Arkeoloji
Bilgisayar
Bilim
Bitkiler
Biyografi
Biyoloji
Coğrafya
Din
Edebiyat
Ekonomi
Elektronik
Felsefe
Fizik
Genel
Hayvanlar
Hukuk
internet
İslam Ansiklopedisi
Jeoloji
Kimya
Matematik
Müzik
Programlama
Rehberlik
Resim
Rüya Tabirleri
Sağlık
Sinema
Siyaset
Sosyoloji
Spor
Şifalı Bitkiler
Tarih
Teknoloji
Tıp
Tiyatro
Uzay
Yerler
Ziraat






vuhuv.com

İslam Ansiklopedisi



 Husu

Husu Allah'a karşı korku ve sevgi ile boyun eğme ve bu duygu ile alçak gönüllülük ve tevazu gösterme. Nerede olunursa olunsun, Allah Teala'nın her şeye muttali olduğunu azametini ve kişilerin kusurlarını bilmeyi gerekli kılar. Asıl huşû, bu bilgilerden doğar. Bunun için huşû yalnız namaza bağlı değildir. Namazda, namaz dışında, yalnızken de huşû uygulanır. Huşû, Kur'an-ı Kerîm'de çeşitli ayetlerde geçmekte ve Peygamber efendimizin hadislerinde çokça zikredilmektedir. Ahzab Suresi 35. ayette geçen ve bu kelimeden gelen "el-haşin ve'l-haşiat" kelimeleri "Allah'a boyun eğen erkekler ve Allah'a boyun eğen kadınlar" diye tercüme edilmiştir. Yani "Onlar kibir, gurur ve kendini beğenmişlikten uzaktırlar; O kul olduklarının ve ...

Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Husu

 Hurufilık

Hurufilık HURÛFİLİK Batıl inançlara sahip bir fırka ve uydurulmuş bir inanç sistemi. Hurûf, harf'in çoğuludur. Harf, Arapça'da alfabeyi teşkil eden işaretlerin her biridir. Söz manasına gelir. Hurûfî, Arapça sıfat olup, İlm-i hurûf ile ilgili olarak harflerin sırlarına dair itikat ve düşünceye inanan kişi demektir. Hurufilik inançlarının temeli ilm-i huruf'un hurafe fikirleri üzerine kurulan bir fırkadır (Luğatname, XI. s. 476; Hurûfîyan, s. 229). Çok eskilere dayanan bir mazisi olmasına rağmen, Hurufilik denince, İran'da Esterabad Kadiu'l-Kudatı'nın oğlu olàn Fazlullah el-Hurûfi (740-796/1340 1394)'nin XlV. asrın sonlarında kurup bir sistem halinde geliştirdiği fırka anlaşılır. Asırlar boyunca bir takım harf ve rakamlar mukaddes sayılmış ve bunlara ...

Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Hurufilık

 Huruf-u Mukattaa

Huruf-u mukattaa Kur'an'ın bazı sûrelerinin başındaki hece harfleri. Kur'an'ın yirmidokuz sûresi bu harflerle başlamaktadır. Bu sûrelerden üç tanesi bir; on tanesi iki; onüç tanesi üç; iki tanesi dört ve bir tanesi de beş mukattaa harfiyle başlamaktadır. Bu sûreleri şöylece sıralayabiliriz: Bakara, Alu İmran, A'raf, Yunuş Hud, Yusuf, Ra'd, İbrahim, Hicr, Meryem, Neml, Kasas, Ankebut, Rum, Lokman, Secde, Yasîn, Sad, Mü'min, Fussilet, Taha, Şuara, Casiye, Ahkaf, Kaf, Kalem, Şura, Zuhruf, Duhan. Bu sûrelerin yirmiyedisi Mekke'de nazil olmuştur. Bakara ve Alu İmran süreleri Medenîdir. İslam bilginleri Mukattaa harflerinin tam bir ayet olup olmaması konusunda ihtilaf etmişlerdir. Bu harflerin ne anlama geldiği konusunda pek ...

Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Huruf-u Mukattaa

 Huri, Hurıler

Huri, hurıler Gözleri iri ve siyahı çok siyah, beyaz kısmı da çok beyaz kızlar. Arapça'da "hûr" kelimesi "havra"nın çoğulu. Türkçe'de teklik gibi ve çok kere bu ifadeyi taşıyan nisbet "î" si ile "hûrî" şeklinde kullanılır. "Hûrileri" ifade edene Kur'an ayetlerinde geçen "îyn", "ayn" (göz) dan türemiş bir kelime olup iri gözlü kadınlara atfen kullanılır. Istılah olarak "hûrî", Cenab-ı Allah'ın, cennetliklere vadetmiş olduğu güzel kızlardan her biridir. "Hûrîler"in yaratılışları, vücut yapıları ve güzellikleriyle ahlakî yapıları hakkındaki bilgileri, Kur'an ayetleriyle hadislerden öğrenmekteyiz. "Müttakiler güvenli bir yerde; bahçelerde ve pınar başlarındadırlar. İnce ipekten ve parlak atlastan giyinerek karşılıklı otururlar. Böylece biz onları, siyah iri ...

Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Huri, Hurıler

 Hurafe, Hurafecılık

Hurafe, hurafecılık HURAFE, HURAFECİLİK Uydurulmuş hikaye ve rivayet. Bu hikaye ve rivayetleri aktarına ve benimseme tutumu. Bunlar genellikle dinin bir parçası veya gereği olarak aktarıla geldiği gibi, benimseyenlerce de dindenmiş gibi benimsenmiş olan, gerçekteyse dinle ilgisi bulunmayan, sonradan katılmış hikaye ve rivayetlerdir . Hurafenin bu durumuna açıklık getirebilmek için, dine sonradan katılan diğer unsurları anlatan kelimelere, kavramlara da kısaca değinmek gerekecektir. Bunları şöylece sıralayabiliriz: a. Bid'atler: Kur'an-ı Kerim ve Sünnet'te bulunmayan ve Ashabca da bilinmeyen, özellikle din esaslarına ilişkin sonradan çıkma kimi ibadet ve davranış biçimleri ve inanca yönelik yorumlar. Mevlit okutmak, Kur'an-ı Kerîm'in "mahlûk" olup olmadığını tartışmak gibi... b. İsrailiyyat: ...

Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Hurafe, Hurafecılık

 Hunsa

Hunsa Erkeklik ve dişiliği tam olarak belli olmayan çifte cinsiyetli insan, er-dişi. İnsanlar, ya erkek veya dişi olmak üzere iki sınıftır. Kur'an-ı Kerimde bu gerçek şöyle ifade buyrulur: "Adem ve Havva'dan bir çok erkek/er ve kadınlar üreten Rabbinizden korkun..." (en-Nisa, 4/'1). "Ey insanlar! şüphesiz ki sizi, bir erkekle bir dişiden yarattık. Birbirinizle tanışasınız diye sizi milletlere ve Kabilelere ayırdık. Elbette ki Allah nezdinde en şerefli olanınız ondan en çok korkanınızdır" (el-Hucurat, 49/13). Cenab-ı Hak, hayvanlar ve bitkiler alemini de çift çift yarattığını haber verir: "Düşünüp ibret alasınız diye, biz her şeyi çift çift yarattık" (ez-Zariat, 51/49)."Yerin bitirdiklerinden ve bilmedikleri daha nice ...

Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Hunsa

 Huneyn Savası

Huneyn savası HUNEYN SAVAŞI (Şevval, 8. H/630 M.) Mekke'nin fethinden sonra Müslümanlarla Havazin Müşrikleri arasında meydana gelen savaş. Rasûlüllah (s.a.s) Mekke'nin fethi için Medine'den ayrıldığı zaman, nereye gideceğini açıklamamıştı. Rasûlüllah'ın Havazin kabilesi kendi üzerlerine gelebileceği endişesiyle savaş hazırlıkları yapmıştı. Müslümanlar Mekke üzerine yürüyüp orayı fethedince, Havazin kabilesi artık sıranın kendilerine geldiğini anladılar ve savaş hazırlıklarını tamamlayıp kendilerinin saldırmalarının daha uygun olacağını hesapladılar. Rasûlüllah bütün Arabistan'ı tevhid bayrağı altında birleştirmek kararında olduğu için, müslümanlarla müşriklerin er veya geç çatışmaları kaçınılmazdı. Havazinliler; Taifli Sakifoğulları ve diğer müşrik Arap kabileleri ile ittifak kurarak kısa bir zaman içinde yirmibin kişilik bir ordu hazırlamışlardı. Havazinlilerin lideri ...

Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Huneyn Savası

 Humus

Humus Bir şeyin beşte biri. İslam ordusu ile kafirler arasında meydana gelen cihad harekatı esnasında elde edilen ganimet mallardan veya yerin altından çıkarılan define ve madenlerden alınıp hak sahiplerine verilmek üzere beytu'l-male konan beşte bir miktar anlamında bir İslam hukuku terimi. İslam dini toplumda yoksulluk problemini kökünden çözecek gerekli tedbirleri almıştır. Mü'minler arasında hibe, karz ve tasadduk gibi gönüllü yardımlaşmalar teşvik edilirken zekat, öşür ve humus gibi devlet eliyle belirli kaynaklardan alınıp hak sahiplerine verilecek ekonomik potansiyeller de oluşturulmuştur. İslam'ın zengin ve yoksul kesimi arasındaki tabii dengeyi kurabilecek güçteki bu sosyal yardımlaşma kurumları uygulandıkları devirlerde olumlu fonksiyon ifa etmişlerdir. İslam hukuku ...

Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Humus

 Humeze Suresı

Humeze suresı Kur'an-ı Kerîm'in yüzdördüncü sûresi. Mekke'de nazil olmuştur. Dokuz ayetten ibarettir. Adını birinci ayetteki "hûmeze" kelimesinden almuş olup, fasılası "he" harfidir. "Humeze", başkalarını çekiştiren anlamında kullanılmaktadır. Buradaki "hûmezetün lümeze" kelimeleri, Arapça'da birbirine çok yakın anlamlı iki kelimedir, birbirinin yerine de kullanılabilir. O kadar az fark vardır ki, dile son derece vakıf olan Araplar bile hûmeze'nin anlamı olarak lümeze'yi gösterirler. Bu durumda anlam şöyle olur. Başkalarını hakir ve zelîl etmeyi adet haline getiren o kişi bazılarını parmakla gösterir, bazılarını da söz ile işaret eder. Bazılarına nasipleri dolayısıyla ta'n eder. Bazı şahısları da kötülüğe bağlar. Bazılarını yüzüne karşı aşağılar, bazılarını da gıybet ...

Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Humeze Suresı

 Hulle-hullecı

Hulle-hullecı Yeni ve güzel elbise, astarlı elbise, kadın, silah. Bir İslam hukuku terimi olarak; üç talakla boşanmış olan bir kadının, eski kocasına yeniden dönebilmesi için, üçüncü bir erkekle usûlüne göre evlenip, ölüm veya boşanma ile bu ikinci evliliğin sona ermesi ve kadının eski kocasına helal hale gelmesi işlemi demektir. İslam hukuku kocaya mutlak boşama yetkisi vermiştir. Kadın da tefvîz (bk. Tefvîz-i talak) yoluyla boşama yetkisine sahip kılmabilir. Prensip olarak, karısını boşayan onunla yeniden birleşebilir. Ric'î (cayılabilir) talakla boşama halinde iddet süresi içinde, yeniden nikah akdine gerek olmaksızın evlilik devam edebilir. Üç defa boşanmışsa artık kadının bir üçüncü erkekle muteber bir şekilde ...

Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Hulle-hullecı