Arkeoloji
Bilgisayar
Bilim
Bitkiler
Biyografi
Biyoloji
Coğrafya
Din
Edebiyat
Ekonomi
Elektronik
Felsefe
Fizik
Genel
Hayvanlar
Hukuk
internet
İslam Ansiklopedisi
Jeoloji
Kimya
Matematik
Müzik
Programlama
Rehberlik
Resim
Rüya Tabirleri
Sağlık
Sinema
Siyaset
Sosyoloji
Spor
Şifalı Bitkiler
Tarih
Teknoloji
Tıp
Tiyatro
Uzay
Yerler
Ziraat
vuhuv.com |
İslam AnsiklopedisiHak, HaklarHak, haklar
Allahu Teala'nın isimlerinden biri. Kur'an-ı
Kerim, yakîn, sabit ve şüphe olmayan şey. Hüküm, fasıl
ve kaza olunmuş iş, adalet, İslam, mal, mülk, vacip,
sadık, layık, yaraşır, şans ve hisse. Çoğulu;
hukuk ve hıkak'tır. Hakkın, bu çeşitli
anlamları, "kesin olarak sabit olma ve gerekli olma (sübût ve
vücûb) "kavramında toplanır. Kur'an-ı Kerim'de Hakk
kelimesi ve türevleri 285 kadar ayette geçer.
"Şüphesiz, onların çoğunun
üzerine o söz (azap hak olmuştur" (Yasîn, 36/7). Burada
"hak oldu"; sabit ve vacip oldu, anlamındadır.
"O günahkarlar istemese de, Allah hakkı sabit ve üstün kılacaktır
(el-Enfal, 8/8). " De ki: Hak geldi, batıl yok oldu "
... Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Hak, Haklar HafızHafız
Koruyan, saklayan, muhafaza eden anlamında
Allah'ın güzel isimlerinden birisi. Koruyan, himaye eden, gözeten
anlamlarına gelmek üzere Allahu
Teala hakkında kullanılır. Kur'an-ı
Kerîm'de, "Allah, hafızların (koruyanların) en
hayırlısıdır" (Yusuf, 12/64) ve "O zikri (Kur'an'ı)
biz indirdik biz' ve Onun koruyucusu da el bette biziz!"(el-Hicr,15/9)
buyurulmaktadır.
Kur'an-ı Kerîm'in tamamını ezberleyen
kimselere de "hafız" denilir."Hafız-ı Kur'an,
Hafız-ı Kelam" ifadesi bunlar için kullanılır.
Kur'an'ın tamamını ezberleyenlere "tam hafız",
yarısını ezberleyenenlere de "yarım hafız"
denir. Çoğulu, "huffaz, hafaza ve hafizûn" olarak
kullanılır.
Hz. Peygamber (s.a.s)'in sağlığında
Kur'an ayetleri ve hadisler yazıyia tesbit edilmiş ve
ezberlenmiştir. Kur'an'ın toplanmasını
hızlandıran sebeplerden birisi de hafızların cihad
alanlarında şehid ... Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Hafız HafıHafı
Gizli, saklı şey. Kendisinde değil de
tatbik sahasında kapalılık bulunan ve bu
kapalılığı ictihadla giderebilen lafız
anlamında bir fıkıh usulü ıstılahı.
Buna göre hafi, kendisi açık ve
anlaşılır bir kelimedir. Ancak bu kelimeyi uygulamaya
koyduğumuzda başka şeyler buna dahil ölur mu olmaz mı
konusunda kapalılıkla karşılaşırız. Bu
yönüyle hafi yine kapalı lafızlardan olan müşkil'den
ayrılır. Çünkü müşkilde kapalılık lafzın
kendisindedir. Ancak gerek hafi de ve gerekse müşkildeki
kapalılık, ictihadla açığa kavuşturulabiliyor.
Kapalılığın giderilmesi için başka nasslara
ihtiyaç kalmıyor. Hafi ve müşkilin ortak yönü de budur. Bu
yönüyle hafi ve müşkil, yine kapalı birer lafız olan mücmel
ve müteşabihten ayrılır. Çünkü ... Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Hafı Hafsa Bıntı Ömer Ibn El-hattab (r.a)Hafsa bıntı ömer ıbn el-hattab (r.a) HAFSA BİNTİ ÖMER İBN el-HATTAB (r.a)
Mü'minlerin annesi, Rasûlullah (s.a.s) ın
eşi, Hz. Ömer'in kızı. Hz. Hafsa, Hz. Peygamber'in
risaletinden beş sene önce doğdu. Annesi büyük sahabî Osman
b. Maz'un'un kız kardeşi Zeyneb'tir.
Hz. Hafsa'nın İslam'ı ne zaman kabul
ettiği bilinmemektedir. Hz. Ömer'in İslam'ı kabulünden
sonra bütün aile ve yakınlarının müslüman olduğu
bilgisinde yola çıkılarak onun da babası ile birlikte müslüman
olduğu söylenebilir.
Mü'minlerin annesi Hz. Hafsa daha önce Huneys b.
Huzafe, es-Sehmî ile evlenmişti. Huzafe Habeşistan'a hicret
eden müslümanlardandır. Hz. Hafsa'nın da bu hicrete
katıldığı yolunda rivayetler bulunmaktadır.
Habeşistan'dan dönen Huzafe daha sonra eşi ... Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Hafsa Bıntı Ömer Ibn El-hattab (r.a) Hafaza MeleklerıHafaza meleklerı
İyi ve kötü her yapılanı gözetip hıfz
etmek ve korumakla görevli melekler. Hafaza ve hafızîn, hafız
kelimesinin çoğuludur.
Gözetlemeye memur melekler insandan hiç ayrılmaksızın
her an onu murakabe etmekte ve her hareketini yazmaktadırlar. Bütünüyle
bu işin nasıl olduğunu da bilemediğimiz gibi
keyfiyetini bilmekle de mükellef değiliz.
"Muhakkak sizin üzerinizde hafız (gözetleyici)
melekler var. Kiram (değerli) katipler var. Her ne yaparsanız
bilirler" (el-İnfitar, 82/ 10, 11, 12).
"Hafızın" gözetleyici, amelleri
ezberleyen, muhafaza eden ve koruyan anlamında tefsîr edilmiştir.
Ayette hafaza melekleri "kiramen" değerli, şerefli
sıfatlarıyla anılmıştır. Melekler Allah
katında şerefli ve değerlidirler (Taberî, Tefsîr, XXX,
88). Bu suretle kalplerde o ... Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Hafaza Meleklerı HadısHadıs
Varlığının
başlangıcı olmayan, varlığı kendinden olan;
kadîm'in zıddı.
Lügatte; vaki olmak, yok iken var olmak, yeniden
meydana gelmek anlamına gelen (ha-de-se) kökünden ism-i fail.
Istılahta ise lügat anlamını korumakla
birlikte, daha ziyade alem için kullanılmakta olup, bir şeyin
yokluktan (adem) sonradan meydana gelmesi, öncesinin yokluk olması
ve mevcut olmasının bir var ediciye (mûcide) muhtaç olmasıdır.
Bilindiği üzere İslam kelamına göre,
temelde iki tür varlık vardır. Bunlar; vacib ve mümkün olan
varlıklardır. Bir de hüküm itibariyle yokluğu zatının
gereği olan mümteni' varlık vardır ki, bu
varlığın özelliği var olmamaktır. Bu iki tür
varlıktan vacib varlık, varlığı zatının
gereği olan, var oluşumda ... Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Hadıs Hadıd SuresıHadıd suresı
Kur'an-ı Kerîm'in elli yedinci sûresi. Yirmi
dokuz ayet, beş yüz kırk dört kelime, bin dört yüz yetmiş
dört harften meydana gelir. Fasılası, be, dal, ra, ze, mim ve
nun harfleridir. Sûre adını yirmi beşinci ayetinde geçen
demir anlamındaki "hadid" kelimesinden
almıştır. Mekkî mi Medenî mi olduğu konusunda ihtilaf
olmasına rağmen sûrenin Medenî olduğuna dair görüş
daha kuvvetlidir, ulemanın çoğunluğu da bu görüştedir.
Nitekim onuncu ayette geçen, "Zaferden önce İslam'ı
yayma yolunda mallarını sarfedip, canlarıyla
savaşanlar elbette (zaferden önce mal ve canlarıyla
savaşan)larla bir değildir" seslenişi müslümanların
zaferler kazandıgı Medine döneminde yaşanan bir durumu
anlatmaktadır. Rivayetler sûrenin Uhud savaşından sonra
... Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Hadıd Suresı HadisHadis
Hz. Peygamber (s.a.s)'in sözleri, fiilleri, takrirleri
ile ahlakî ve beşerî vasıflarındarı oluşan sünnetinin
söz veya yazı ile ifade edilmiş şekli. Bu manada hadis,
sünnet ile eş anlamlıdır.
Hadis kelimesi, "eski"nin zıddı
"yeni" anlamına geldiği gibi, söz ve haber anlamlarına
da gelir. Bu kelimeden türeyen bazı fiiller ise haber vermek,
nakletmek gibi anlamlar ifade eder. Hadis kelimesi, Kur'an'da bu anlamları
ifade edecek biçimde kullanılmıştır. Sözgelimi,
"Demek onlar bu söze (hadis) inanmazlarsa, onların peşinde
kendini üzüntüyle helak edeceksin" (el-Kehf, 18/6) ayetinde
"söz" (Kur'an); " Musa'nın haberi (hadîsu Mûsa)
sana gelmedi mi?" (Taha, 20/9) ayetinde "haber" anlamına
gelmektedir. "Ve Rabbinin nimetini anlat (fehaddis)" ... Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Hadis HadesHades
Sonradan meydana gelme; pislik, necaset; abdestin
bozulması anlamında fıkhî bir terim.
Abdest, boy abdesti veya teyemmümle giderilen ve varlığı
hükmen kabul edile" pislik. Ayrıca buna "necaset-i
hükmiyye" de denir. Namazın altı şartından
birincisi hadesten taharettir.
Hades; hades-i asğar (küçük hades) ve hades-i
ekber (büyük hades) diye ikiye ayrılır.
Küçük hades; abdestsizliktir. Büyük hades (hades-i
ekber), boy abdestidir; yani guslü gerektiren hallerdir. bunlar
cünüblük, aybaşı (hayız) ve lohusalık halleridir.
Kendisinde büyük hades meydana gelen kimse; namaz kılamaz,
camiye giremez, Kur'an-ı Kerîm okuyamaz. Kur'an-ı Kerîm'i
tutamaz. Kur'an ayetlerine el süremez, hayızlı ve lohusa ise
eşiyle çiftleşemez.
Hades-i asğar (küçük hades): yalnız namaz
... Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Hades Had, HadlerHad, hadler
Sınır çekmek, bilemek dikkatle bakmak, ayırmak
ve ceza tatbik etmek. Bir isim olarak; sınır, son, bıçak
vb. ağzı, tarif ve şer'î ceza. Çoğulu hudûd gelir.
Bir hukuk terimi olarak hadler; İslamî ölçüler, İslam
Dininin ortaya koyduğu helal-haram sınırları,
miktarı ve niteliği nasslarda belirlenmiş olan şer'î
cezalar demektir.
Mükellef, yani akıllı ve ergin
kişilerin yaptığı işlerin Allah ve Resûlünün rızasına
uygun olup olmadığını gösteren ölçüler vardır.
Bu ölçüler Kur'an ve Sünnetle bildirilmiştir.
İslam'da mükelleflerin yaptığı
işlerin (ef'al-i mükellefi) değer hükmünü gösteren
ölçüler şunlardır: Farz, vacip, Sünnet, Müstehap, Helal,
Mübah, Mekruh, Haram, Sahih, Fasit, Batıl. Mükellefin yaptığı
her iş, şer'î sınırları ... Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Had, Hadler |