek Ramazan orucunu tutarsa, geçmiş günahları bağışlanır" (Buharî, Savm, VI) buyurmuştur. 2- Güneşin şiddetli hararetinden taşların yanıp kızması anlamına olan "ramad" kelimesinden alınmıştır. Böyle kızgın yerde yürüyenin ayakları yanar, zahmet ve ...

Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Ramazan