Arkeoloji
Bilgisayar
Bilim
Bitkiler
Biyografi
Biyoloji
Coğrafya
Din
Edebiyat
Ekonomi
Elektronik
Felsefe
Fizik
Genel
Hayvanlar
Hukuk
internet
İslam Ansiklopedisi
Jeoloji
Kimya
Matematik
Müzik
Programlama
Rehberlik
Resim
Rüya Tabirleri
Sağlık
Sinema
Siyaset
Sosyoloji
Spor
Şifalı Bitkiler
Tarih
Teknoloji
Tıp
Tiyatro
Uzay
Yerler
Ziraat
vuhuv.com |
İslam AnsiklopedisiHucurat SuresıHucurat suresı
Kur'an-ı Kerîm'in kırkdokuzcu sûresi,
Medine'de nazil olmuştur. sekiz ayet, üçyüzkırk kelime, bindörtyüz
yetmişaltı harftir. Fasılası Mim ve Nun'dur. Dördüncü
ayetinde geçen "hucurat" (odalar) kelimesinin sûreye ad
olarak verilmesi şu olaydan kaynaklanır:
Hz. Peygamberimiz (s.a.s)'in Medine'de eşlerine
ait dokuz oda vardı ve bunlar mescide bitişikti. Hicrî 9. yılda,
henüz müslüman olmamış Temîmoğulları kabilesinden
bir grup mescide gelerek, Hz. Peygamber'in eşlerinin bulunduğu
odaların arkasından bağıra bağıra "Muhammed!
Muhammed" diye Hz. Peygamber'i çağırdılar ve
şiir okumak istediler. Araplar da bazı sorunlar şiirle
çözümlenir, kim daha güzel şiir okursa onun tezi kabul edilirdi.
Temîm kabilesinin şiirlerine karşılık Hassan b. Sabit
şiir okudu ve ... Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Hucurat Suresı HuccetHuccet
Burhan, delil, senet, belge, fatura, seçkin alimlere
verilen ünvan. Çoğulu hucec ve hıcac.
"İleri sürülen bir görüşün doğruluğuna
delalet eden, onu kuvvetlendiren şey" Bu şey aynı
zamanda iki zıt şeyden birisinin geçerliliğini de gerekli
kılar. "Delil" ile aynı anlamı
taşıdığı da söylenir (Cürcanî, Ta'rifat, s.
82; Isfahanî, Müfredat, s. 155).
Bununla birlikte huccet, kullanıldığı
ilim dalına göre farklı anlamlar ifade eder.
Fıkıhtaki huccet ile, hadis ilmindeki huccet oldukça farklı
ıstılahî anlamlar taşırlar. Aynı şekilde
bazı itikadî fırkalar arasında da, mesela, İsmailiyye,
Batıniyye ve İmamiyye'de huccet daha farklı şeyler ifade
eder. Ama bütün bunlarda ortak olan husus, hepsinin de genel olarak
... Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Huccet HrıstıyanlıkHrıstıyanlık HRİSTİYANLIK
Hz. İsa'nın tebliğ ettiği fakat
daha sonraları tahrif edilen din.
Günümüzde dünyanın her tarafından mensubu
bulunan ve dünya nüfusunun l/5'inin dini olan Hrıstiyanlık,
Filistin bölgesinde doğmuş evrensel bir dindir. Bir milyar
civarında mensubu vardır. Menşei itibariyle vahye dayanan
ve kutsal kitabı olan, özde tek tanrılı olmakla beraber,
sonradan teslis inancına dönüştürülmüş bir dindir. Bu
dinde ayrıca peygamber, melek, ahiret kader gibi dini kavramlar
bulunsa da, bu kavramları anlayış ve açıklayış
şekli İslam'dakinden farklıdır. Hristiyanlıkta
Hz. İsa merkezi bir öneme sahiptir. Bugünkü Hristiyanlık,
Yahudilikteki inanç ve ibadet gelenekleriyle, Yunan-Roma (Greko-Romen)
aleminin kültürlerini birleştiren bir kurtarıcı
tanrı dinidir. Nasıralı İsa'yı merkeze ... Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Hrıstıyanlık Hormonlu GıdaHormonlu gıda
İnsan organizması çok sayıda
birimlerden kurulmuştur. Bu birimlerin uyum içinde çalışmaları
birimler arasındaki iletişime bağlıdır. Vücudumuzda
başlıca iki iletişim sistemi vardır. Bunlardan ilki ve
en hızlı olanı "sinir sistemi" ikincisi ve daha
yavaş olanı da "hormonlar sistemi" dir. Hormonlar
"iç salgı bezi" denilen özel organlardan salgılanırlar.
Her iç salgı bezi belli, kendisine özgü, bir yada birkaç hormon
salgılar, mesela; pankreas, insülin ve glukagon adlı iki
hormon salgılarken, troit bezi de "tiroksin" ve "tirokalsitonin"
denilen hormonları salgılar.
İç salgı bezlerinde salgılanan
hormonlar, salgılandıkları organda bulunan kan
damarları yoluyla kan dolaşımına ve ordan da tüm
vücuda yayılırlar. Ancak her hormonun etki ... Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Hormonlu Gıda Hormon NaklıHormon naklı
Hormon, insan bedeninde "iç salgı bezi"
denilen özel organlardan salgılanan salgılardır. Pankreas,
hipofiz ve troit bezi gibi iç salgı bezlerinin vücûdun o anki
ihtiyacı kadar hormon salgılaması gerekir. İşte
bu bezlerin yeterince salgı yapmaması veya yeterinden fazla
salgı ifraz etmesi halinde insan vücudunda normal olmayan gelişme
ve rahatsızlıklar başgösterir.
Kur'an-ı Kerimde; "Kendi ellerinizle
kendinizi tehlikeye atmayınız" (el-Bakara, 2/195) ayeti ve
Hz. Peygamber'in "Ey Allah'ın kulları tedavi olunuz"
(Tirmizi, Tıbb, 2, Ebû Davud, Tıbb, I, 11; İbn Mace Tıbb,
1) hadisi, müslümanlara hasta olduklarında tedavi
olmalarını bildirmektedir. İslam'da zarûretler haram olan
şeyleri mübah kılar. Hastalık hali de zarûretin başında
gelir. ... Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Hormon Naklı Hile-ı Ser'ıyyeHile-ı ser'ıyye
Hîle, çözüm, çare, beceriklilik demektir. Çıkış
yolu anlamına gelen mahrec ve çoğulu meharic de hîlenin eş
anlamlısı olarak kullanılır. Hîle-i şer'iyye;
amel ve tasarrufları şekil ve dış görünüş
bakımından fıkha uygun düşürmek, İslam'da
yasak olan hususları görünüşte meşrû olarak yapabilmek
için bulunan yollar, çareler, çıkış noktaları
demektir. Karşılaşılan güçlüğü çözmeye çalışırken
başvurulan muameleye "muamele-i şer'iyye", bu
işlem sonucu kazanç elde edilmişse, buna da "ribh-i
şer'î" denir. Meşrû kar demektir.
Hîle prensibi ilk Hanefî müctehidlerince İslam
hukukunu yürüyen hayatla uyumlu hale getirmek, zarûret yoluyla
haramların mübah sayılmasını azaltmak,
insanların apaçık şer'î kaideleri çiğnemesini
önlemek gibi güzel amaçlar için kullanılmış ve ... Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Hile-ı Ser'ıyye HileHile
Aldatacak tarz ve tedbir. Sahtekarlık, düzenbazlık.
Başkasını kurnazca hareket ve
fiilleriyle aldatmak. Alış-verişlerde hîleden maksat, bir
kimseyi söz, fiil ve davranışlarıyla etkileyerek,
satım akdinin onun yararına olduğunu telkin etmek ve onu
piyasa fiyatının dışında bir satış
bedeli ödemeye razı etmektir. Hîle, ayet ve hadislerle yasaklanmıştır.
Kur'an-ı Kerîm'de şöyle buyurulur: "Ey
iman edenler, Allah'a ve Peygambere hainlik etmeyin. Kendiniz bilip
dururken emanetlerinize de hainlik etmeyiniz" (el-Enfal, 8/27).
Ebû Hureyre (ö. 57/676)'den rivayete göre, Hz. Peygamber bir gün
pazar yerinden geçerken elini bir hububat yığınının
içine sokmuş, altının ıslak olduğunu görünce
satıcıya sebebini sormuştur. Satıcı yağan
yağmurun ıslattığını bildirince,
Allah'ın elçisi şöyle ... Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Hile HezlHezl
Şaka, alay, latife, kaba mizah ve hezeyan
anlamında bir terim. Şaka, alay ve latife kasdiyle söylenen
veya yazılan şeylerle ciddi bir eserin, aynı formda fakat mîzahî
şekilde yazılmış benzeri de "hezl"in
tanımı içine girmektedir.
Mizahla karışık alaycı sözlere;
"hezl amîz", "hezel" söyleyen, şakacı
kimselere; "hezl-gû" ve hezel tarzında
yazılmış alaycı eserlere "hezeliyat" denir.
"Hezl", Arapça bir kelime olup, Arap
dilbilgisinde, birinci, ikinci ve dördüncü babların ortak
masdarıdır.
Bazı yerlerde, şaka ile "hezl"
aynı manada kullanılmakla beraber, şaka; kapalı ve
ince nükteli, "hezl" ise daha çok açık-saçık ve az
çok edep dışı olur.
"Hezl" kelimesi, Kur'an-ı Kerîm'de tek
bir ayette ve ... Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Hezl HeykelHeykel
Taş, tunç, mermer ve pişmiş toprak gibi
dayanıklı maddelerden yapılmış insan ya da hayvan
görüntüsü, simgesi. Heykel, İslam terminolojisinde "suret"
kavramı içerisinde değerlendirilmiş resim anlamındaki
suretten bunu ayırmak için "gölgeli suret" deyimi kullanılmıştır.
Heykel, şekil olarak müşriklerin tapındığı
putlarla aynı olmakla birlikte kendisine tapınılan anlamda
put olmadığı için suret kavramı içerisinde ele alınmış
ve onunla birlikte hükme bağlanmıştır.
Kur'an, heykelden put anlamı
dışında bir yerde söz etmekte, hakkında herhangi bir
hüküm vermemektedir. Sebe' sûresinde cinlerin bir kısmının
Hz. Süleyman'ın emrinde çalıştığı
bildirildikten sonra "Ona dilediği gibi kaleler, heykeller,
havuzlar kadar (geniş) leğenler, sabit kazanlar
yaparlardı"(Sebe 34/13) buyurulmaktadır. Bu ayet
bilginlere ... Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Heykel HevaHeva
Şahinin inişi gibi hızla süzülüp
inmek; düşmek; yukarı fırlamak; yıldızların
doğuşu ve batışı; mahvolmak; rüzgarın
esmesi; kabın boş olması; hava gibi anlamlara gelir.
Ayrıca boş, hava dolu, sonuçsuz, değersiz gibi anlamlara
da gelir.
Heva, nefsin şehvetlere eğilimi, keyfe düşkünlük,
şehvete düşkün ve ilim sahibi olmadan sahibine hükmeden nefs
anlamında Kur'anî bir kavramdır. Nefis; şehvet ve
keyiflere düştüğü gibi sahibini de uçurumlara, cehennem
çukuruna sürükler, aslında nefis, yapısı
bakımından şehvet sahibi olmak durumundadır. Fakat bu
şehvet "ilm"e tabi olduğunda fıtri bir nitelik
kazanır ve günah olmayan yararlı yönlere kanalize edilir.
Sözgelimi, yeme-içme ihtiyacı helalinden ve normal ölçülerde
giderilir, karşıt cinse duyulan ... Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Heva |