Arkeoloji
Bilgisayar
Bilim
Bitkiler
Biyografi
Biyoloji
Coğrafya
Din
Edebiyat
Ekonomi
Elektronik
Felsefe
Fizik
Genel
Hayvanlar
Hukuk
internet
İslam Ansiklopedisi
Jeoloji
Kimya
Matematik
Müzik
Programlama
Rehberlik
Resim
Rüya Tabirleri
Sağlık
Sinema
Siyaset
Sosyoloji
Spor
Şifalı Bitkiler
Tarih
Teknoloji
Tıp
Tiyatro
Uzay
Yerler
Ziraat
vuhuv.com |
İslam AnsiklopedisiHıyaru'l-aybHıyaru'l-ayb
Kusur muhayyerliği. Malın kusurunun
anlaşılmasından dolayı oluşan tercih hakkı.
Hıyar; seçme, tercih etme ve muhayyerlik. Ayb (ayıb); kusurlu
ve ayıplı olmak, kusurlu ve eksik kılmak anlamına
gelir. Çoğulu uyûb'tur. Bir terim olarak ayıb;
alışverişte satış bedelini olumsuz yönde
etkileyen ve alıcının akit sırasında bilseydi
malı almaktan vazgeçeceği ölçüde kusur teşkil eden
eksikliktir.
Satılan bir malda ayıp bulunursa
alıcı dilerse malı iade ederek akdi fesheder, dilerse
geçerli kılar. Buna ayıp muhayyerliği denir.
Bilirkişi tarafından, kusur sayılan ve o mala rağbeti
azaltan herşey "ayıp"tır ve muhayyerlik
hakkı verir (en-Nevevî, el-Minhac, II, 50; el-Mevsılî, el-İhtiyar,
II, 18).
Hz. Peygamber (s.a.s) şöyle buyurmuştur:
"Müslüman ... Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Hıyaru'l-ayb Hısım, HısımlıkHısım, hısımlık
Kişinin kan ve sıhriyet yoluyla
bağlı bulunduğu yakınları. Başta anne ve
baba olmak üzere, çocuklar, halalar, teyzeler, amcalar, dayılar....
vs hepsi hısımdır.
İslam'da akraba hakkı çok büyük önem taşır.
Akrabayı görüp gözetmek, imkan ölçülerinde ziyarette bulunmak,
onlarla her ne olursa olsun ilişkiyi kesmemek bir müslümanın
başta gelen görevleri arasındadır. Nitekim bazı islam
alimleri toptan akraba ziyaretinin vacib, buna mukabil, bu ziyaretin
yapılmamasının ve akrabalarla ilişkiyi kesmenin büyük
günah olduğu konusunda bütün alimlerin ortak görüşe sahib
olduklarını söylemişlerdir.
Akraba ziyaretinin dereceleri vardır.
Bunların en aşağısı veya diğer bir ifade ile
en kötüsü ziyareti kesmektir (kat'ı sıla-ı rahm). Bir söz
veya ... Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Hısım, Hısımlık Hısse SenetlerıHısse senetlerı
Birden çok kişiler arasında ortak olan bir
mal üzerinde, her bir ortağın hakkı ve payı. Hisse;
pay, nasip, belli bir zaman anlamındadır. Çoğulu "hises"tir.
Senet ise; maddî ve manevi dayanak, bir mal üzerindeki hakkı
belirleyen belge, vesîka anlamına gelir. Hisse senedi; birden çok
kişilerin belli sermayeler koyarak kuracakları bir şirkette,
onların hisse miktarlarını ve haklarını gösteren
belgeleri ifade eder.
Hisse, ortaklık içinde söz konusu olacağı
için, kısaca İslam'da ortaklık
anlayışını belirlemeye çalışacağız.
Şirket, sözlükte; iki maldan birisini diğeriyle, birbirinden
ayrılmayacak şekilde karıştırmak, demektir. Bir
terim olarak ise; iki ve daha çok kimsenin ortak iş veya ticaret
yaparak, elde edecekleri ... Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Hısse Senetlerı Hüsn-ü ZannHüsn-ü zann
İyi niyetli ve iyi düşünceli olma hali.
Salih bir mü'min, insanlar ve olayların hakkında
değerlendirmelerde bulunurken, olabildiğince iyi niyetli
davranır ve hayra yorar. İyi niyetli ve güzel düşünceli
olma insanın iç güzelliğini ve
hayırhahlığının bir göstergesidir. Hz. Peygamber
(s.a.s) şöyle buyurmuştur: "Şu üç özelliği
taşıyan müslümanın kalbinde hıyanet ve kin bulunmaz,
Allah için ihlaslı amel, bütün müslümanlara karşı iyi
niyetli ve nasihatçi olma ve fikir ve amelde müslümanlarla birlik olma"
(İbn Mace, Mukaddeme, 1 8).
İnsanların iyiliğini isteme, onları
iyiliğe ve güzelliğe sevketme temelde müslümanın aslî
vazifelerindendir. Hz. Peygamber buna dikkat çekmek için, "Bütün
müslümanlara karşı iyi niyetli olmak" ... Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Hüsn-ü Zann Hüsn (hüsn-kubh)Hüsn (hüsn-kubh)
Güzellik, çirkinlik. Güzellik ve çirkinlik
olgusunun belirlenmesi.
Bütün alimler, şeriatın emrettiği
şeyin güzel, yasakladığının ise çirkin olduğunda
ittifak etmişlerdir. Ancak güzellik ve çirkinlik işlenen
fiilin bizatihi kendisinde mi mevcuttur? Yoksa şeriatın onu
yasaklaması ya da emretmesi sebebiyle midir? Aklın bunu tesbit
etmesi mümkün müdür? Akıl bunu tesbit edebiliyorsa bu tesbit her
fiil için geçerlimidir? gibi konularda alimler arasında ihtilaf
vardır.
Güzellik ve çirkinlik dört bölümde özetlenebilir:
1- Kemal sıfatlara güzel, noksan sıfatlara
çirkin denir. Mesela ilim güzel, cehalet çirkindir.
2- Maksada uygun olanı güzel, olmayana çirkin
denir. Adalete güzel, zulme çirkin denmesi gibi...
3- İnsan tabiatına uygun olan güzel, ... Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Hüsn (hüsn-kubh) Hısbe TeskılatıHısbe teskılatı
İslam devletinde iyiliği emr, kötülüğü
nehyetmek için, kurulmuş bir teşkilat.
İslam dünyasında, Hz. Peygamber devrinden
itibaren varlığı bilinen hisbe (Ebû Ubeyd Kasım b.
Sellam, Kitabu'l-Emval, Mısır 1968, s. 711; İbn Sa'd,
et-Tabakatu'l-Kübra, Kahire 1358, III,192.), kelime olarak birçok
manaya gelmektedir. Özellikle değişik bab ve harf-i cerlerle
kullanıldığı zaman bu manaları daha da çoğalmaktadır.
(Bu konuda daha geniş bilgi için bk. Yusuf Ziya Kavakçı, Hisbe
Teşkilatı, Ankara 1975, s. 11-13). Bu açıdan
bakıldığı zaman kelime "saymak", "zannetmek",
"haseb sahibi olmak", "kifayet", "değer",
"ecir", "sevab", hüsn-i tedbir" gibi manalar
almaktadır. Ayrıca, "bir fiilin ecrini sadece Allah'tan
taleb etmek" manasına da gelmektedir. ... Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Hısbe Teskılatı HırsızlıkHırsızlık
Başkasının koruma altındaki
malını gizlice almak, temyiz gücüne sahip, büluğ çağına
gelmiş bir kimsenin, başkasının korunan ve bozulmayan
şeylerden olan ve miktarı on dirhem gümüş para veya bunun
değeri kadar bir malını gizlice çalmak anlamına gelir.
Hırsızlık; kitap, sünnet ve icma
delilleriyle yasaklanmıştır. Kur'an'da şöyle
buyurulur: "Hırsızlık yapan erkek ve kadının
ellerini kesiniz" (en-Nisa, 4/41). Hz. Peygamber şöyle buyurmuştur:
"Sizden öncekiler şu sebeple helak oldular, Onlar,
şerefli bir kimse hırsızlık yaptığı
zaman, hırsızı serbest bırakırlar. Güçsüz bir
kimse hırsızlık yapınca da, ona ceza uygularlardı"
(eş-Şevkanî, Neylü'l-Evtar, VII,131,136). Hırsızlık
sabit olunca, el kesme (had cezası) uygulanır. Had cezası
gerekli olmayan durumlarda ... Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Hırsızlık HırsHırs
Şiddetle arzu etmek, üzerine çok düşmek
anlamına gelen bir İslam ahlak terimi: Eşya için kullanıldığında
şiddetli arzu ve büyük rağbeti anlatan hırs, insanlara yönelik
bir tutum sözkonusu olduğunda "acımak, şefkat etmek,
iyiliğine çalışmak" gibi anlamları ifade ediyor.
Kur'an-ı Kerim'de kelimenin türevinin kullanıldığı
beş ayet-i kerime'nin anlamları şöyledir:
"Sen ne kadar yürekten istesen de,
İnsanların çoğu inanmazlar" (Yûsuf, 12/ 103).
"Ne kadar uğraşsanız da
kadınlar arasında adalete gücünüz yetmez" (en-Nisa,
4/129).
"Onların doğru yolda olmaları için
ne kadar çırpınsan yine de Allah
saptırdığını doğru yola iletmez;
onların yardımcıları da yoktur" (en-Nahl, 16/37).
"Ey inananlar, andolsun ki, size içinizden sıkıntıya
uğramanız kendisine ... Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Hırs HürrıyetHürrıyet HÜRRİYET (ÖZGÜRLÜK)
Hür olanın niteliği. Hür, kölenin karşıt
anlamlısıdır. Bununla birlikte hürriyet, köleliğin
karşıtı anlamından çok daha geniş ve neredeyse
tanımlanamaz bir kavramdır. Tutuklu olmayan bir
varlığın durumu, zorlamanın yokluğu, bir eylemi
yapma ya da yapmama gücü gibi tanımlar, kapsamlılık ve
kuşatıcılıktan çok uzak tanımlama
girişimleridir. Hürriyet, zaman zaman, ihtiyar, ihtiyarîlik,
serbestlik, güç, muhtar irade, Şer'î ruhsat, istiklal, serazatlık
gibi kelimelerle ifade edilir ya da bu kelimelerin yerine
kullanılır. Belli bir alanla ilgili hürriyet anlatılmak
istenildiğinde de özel olarak belirtme gereği duyulur. Sözgelimi
insanın seçme özgürlüğü manevî hürriyet, fiziki hürriyet,
maddî ya da cismanî hürriyet, vatandaşlık alanındaki hürriyet,
medenî hürriyet, ... Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Hürrıyet Hürmet-ı MüebbedeHürmet-ı müebbede
Hürmet; Evlenmeleri yasak olanların
arasındaki haramlık; yasaklanmış olmak, mümkün
olmamak. Müebbede; ebedî olarak, sonsuza kadar. Hürmet-i müebbede;
"ebedî haramlık; sonsuza kadar mümkün olmamak". Bir
İslam hukuku terimi olarak; bir kimsenin kendileriyle evlenmesi
ebedî olarak haram kılman bazı hısımları ifade
eder. Buna, mutlak evlenme engelleri de denir. Bu engellerin menşei;
dinî, ahlakî, sosyal, tıbbî ve fizyolojik düşüncelere
dayanır. Eski ilkel toplumların çoğunda bugünkü anlamda
evlenme engelleri yoktur.
Çeşitli hukuk sistemlerinde, evlenme engelleri
arasında esaslı yakınlıklar olduğu görülür.
Mesela; kilise hukuku ile, İslam hukukunun evlenme engeli saydığı
haller arasında esaslı bir benzerlik vardır. Bunların
bazıları geçici engel teşkil eder, şartlar
değişince ... Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Hürmet-ı Müebbede |