Arkeoloji
Bilgisayar
Bilim
Bitkiler
Biyografi
Biyoloji
Coğrafya
Din
Edebiyat
Ekonomi
Elektronik
Felsefe
Fizik
Genel
Hayvanlar
Hukuk
internet
İslam Ansiklopedisi
Jeoloji
Kimya
Matematik
Müzik
Programlama
Rehberlik
Resim
Rüya Tabirleri
Sağlık
Sinema
Siyaset
Sosyoloji
Spor
Şifalı Bitkiler
Tarih
Teknoloji
Tıp
Tiyatro
Uzay
Yerler
Ziraat






vuhuv.com

İslam Ansiklopedisi



 Örf

örf İyilik, ihsan, bilme, tanıma, akıl ve dinin güzel gördüğü şey; itiraf; at yelesi; horoz ibiği; yüksek yer; dalga, sabır; aklın delaletiyle kişilerde yerleşen ve selim tabiatça benimsenip, kabul edilen söz ve fiiller anlamında bir İslam hukuku terimi (Ebû Sünne, el-Urfu ve'l-Ade, Kahire 1947, s. 8; el-Cürcanî, Ta'rifat, Dersaadet 1283, s. 99, Urf mad.) Çoğulu "a'raf" ve "uref"tir. Bir de örf; kanunlarla sınırlanmaksızın, durumun gerektirdiği hüküm ve icraat anlamına gelir (Asım Efendi, Kamus Tercemesi, İstanbul 1305, III, 674 "urf" maddesi; el-Mu'cemul-Vesît, II, 601 "urf" maddesi). Arapça'da "ö" harfi bulunmadığı için okunuşu "urf" şeklindedir. Yeni İslam hukukçularından bazılarının tarifi şöyledir: "Örf, herkesin ...

Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Örf

 Ölüm

ölüm iddeti İddet, sözlükte; saymak, muayyen sayı, boşanan veya kocası ölen kadının bekleme süresi demektir. Bir terim olarak; evliliğin kocanın ölümü, boşanma veya fesih sebeplerinden birisiyle sona ermesi halinde, yeniden evlenebilmek için kadının beklemek zorunda olduğu süreyi ifade eder. Çoğulu "idea"tir. İddet süresi, genellikle aylar veya kadının hayız yahut temizlik günleri esas alınarak hesaplandığı için "sayma" ile ilgili bu terim kullanılmıştır. Ölüm iddeti, kocası ölen kadının yeniden evlenebilmek için beklemek zorunda olduğu süredir. Bu süre, kamerî aylara göre 4 ay 10 gündür. Ayette şöyle buyurulur: "Sizden, ölen ve geride eş bırakan erkeklerin eşleri dört ay on gün iddet beklerler" (el-Bakara, 2/234). ...

Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Ölüm

 Ölüm

ölüm Ruhun bedenden ayrılması olayı. Ölüm insan varlığı için bir alemden diğerine intikal etmektir. Bu anlamda ölüm yok olmak değildir, kelam bilginlerinin çoğunluğuna göre ruh, suyun yaş ağaca nüfuz etmesi gibi bedenle iç içe olan latif bir varlıktır. Ehli sünnete göre ruh bakidir, yok olmaz. İslam bilginleri; Allah, Ruhlar öldüklerinde onları vefat ettirir" (ez-Zümer, 39/42) ayetini "cesetleri ölünce" şeklinde anlamışlardır. Her canlı varlık için ölüm kaçınılmaz bir gerçektir. Canlılar doğar, büyür ve ölürler. Kur'an-ı Kerim'de ölümle ilgili pek çok ayet vardır. Bazıları şunlardır: "Her can ölümü tadıcıdır" (Al-i İmran, 3/185); "Onlar için bir ecel tayin ettik ki onda hiç şüphe yoktur" ...

Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Ölüm

 Ölü

ölü Hayatı sona ermiş, ölmüş kişi, cansız. Dünyevî hayatla ilişkisi kesilmiş kimse. İslam hukukunda ölü, hüküm itibariyle iki şekilde ele alınmaktadır. 1. Hakîkî ölü; 2. Hükmî ölü. Hakîkî ölü: Dünya hayatının son bulması demektir. Bu durumda ölüye terettüb eden hükümleri şu şekilde ele alabiliriz: I- Dünya işlerine ait hükümler 1. İbadetler: İbadetler, eda edilebilmeleri için irade ve kudreti gerektiren teklifi hükümlerin kısımlarındandır. Ölüm, irade ve kudreti yok eder. Bundan dolayı namaz, oruç, hac gibi ibadetlerin edasına mani bir hal teşkil eder. Hanefîler, dünyevî hükümler bakımından zekatın sakıt olduğunu ve ölünün geriye bıraktığı maldan verilmesinin gerekli olmadığı görüşündedirler. İmam Şafiî gibi fakihlerden ...

Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Ölü

 Öldürme

öldürme Canlı bir varlığın hayatına son verme işlemi; bir kimsenin hayatını haklı veya haksız, hukukî ve hukuk dışı olarak silahla veya başka bir şeyle sona erdirme; katletme; idam etme. Bazan insanlar zulmen ve başkalarına haksızlık ederek ölümlere sebep olurlar. Haksız yere yapılan öldürme bir kaç çeşittir. Kasden öldürme, kasda benzer öldürme, yanlışlıkla öldürme, hatayla öldürme ve ölüme sebebiyet verme. 1) Kasden öldürme: Öldürülmesi meşru olmayan bir insanı, kılıç, bıçak, mızrak, kurşun ve bomba gibi öldürücü bir silahla kasden öldürmektir. Keskinleştirilmiş taş ve tahta ile ateş ve iğne de silah hükmündedir. Kasıt unsuru, katilin iç halinde gizli bir durum olduğu için, bunu ...

Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Öldürme

 Ölçü-tartı

ölçü-tartı Sıvılar ve taneli bitkiler gibi bir hacim ölçülü veya belirli bir kapla ölçülerek alınıp satılan şeylere ölçü ile satılan (mekîlat)lar denir. Zeytin yağı, gaz, arpa, mısır gibi. Günümüzde sıvı maddeler "litre" ile; katı fakat içine konulduğu kabın şeklini alabilen maddeler de "hacmi belirli bir ölçekle" alınıp satılmaktadır. Ağırlık ölçüleri ile alınıp satılan şeylere de "tartı ile satılanlar (mevzunu)" denir. Ağırlık ölçü birimleri dirhem, dinar ve miskal gibi İslam hukukunda ölçü alınan birimlerdir. Günümüzde bunların yerine gram, kilogram ve ton gibi ağırlık (vezn) ölçüsü birimleri kullanılmaktadır. Demir, kömür, çimento, şeker gibi şeyler tartı ile alınıp satılmaktadır. Bazı malların ölçü veya tartıyla ...

Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Ölçü-tartı

 Ögle Namazı

ögle namazı Güneşin gök yüzünün tam ortasından batıya döndüğü andan, cisimlerin gölgesi bir veya iki katına çıkıncaya kadar kılınacak dört rekatlı bir namazın adı. Beş vakit namazın kılınma vakitleri, naslarla belirlenmiştir. Kur'an-ı Kerim'de Namaz müminler üzerine belirli vakitlerde farz kılınmıştır" (en-Nisa, 4/103) buyurulur. Öğle namazının başlangıcının, güneşin batıya dönmesi (zevafi) olduğunda görüş birliği vardır: "Güneşin batıya kaymasından, gecenin karanlığına kadar geçen zaman içinde, namazları kıl" (el-İsra,17/78). Ebû Yusuf, Muhammed, Şafiî, Malik ve Ahmed b. Hanbel'e göre öğle namazı vaktinin sonu, cisimlerin gölgesinin bir misline kadar uzadığı andır. Dayandıkları delil, Cebrail aleyhisselam'ın Hz. Peygamber'e imamlık yaparak namaz vakitlerini göstermesidir. Çünkü Cebrail (a.s) ...

Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Ögle Namazı

 Öfke

öfke Engellenme, incinme veya gözdağı karşısında gösterilen şiddetli kızgınlık duygusu; gazap, hiddet. Kişi kendisine yapılan kadar, başkasına karşı yapılandan da incinebilir ve bundan dolayı öfkelenebilir. Öfke, ahlakî eksikliklerdendir. İnsanda varolan gazab kuvvetinin ifrat derecesi olan öfke, bir afettir. Öfke anında insan doğru düşünemez. Normal davranışlarda bulunamaz. Öfkeli olarak yapılan işler hep sonradan pişmanlık duyulan işlerdir. Bunun için "Öfke ile kalkan zararla oturur" denilmiştir. Bir anlık öfke ile cinayet işleyenlere sık sık rastlanır. Öfke ev ve iş yerlerinde huzursuzluklara ve rahatsızlıklara sebep olur. İnsan, iradesini kullanarak öfkesini yenmeye, kendisini öfkelendirenleri bağışlamaya çalışmalıdır. Cenab-ı Hak; "(O takva sahipleri) bollukta ve darlıkta harcayıp yedirenler, ...

Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Öfke

 Zünnar

Zünnar Rumca'da kuşak. Vaktiyle hristiyan papazların çıplak tenleri üzerine kuşandıkları kıldan kaba, kalın ve sert kumaş. Bir başka lügat açıklamasına göre, papazların bellerine bağladıkları, uçları sarkık, ipten örme kuşak. Mintaka'dan farklı olan Zünnar, Süryanice'de Ephraem, Arapça'da Zünnare şeklinde yazılmakla beraber, kelimenin Grekçe Zone kökünden çıktığı kabul edilmektedir. Klasik Arap dilinde zünnar, herhangi bir kemer ise de, özellikle hristiyan, yahudi, mecusi ve zımmîlerin bellerine taktıkları kemerdir. Modern Arapça'da bu kelime yahudilerin, alınlarının iki yanlarına uzattıkları saç buketlerini ifade için kullanılır (Tevrat, Levililer, XIX, 27). Farsça'da Zünnar, Brahmanların mukaddes iplerini, sûfi şiirlerinde ise dinin zahiri davranışlarını anlatmak için kullanılır. Genellikle kalın kumaş veya ...

Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Zünnar

 Zındık

Zındık Allah'a ve ahirete inanmayan, dinsiz, münkir, mülhid. İslam terminolojisinde, başta Kur'an-ı Kerîm ve Hadis-i Şerifler olmak üzere ahirete, kıyamet gününe yani öldükten sonra dirilmeye inanmayanlar hakkında kullanılan zındık terimi Müslümanlıktan sonra ortaya çıkmıştır. Müslümanlığın ilk dönemlerinde, İslam'dan önceki inançlarını sürdürenlere de "zındık" denilmiştir. Zındık sözü daha genel manada İslam dininden olmayan, şeriata bağlı bulunmayanlar hakkında kullanılmıştır. İki ilah inancına sahip olan kişiye de zındık denir. Bir başka görüşe göre aydınlık ve karanlığa kail olmakla beraber, ahirete ve Rubûbiyet inanmayan dinsize de zındık adı verilir. Bazılarına göre küfrünü gizleyerek sureta imanlı ve müslüman gibi görünen münafığa da zındık denir. Dil bilginlerine ...

Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Zındık