Arkeoloji
Bilgisayar
Bilim
Bitkiler
Biyografi
Biyoloji
Coğrafya
Din
Edebiyat
Ekonomi
Elektronik
Felsefe
Fizik
Genel
Hayvanlar
Hukuk
internet
İslam Ansiklopedisi
Jeoloji
Kimya
Matematik
Müzik
Programlama
Rehberlik
Resim
Rüya Tabirleri
Sağlık
Sinema
Siyaset
Sosyoloji
Spor
Şifalı Bitkiler
Tarih
Teknoloji
Tıp
Tiyatro
Uzay
Yerler
Ziraat






vuhuv.com

İslam Ansiklopedisi



 Harıcilık

Harıcilık HARİCİLİK (HARİCİYE, HAVARİC) Hz. Ali döneminde ortaya çıkan siyasî ve itikadî mezhep. Mezhebe Haricı"lik adının verilmesi konusunda çok çeşitli yorumlar yapılır. Mezhepler tarihçilerince en çok kabul gören yoruma göre, mezhep üyeleri, ümmetin başındaki hak imam olan Hz. Ali'ye karşı çıkarak itaattan ayrıldıkları için Havaric (Hariciler) olarak anılmış, mezheblerine de Haricilik adı verilmiştir. Kendi ifadelerine göre ise, Allah yolunda huruc etmelerinden dolayı haricîler adını almışlardır. Haricîler başka adlar ve lakablarla da anılmış, tanınmışlardır. Sözgelimi Hz. Ali'nin ordusundan ayrıldıklarında ilk toplandıkları yer olan Harûra'nın adına izafetle Harûrîler (Harûrîye); Allah'tan başka kimsenin hüküm verme yetkisine sahip olmadığı gerekçesiyle hakem olayına karşı çıktıkları için ...

Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Harıcilık

 Harut Ve Marut

Harut ve marut Kur'an-ı Kerîm'de Bakara sûresinin yüz ikinci ayetinde adlan zikredilen iki kişi. Kur'an-ı Kerîm'de ayrıntısıyla tanıtılmadığı için Harut ile Marut hakkında kesin ve net bilgilerden yoksunuz. Bu konuda birbirini tutmayan çeşitli rivayetler ve yorumlar vardır. Ancak Hz. Süleyman döneminde Babil'de yaşayan ve insanlara sihir öğreten iki kişi oldukları konusunda İslam alimlerinin çoğunluğu görüş birliğindedir. Harut ve Marut'un kimler olduğu konusunda ortaya çıkan ihtilafın çeşitli nedenleri vardır. Birincisi, bu iki kişinin insan mı, melek mi yoksa şeytan mı olduğu tartışmalı bir yöndür. Bu noktadan dört ayrı görüş ileri sürülmektedir. Cebrail ile Mikaildir; iki kabîledir; Cebrail ve Mikail dışında iki melektir; ...

Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Harut Ve Marut

 Harra Olayı

Harra olayı Emevî yöneticisi Yezid b. Muaviye devrinde Medine'de Ashab çocuklarının yönetime karşı kıyamları neticesinde Medine'nin yağmalanması ve bir çok kimsenin öldürüldüğü olay. Yezid'in birçok kimsenin muhalefetine rağmen veliahd olup başa geçmesinden sonra yönetimden razı olmayan fakat Dımaşk'ta ne olup bittiğini öğrenmek isteyen bazı müslümanlar vardı. Bunlar ashabın ileri gelenlerinin çocukları idi. Gasîlü'l Melaike diye bilinen Hanzala'nın oğlu Abdullah ve Mahsunoğulları kabilesinden Abdullah b. Hafs ile Münzir b. Zübeyr Medine halkının ileri gelenlerinden kalabalık bir hey'et oluşturup Dımaşk'a Yezid b. Muaviye'yi ziyarete gittiler. Bunlar Yezid'in huzuruna vardıklarında Yezid'den büyük iltifatlar gördüler. Yezid onlara bol ikram ve ihsanlarda bulunup cömertçe hediyeler verdi. ...

Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Harra Olayı

 Harp Emırı

Harp emırı Kur'an-ı Kerim'de kendilerine Allah'ın ve Rasûlü'nün çizdiği sınırlar içinde kalmak ve masiyette olmamak kaydıyla itaat edilmesi emrolunan (en-Nisa 4/59) "emir sahipleri'nden savaş işlerine bakan kumandan. Herhangi bir devlette savunma meselesi hayatî meselelerden biridir. Özellikle İslam gibi, Kur'an'ın da açıkça ifade ettiği üzere "habisin çok olduğu' (el-Maide, 5/100), fitne ve fesadın kol gezdiği bir dünyada iyiyi, güzeli ve adaleti temsil eden bir dinin kendini savunması gerektiği açıkça ortadadır. Bunun yanısıra, Hz. Ömer devrindeki İran savaşlarında Rebî' İbn Amir'in Sasanî Orduları başkomutanına söylediği gibi, "İslam'ın, insanları sahte dinlerin karanlığından kendi aydınlığına, kullara kulluktan Allah'a kulluğa ve yerlerin basıklığından göklerin enginliğine çağırmak ...

Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Harp Emırı

 Harem, Haremeyn

Harem, haremeyn Mekke ile Medine'nin çevresi. Yasak kılınmış, mukaddes olan şey. Kişinin namusunu koruduğu yakınları. Çoğulu ehram'dır. Yabancıların girmesi yasak olan ev dairesine ve bu dairede oturan kadınlara da harem veya harîm denir. Fıkhî bir terim olarak, iki kutsal şehir Mekke ve Medine'nin çevresinde belirli alana kadar olan yerlere, "iki harem bölgesi" anlamında harameyn veya hareman denilmiştir. İlk olarak Yavuz Sultan Selim'in kullandığı Hadimü'l-Haremeyn ünvanı "İki harem bölgesinin hizmetkarı" demektir. Mekke'nin çevresinde bir miktar alana "Mekke Haremi" veya "Harem-i Şerif", bunun dışında kalan ve mikat denilen ihrama girme yerlerinin içinde bulunan alana da "hıll" adı verilir. Harem bölgesi; Mekke'ye Medîne yolundan ...

Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Harem, Haremeyn

 Harem

Harem Kabe-i Muazzama'yı çepeçevre kuşatan, etrafı kubbeli, ortası açık büyük cami. Ortasındaki küçük meydan (tavaf yeri, metaf) üzerinde bulunan Kabe, Zemzem ve Makam-ı İbrahim (a.s), bu caminin birer parçasını teşkil eder. Dilimizde daha çok Haremi Şerif olarak bilinen bu mescide, Mescid-i Haram veya Mescid-i Şerif de denilir. Kur'an-ı Kerîm'de onaltı ayette "el-Mescidü'l-Haram" geçmektedir. Bu ayetlerden iki tanesinin anlamı şöyledir: "Ey iman edenler, müşrikler murdarın murdarıdırlar bu yıldan sonra artık Mescid-i Haram'a yaklaşmasınlar. Yoksulluktan korkarsanız bilin ki, Allah dilerse, yakında sizi büyük lütuf ve ihsanı ile zenginliğe kavuşturacaktır. Şüphesiz Allah bilendir, hikmet sahibidir" (et-Tevbe, 9/28). "Muhakkak ki, o inkar edenler, Allah'ın yolundan ...

Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Harem

 Harbi

Harbi Müslümanlarla aralarında antlaşma bulunmayan gayr-i müslimlerin ülkesinde yaşayan kimse hakkında kullanılan bir İslam hukuku terimi. Harbî; kelime anlamı itibarıyla harbe mensub savaşa ait manasına gelse de kastedilen "daru'l-harb'e ait" anlamındadır. Harbî gayr-ı müslimlerin yurdunda yaşayan şahıs demektir. Müslüman olmayanların müslümanlarla olan münasebetlerinde hukukî statüleri üç bölümde incelenir. Zimmîler; Müslümanların memleketinde cizye vererek yaşayanlar. Müste'men (pasaportlu) daru'l-harpte yaşayan bir şahsa izin ve eman alarak müslümanların memleketine girdiğinde ona emniyet ve güven verilmiş olur ki buna müste'men adı verilir. Üçüncü grup harbîdir. Harbî olan şahısların hukukî durumu da ikiye ayrılır. Daha önce İslam dininden haberdar olan harbîler; bunların memleketinde İslam yaygın olup ...

Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Harbi

 Haram

Haram İslam dininde kesin olarak yapılmaması istenilen şey. Çoğunluk İslam hukukçularına göre, haram; delaleti kesin olan ayetle mütevatir ve meşhur hadisle veya zannî delil sayılan ahad haberle (haber-i vahid) de sabit olur. Çünkü zannî deliller itikad konusunda huccet sayılmazsa da, amel bakımından huccet sayılır. Hanefilere göre ise, haram ancak kesin delille sabit olabilir. Bu da; ayet, mütevatir veya meşhur hadis kabilinden olur. Kur'an'da şöyle buyurulur: "Diliniz yalana alışmış olduğu için her şeye, "şu helaldir, bu haramdır" demeyin" (en-Nahl, 16/116). Bu ayette, yasak edilen duruma düşülmemesi için, haberi vahid gibi zannî bir delille, yapılmaması kesin olarak istenilen şeye "tahrimen mekruh" adını verirler. ...

Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Haram

 Harac

Harac Toprağın geliri, toprak vergisi, tazminat. Harac arazisi diye adlandırılan veya ihya edilen ölü topraklardan devletçe alınan verginin adı. Ayrıca zimmîlerin ödediği vergi anlamında da kullanılmıştır (el-Maverdî, el-Ahkamü's-Sultaniyye, s. 141, 142; Ömer Nasuhî Bilmen, Istilahat-ı Fıkhıyye Kamusî, IV, 75). İslam hukukuna göre araziler genel olarak öşür ve harac arazisi olmak üzere ikiye ayrılır: 1- Öşür arazisi. Kendisinde ibadet anlamı bulunan onda bir (öşür) vergisinin alındığı arazilerdir. Bu topraklar şunlardır. a) Kûfe yakınlarından Yemen ve Aden'e kadar uzanan arap toprakları. Çünkü Hz. Peygamber ve dört halîfe bu topraklardan harac almamıştır. b) Halkı, kendi istekleriyle İslam'a giren yerler. c) Zorla fethedilen ve ganîmet ...

Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Harac

 Hapıs Cezası

Hapıs cezası Suçlunun bir yere kapatılarak toplumdan tecrid edilmek suretiyle cezalandırılması. Hz. Peygamber (s.a.s.) döneminde mescid bu iş için de kullanılmış, Raşid halifeler döneminde ise bir ev cezaevi olarak tahsis edilmiştir. Kur'an-ı Kerîm'de: "Kadınlarınızdan fuhuşu irtikap edenlere karşı içinizden dört şahit getirin. Eğer şehadet ederlerse, onları ölüm alıp götürünceye kadar veya Allah onlara bir yol gösterinceye kadar kendilerini evlerde hapsedin"(en-Nisa, 4/15) hükmü beyan buyurulmuştur. Bu hüküm Nûr sûresinde açıklanan cezalar ve sünnet ile nesh edilmiştir. Hz. Peygamber (s.a.s.) şöyle buyurmuştur: "Benden alınız!... Benden alınız!... Allahu Teala şüphesiz zina edenler için bir yol göstermiştir. Bekarın Bekarla zinası yüz değnek ve bir sene ...

Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Hapıs Cezası