Arkeoloji
Bilgisayar
Bilim
Bitkiler
Biyografi
Biyoloji
Coğrafya
Din
Edebiyat
Ekonomi
Elektronik
Felsefe
Fizik
Genel
Hayvanlar
Hukuk
internet
İslam Ansiklopedisi
Jeoloji
Kimya
Matematik
Müzik
Programlama
Rehberlik
Resim
Rüya Tabirleri
Sağlık
Sinema
Siyaset
Sosyoloji
Spor
Şifalı Bitkiler
Tarih
Teknoloji
Tıp
Tiyatro
Uzay
Yerler
Ziraat
vuhuv.com |
İslam AnsiklopedisiEhl-ı KıtapEhl-ı kıtap
İslam literatüründe yahudiler ve hristiyanlar
için kullanılan bir tabir, kitab ehli.
Kur'an-ı Kerîm, birçok yerde yahudiler ve
hristiyanlardan, ehl-i kitap diye bahseder; hadislerde de bu tabir sık
sık kullanılmıştır. Böylece vahiy yoluyla nazil
olmuş Tevrat, Zebûr ve İncil'e sahip bulunan yahudiler ve
hristiyanlar, bu kitaplar tahrif edilmiş olmasına rağmen, müşriklerden
ayırdedilmiş ve kendilerine farklı bir statü tanınmıştır.
İslam ahkamına göre, İslam
idaresini kabul edip bağlandıktan sonra ehl-i kitaba
ibadetlerini serbestçe yapabilme hürriyeti tanınır.
Antlaşma şartlarını tamamen yerine getirmeleri ve
adil ölçülerde kendilerine konan cizyeyi (baş vergisini)
ödemeleri halinde İslam idaresinin himayesinde olup can ve nal
güvenlikleri sağlanır.
Bu hususlara ... Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Ehl-ı Kıtap Ehl-ı KıbleEhl-ı kıble
Kıbleye dönüp namaz kılan müslümanlar,
Ehl-i İslam.
Ehl-i Sünnet* yahut ehl-i bid'atten olup kıbleye
yönelerek namaz kılan bütün müslümanlara ehl-i kıble
denilir. Ehl-i bid'at mezheplerinden bazısının diğer müslümanları
tekfir etmesine rağmen, ehl-i sünnet'e, göre kim olursa olsun ehl-i
kıbleden hiç kimse tekfir edilmez; onların arkasında namaz
kılmamazlık edilmez; büyük günah da işleseler
onların cenaze namazı kılınır ve hayır dua
edilir (İbn Mace, Cenaiz, 31; Aclûnî, Keşfü'l-Hafa, II,
32).
Kerramiye'de ehl-i kıble tabiri ile, kelime-i
şehadet getiren herkes kastedilir. Ehl-i sünnet uleması ehl-i
kıbleyi, "Kabe'ye yönelerek namaz kılmanın
farziyetini kabul edenler" diye tarif etmiştir. Ali el-Kafi
(1014/1606) bunun için daha ... Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Ehl-ı Kıble Ehl-ı HıbreEhl-ı hıbre
Ehl-i Vukuf, bilirkişi, eksper, hakimin, kendi
ihtisası dışında kalan alanlarda bilgisine
başvurduğu, konunun uzmanı kişi veya kişiler.
Bilinemeyen konuların, özellikle dava konusu
ihtilaflı hallerde, bilgi ve tecrübe sahibi uzman kişilere
sorulması İslam'ın emir ve tavsiyeleri
arasındadır:
"Eğer bilmiyorsanız zikir ehline (yani
meseleyi bilen uzman ve bilgi sahiplerine) sorun" (el-Enbiya, 21/7).
"Bilmediğin birşeyin ardına düşme;
çünkü, kulak, göz ve gönül bunların hepsi ondan (o
yaptığın kötü isten) sorumludur" (el-İsra
17/36).
Her ne kadar ayetlerin nüzul sebebi husûsi ise de
hükmü ve manası umûmîdir.
İhtilaflı konuların Allah'ın kitabına,
Rasûlünün sünnetine ve emir sahiplerine (alimlere) havale edilmesi
Kur'an'ın açık emridir (en-Nisa 4/59). ... Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Ehl-ı Hıbre Ehl-ı Hal Ve'l-akdEhl-ı hal ve'l-akd
Sözlükte ehl sahip, hal azletmek, çözmek, akdi bağlamak,
düğüm atmak ve seçmek anlamına gelir. Ehlü'l Hal ve'l-Akd;
bir İslam amme hukuku terimi olup, İslam devlet başkanını
seçme ve gerektiğinde onu azletme yetkisine sahip olan kimselerin
oluşturduğu meclistir. İslam hukukunda, müslümanların
devlet başkanına "halife, İmam, müminlerin emiri"
isimleri verilmiştir. Ayette: "Onların işleri
aralarında şûra (danışma) iledir" (eş-Şûra,
42/38) buyurulur. Bu ayet, İslam idaresinin müslümanlar arasında
sûra esasına dayandığını ifade etmektedir.
Ayrıca, müslüman toplumun, devlet başkanı kontrol edecek,
devlet işlerini düzenleme ve yürütmede ona katılacak bir
topluluğu seçip görevlendireceğine işaret etmektedir (Ebû
Zehra, Usûlü'l-Fıkh, s.143).
Kimlerin devlet başkanı adayı ve
... Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Ehl-ı Hal Ve'l-akd Ehl-ı HalEhl-ı hal
Tasavvufî halleri yaşayarak tadan, tanıyan
mutasavvıf. Tasavvufî hayata giren insanlar belli başlı dört
dereceye ayrılırlar. Bunlar talib, mürid, salik ve vasil adını
alırlar. Talib, tasavvufi yola girmeye istekli olan kimsedir. Mürid,
iradesiyle tasavvufa girmeyi seçmiş, iradesini mürşide teslim
etmiş taliptir. Salik, tasavvufî eğitim sürecine (seyr'ü
sülûk) girmiş, nefsini arındırma, ahlakını güzelleştirme
çabası içindeki müriddir. Vasil ise, eğitim sürecini
tamamlamış, olgunlaşmış saliktir. Müride
sahib-i vakt (vakit sahibi); salike sahib-i hal (hal sahibi, ehl-i
hal); vasıla da sahib-i nefs (nefsin sahibi) denir.
Müridi ehl-i hal haline getiren seyrü sülûk,
amelleri ve bilgiyi geliştirme ve güzelleştirme çabasıdır.
Bu çabanın temelini zahir (dış) ... Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Ehl-ı Hal Ehl-ı HadisEhl-ı hadis
Hadis ehli, Sünnet'e sahip çıkanlar, Sünnet ve
Cemaat yolundan gidenler.
Ehl-i hadis terimi; hadis ilmine sahip çıkan,
hadise önem veren, onu re'ye tercih eden ve müctehid imamlar devrinde
Hicaz'da özellikle Medine'de hadis alimlerini anlatmak için kullanılır.
Hulefa-i Raşidîn devrinin sonlarına
doğru bazı sahabeler irşad ve talim amacıyla
İslam aleminin çeşitli yerlerine
dağılmışlardı. Hz. Ömer (ö.23/643) devrinde
Fustat, Kûfe ve Basra şehirleri kurulmuş ve bu merkezlere
aralarında birçok sahabenin de bulunduğu binlerce müslüman
yerleşmişti. Diğer yandan Hz. Ömer, Abdullah b. Mes'ud'u
(ö.32/652) Kûfe'ye göndermiş, Hz. Ali de hilafeti zamanında
idare merkezini oraya nakletmişti. Emeviler yönetimi ele alınca,
özellikle onlardan memnun ... Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Ehl-ı Hadis Ehl-ı DalaletEhl-ı dalalet
Doğru yoldan, sırat-ı müstakîmden, Hz.
Peygamber'in sünnet yolundan ayrılmış, bütün İslam
dışı din ve düşünce akımları.
Doğru yoldan çıkıp kaybolmak
anlamıyla kullanılan dalle (yalın hali dalale, dalal),
Kur'an'da çeşitli kullanımlarla geçmektedir.
Dalalet veya dalal; doğru yoldan sapma,
sapıklık, sapkınlık demektir. Dalal; doğru
yoldan bilerek veya bilmeyerek sapmak anlamına da gelir (Elmalılı
Hamdi Yazır, Hak Dini Kur'an Dili, I, 135). Gaflet, hayret,
gaybûbet, helak manalarına da kullanılır. Dallîn, sapıklar
demektir ve Kur'an buyruklarına göre onlar dost edinilmeyecek,
Allah'ın gazabına uğramış
azıp-sapmış kişilerdir, dinlerini bölük bölük
yapanlardır (el-Fatiha, 1/5-7; el-Enbiya, 9/159). Allah, cemaatten
ayrılmamayı emretmiş, dinde çekişenleri
reddetmiştir. Hz. Peygamber (s.a.s.) ... Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Ehl-ı Dalalet Ehl-ı Bıd'atEhl-ı bıd'at
Bid'at ehli, heva ehli, dalalet ehli, şüpheler
(şubûhat) ehli, tefrika ehli. İlim ehline göre bunlar aynı
şeyin değişik isimleridir. Bunlar Kitap ve Sünnet'e ve
Ümmetin, ashabın yolunu ve metodunu izleyen selefinin
anlayışına aykırı görüşler ortaya koyan
kimselerdir.
İslam dininde bid'at, Allah'ın ve Rasûlünün
teşri' buyurmadığı, farz veya müstehap türünden
olmayan, bunlarla ilgili olarak hiçbir şekilde emretmediği
şeylerdir. Ancak şer'î deliller ile bilinen hususlar ise,
Allah'ın göndermiş olduğu dinin kapsamı içerisindedir.
Bu konudaki bir kısım emirlere dair ilim adamlarının
farklı görüşleri durumu değiştirmez.
Bid'at ehline "heva ehli" adı
verilmesinin izahı ile ilgili olarak İmam Ebu İshak
İbrahim b. Musa eş-Şatıbî ... Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Ehl-ı Bıd'at Ehl-ı BeytEhl-ı beyt
Hz. Peygamber (s.a.s.)'in ev halkı. Ehl-i Beyt,
bir evde yaşayan aile fertleri, aile demektir. İslam fıkıh
terminolojisinde bir terim olarak Hz. Peygamber (s.a.s)'in
hısımlarından kendilerine zekat verilmesi yasaklanan aile
fertlerinin tamamını ifade etmek için kullanılmıştır.
Bu anlamda ehl-i beyt; Hz. Peygamber (s.a.s.) ve ailesi, Ca'fer, Akil,
Abbas ve aileleridir. Şia'ya göre ise; Hz. Peygamber (s.a.s.)'in
ailesi, eşleri ve çocuklarıyla Hz. Ali, Hz. Hasan ve Hz. Hüseyin'dir
(Sahih-i Müslim, II . 751-752; .IV, 1873).
Rasûlullah (s.a.s.) ile ehl-i beyt'e de salat ve
selam getirmek müslümanların bir görevidir (Ahmed b. Hanbel,
Müsned, VI, 323).
Ehl-i beyt terimi Kur'an-ı Kerîm'de Ahzab
sûresindeki ... Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Ehl-ı Beyt EglenceEglence
İbadet ve çalışma
dışında kalan vakti, faydalı bir işle meşgul
olarak geçirmek; ibadet ve çalışmak için yeni güç kazanmak
üzere gönlü dinlendirmek, hoş vakit geçirmek.
Dinimiz gayesiz ve faydasız vakit geçirmeyi hoş
görmemiştir. "Boş vakit", değerlendirilmesi
gereken en önemli nimetlerden sayılmıştır "İki
nimet vardır ki insanların çoğu bundan gafildir: Sıhhat
ve boş vakit."
Kur'an-ı Kerîm'de çalışma
dışında kalan vaktimizi ibadet ederek değerlendirmemiz
tavsiye edilmiştir: "Muhakkak her güçlükle beraber bir kolaylık
vardır." "Evet her güçlükle beraber bir kolaylık
vardır."; "O halde (işlerinden)
boşaldığın zaman uğraş, (ibadetle
meşgul ol) yorul " (el-İnşirah, 94/5-7).
"Manasız işler" (malayani) ile
meşgul olan kimse dinimizde makbul ... Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Eglence |