Arkeoloji
Bilgisayar
Bilim
Bitkiler
Biyografi
Biyoloji
Coğrafya
Din
Edebiyat
Ekonomi
Elektronik
Felsefe
Fizik
Genel
Hayvanlar
Hukuk
internet
İslam Ansiklopedisi
Jeoloji
Kimya
Matematik
Müzik
Programlama
Rehberlik
Resim
Rüya Tabirleri
Sağlık
Sinema
Siyaset
Sosyoloji
Spor
Şifalı Bitkiler
Tarih
Teknoloji
Tıp
Tiyatro
Uzay
Yerler
Ziraat
vuhuv.com |
İslam AnsiklopedisiEnfusEnfus
Nefisler, ruhlar, canlar, yasayanlar. Nefsin çoğulu;
enfûs ve nüfûs.
nsanın iç dünyası, psikolojik
yapısı, ruh alemi.
Mabi'l enfûs: Nefislerde olan enfûs, sübjektif
demektir.
Nefislerde olan fikirler, kavramlar, zanlardır.
Allah, insana nefsinde olanı değiştirme
yetkisi verdi. Zaten emaneti insan yüklendi (el-Ahzab, 33/72).
İnsan çok zalim (bu emanetin gereğini
yapmadı), sok cahil (öğrenmek istemedi, cehalete daldı)
diye anlatılır.
"Nefsini arındıran kurtulmuştur;
azdıransa ziyandadır" (eş-şems, 91/10).
"Andolsun nefse ve onu düzenleyene ki, nefse
fücûrunu da, takvasını da ilham etmiştir" (eş-şems,
91/7-8).
"Onlar, nefislerinde olanı
değiştirmedikçe, Allah, bir kavmin durumunu değiştirmez
" (er-Ra 'd, 1 3/ 11) .
"Nefislerinizde olanı gözlemiyor musunuz?"
(ez-Zariyat, 51/21). ... Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Enfus Enfal SuresıEnfal suresı
Kur'an-ı Kerîm'in sekizinci sûresi. Yetmişaltı
ayet, binikiyüz kelime, beşbinikiyüz doksan dört harftir. Fasılası,
nun, mim, ba, ra, ta, kaf ve dal harfleridir. Medine'de Bakara suresinden
sonra nazil olmuştur. Sure, İslam ile şirk düzeni arasındaki
Bedir gazvesinden (Furkan gününden) sonra Hicrî ikinci yılda
vahyedilmiştir.
"Enfal", harp ganimetleri demektir. Aynı
zamanda nimet, bir asla yapılan fazlalık manalarına gelen
"nefl" kelimesinin çoğuludur. Savaş ganimetleri
denilen "ganaim" kelimesi yerine "enfal" kelimesinin
vahyedilmesi, ganimetler* üzerinde kendi hakları olduğunu indî
olarak savunan mü'minlere, ganimetin paylaşımının ve
hükmün ancak Allah ve Resulü'ne ait olduğunu hatırlatmak içindir.
Bu sure bizzat Bedir savaşında meydana
gelmiş bir hadisenin üzerine ... Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Enfal Suresı Enbıya SuresıEnbıya suresı
Kur'an-ı Kerîm'in yirmibirinci suresi. Mekke'de
nazil olan bu surenin ayetleri yüzoniki; kelimeleri binyüzaltmışsekiz;
harfleri dörtbinsekizyüzdoksan; fasılası "mîm" ve
"nûn" harfleridir.
Sure, bazı peygamberlerden ve onların
kavimleri ile olan münasebetlerinden söz ettiği için bu ismi almıştır.
"Enbiya"; "nebî" kelimesinin çoğuludur. Nebî;
kendisine kitap veya sahife verilmeyen, bir önceki peygamberin şerîati
ile amel eden ve onu tebliğ etmekle görevli olan peygamberdir. Bu
manası ile nebî terimi resul teriminden daha geniş
anlamlıdır. Çünkü Resul, nebîlerin içinde, kendilerine
kitap veya sahife verilip tebliğ ile görevlendirilen peygamberlere
denir. Buna göre bütün peygamberler nebîdir. Fakat her nebî Resul değildir.
Enbiya suresi tevhid yani Allah'ın
varlığı ... Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Enbıya Suresı EnbıyaEnbıya
Peygamberler, Nebî kelimesinin çoğulu. Nebî,
peygamber demektir. Farsça bir kelime olan 'peygamber''in kelime anlamı;
"haber getiren"dir. "Resul" kelimesi de peygamber
demektir. Ancak nebî ile rasûl arasında şu fark vardır:
Resul yeni dinî hükümler (şerîat) getiren peygamberdir. Nebî ise
kendinden önce gönderilen peygamberin getirdiği hükümlerle amel
ederek insanları Allah'ın birliğe ve yalnız O'na
kulluğa çağıran peygamberdir. Kur'an'ın yirmi birinci
sûresinin adı "Enbiya sûresi"dir. Sûrede peygamberlerin
kıssalarından söz edildiği için bu adı
almıştır.
Yüce Allah insanları ve cinleri kendisine kulluk
yapmaları için yaratmıştır (ez-Zariyat 51/56)
Kulluk geniş anlamıyla Allah ve Rasûlünün emirlerini yapmak,
yasaklarından kaçınmaktır. Allah'ın emir ve
yasakları bilinmeyince kulluk yapmak ... Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Enbıya En'am SuresıEn'am suresı
Kur'an-ı Kerîm'in altıncı suresi,
Mekke'de bir defada nazil olmuştur. Ancak; 91, 92, 93 ve 151, 152,
153. ayetlerin Medine'de indiği rivayet edilir. Surenin bütünü
165 ayet, üçbinelli iki kelime, onikibinikiyüzkırk harften
ibarettir. Fasılası; nun, mim, lam, za, ra harfleridir.
En'am suresinde Allahu Teala, şirki reddederek,
tevhid'e, ahirete imana çağırır; batıl inançları
yok eder; temel ahlak ilkeleri koyar; Hz. Peygamber'e yöneltilen
itirazlara cevap verir; Resulullah ve müminleri teselli eder, kafirlere
uyarı ve tehditlerde bulunur, Hz. İbrahim (a.s.)'in
kıssasına yer verir; kitap, hüküm ve nübüvvet verilen
seçkin kulları (peygamberleri) zikreder.
Bu sure, Mekke'de inen diğer sureler gibi Allah'a
ve Peygamber'e imanı ... Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: En'am Suresı Emırü'l-haccEmırü'l-hacc
İslam'da devlet başkanı tarafından
hac farizasının idare ve organizesi için tayin edilen başkan.
Veda Haccı'nda uygulanan ve ilk defa Ebû Bekir (r.a.)'in yaptığı
hac emirliği müessesesi müslüman toplum için bir vecîbedir.
Çünkü müslümanların ortak imamının tayin ettiği
hac emîri, gerekli güven ortamının sağlanmasında ve
halifenin emrine itaatta, meydana gelecek hadiseleri önleyip hududları
tatbik ve hak ile hareket etmede bizzat görevlidir.
Hac emîrinin durumu namazdaki imamın durumu
gibidir. Bu nedenle namaz için İmam olacak kimsede aranılan bütün
şartlar hac emîrinde de aranır. Fazla olarak hac emîrinin hac
menasikini, hükümlerini ve vakitlerini tam olarak bilmesi gerekir.
Hac emîrinin görev süresi yedi gündür. ... Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Emırü'l-hacc EmırEmır
Belli bir topluluk üzerinde emrini yürüten kişi.
Devlet başkalığından başlayarak çeşitli
kademelerdeki yöneticilere verilen ünvan. Bu anlamıyla yerine göre
İmam, Halife, Vali, Komutan vb. kelimelerle aynı anlamı
ifade eder. Bununla birlikte özel bir görevi belirtmek üzere
Emirü'l-Müminin İmam, Halife, Emirü'l-Ceyş (Komutan], Emirü'l-Hac
[Hac Emiri] gibi terkib halinde kullanılır.
İslam hukukuna göre, hangi kademede olursa olsun,
emir olabilmenin temel şartı müslüman olmaktır. Fakat bu
şart kendi başına yeterli değildir. Emir seçilecek kişinin
ehil, emin ve adil olması da zorunludur. Basına
getirileceği işin gerektirdiği bilgi ve beceriye, güvenilirliğe,
beden ve ruh sağlığına sahip olmayanlar,
hayatını İslam'ın öngördüğü ölçü ve
kurallar Sinde sürdürmeyerek ... Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Emır EmınEmın
Allah (c.c.)'ın bir ismi ve resullerin bir
vasfını belirten Kur'an-ı bir terim.
"el-Emin", "E-Mi-Ne" fiilinden
ism-i faildir. "E-Mi-Ne"; korkusuz ve asude olmak, "el-Emin"
ise "koruma muhafızı, bir şeyi koruyan, güvenilen,
itimatlı adam, hain olmayan" anlamındadır.
"Emin, mümin ve emanet" kelimelerinin
kendinden türediği "EMN", her türlü korku ve şüpheden
uzak olmak, bütünüyle mutmam bulunmak demektir (Rağıb
el-İsfahanı, el-Müfredat fi Garibi'l-Kur'an, 30).
"El-Emîn", sıka, güvenilir. mutemed
manasına geldiği gibi, bazan da emniyet içerisinde olan,
emniyetli manalarına gelir.
"Emîn" kelimesini açıklamak için
önce aynı kökten gelen "emanet" kelimesini açıklamamız
gerekir. Çünkü "emin" aynı zamanda "emanete
riayet eden kimse" demektir.
İlim ve özellikle iradeyle ... Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Emın Emval-ı ZahıreEmval-ı zahıre
Açıkta olan, görülebilen, saklanması kolay
olmayan mallar.
Emval, "mal"ın çoğuludur. Mal;
insan tabiatının meylettiği ve ihtiyaç için biriktirdiği
şeylerdir. Birşeyin mal oluşu herkesin veya bir
kısım insanların ona ilgi duyması ve değer
vermesiyle sabit olur. Arapça'da önceleri yalnız altın ve gümüş
için kullanılan bu terim, daha sonra nakit para, menkul ve gayr-i
menkul mallardan maddî değeri olan her şeyi kapsamına
almıştır (İbn Manzûr, Lisanü'l-Arab, XI, 636).
"Zahir": açık, açıkta, gizli olmayan
anlamındadır. Emval-i zahire, bir zekat* terimi olup;
görünen ve tesbiti imkan dahilinde olan açık malları ifade
eder. Bunun zıddı emvali batına, yani gizli kalabilen
mallardır. Bu iki terim, ... Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Emval-ı Zahıre Emval-ı BatınaEmval-ı batına
Batını veya gizli mallar. Gizli olan veya
zekat memurlarından gizlenmesi mümkün ve kolay olan mallar bu
gruba girer. Bunların tam olarak tespiti zordur. Ancak sahiplerinin
beyanı, herhangi bir yerde emanet edilmiş olmalarıyla
tesbitleri mümkün olabilir. Altın, gümüş, nakit paralar, mücevherat
ve ticaret malları bu çeşide girer. Evinde altın zinet
eşyası bulunduran bir kadın bunların
varlığını zekat memuruna bildirmezse, araştırma
yaparak bunları tesbit etmek imkansızdır. Bu yüzden gizli
malların zekatı, sahiplerinin vermesi için devlet maliyesinin
kontrolü dışında bırakılmıştır.
Hz. Osman devrine kadar ister gizli olsun, ister açık
bütün malların zekatı devlet tarafından
alınmaktaydı. Hz. Osman'ın hilafeti zamanında devlet
gelirleri arttı. ... Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Emval-ı Batına |