Arkeoloji
Bilgisayar
Bilim
Bitkiler
Biyografi
Biyoloji
Coğrafya
Din
Edebiyat
Ekonomi
Elektronik
Felsefe
Fizik
Genel
Hayvanlar
Hukuk
internet
İslam Ansiklopedisi
Jeoloji
Kimya
Matematik
Müzik
Programlama
Rehberlik
Resim
Rüya Tabirleri
Sağlık
Sinema
Siyaset
Sosyoloji
Spor
Şifalı Bitkiler
Tarih
Teknoloji
Tıp
Tiyatro
Uzay
Yerler
Ziraat
vuhuv.com |
İslam AnsiklopedisiGasbGasb
Bir şeyi zorla ve zulüm yoluyla sahibinin elinden
almak, tecavüzde bulunmak, zorlamak, mütekavvim bir malı, malikinin
izni olmaksızın, ona maldan el çektirecek şekilde
haksız yere elinden ve tasarrufundan almak anlamında bir
İslam hukuku terimi. Gasp edene "Gasıp", gasbedilen
mala "mağsûb", malı elinden alınana "mağsubun
minh" denir. Mütekavvim mal; İslam'a göre alım-satımı
meşrû olan mal demektir. Mala elkoyma hırsızlık
yoluyla olmamalıdır. Mal, malikten alınmış
olabileceği gibi, kiracı, rehin veya emanet (vedîa) alandan da
gasbedilmiş olabilir. Malikîler bu tarife; malın zorla,
haksız yere ve silahlı çatışma olmaksızın
ele geçirilmesi şartını ilave etmiştir (İbnü'l-Hümam,
Fethu'l-Kadir, VII, 361 vd.; el-Meydanî, el Lübab, Kahire t.y., ... Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Gasb Garıb HadısGarıb hadıs
Senedinin bir veya birkaç tabakasında ravî
adedi bire düşen hadis. Garib lugatte; yabancı, yurdundan
uzakta tek başına kalmış kimse anlamına gelir:
Istılahta; Sikalardan, zayıf ravilerle
beraber sadece bir sikanın rivayet etmesi, herkes bir hadisi
aynı şekilde rivayet ederken bir ravinin biraz farklı
rivayet etmesinden dolayı hususilik arzeden hadis. Hadisçiler "Garib"
deyince bu manayı kastederler. Garib hadis sened ve metninin durumuna
göre sahih, hasen ve zayıf olabilir. Garib hadisler isnadıyla
garib, metniyle garib olmak üzere ikiye ayrılır. İsnadiyle
Garib metni bir veya birkaç ravi tarafından rivayet edilmekle meşhur
iken sonradan bir ravinin bunlardan başka bir kimseden tek
başına rivayet ettiği ... Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Garıb Hadıs Garanik OlayıGaranik olayı
Hz. Peygamber'in' Mekke döneminde Habeşistan'a
hicret eden müslümanların Mekke'ye tekrar dönmelerine sebep olarak
gösterilen, ama gerçekte İslam düşmanlarının
uydurdukları asılsız bir rivayet.
İslam düşmanlarının sinsi
birtakım faaliyetlerle müslümanların akîdelerini bozmak,
inançlarını sarsmak, İslam esasları üzerinde birtakım
şüphe ve tereddütler meydana getirmek niyetiyle uydurdukları
rivayetlerden birisi olan Garanîk kıssası, ilk dönem
İslam alimlerinden birçoğunun izlediği "kendilerine
ulaşan tüm rivayetleri tenkid süzgecinden geçirmeksizin olduğu
gibi aktarma ve meselenin tenkidini ilinî yeterliliğe sahip
okuyucuya bırakma metodu sebebiyle, aslında uydurma
olmasına rağmen bazı İslam tarihi ve tefsir
kaynaklarında yeralır. Sözde Garanîk olayı ile ilgili
çeşitli kaynakların anlatım tarzları ve
yazarların yorumlarında bazı farklılıklar ... Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Garanik Olayı GarametGaramet
Zarar, ziyan, alış-verişte zarar etmek,
zimmetinde olup da edası gereken şeyi ödemek anlamında bir
İslam hukuku terimi.
İslam'da bir kimse malını, kar
ekleyerek satabileceği gibi, hiç karsız, hatta zararına
da satabilir. Zararına satış çeşitli amaçlar için
yapılır. Mesela alıcıya yardımda bulunma,
malı bir an önce paraya çevirme ve müşteriyi dükkana alıştırma
gibi... Ancak satıcının sıkışık
durumundan, samimiyetinden veya malın gerçek değerini
bilmeyişinden yararlanarak, malı değerinin çok altında
bir fiyatla satın almaktan sakınmak gerekir. Çünkü Hz.
Peygamber, darda kalan kimsenin bu durumundan yararlanarak onunla alış-verişi
yasaklamıştır. (Ahmed b. Hanbel, I,116). Diğer yandan,
Ashabı kiram da malın değerini bilmeyen
satıcıyı uyararak, malı ... Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Garamet GanımetGanımet
Daru'l-Harb*de yaşayan gayr-i müslim (kafir)lerle
yapılan savaş esnasında veya savaşan iki ordunun
karşılaşmaları sırasında gazilerin kuvveti
ile düşmandan alınan mal. Ganimet mallarından
taşınabilir olanlarına, ganaim-i me'lufe; taşınmaz
mallara, ganaim-i gayr-i me'lufe denir. Enfal de denilen ganimet mallarına,
genel anlamda ganaim-i halise; beşte biri devlet hazinesine
ayrıldıktan sonra gazilere dağıtılan ganimet
mallarına, ganaim-i maksûme; düşmandan alınıp da
henüz gaziler arasında taksim edilmeyen ganimet mallarına, ganaim-i
gayr-ı maksûme; devlet başkanının veya ordu emîrinin,
savaşa teşvik için gazilere fazladan verdiği ganimet
mallarına neıl (çoğulu enfal) denir. Kur'an'ın
sekizinci suresine, ganimetlerden bahsettiği için "el-Enfal
Sûresi" denilmiştir. Düşmandan harbetmeksizin alınan
ganimete de "fey" denir.
"Allah'ın ... Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Ganımet GalleGalle
Arazilerden elde edilen mahsul ve gelirler. Fıkıh
ıstılahında galle kelimesi, daha çok vakfın geliri
anlamında kullanılır. Vakıf bahçelerinin meyveleri,
binalarının kiraları, vakıf paralarının
sağladığı karlar, hep vakfın gallesidir.
Vakfın gallesi (geliri)'nin ne şekilde taksim
edileceği ve ondan nasıl yararlanılacağı
fıkıh eserlerinde "kitabu't-vakf" adı
altında önemli bir konu olarak incelenir.
Vakıf gallesinin görünmesi ve meydana gelmesi,
vakfın çeşidine göre değişir. Mesela; tahıl
cinsinden olan gallenin ortaya çıkması, ekinlerin yetişip
dane bağlaması veya değer verilebilecek bir hale gelmesiyle
olur. Meyvaların gallesinin meydana gelmesi meyvelerin yetişip
tabiî afetlerden emin bir hale gelmesiyle olur. Kira bedelinden ibaret
olan bir gallenin meydana gelmesi, ödeme zamanının ... Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Galle GafurGafur
Örten, perdeleyen, gizleyen; eşyayı
kabın içine yerleştiren. Allahu Teala'nın esma-i
hüsnasından biri. Kullarını dünya ve ahirette rezil
etmeyen onların günahlarını gizleyen, örten ve günahlarından
dolayı cezalandırmayan. Gafûr ve Gaffar mübalağa ifade
eden isimlerden olduğundan, yalnız Allah için kullanılır
(Beyhakî, el-Esma' ve's-Sıfat, s. 104-106).
Allah, iyiyi-güzeli açığa çıkaran, kötüyü-çirkini
örtendir. Günahlar çirkin davranışların neticesidir.
Allah dünyada üzerlerine örtü örtmek, ahirette de cezalarını
vermekten vazgeçmek suretiyle bunları örter (İmam Gazalî,
Esmaü'l Hüsna, terc. Y. Arıkan s. 128). Allah'ın
affediciliğini ifade eden "Ga-fe-re" kökünden ism-i fail
olan Gafir de Allah'ın sıfatlarındandır. Gafîr;
günahkarı rezil-rüsva etmemek için hatasını gizleyen,
onu cezalandırmayandır (Beyhakî, a.g.e., s. ... Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Gafur Gadr, GaddarlıkGadr, gaddarlık
Vefasızlık, ihanet, verilen sözü yerine
getirmemek, ahdi bozmak. Arapça'da "gadîr veya gaddar adam"
denilince, sözüne hiç güvenilmeyen kişi anlaşılır
(İbnü'l-Manzûr, Lisanü'l-Arab, Beyrut 1388/1968, V, 8vd; er-Ragıb
el-lsfahanî, el-Müfredat, İstanbul 1986, s. 536-537). Ayrıca
söz konusu anlamlarla yakından alakası olan bir şeyi ihlal
etmek ve bırakmak manasına da gelir (Firûzabadî, Besairu
Zevi't-Temyîz, Beyrut t.y. IV, 122). Nitekim Kur'an-ı Kerim'de
şu ayetlerde bu manadadır: "O gün dağlan yürütürüz.
Yer yüzünü dümdüz ve pürüzsüz görürsün. (İnsanları)
kabirlerinden kaldırıp mahşer yerinde toplarız da,
onlardan hiç birini geride bırakmamış oluruz" (el-Kehf,
18/47). "Aşmel defteri konulmuştur. Günahkarları (o
amel defterindeki yazılı) şeylerden titreyerek
korktuklarını ve ... Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Gadr, Gaddarlık Gadiru HumGadiru hum
Mekke ile Medine arasında Cuhfe
yakınlarında bir yerin adı (Mu'cemü'l-Buldan, VI, 268).
Burası, Cuhfe'den 2-3 mil mesafede bataklık bir yer olup,
bataklığı kesif bir ağaçlık
kuşatmaktadır. Şia'nın doğusu ile ilgili olarak
karşılaşılan en önemli mesele Gadîru Hum olayıdır.
Şiî kaynaklara göre, Hz. Peygamber'den sonra
hilafete Hz. Ali'nin daha fazla hak sahibi olduğu Gadîru Hum'da
belirlenmiştir. Şia bilginlerinden herhangi birisine ait bir
kitabın Gadîr konusuna baktığımızda şu
bilgileri bulmamız mümkündür:
Hz. Muhammed (s.a.s.) Veda Haccı dönüşünde
Gadîru Hum'da konaklamış, gruplar memleketlerine dönmeden .önce
onları toplayarak bir hitabede bulunmuştur. Bunun sebebi orada
nazil olan şu ayeti tebliğ etmekti: "Ey Peygamber, sana
... Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Gadiru Hum Gabn-ı YesirGabn-ı yesir
Alış-verişte basit bir aldatma
anlamında kullanılan bir İslam hukuku terimi.
Gabn; aldatmak, aşırı yararlanmak ve bir
şeyin miktarını eksiltmek gibi anlamlara gelir. Bir terim
olarak ise; hususî akitlerde, anlaşma sırasında, akitte
iki tarafın bedellerinin eşit olmamasıdır. Gabn,
miktar ve derecesine göre ikiye ayrılır: Gabn-i fahiş (çok
aldatma) ve gabn-i yesir (az aldatma).
İslam hukukunda, alış-verişte kar
yasaklanmadığı gibi ona bir sınır da
konulmamıştır. Ancak alış-verişte yalan,
hile, satılacak mallarda bulunmayan sıfatlarla malı övme
veya satılan maldaki bazı kusurları gizleme
yasaklanmıştır (el-Cezîrî, Kitabü'l-Fıkh ale'l-Mezahibi'l-Erbaa,
II, 283, 284). Tarafların yalan ve hile ile birbirlerini
aldatması ve böylece malın çok yüksek veya ... Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Gabn-ı Yesir |