Arkeoloji
Bilgisayar
Bilim
Bitkiler
Biyografi
Biyoloji
Coğrafya
Din
Edebiyat
Ekonomi
Elektronik
Felsefe
Fizik
Genel
Hayvanlar
Hukuk
internet
İslam Ansiklopedisi
Jeoloji
Kimya
Matematik
Müzik
Programlama
Rehberlik
Resim
Rüya Tabirleri
Sağlık
Sinema
Siyaset
Sosyoloji
Spor
Şifalı Bitkiler
Tarih
Teknoloji
Tıp
Tiyatro
Uzay
Yerler
Ziraat
vuhuv.com |
İslam AnsiklopedisiHakkı TavsıyeHakkı tavsıye
Başkasına iyiyi, doğruyu söylemek.
Allah'ın emir ve yasalarını insanlara tavsiye etmek. Bu, müslümanın
önemli bir prensibidir. "Asr'a yemin olsun ki insan gerçekten
ziyan içindedir. Bundan ancak iman edip salih ameller işleyenler,
birbirlerine hakkı ve sabrı tavsiye edenler müstesnadır"
(el-Asr, 103/1-3).
İnsan, kendisini yaratan yüce Allah'ın
emirlerini yerine getirmek ve yasaklarından kaçınmakla mükelleftir.
Kişi bu emir ve yasaklar karşısında birinci derecede
kendi nefsinden sorumludur. Ancak insanın "nemelazımcılık"
ruhuyla ve "bana dokunmayan yılan bin sene yaşasın"
zihniyetiyle bu ilahî emir ve yasakları sadece kendi nefsinde
yaşayıp, diğer insanların bunları uygulayıp
uygulamamalarına seyirci kalması İslam'a göre caiz değildir.
Aksine bu emirlerin, başta ... Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Hakkı Tavsıye Hakku's-sırbHakku's-sırb
Su içme hakkı. Şirb; içilecek su, su
hissesi, su sırası, su içme zamanı. Bir İslam hukuku
terimi olarak; genel veya özel bir nehirden bir tarlayı, bağ
veya bahçeyi yahut hayvanları sulamak için zamanı veya
miktarı belirlenmiş su hissesi demektir. İnsan, hayvan ve
ev ihtiyacı için su kullanma hakkına ise "hakku'ş-şefeh"
denir. Şefeh dudak demektir. Su normal olarak dudaklar
yardımıyla içildiği için bu ad verilmiştir.
Şefeh ve şirb hakkı aynı hükümlere tabidir. Bu
haklara göre sular dört kısma ayrılır:
1) Denizler, büyük göl ve nehirler: Nil, Fırat,
Dicle gibi. Bunlardan herkes, başkalarına zarar vermemek
şartıyla kendisi, hayvanları ve arazileri için yararlanma
... Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Hakku's-sırb Hakku's-suf'aHakku's-suf'a
Bir şeyi diğer bir şeye ilave etmek.
Satın alınan bir mülkü müşteriye, kaça mal oldu ise o
miktar ile temellük etme hakkı. Satılan bir gayr-i menkulde
ortaklık hissesi bulunan veya gayr-i menkule ait yol, sulama kanalı
gibi şeylerde hakkı bulunan, ya da gayr-i menkule
komşuluğu bulunan şahıs, bu özelliklerinden dolayı
o malı almaya diğer insanlardan daha çok hak sahibidir.
Böylece başkasının almasıyla ileride ortak veya
komşu için gelmesi muhtemel zarar önlenmiş olacak veya bu
akardan faydalanma hakkı öncelikle ortak veya komşuya tahsis
edilmiş olacaktır.
Bir kimse evini, ortağı veya komşusu
olmayan birine satsa, ortak veya komşunun satım bedelini ve
diğer ... Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Hakku's-suf'a Hakku'l-ırtıfakHakku'l-ırtıfak
Gayr-i menkullerdeki yararlanma hakkı.
İrtifak; bir şeyden yararlanmak demektir. İslam hukuku
terimi olarak irtifak hakkı; bir gayr-i menkul lehine,
başkasına ait gayri menkul üzerinde kurulmuş bir
yararlanma hakkıdır.
İslam hukukuna göre mülkiyet tam ve eksik olmak
üzere ikiye ayrılır. Bir şeyin hem kendisi ve hem de
yararlanma hakkı üzerinde sabit olan mülk, tam mülktür. Böyle
bir mülke sahip olan kimse, bu mülkle ilgili bütün meşrû
haklardan yararlanabilir; satış, hibe, miras ve vasiyet gibi hükümler
cereyan eder. Bu hak, mal var olduğu sürece var olur, kendiliğinden
düşmez. Sahibi onu telef etse, tazmin etmesi gerekmez. Çünkü
mülk sahibi olma ve tazmin bir ... Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Hakku'l-ırtıfak Hakku'l-ıntıfaHakku'l-ıntıfa
Bir şeyden yararlanma, faydalanma hakkı, bir
İslam hukuku terimi olarak, kendisine veya başkasına ait
bir mülk üzerindeki yararlanma hakkı.
İntifa hakkı bir mülke bağlı
olarak ortaya çıkar. Bazan da kişiye bağlı olabilir.
İslam hukukuna göre, mülk tam ve eksik olmak üzere ikiye ayrılır.
1) Tam mülk: Bir şey üzerinde kuru mülkiyet (rakabe)
ve yararlanma (intifa) hakkı birlikte bulunursa, buna "tam mülkiyet"
denir. Burada, malik, bütün meşrû haklara sahip olur. Mülk'ün
aslı olan eşya devam ettiği sürece mülkiyet hakkı da
mutlak olarak devam eder. Mülkiyet, mücerred düşürmekle zimmetten
düşmez. Mesela; bir kimse başkasına ait bir mülkü
gasbetse, bundan sonra, malik; "mülkiyet ... Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Hakku'l-ıntıfa Hakku'l-yakinHakku'l-yakin
Hakta (gerçek) ilim, müşahade ve hal ile fani
olma. Yalnızca ilim ile değil, görerek ve hali yaşayarak
gerçeği bilme ve bu durumu devam ettirme. Bilgi edinme
merhalelerinin son ve kamil şekli "hakkü'l-yakîn"
bilmedir.
Bir yoruma göre İlmü'l-yakîn; Şerîat'ın
zahiri; aynü'l-yakîn, ihlas; hakku'l-yakîn, Şerîatın ahkamını
ihlas ile tatbik ederek yaşama, hakikatine nüfuz etmedir.
Aklı yerinde her insanın ölümün varlığını
bilmesi ilmü'l-yakîndir. Ölüm meleği geldiğinde ölüm ile
karşılaşması ise aynu'l-yakîndir. Ölüm meydana
gelip ölüm tadıldığında ise hakku'l-yakîn gerçekleşmiş
olur (Seyyîd Şerif Cürcanî, et-Ta'rifat, s. 90).
Hak, sahih, sabit, şüphesiz ve doğru olan
şey anlamındadır. Bu anlamda Kur'an'da "Günahkarlar
istemese de, Allah'ın hakkı ... Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Hakku'l-yakin Hakku'l-mürurHakku'l-mürur
Geçiş hakkı.
Mürûr, merre fiilinin mastarı olup, geçmek,
gitmek ve uğramak demektir. Mürûr hakkı, bir kimsenin kendi ev,
arsa, bahçe ve arazi gibi gayr-i menkulüne ulaşabilmek için, başkasına
ait bir gayri menkuldeki yoldan geçiş hakkını ifade eder.
Bu yol, ya umûmî, ya da kendisine veya üçüncü şahsa ait özel
bir yol olabilir. Geçiş hakkı, irtifak haklarından olup,
bir gayr-i menkul lehine başkasına ait bir gayr-i menkul
üzerinde kurulmuş bir yararlanma hakkıdır (bk.
Hakku'l-İrtifak)."
Geçiş hakkının esası İslam
hukukçularınca şöyle açıklanır: Bir kimse ölü (mevat)
bir araziyi ihya etse, daha sonra başkaları bu arazinin dört
yanını ihya ettiği için, geçiş yolu ... Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Hakku'l-mürur Hakku'l-mesilHakku'l-mesil
Başkasına ait arsa, bahçe veya araziden,
kullanılmış veya ihtiyaç fazlası suyun geçeceği
kanal veya kanalizasyon geçirme hakkı. Bir kimsenin ev, bahçe veya
arazisindeki ihtiyaç fazlası saçak, tuvalet ve benzeri yerlerin
temiz veya pis sularını, ev veya fabrikasının
sıvı artıklarını kendi mülkü dışına
akıtma hakkı vardır. Bu sıvıların en kolay
geçebileceği komşu gayr-i menkul sahipleri buna katlanmak
zorundadır. Artık sulan geçirme, ya toprak zeminine açılacak
kanalla, ya da toprak altına döşenecek boru, kanalizasyon gibi
altyapı tesisleriyle olur. Bu, bir gayr-i menkul lehine, diğer
gayr-i menkul aleyhine bir irtifak hakkıdır.
Su geçirme hakkı (hakku'l-mecra) ile bunun arasındaki
fark şudur: Birincisi, içme, kullanma ... Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Hakku'l-mesil Hakku'l-mecraHakku'l-mecra
Su geçirme hakkı.
Sulanacak akarı, suyun geçtiği yerden uzak
olan kimsenin, komşu akarlardan kendi akarına kadar suyu geçirme
ve akıtma hakkı. Tarım ürünlerini sulamak için başkasının
arazisi üzerinden kanal açarak, boru veya künk döşeyerek sulama
suyunun geçirilmesi irtifak haklarından birisidir.
Hz. Peygamber (s.a.s) "insanlar üç şeyde
ortaktırlar; su, ateş, ot" buyurmuştur (Zeylaî,
Nasbu'r-Raye, IV, 294). Suyun sahibi veya suyun geçirileceği
arazinin sahibi suyun kullanılmasını engellerse, gerekirse
silah kullanarak sudan yararlanılır. Hz. Ömer (r.a.)'in
uygulaması böyledir (Ebû Yûsuf, Kitabü'l-Harac, s. 97; Mevsılî,
İhtiyar, III, 71).,
Eğer suyu geçirecek şahsın kendi
arazisi ile su arasında kalan arazide hakkı varsa ortaklık
hakkına dayanarak ... Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Hakku'l-mecra Hakem OlayıHakem olayı
Hz. Ali ve Hz. Muaviye taraftarları arasında
meydana gelen Sıffin savaşında daha fazla müslüman kanının
akıtılmaması amacıyla düşünülen, Hz. Ali'nin
Ebû Musa el-Eş'ariyi Hz. Muaviye'nin ise Amr b. el-As hakem olarak
tayin ettikleri ve adı geçenlerin H. Ramazan 37/M. Şubat 657
tarihinde ortak bir karara varmak amacıyla biraraya gelip bu konuda hüküm
vermek üzere anlaştıkları olayın adı.
Hz. Osman'ın şehid edilmesiyle ortaya çıkan
karışıklığın, Hz. Ali'nin halife tayin
edilmesiyle nisbeten hafiflediği görülmüş ve müslümanlar
çoğunlukla Hz. Ali'ye bey'at etmişlerdi. Hz. Aişe, Zübeyr,
Talha ve Şam valisi Muaviye, Hz. Ali'ye bey'at etmeyenlerin
başında geliyorlardı. Bunların Hz. Ali'ye bey'at
etmemelerinde Osman'ın ... Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Hakem Olayı |