Arkeoloji
Bilgisayar
Bilim
Bitkiler
Biyografi
Biyoloji
Coğrafya
Din
Edebiyat
Ekonomi
Elektronik
Felsefe
Fizik
Genel
Hayvanlar
Hukuk
internet
İslam Ansiklopedisi
Jeoloji
Kimya
Matematik
Müzik
Programlama
Rehberlik
Resim
Rüya Tabirleri
Sağlık
Sinema
Siyaset
Sosyoloji
Spor
Şifalı Bitkiler
Tarih
Teknoloji
Tıp
Tiyatro
Uzay
Yerler
Ziraat
vuhuv.com |
İslam AnsiklopedisiHazene-ı CehennemHazene-ı cehennem
"Hazene", muhafız, bekçi cehennem kapısının
bekçi ve görevlileri manasına gelen "hazin"in çoğuludur.
Sonsuz kudret sahibi olan yüce Rabbimiz, dilediği
herşeyi, hiçbir kimseye ihtiyaç duymadan sadece "ol"
demekle yapabildiği halde, hikmeti gereği birçok meleği
çeşitli vazifelerle görevlendirmiştir. "Hazene-i
Cehennem"de bu görevlilerden bazılarıdır. Bunu Kur'an-ı
Kerîm'in:
"Cehennemde görev yapanları ancak
meleklerden kıldık" (el-Müddessir, 74/31) ayetinden
anlamak mümkündür.
Rabbimiz bize, cehennemde görevli bekçilerin sayısının
on dokuz olduğunu bildirmektedir.
"Biliyor musun sakar (cehennem) nedir? O, ne geri
bırakır ne de azabdan vazgeçer. İnsanın derisini
kavurur. Üzerinde görevli on dokuz (melek) vardır" (el-Müddessir,
74/27-30).
Kur'an'ın verdiği bu on dokuz rakamı
üzerinde durup, çeşitli yorumlarda ... Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Hazene-ı Cehennem HayızHayız
Kadının rahiminden belli günlerde kan
gelmesi, doğum veya hastalık söz konusu olmaksızın,
belli yaşlardaki kadının rahminden belli günlerde gelen
kanı ifade eden bir fıkıh terimi.
Türkçede "hayız" yerine, adet, aybaşı,
kirlilik, ay hali ve namazsızlık gibi kelimeler de
kullanılır. Bir kadının cinsel organından üç
türlü kan gelebilir. a) Hayız kanı. Sağlıklı
kadından belli yaşlar arasında gelir. b) Özür (istihaza)
kanı. Kadın hastalığı olanlarda görülür. c)
Lohusalık (nifas) kanı. Doğumdan sonra belirli bir süre
gelen kandır.
Adet görme, yani hayız, kadını
erkekten ayıran özelliklerden birisidir. O, anormal ve çirkin bir
olay değil, normal ve kadının
yaratılışının gereği olan doğal bir
olaydır. ... Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Hayız HayırHayır
Dilimize Arapça'dan geçmiş olan bu kelimenin
aslı "hayr" olup; herkesin beğendiği, rağbet
ettiği şeyler, şeref, meşru iş, faydalı ve
sevabı gerektiren amel, iyilik, ibadet ve mal gibi anlamlara gelir.
Zıt anlamı ise şerdir.
Aynı kelimeden türemiş olan "hayrat";
beğenilen ve öğülen hasletler, sevap kazanmak için Allah rızası
yolunda yapılan iyiliklere denir. Başkalarına maddî ve
manevî yönden yararlı olan kimselere de, hayır sahibi
anlamına gelen "ehl-i hayr" denir.
Hayır iki türlüdür. Birincisi "mutlak hayır"
olup, herkes tarafından daima beğenilen, sevilen ve herkese göre
iyi olandır. Adalet, yardımlaşma, cömertlik ve doğruluk
gibi... Allah'ın bizler için hayır gördüğü her şey.
"Kim zerre kadar ... Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Hayır Hayvan KesmekHayvan kesmek
İslam'da eti helal olan hayvanları şer'î
ölçülere göre boğazlamak. Arapçada eti yenilen hayvanı
kesmek ve boğazlamak anlamında kullanılan üç terim vardır.
Bunlar zebh, nahr, tezkiye. Zebh; boğazlamak, hayvanın
boğazına bıçak vurup damarlarını kesmek demektir.
Boğazlanmış veya boğazlanacak hayvana da "zebîh"
veya "zebîha" denir. Ancak bu terim daha çok sığır,
koyun ve keçi gibi hayvanların çene altından meşrû
şekilde kesimini ifade eder (es-Serahsî, el-Mebsût, Beyrut, t.y,
XII, 3; el-Mevsilî, el-İhtiyar, İstanbul 1984, cz. V, 9). Kur'an-ı
Kerîm'de bu çeşit kesime yer verilir: "Allah size bir
sığır kesmenizi (zebhi) emrediyor" (el-Bak,ara, 2/67).
"Ve İbrahim'e oğulunun yerine fidye olarak büyük bir (koç)
... Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Hayvan Kesmek Hayber GazvesıHayber gazvesı HAYBER GAZVESİ
Hz. Peygamber'in hicretin 7. yılında
fethettiği, Şam-Medine yolu üzerinde Medine'nin 150 km.
kuzeyinde Yahûdilerin oturduğu bir yerleşim merkezi. Hayber Yahûdi
dilinde kale demek olup burası aynı zamanda hurma ve tahıl
merkezidir. Kalesinin yedi burcu vardır. Bunlar Naim, Kamûs,
Şık, Netah, Sülafim, Vatih ve Ketîbe'dir (İbn Sa'd
et-Tabakatü'l-Kübra II,106) Hz. Peygamber Hayber Yahûdilerinin
Medine'ye karşı müşriklerle ittifak halinde olmaları
ve pek çok Yahûdi kabilesi'nin burada toplanmasından dolayı
Hudeybiye musalahasından sonra Hayber'i fethetmek üze re hazırlıklara
başladı (Vakıdî, Kitabü'l Meğazî, II, 441-442,
İbn Hişam, es-Siretü'n-Nebeviyye, III, 201)
Hz. Peygamber, bu cihad hareketi için sadece cihada rağbet
edenlerin katılmasını emretti. ... Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Hayber Gazvesı HayatHayat
Allah'ın subûtî sıfatlarından biri.
Allah hakkında hayat sıfatının varlığı
zorunludur. Sözlük anlamı, ölümün zıttı olan diri
olmak demektir. Allah hakkında kullanıldığında
bunun anlamı, Allah'ın her zaman için ölmeyen ve uyumayan diri
olması anlamındadır. Hayatı için bir başlangıç
ve sonuç yoktur. Diğer isim ve sıfatları gibi hayat
sıfatı da ezelî ve ebedîdir.
Hayat sıfatı Allah'ın ilim, irade ve
kudret gibi sıfatlarla ittisafım sahih kılan, Zat-ı
Bari ile kaim, subuti, ezeli ve vücudî bir sıfat olarak
tanımlanmaktadır (Curcanî, et-Tarifat, 65; İ. Hakkı
İzmirli, Yeni İlm-i Kelam, II, 104;Seyyid Sabık, el
Akaidu'l-İslamiyye, s. 68; Metin Yurdagür Allah'ın
Sıfatları Esmaü'l Hüsna, İstanbul 1984, s. ... Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Hayat HayaHaya
Ar, utanma duygusu. "Edeb, mahcubiyet, utanmak; ar
ve namus; nefsin çirkin şeylerden sıkılması ve bunun
için kötü şeylerdi terketmesi. Hoş ve güzel olmayan bir olayın
ortaya çıkmasından kalbte meydana gelen bir incelik ve
ızdırabtır. Haya herkese nasib olmayacak kadar
değerlidir.
Ahmet Rıfat da Tasvir-i Ahlak adlı sözlüğünde
şunları söyler: "Bu güzel duygu, biri fıtrî, diğeri
dinî olmak üzere iki türü kapsamaktadır. Fıtri olan, halk
yanında açılması haram olan yerleri açmamak gibi
şeyler olup, dinîsi, halk ve Halık huzurunda edeb ve hürmet
müntehi olur. Fahri alem efendimiz, "Haya imandan bir şubedir"
buyurdular. "Utanmıyorsan dilediğini yap" nebevi
hadisi de varid olmuştur ki, ... Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Haya Havz-ı KevserHavz-ı kevser
Ahiret yurdunda bulunan ve Yüce Allah tarafından
Peygamber efendimize verilmiş olan ırmak ve havuzun adı.
"Doğrusu biz sana Kevser'i verdik"
(el-Kevser,108/1) anlamındaki ayeti kerimede Peygamber efendimiz'e
Kevser'in verilmiş olduğu bildirilmekle birlikte, Kur'an-ı
Kerîm'de gerek Kevser'in ne olduğu ve gerekse Havz hakkında
başka bir bilgi yoktur. Bu konudaki bilgilerimiz otuz kadar Sahabî'den
çeşitli yollarla gelen ve tümü de muteber hadis kitaplarında
yer alan 50 dolayındaki hadis-i şerif'e dayanmaktadır.
Hadislerden bir bölümünde Havz, bir bölümünde de Kevser hakkmda
bilgiler vardır. Her ikisi hakkındaki ortak noktalar, havz ve
ırmaktaki suyun tad, koku ve rengi ile ilgili olarak verilen
bilgilerdir. Diğer özellikler farklı ... Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Havz-ı Kevser Havz, HavuzHavz, havuz
İslam hukukunda necasetle kirlenip kirlenmeyeceği
hususunda ölçü kabul edilen belli hacimdeki su miktarı.
İslam dini temizliğe önem verir. Temizlik
maddesi ve temizleyici olarak ilk etapta su kullanılır. Abdest
almak ve gusül etmek için de suya ihtiyaç vardır. Suyun temizleme
özelliğine sahip olduğu Kur'an nassıyla sabittir.
"Allah, sizi temizlemek için üzerinize gökten su indirdi" (el-Enfal,
8/11) ve "Biz. gökten temiz bir su indirdik" (el-Furkan,
25/48), buyurulmaktadır.
Yaratıldığı gibi aslı üzere
kalmış, rengi, tadı ve kokusu bozulmamış ve
aynı zamanda abdest alma gibi bir işte
kullanılmamış olan su temizdir, temizleyicidir ve
kullanılması mekruh değildir. Böyle bir su ile her türlü
temizlik ... Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Havz, Havuz Havra (sınagog)Havra (sınagog) HAVRA (SİNAGOG)
Yahûdilerin ibadet yeri. Dilimize "Havra"
diye çevrilen bu kelime, Yunanca'da "Synagogue", toplantı
için kullanılan bir terimdi. Daha sonra İbranice "Keneset
ve Bet ha-keneset" kelimelerine uygun olarak toplantının
yapıldığı yer için kulanıldı. Tanrı
ile buluşma yeri anlamına da gelir. Talmud'da geçen ifadelere
göre, "halk evi", "küçük ma'bed", "dua ve
ibadet yeri", "Sabbat evi" gibi anlamlara da gelir
(Encyclopedıa Brıtannıca, U.S.A, 1970, XXI, 563).
M.Ö. 586'da Süleyman Ma'bedi'nin yıkılışından
sonra, Babil sürgünü esnasında Havra, halkın ibadet
edebileceği bir kurum haline geldi (S.G.F.Brandon, A Dictionary of
Comparative Religion London 1970, s. 598). Kudüs'teki Ma'bed'in yıkılışından
sonra aynı zamanda bir eğitim ... Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Havra (sınagog) |