Arkeoloji
Bilgisayar
Bilim
Bitkiler
Biyografi
Biyoloji
Coğrafya
Din
Edebiyat
Ekonomi
Elektronik
Felsefe
Fizik
Genel
Hayvanlar
Hukuk
internet
İslam Ansiklopedisi
Jeoloji
Kimya
Matematik
Müzik
Programlama
Rehberlik
Resim
Rüya Tabirleri
Sağlık
Sinema
Siyaset
Sosyoloji
Spor
Şifalı Bitkiler
Tarih
Teknoloji
Tıp
Tiyatro
Uzay
Yerler
Ziraat
vuhuv.com |
İslam AnsiklopedisiHavelan-ı HavlHavelan-ı havl
Yıllanma, üzerinden bir yıl geçme anlamında
zekatla ilgili olan bir fıkıh terimi. Yıl başında
ve sonunda nisap miktarı mala sahip olan kimsenin, zenginliğinin
üzerinden bir yıl geçmesini ifade eder. Zekatın farz
olmasının şartlarından birisi "yıllanma"dır.
Diğer şartları şunlardır: Hür olmak, müslüman
olmak, akıl ve baliğ olmak, Hanefiler dışındaki
çoğunluğuna göre, küçüklerin ve akıl hastası olan
zenginlerin mallarına da zekat gerekir. Diğer yandan malın
zekata tabi mallardan olması ve malda tam mülkiyetin bulunması
da farz olma şartlarındandır.
Zekatın farz olma şartlarından
yıllanmanın delili, hadisle, tabiî ve İslam hukukçularının
icmaıdır. Hadiste şöyle buyurulmaktadır: "Üzerinden
bir yıl geçmedikçe hiç bir mala zekat ... Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Havelan-ı Havl Havaıc-ı AslıyyeHavaıc-ı aslıyye
Hacet, çoğulu Havalic; ihtiyaç. Aslî; temel,
esas. Hacet-i asliyye; temel ihtiyaç demektir. Bir zekat terim olarak;
zekattan muaf tutulan ve bir kimsenin kendisi ve bakmakla yükümlü olduğu
kimselerin temel ihtiyaç maddelerini teşkil eden şeylerdir. Zekat
yükümlüsü hür, müslüman, akıl-baliğ ve nisap
miktarı mala sahip olan kişidir. Nisap miktarı, aslî
ihtiyaçların dışında hesaplanır. Ayrıca zekat
yükümlüsü olacak kimsenin mala tam malik olması, malda
alış-veriş veya doğurmakla nema (gelişme-çoğalma)
kabiliyetinin bulunması, malın temel ihtiyaç maddelerinden
fazla olması ve nisap miktarına ulaşması da
gereklidir (Yusuf el-Kardavî, İslam Hukuku'nda Zekat, Terc.
İbrahim Sarmış İstanbul 1984, c. I, s. 134-168).
Kişiyi zekat yükümlüsü haline ... Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Havaıc-ı Aslıyye Havass-ı SelımeHavass-ı selıme
Çevre ve nesnelerden gelen uyarıları
doğru algılayan duygular. Havas-ı hamse (beş duyu) ve
Havas-ı hamse-i zahire (beş dış duyu) da denir. Havas;
müdrike (anlama, algılama yetisi) anlamına gelen hasse
kelimesinin çoğuludur.
İslam kelamcıları ile
filozoflarına göre belli başlı beş dış duyu
vardır. Bunlar samîa (duyma), basîra (görme), şamme (koklama),
zaika (tatma) ve lamise (dokunma) duyularıdır. Bu duyular
kulak, göz, burun, dil ve deriden oluşan beş duyu organı
vasıtasıyla alınır. İnsan, havas-ı hamse
vasıtasıyla sesleri, renkleri, biçimleri, miktarları,
hareketleri, güzellik ve çirkinlikleri, kokuları, tadları,
nesnelerin sertlik ve yumuşaklık, soğukluk ve
sıcaklık gibi niteliklerini algılar. Beş duyu,
insanın üç temel bilgi ... Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Havass-ı Selıme HavarıHavarı
Hz. İsa'nın yardımcıları. Bu
kişilerin kassar (çamaşırcı) veya avcı
oldukları söylenir. Bazı bilginlere göre bunlara Havari
denmesinin sebebi; onların, insanların ruhlarını din
ve ilim öğreterek arındırmalarından
dolayıdır... Avcı olmaları ise, insanların
ruhlarını kararsızlıktan kurtararak Hakka döndürmelerindendir
(Rağıb Isfahanî, el-Müfredat fî Garîbi'l-Kur'an, Mısır
1970, s. 192). Nitekim beyaz giydikleri için bu ismi aldıkları
da söylenir (Buharî, Fedailu's-Sahabe, 13).
Bunlara, "Hz. İsa'nın, dini yaymak için
seçip gönderdiği elçileri" de denilmektedir (S.G.F. Brandon,
A Dictionary of Comparative Religion, London 1970, s. 92).
Havariler Peygamberlerin yakın takipçileri olan
seçkin kimselerdir. Zeccac, "Havariler Peygamberlerin halis ve
samimi dostlarıdır ve hayırlı kimselerdir"
demiştir. Buna delil olarak ... Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Havarı HavaleHavale
Gönderme, nakletme, bir işi başkasına gördürme,
devretme. Borçlunun borcunu doğrudan doğruya değil de
üçüncü bir şahıs veya kurum aracılığıyla
ödemesi. Fıkıhta; "borcu bir kişiden başka bir
kişiye nakletmektir" diye tanımlanmıştır (Fetavay-ı
Hindiyye tercümesi VI,187). Mecellenin tarifine göre "deyni (horcu)
bir zimmetten diğer ümmete nakletmektir" (mad. 673).
Borçlunun ister bu üçüncü şahısta (muhalün
aleyh) alacağı olsun ve bu alacağını borçlu
bulunduğu kişiye havale etsin (kaynaklardaki ifadesiyle;
alacaklısını o kişiye havale etsin) "Seni,
bendeki şu kadar alacağını almak üzere filana havale
ettim" demesi gibi, isterse sözleşme yaparak onun
vasıtasıyla borcunu ödesin, ikisi de havale kapsamına
girer.
İslam Hukuku'nda havale ile ilgili olarak ... Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Havale Hava ParasıHava parası
Bir dükkan veya işyerini kira ile tutacak
kimseden, kira bedeli dışında
karşılıksız olarak alınan bedel.
İslam hukukuna göre kira akdinin geçerli olması
için şu şartların bulunması gerekir:
1- Tarafların rızası. Satım akdinde
olduğu gibi, kira akdinde de tarafların rızası gerekir
(en-Nisa, 4/29). Malı malla mübadele niteliği yüzünden kira
akdi de ticarî bir muamele sayılır.
2- Akdin konusu olan "yararlanma"nın,
anlaşmazlığa yol açmayacak şekilde belirli
olması. Bu şart; kiralanan malın, kira süresinin ve iş
akdinde, yapılacak işin belirlenmesini gerektirir. Çoğunluk
bilginlere göre, kira süresi kısa olsun, uzun olsun akit geçerlidir.
Hatta kiralanan malın var olabileceği süreye kadar akit yapılabilir.
Çünkü ... Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Hava Parası Hatım DuasıHatım duası
Kur'an-ı Kerîm'i başından sonuna kadar
okuyup, bitirdikten, yani hatmettikten sonra yapılan duaya "hatim
duası" adı verilir. Peygamberimizden, Kur'an'ı
hatmetmeye teşvik; eden pek çok hadis nakledildiğini görmekteyiz.
Konuyla ilgili hadislerden birinde Hz. Peygamber; "Kim Kur'an'ı
hatmederse, onun kabul olunmuş bir duası vardır" (Suyûtî
Camiu's-Sağîr, II,175) buyurarak, gerek ezberden, gerekse yüzünden
Kur'an'ı hatmeden kişinin, duasının Allah
katında makbul olduğunu ve bir diğer hadislerinde de
Allah'ın bu kimselere "cennette bir ağaç ihsan edeceğini"
haber vermişlerdir (Suyûtî, Camiu's-Sağîr, I, 96).
Hz. Peygamber'in Kur'an'ı hatmettikten sonra dua
yaptığına dair İbn Kesîr'den gelen bir rivayet de
bulunmaktadır. İbnü'l-Cezerî, Cabir b. Abdullah'dan rivayet
edilen; "Kur'an sahibinin ... Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Hatım Duası HatımHatım
Mühürlemek, sona erdirmek ve bitirmek. Istılahta;
Kur'an-ı Kerim'i başından sonuna kadar okuyup bitirmeye
hatim denmektedir. Bir kimsenin Kur'an-ı Kerîm'i hatmetmesi demek,
Kur'an'daki 114 surenin tamamını okuyup bitirmesi demektir.
Hatim, Kur'an'ı yüzünden okumak suretiyle yapılabileceği
gibi, ezberden okumakla da yapılabilir.
Kur'an-ı Kerîm'i okumanın fazîletine dair
Hz. Peygamber'den pek çok hadis nakledilmiştir: "Ümmetimin
ibadetinin en faziletlisi, Kur'an okumaktır" (Suyûtî,
Camiu's-Sağîr,, I, 51), "Evlerinizi namaz kılmakla ve
Kur'an okumakla nurlandırınız" (Suyûtî, Camiu's-Sağîr,
II, 188).
Bunlardan başka olarak, Kur'an okunan yere
melekler, rahmet ve huzurun indiği, Kur'an okuyanın misk
kabına benzediği, Kur'an okumanın gıpta edilecek bir
durum olduğu, Kur'an'ı ezberleyenlerin toplumun en
şereflileri olduğu ... Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Hatım HatimHatim
Kesilmiş, bölünmüş Mescid-i Haram'ın
içerisinde yer alan bölümlerden birinin adı. Kabe'nin kuzey
tarafında Rukn-ı Irakî ile Rukn-ı Şamî arasında
Altın Oluğun altında bir metre yüksekliğinde ve bir
buçuk metre eninde olup, iki ucu Kabe duvarlarından ikişer
metre kadar uzaklıkta, beyaz mermerden yarım daire
şeklinde bir duvarla çevrili olan yerdir. Hatîm ile Kabe arasında
bulunan bu yarım daire şeklideki sahanın, yani Hatîm'in
içinin önceden Kabe'nin bir bölümü olmasından dolayı, bu bölüm
özel bir önem taşımaktadır. Bu nedenle Kabe tavaf
edilirken, buraya ayak basılmaz. Hatîm'in dış
tarafından ve mümkün mertebe yakınından geçilir. Fakat
bu bölümün Kabe'den olduğuna dair kesin bir delil
bulunmadığı ... Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Hatim HatibHatib
Genelde, yazılı herhangi bir metne
bağlı kalmadan, irticalen bir toplum huzurunda konuşabilen
kişiye denir. Bu itibarla, meydanlarda seçim propagandası yapan
siyasîler bir hatib sayılabileceği gibi, televizyonda belli
konularda görüşünü irticalen açıklayabilenler de hatîb
sayılırlar.
Özel manasıyla ve İslamî literatürde ise
hatîb, cuma ve bayram namazlarında, minberlerde cemaati dinî
konularda aydınlatan veya irşat eden resmî cami görevlilerine
denir. Hatîbler, o günün şartlarına veya haftanın
özelliğine göre bir hutbe hazırlayarak, kabiliyetlerine göre
ya irticalen veya yazdıkları metinlerden okuyup halka İslamî
konularda bilgi verirler. Hatîbler bu hutbelerini hem hazırlarken,
hem de cemaate sunarken, halkın kültür seviyesini ve durumunu göz
önüne tane, gür sesle ... Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Hatib |