Arkeoloji
Bilgisayar
Bilim
Bitkiler
Biyografi
Biyoloji
Coğrafya
Din
Edebiyat
Ekonomi
Elektronik
Felsefe
Fizik
Genel
Hayvanlar
Hukuk
internet
İslam Ansiklopedisi
Jeoloji
Kimya
Matematik
Müzik
Programlama
Rehberlik
Resim
Rüya Tabirleri
Sağlık
Sinema
Siyaset
Sosyoloji
Spor
Şifalı Bitkiler
Tarih
Teknoloji
Tıp
Tiyatro
Uzay
Yerler
Ziraat






vuhuv.com

İslam Ansiklopedisi



 Fena Fı'l-hak

Fena fı'l-hak Hak'ta yok olmak. Fena filhak, Arapça bir terim olarak Fena fillah ile eşanlamlı olarak ta değerlendirilebilir. Hak, lügatta batılın zıddı, yerine getirilen hüküm, varlığı sabit olan, doğruluk ve adalet anlamlarına gelir. Fiil olarak üç harfli kökten kullanıldığında Hak; gerçekleşmek, gerçek olmak demektir. Cenab-ı Allah'ın vasfı olarak; inkarı mümkün olmayan, varlığının kabûl olunması gereken, varlığı ve ulûhiyeti kesin olan manalarına gelir. Bu manada Kur'an-ı Kerîm'de Mekkî ve Medenî ayetlerde tekrarla geçer. Genellikle tek başına kullanılır. Bazen esmaı hüsnadan birine bitiştiği görülür; "el-Mehkü'l-Hak" (Taha, 20/1 14) gibi. Hak kelimesinin Kur'an-ı Kerîm'de, bundan başka birkaç vecih üzerine kullanıldığı ifade edilmektedir (Suat Yıldırım, ...

Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Fena Fı'l-hak

 Felek

Felek Yıldızların döndükleri gök. Çoğulu eflak'dır. Rağıb, müfredatında aynı kelimeyi yıldızların cereyan ettikleri (aktıkları) yer olarak tarif etmiştir; fakat asıl anlatılmak istenen, yıldızların yörüngesi demek olan göktür. Felek kelimesinin kendisi de yıldızları deveran eden gök için kullanılır. Felek, astronomi ile ilgili bir terim olup, müstedir (yuvarlak) hareketlerle akan dünya küresi ve bu kürenin mıntıkası, ay ve güneşle beraber seyyarelerden (gezegenler) her birinin hareket ettiği yörüngesi anlamına gelir (Mehmet Zeki Pakalın, Osmanlı Tarih Deyimleri ve Terimleri Sözlüğü, I/596). Felek kelimesi Kur'an-ı Kerîm'de iki yerde geçmektedir. Bunlardan birincisi "O, geceyi, gündüzü, güneşi, ayı... yaratandir. Her biri bir yörüngede yüzmektedir'' (el-Enbiya, 21/33). İkincisi de ...

Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Felek

 Felak Suresı

Felak suresı Kur'an-ı Kerîm'in yüzonüçüncü suresi. Kur'an'ın son sûresi olan Nas suresi ile birlikte bu iki sûreye "Muavvizeteyn"* (sığınma sureleri) denilir. Bunların Mekkî mi Medenî mi olduklarına dair herhangi kesin bir rivayet yoktur. Felak suresi beş ayettir. Konusu, yaratıkların şerri, hased ve sihirdir. Nüzûl sebebi hakkında da değişik bilgiler verilmiştir. Bunlardan en yaygın olanında; Lebid b. Asam adlı bir yahudi büyücü Hz. Peygamber (s.a.s.)'e onu yok etmek için büyü yaptı. Melekler Allah Resulu'ne büyüyü bildirdi. Cebrail de Muavvizeteyn sûrelerini Cenab-ı Allah katından getirerek, onu büyüden kurtardı. Mu'tezile mezhebi, Hz. Peygamber'e büyü tesir etmez diyerek bu görüşü reddetmektedir . Felak suresinin fasılası ...

Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Felak Suresı

 Felah

Felah Gayeye ulaşmak, durumun iyi olması, baka (kalış), kurtuluş, yarmak, açmak gibi anlamlara gelen bir terim. Ezanda geçen "HAYYE 'ALE'L FELAH" kurtuluşa yönelim anlamındadır. Aynı kökten gelen İFLAH, bir şeyi elde etmek, arzu edilen şeye ulaşmak, çalışmada başanlı olmak, isabet kaydetmek gibi anlamlar ifade eder. İflah masdarından türetilen değişik kipler Kur'an-ı Kerîm'de kırk yerde geçer. Kur'an-ı Kerîm, Allah'a iftira edenlerin, kafirlerin, zalimlerin, mücrimlerin, sihirbazların felaha kavuşmayacaklarını beyan eder (el-En'am, 6/21, 131; Yunus, 10/77; Yusuf, 12/23; Taha, 20/69; el-Müminun, 23/117; el-Kasas, 28/37, 82; Yunus, 10/69; en-Nahl, 16/116). Buna karşılık Kur'an-ı Kerîm, müminlerin, namazlarını huşû ile kılanların, sabırlı olanların, takva sahibi kimselerin cimrilikten ...

Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Felah

 Fecr, Fecır

Fecr, fecır Güneşin doğmaya başlama zamanı, tan vakti, güneşin doğmasından önceki alacakaranlık. Fecr (yahut fecir) sözlük anlamı yarmak demektir. Araplar yerden suyun toprağı yararak çıkıp akmasına inficar derler. Sabah aydınlığına, şafak sökmesine ve tan yerinin ağarmasına da fail manasında masdar olarak fecr derler ki, geceyi ve karanlığı aydınlığı ortaya çıkardığından dolayı ona bu ad verilmiştir. Namaz, oruç ve hac gibi ibadetler belli bir vakit içersinde yerine getirilir. Yani bu ibadetlerin belirlenen o zamanlarda yapılması şarttır. Bu vakitler ya güneşe göre veya aya göre tespit edilir. Mesela günde beş defa kılınan namazların vakitleri güneşe göre; yılda bir ay tutulan ramazan orucunun başlangıç ...

Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Fecr, Fecır

 Fecr Suresı

Fecr suresı Kur'an-ı Kerîmin seksendokuzuncu suresi. Mekke'de inmiştir. Otuz ayettir. İsmini, ilk ayetindeki 'fecr' sözcüğünden almıştır. fasılası Ra, Dal, Ba, Nûn, Mim, Elif, Ta harfleridir. Sûre, üç ana konuyu kapsar: 1- Ad, Semûd, Firavun kavimlerinin akıbetleri, 2- İnsanların mala aşırı düşkünlükleri, 3- Ahiret, ahirette rahmet ve hüsrana uğrayacaklar. Sure, yemin ile başlamaktadır: "Andolsun fecre (tan yerinin ağarmasına), on geceye, çifte ve teke, yürüyüp gitmeye yüz tutan geceye. Bunda (bu anılan şeylerde) akıl sahibi için bir yemin var, değil mi? (1-5). Bu ayetlerin tefsiri hakkında ve özellikle "Çift" ve "tek" kelimeleri için birçok görüş ileri sürülmüştür Üzerine yemin edilen dört şeyin, Mekkeli ...

Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Fecr Suresı

 Fazılet

Fazılet Güzel ve iyi huy, kişiyi iyilik yapmaya yönelten duygu, erdem. Zıddı, rezillettir. Dinimiz, müslümanların her türlü görevlerini yerine getirerek olgun ve yüksek bir ahlaka sahip olmalarını, iyi huylarla ruhlarını güzelleştirmelerini istemiş, reziletten, kötü huy ve alışkanlıklardan da uzaklaşmaları emredilmiştir. Bilindiği gibi bedenimiz çeşitli hastalıklara yakalanabilmekte ve bu hastalıklar uygun ilaçlarla tedavi edilmektedir. İnsan ruhu da bazı hastalıklara yakalanabilir. Ruhî hastalıkların en tesirli ilacı doğru ve sağlam bilgilere sahip olmak, zihni, evham ve hurafelerden temizlemektir. Fakat bu yeterli değildir. İnsan ruhunun terbiye edilmesi, öldürücü manevî hastalıklardan korunabilmesinin bir başka yolu, onun, güzel ahlak ve faziletlerle süslenmesidir. Olgun insan, imkanların elverdiği ölçüde ...

Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Fazılet

 Fatır Suresı

Fatır suresı Kur'an-ı Kerîm'in otuz beşinci sûresi. Mekke'de nazil olmuştur. Kırkbeş ayet, yediyüz yetmişyedi kelime, üçbinyüzotuz harftir. Fasılası, Ra, Mim, Nun, Dal, Zı, Be, Elif harfleridir. Allah'ın insanlara sünneti, nimetleri, varlığının ve büyüklüğünün delillerine ait tabiattan hatırlatıcı ayetler, küfredenlerle iman edenlerin karşılaştırılması, şeytan, melekler, mü'minler için yeni bir hayat ve düzenin ilkeleri, sıkıntıların sonu, ahiret, kozmoloji, yaratılış gibi hususları konu edinmektedir. Sûre, Allah'a hamd ve sena ile başlamaktadır. Daha sonra varlık aleminin sırlarından, dış dünyadaki ibret alınacak ayetlerden, sayısız nimet, hikmet ve yüceliklerden söz edilmekte, Allah'ın varlığı ve birliğine delalet eden işaretlerden misaller verilmektedir. Sûre, bütün insanları uyarmakta, inanca ve kurtuluşa ...

Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Fatır Suresı

 Fatıha Suresı

Fatıha suresı Kur'an-ı Kerîm'in ilk suresi. Fatiha, "açılacak şeylerin başı, ilk açılacak yer" demektir. Mukabili "hatime"dir. Bu sûreye, Allah kelamının başında bulunduğu yahut namazda ilk okunan sûre veya tümüyle ilk inen sûre olarak Fatiha sûresi denilmiştir. Çoğunluğun görüşüne göre Mekkî'dir ve yedi ayettir. Besmelenin sureden olup olmadığı ihtilaflıdır. Surenin yirmiden fazla adı vardır. En meşhurları: Fatiha, Ümmü'l-Kitap (Kitabın anası), Ümmü'l-Kur'an, Seb'ul-Mesanî (tekrarlanan yedi), el-Hamd (konuşma dilinde Elham)'dır. Surenin fasılası Nûn ve Mim harfleridir. Bazı alimlere göre Fatiha sûresi, Kur'an'ın bir özetidir. Tevhid, ahirette ceza ve mükafat, sadece Allah'a ibadet, sırat-ı müstakim yani hidayet ve saadet yolu, geçmiş toplulukların ibret alınacak kıssalarını ...

Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Fatıha Suresı

 Fasıt Nıkah

Fasıt nıkah Sıhhat şartlarından birisi bulunmaksızın akd olunan nikah rükün veya meydana gelme. (İn'ikad) şartlarından birisi eksik bulunursa, nikah batıl olur. Temyiz gücüne sahip olmayan küçüğün veya akıl hastasının bizzat nikah akdetmesi, gelecek zaman sıygası kullanarak evlenme, kız kardeş, hala ve teyze ile evlenme, başka bir erkeğin karısıyla bilerek evlenme, müslüman kadının gayr-i müslim erkekle evlenmesi gibi, akitler batıldır. İslam hukukçularına göre, ibadetler konusunda fesatla butlan arasında bir fark yoktur. Namaz fasit oldu veya batıl oldu, terimleri aynı şeyi ifade eder. O da "namaz bozuldu" demektir. Muamelat konularında ise, çoğunluk hukukçular fesat ve butlanı eş anlamlı kabul ederken, hanefiler bu iki ...

Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Fasıt Nıkah