Arkeoloji
Bilgisayar
Bilim
Bitkiler
Biyografi
Biyoloji
Coğrafya
Din
Edebiyat
Ekonomi
Elektronik
Felsefe
Fizik
Genel
Hayvanlar
Hukuk
internet
İslam Ansiklopedisi
Jeoloji
Kimya
Matematik
Müzik
Programlama
Rehberlik
Resim
Rüya Tabirleri
Sağlık
Sinema
Siyaset
Sosyoloji
Spor
Şifalı Bitkiler
Tarih
Teknoloji
Tıp
Tiyatro
Uzay
Yerler
Ziraat
vuhuv.com |
İslam AnsiklopedisiHacbHacb
Örtmek, engel olmak, mahrum bırakmak. Daha
yakın bir mirasçının bulunması sebebiyle bir varisin
tamamen veya kısmen mirastan mahrum olması" anlamında
bir İslam miras hukuku terimi. Bir kimseyi mirastan mahrum bırakan
varise "hacib", mirastan mahrum bırakılan kimseye
"mahcûb" veya "sakıt" (düşen) denir.
Aslında mahcub mirasçıdır. Kendisini hacbeden
bulunmadığı takdirde mirastan hissesini alır.
Hacb; hacb-ı hırman (bir varisi mirastan
tamamen mahrum etmek) ve hacb-ı noksan (bir varisin hissesini
çoktan aza indirmek) diye ikiye ayrılır.
Hiçbir zaman mirastan mahrum olmayan kimseler: Baba, oğul,
koca, kız, anne, hanım. Bunlar her durumda mirasçıdır.
Çünkü bunlardan oğul dışındakiler mirasta belirli
hisse sahibi (ashab-ı feraiz)dir. Hisseleri Nisa ... Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Hacb Hacamat (hıcamat)Hacamat (hıcamat)
İki omuz arasından, sırttan,
başın arka tarafından yahut vücudun herhangi bir yerinden
tedavi maksadıyla bardak, şişe veya boynuzla kan
aldırma. Peygamberimiz (s.a.s)'in sağlıkla ilgili
tavsiyelerinden ve bizzat tatbik ettiği sünnetlerindendir.
Hacamat, sebebi belli bir hastalığın
tedavisi olmaktan ziyade kan fazlalığının vücutta
meydana getirdiği rahatsızlıkları gidermek için
kullanılan genel bir tedavi usûlüdür.
Eskiden yaygın olarak "hacamat bıçağı"
veya "hacamat zembereği" denilen bir aletle tatbik edilen
bu usûl, bugün yerini enjektörle kan almaya bırakmıştır.
Hacamat bıçağı, tarak biçiminde, vücutta bir sıra
çizik meydana getiren bir alettir. Bir yüzünde birçok yarık
bulunan bakır bir kutu içinde tetikli bir zembereğe
bağlı olan bıçaklar, ... Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Hacamat (hıcamat) Haç (salıb)Haç (salıb)
Hristiyanlıkta Hz. İsa'nın çarmıha
gerilişin ve insanlığı ezelî günahından
kurtarmak için çektiği acıları ve ölümünü hatırlatan
en önemli sembol. Haç; hem İsa'nın bir işareti hem de
hristiyanların inançlarının ve dinlerine
bağlılıklarının bir alametidir. Yani duruma
göre; hayır dua, takdis ve bir iman ikrarı hareketidir (Ancyclopedia
Britannica, U.S.A. 1970, VI, 811; S.G.F. Brandon, A Dictionary of
Comparative Religion, London,1970; s. 217). Haç, Hristiyanlık'tan
önce de, dünyanın pekçok yerinde dinî manada ve diğer
hususlarda sembol olarak kullanılırdı. Ancak dinî inanç,
ibadet ve diğer konularda ne derece kullanıldığı
kesin olarak bilinememektedir. (En. Britannica, VI, 812). Haç:
hristiyanlara göre, İsa'nın çarmıha gerilişini
tasvir ... Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Haç (salıb) HacHac
İslam'ın temel ibadetlerinden biri.
Arafat'ta belirli vakitte bir süre durmaktan, daha sonra Kabe-i
Muazzama'yı usûlüne göre ziyaret etmekten ibaret olan ve İslam'ın
şartlarından birisini teşkil eden ibadet.
Hac, HCC kökünden bir mastar olup; müslümanlara
göre, bir farzın edası, hristiyanlara göre ise ibadet ve
teberrük amacıyla mukaddes toprakları ziyaret etmek, demektir.
Kur'an-ı Kerîm'in 22. suresinin adı da "Hac
Suresi"dir.
Hac ibadeti maksadıyla ziyaret edilecek olan
yerler; Kabe, Arafat ve çevresidir. Zamanı ise hac ayları diye
isimlendirilen; Şevval, Zilkade ve Zilhicce aylarıdır.
Hac'da her fiil için özel zamanlar vardır. Ziyaret
tavafının, kurban bayramı sabahından, ömrün sonuna;
Arafat'ta vakfenin ise, arefe günü zevalden, ... Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Hac Habıl (ve Kabıl)Habıl (ve kabıl)
Kur'an-ı Kerîm'de kıssaları yeralan,
Hz. Adem (a.s)'ın iki oğlu. Kur'an'da bu isimler zikredilmeden,
tafsîlata yer verilmeden kıssanın sadece ibret alınacak
tarafları anlatılır.
İslam dini etrafa nur ve huzur saçtıkça,
putperestler kadar yahudî ve hristiyanların da yeni dine ve daha
genel olarak, yeni olan herşeye düşmanlık duyguları
kabarıyor, hasetleri sınır tanımıyordu. Bazı
Yahudîler İslam'a ezici bir darbe vurmak için Hz. Peygamber (s.a.s)
ve önde gelen bazı sahabîleri öldürmek için tuzak kurmuşlardı.
Yemeğe çağırma bahanesiyle biraraya toplayıp yok
edeceklerdi. Fakat Allah'ın (c.c) lütfuyla Hz. Peygamber'in bu
suikastten haberi oldu ve yemeğe gitmedi. Buna rağmen Hz.
Peygamber onlara kahır elini değil, ... Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Habıl (ve Kabıl) HablullahHablullah
Allah'ın ipi, zimmeti. Hablullah tabiri
Kur'an'da Allah'a izafe edilerek yalnız bir yerde geçmektedir. Habl;
ip manasınadır. Aynı zamanda bu kelime Allah'a verilen söz,
zimmet, güvenme, ağırlık, ulaşma, ulaştırma
ve sebep anlamlarına gelir.
Cenab-ı Hak, Hz. Peygamber'e bir takım
emirler vermekle, Ehl-i Kitaba karşı tavrını
koymasını istemekte ve onlara cevap vermesini emir
buyurmaktadır. Sonra Allah (c.c) mü'minleri ele almakta, onların
ehl-i kitab'tan bir gruba uydukları takdirde tekrar küfre
dönebilecekleri tehlikesine dikkat çekmekte.... Söz ehli kitabı ve
mü'minleri hedef almakta ve neticede, "Hep birlikte Allah'ın
ipine (Kur'an'a, İslam'a) sımsıkı
yapışın, parçalanmayın" (Alu İmran,
3/103) denilmektedir. Bu ayetten açıkça anlaşılmaktadır
ki, "hablullah"tan kasıt ... Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Hablullah HabisHabis
Bozuşmuşluk, kokuşmuşluk ve
değersizlik nedeniyle kendisinden iğrenilen şey; Kur'anî
anlamıyla ise, itikadî batıl, sözde yalan ve davranışlarda
çirkinlik demektir.
Cenab-ı Allah, şu imtihan dünyasında
iyinin kötüden, güzelin çirkinden ve temizin kirliden ayrılması
için izafî gerçekler ve birtakım şerlerde
yerleştirmiştir. İnsanların ve hayvanların
gıdalarını aldıkları yiyecekleri metabolizma
sindirimle ayrıştırır ve yararlılarını
ve temizlerini alarak hayatın kaynağı haline getirirken, işe
yaramaz olan posalarını ise dışarı atar. Bu
bakımdan, posası var diye ne hayata gıda olan yiyecek ve içeceklere
itiraz edilir, ne de insan yemek ve içmekten vazgeçebilir. Hatta öyle
ki, metabolizma gıda olacak bölümle posayı ayırma
işleminden bir lezzet alır ve yaptığı ... Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Habis Habesistan HicretiHabesistan hicreti
Müslümanların Mekke müşriklerinin zulmünden
kurtularak İslam'ın öngördüğü biçimde özgürce yaşayabilmek
amacıyla Habeşistan'a yaptıkları göç. Müslümanlar,
ilki Hz. Muhammed'in peygamberlikle görevlendirilişinin beşinci
yılında (614), ikincisi de altınca yılın (615)
başlarında olmak üzere iki defa hicret ettiler. Bu hicretler
birinci Habeşistan hicreti ve ikinci Habeşistan hicreti olarak
adlandırılır.
Kur'an'da hicret, cihaddan sonra en önemli eylem
olarak değerlendirilir. Bunun nedeni açıktır. Bir mümin
için en önemli şey imanı ve imanının gereklerini
yerine getirerek Allah'ın rızasını kazanmaktır.
Gerçek bir mümin kendi ülkesinde, yaşadığı çevrede
bu amacına ulaşamıyorsa, yurdunun, işinin-gücünün,
malının mülkünün, akraba ve dostlarının hiçbir
anlam ve önemi kalmaz. Bunlarla imanı arasında seçim ... Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Habesistan Hicreti Haberlerin TetkikiHaberlerin tetkiki
Gelen haberlerin doğruluğunu tetkik etmek, fasık
kimselerin getirdiği bilgileri hemen kullanmayıp
araştırmak.
İslam'ın ilk günlerinden günümüze kadar
toplum içinde yayılan haberlerin doğruluğunun
araştırılmadan kabul edilmesi anlaşmazlıklara
sebep olduğu gibi huzursuzluk ve problemler çıkarmaktadır.
Onun için islam her probleme çözüm getirdiği gibi bu hususu da
halletmiş ve müslümanların bu konuda nasıl
davranacaklarını Kur'an nassıyla belirlemiştir: "Ey
iman edenler; Bir fasık size bir haber getirirse onu iyice
araştırınız. Yoksa bilmeyerek bir kavme kötülük
yaparsınız da yaptığınız işten
pişman olursunuz" (el-Hucurat, 49/6) buyurulmaktadır. Bu
ayetin nüzul sebebi olarak Hz. Peygamber devrinde meydana gelen şöyle
bir olay rivayet edilmektedir: Resulullah, Huzaa kabilesinin ileri
... Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Haberlerin Tetkiki Haber-ı MeshurHaber-ı meshur
Ahad haberler içinde ravî sayısı en
fazla olan hadis. Herkes tarafından bilinen ve nakledilen haber
manasına gelen haber-i meşhûrun hadîs
ıstılahındaki tarifi şöyledir: En az üç isnadla
rivayet edilen, fakat tevatür derecesine erişmeyen hadîslere
"meşhûr" denir (Talat Koçyiğit, Hadis
Istılahları, Ankara 1980, s. 219). Tarifte yeralan "en az
üç isnad" şartı ilk tabakada aranmaz. Bu sebeple her
tabakada en az üç ravîsi olduğu halde bir veya iki sahabîden
rivayet edilen hadîsler de meşhûr hadîs sayılırlar.
Nitekim "Ameller ancak niyetlere göredir..." hadîsi sadece Hz.
Ömer tarafından rivayet edildiği için, sonradan çok meşhûr
olmasına rağmen mütevatir değil, meşhûr hadis kabul
edilir ... Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Haber-ı Meshur |