Arkeoloji
Bilgisayar
Bilim
Bitkiler
Biyografi
Biyoloji
Coğrafya
Din
Edebiyat
Ekonomi
Elektronik
Felsefe
Fizik
Genel
Hayvanlar
Hukuk
internet
İslam Ansiklopedisi
Jeoloji
Kimya
Matematik
Müzik
Programlama
Rehberlik
Resim
Rüya Tabirleri
Sağlık
Sinema
Siyaset
Sosyoloji
Spor
Şifalı Bitkiler
Tarih
Teknoloji
Tıp
Tiyatro
Uzay
Yerler
Ziraat






vuhuv.com

İslam Ansiklopedisi



 Hesap Günü

Hesap günü Allah tarafından insanların bu dünyada iken yaptıkları iyilik ve kötülüklerden dolayı ahirette hesaba çekileceklerine dair dikkat çekilen günün adı "Din günü - Ceza günü" ile hemen hemen aynı anlama gelir. "Hesap günü"ne iman etmek İslamiyetin inanç esaslarından birini teşkil eder. Bu günün hak olduğu, bir gün mutlaka ' gerçekleşeceği Kitap (Kur'an)la sabittir. "Allah herkesi kazandığının karşılığını vermek üzere (diriltecektir). Şüphesiz Allah, hesabı çabuk görendir" (İbrahim, 14/51) buyrulmaktadır. Diğer bir ayette Hak Teala şöyle buyurur: "Elbette kendilerine peygamber gönderilenlere de gönderilmiş olan peygamberlere de soracağız. Ve onlara olup bitenleri tam bir bilgi ile mutlaka anlatacağız. Zaten biz onlardan uzak değiliz" ...

Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Hesap Günü

 Hervele

Hervele Koşmak, koşar gibi süratlice yürümek, Bir kudsî hadiste: ".....kulum bana yürüyerek gelirse, ben ona hervele ile giderim..." (Buharî, Tevhîd, 15; İbn Mace, Edeb, 58) buyurulmaktadır. Hadiste geçen "hervele", koşmak diye terceme edilmiştir. El-Leys'e göre, yürüme ile koşma arası bir gidiştir. Şemmer'in et-Temîmî'den nakline göre "hervele"; çok süratli koşmanın iki derece daha yavaş olan üçüncü derecedeki bir koşma şeklidir-ki iki tarafa sallanarak koşmadır. (Ebu Mansur Muhammed b. Ahmed el-Ezherî; "Tezhib el-Luğğa ". Fıkıh terimi olarak "hervele"; Mekke'de, Kabe yakınlarında bulunan Safa ve Merve arasında sa'y ederken, iki tepe arasındaki vadiye gelindiğinde burayı süratlice geçmektir. Hanefî mezhebinde hervele yapmak sünnettir (el-Hac Mehmet ...

Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Hervele

 Hendek Savası

Hendek savası HENDEK SAVAŞI Hz. Peygamber (s.a.s)'in müşriklerle yaptığı büyük ve en önemli savaşlarından birisi. Uhud savaşından iki yıl sonra, Hicret'in beşinci yılının şevval ayında (23 şubat 627) Medine'nin kuzeyinde cereyan etmiştir. Kureyş müşrikleri Uhud savaşında başarılı olmuşlardı ama müslümanların gücünü kıramamışlardı. Tam tersine müslümanlar Medine'deki birlik ve beraberliklerini sağlamlaştırmış, askeri bakımdan daha güçlü bir duruma gelmişlerdi. Medine'de sürekli problem çıkaran Yahudi Benu Nadir kabilesi sürülmüş; doğuda Zatu'r-Rika, kuzeyde Dumetü'l-Cendele yapılan seferler kesin zaferle sonuçlanmış, müslümanların gücü ve etkinliği gün geçtikçe daha da büyümüştü. Bunun sonucu olarak Mekke müşriklerinin Mısır, Suriye ve Irak yönündeki kervan yolları tamamen kapatılmıştı. Müslümanların bölgeye hakim ...

Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Hendek Savası

 Helallesmek

Helallesmek İnsanların birbirleri üzerindeki haklarını karşılıklı olarak helal etmeleri; o hakkı bir diğerine bağışlamaları, haktan vazgeçmiş olduklarını bildirmeleri. Helalleşmedeki helal kelimesi, haram'ın karşıtı olan helal ile aynıdır. Ancak haram'ın karşıtı olarak kullanıldığında helal kesin bir durum belirttiği halde, helalleşme olayında bir izafîlik, göreceli bir özellik belirtir. Helalleşmeden sonra kulun hakkı ortadan kalkmakla birlikte, helallik dilemeğe yol açan fiil helal hale gelmiş olmaz. Yani ortada bir haramı helal haline getirme durumu yoktur, yalnızca kişinin yapılan şeyden dolayı kendi hakkından vazgeçmesi hadisesi vardır. "Helalleşme ile, zalim, mazlumdan üzerindeki hakkı bağışlamasını dilemiş olur. Allah'ın haram kıldığı şeyden hasıl olan günahı bir kimsenin helal kılması ...

Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Helallesmek

 Helal

Helal Mübah ve caiz olmak, haramdan dışarı çıkmak. Allah tarafından yapılmasına müsaade edilen mübah şeyler, zıddı haram olup, Allah tarafından kesin emirle yasaklanan şeydir. Bir şeyin yasaklığı kesin emirle değil zan ile sabit ise o şey mekruhtur. Mekruh, helale daha yakınsa tenzihen; harama daha yakınsa tahrîmen mekruh adını alır. Eşyaya asıl olan helal olmaktır. Hakkında bir hüküm gelmemiş olan şeyler helaldir. Kur'an-ı Kerîm'de şöyle buyurulur: "O, Allah ki yerde olanların hepsini sizin için yarattı" (el-Bakara, 2/29). "Allah'ın göklerde ve yerde olanları sizin emrinize verdiğini ve size açık ve gizli nimetlerini bolca ihsan ettiğini görmez misin " (Lokman, 31/20). Ayetlerden yerde ve ...

Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Helal

 Hedıye

Hedıye Bağış, armağan, insanlar arasında sevgi; ülfet, muhabbet ve yakınlığa vesile olan, karşılık beklemeden birisine ikram edilen nesne. Hediye, sadaka ve hibe arasında bir şeydir. Sadaka ve hibe de karşılık beklenilmez. Bu durum hediye için de sözkonusudur. Hediye veren kişi karşılık beklemeden verir. Ancak karşılığı verilemez diye de bir kural olmadığından hediyeye karşılık vermekte bir sakınca yoktur, aksine daha faydalı ve daha faziletlidir. Karşılık şartıyla yapılan hediye sahih olup konulan şart muteberdir. Bağışlama esnasında, bağışlanılan şeyin mevcud olması şarttır. Bağışlanılan şeyin belli olması, bağışlayanın rızasının bulunması, akıl sahibi ve ergenlik yağında olması da şarttır. Hediyeden dönmeyi engelleyen bir durum yoksa bağışlayan ...

Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Hedıye

 Hedy

Hedy Kabeye sevkedilen kurbanlık hayvan, saygı değer kişi, hal ve gidiş. Allah'ü Tealaya manen yaklaşmak için veya hac sırasında bir ihram yasağını çiğnemekten ötürü, keffaret olarak kesilmek üzere Harem-i Şerîfe götürülen veya kendisi yahut parası gönderilen "kurban" demektir. Hedy kurbanı deve, sığır, koyun veya keçi cinsinden olabilir. Deve beş, sığır iki, koyun veya keçi ise bir yaşında olmalı, yahut gösterişli ise altı ayını doldurmuş bulunmalıdır. Bunların erkeği ile dişisi birdir. Kurbanda aranan nitelikler bunlarda da aranır. Hac veya umre için ihrama giren kimsenin, nafile olarak, Harem-i Şerif te keseceği her cins kurban da birer hedy'dir. Kur'an'da şöyle buyurulur: "Haccı ve umreyi ...

Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Hedy

 Hazrec

Hazrec Medine'nin iki kardeş kabilesinden biri. Hazrec, Haris b. Sa'lebe b. Amr oğullarındandır. Hazrecliler, Evs kabilesi ile beraber Yemen'den Medine'ye gelmiştir (İbn Hişam, es-Sîrelü'n-Nebeviyye, I,13-14; İbn Kuteybe, el-mearif, 49). Hazrec ve Evs kabileleri iki kardeş ve dost kabile olmalarına rağmen, zaman zaman aralarında savaşlar meydana gelmiştir. En önemlilerinden birisi, Rasûlüllah'ın Medine'ye hicretinden önce meydana gelen Buas savaşıdır. Bu iki kabilenin aralannın açılmasına Yahûdiler sebep olmasına rağmen, biri diğerine karşı güç kazanmak için Medine'deki diğer Yahudi kabileleri ile ittifak bile kurmuşlardır. Nitekim Hazrecliler, Kaynukaoğulları; Evsliler ise; Nadîr ve Kureyzaoğulları ile müttelik idiler. Hazrec kabilesi dört ana kola ayrılır. Bunlar Malik, Adiyy, Mazin ...

Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Hazrec

 Hazr

Hazr Menetmek, yasaklamak, haram kılmak, hayvanları ağıla kapamak, bir şeye malik olmak. Kötü, sakıncalı, haram veya mekruh şeyler için mahzûr ve çoğulu mahzûrat da kullanılır. Bunlar hazr kökünden ism-i mef'ûldür. Hanefiler hazrı, şer'î yasaklar; ibahayı da mübah şeyler anlamında birlikte incelerler. Bazan hazr'a "kerahiyye"; ibaha'ya ise "istihsan veya zühd ve vera" başlığı altında yer verirler. Hanefîler dışındaki mezheber ise bu konuları "yiyecekler, içecekler, kaplar, fıtrî hasletler" başlıkları altında incelerler. Malîkîlerden eş-Şeyh Halîl'in taksimi ise "mübah, haram ve mekruh" şeklindedir. İslam, insanın beden ve ruhuna önem vermiştir. İnsanını, kendine, ailesine, topluma ve Rabbine karşı görevlerini yapabilmesi için beden ve ruh sağlığını koruması ...

Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Hazr

 Hazene-ı Cennet

Hazene-ı cennet Cennet kapısının bekçileri ve cennetin muhafızlarıdır. Kur'an-ı Kerim "Hazene-i Cennet" hakkında detaylı bilgi vermez. Ne sayıları ne isimleri ne de görevlerinin mahiyeti hakkında insanları yeterince aydınlatmaz. Buna gerek de yoktur. Yalnızca iman etmek ve Allah'ın bildirdiği kadarını bilmek kafidir. Allah'ın ve Rasûlü'nûn bildirmediği ve ancak Onların bildirmesiyle bilinebilecek mevzularda yorum yapmak, ileri geri konuşmak da caiz değildir. "Rablerine karşı gelmekten sakınanlar ise zümreler halinde (bölük bölük) cennete sevkedilir. Oraya varıp da kapıları açıldığında bekçileri onlara: Selam size! Tertemiz geldiniz. Artık ebedî kalmak üzere girin buraya, derler" (ez-Zümer, 39/73). Yukarıdaki ayetten; Cenab-ı Allah'ın, "hazene-i cennet"ten sözederken onları çoğul siğası ile ...

Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Hazene-ı Cennet