Arkeoloji
Bilgisayar
Bilim
Bitkiler
Biyografi
Biyoloji
Coğrafya
Din
Edebiyat
Ekonomi
Elektronik
Felsefe
Fizik
Genel
Hayvanlar
Hukuk
internet
İslam Ansiklopedisi
Jeoloji
Kimya
Matematik
Müzik
Programlama
Rehberlik
Resim
Rüya Tabirleri
Sağlık
Sinema
Siyaset
Sosyoloji
Spor
Şifalı Bitkiler
Tarih
Teknoloji
Tıp
Tiyatro
Uzay
Yerler
Ziraat






vuhuv.com

İslam Ansiklopedisi



 Zümer Suresi

Zümer suresi Kur'an-ı Kerîm'in otuz dokuzuncu sûresi. Yetmiş beş ayet, binyüz yetmiş kelime ve dört bin yediyüz sekiz harftir. Fasılası, mim, nun, lam, ye, be, dal ve ra harfleridir. Mekkî surelerden olup Sebe sûresinden sonra nazil olmuştur. Elli iki ve elli dördüncü ayetlerinin Medine'de nazil olduğuna dair rivayetler vardır. Adını yetmişbirinci ayetinde geçen Zümer kelimesinden almıştır. Zümer kelimesi, zümrenin çoğuludur. Zümre, topluluk, cemaat demektir. Buna göre zümer, topluluk, cemaatler, demektir. Yetmiş bir, yetmiş iki ve yetmiş üçüncü ayetlerinde cehenneme ve cennete sevkedilecek cemaatlerden söz edildiği için, sûreye bu isim verilmiştir. Aynı zamanda sûreye Ğuref sûresi de denir. Ğuref kelimesi, ğurfe'nin çoğuludur. ...

Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Zümer Suresi

 Zülka'de

Zülka'de Kamerî ayların on birincisi. Cahiliye devri Arapları tarafından hurmaların olgunlaşması ve mahsulün toplanması manasında kullanılmaktaydı. Bilindiği gibi hicret, Rebiülevvel ayında cereyan etmişse de Arapların İslam'dan önce bildikleri bu ayların benimsenmesinde hikmet görüldüğünden senenin ilk yılı olarak "Muharrem" kabul edilmiştir. Diğer taraftan Zülka'de, "Eşhürü'l-Hurum (Saygılı, hürmetli aylar)'un da birincisidir. Bu aylar üçü peş peşe biri ayrı olmak üzere dört tanedir: 1- Zülka'de, 2-Zülhicce, 3- Muharrem, 4- Receb. Hz. İbrahim (a.s) ve İsmail (a.s) devrinden beri bu dört ay hürmetli aylar olarak anıla- gelmiştir. Bu aylar her türlü kötülüğün, saldırının, zulmün, kıtalin yasaklandığı aylardır. Nitekim Bakara sûresinin 217. ayetinde hürmetli ayda savaşın ...

Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Zülka'de

 Zülhicce

Zülhicce Ayların on ikincisi ve hürmetli aylar (eşhürü'l-hurum)'ın ikincisi. Kaynaklardan anlaşıldığına göre içinde Kurban bayramının da bulunduğu Zülhicce ayı, mübarek ayların en mühimleri arasında yer almaktadır. Ashabtan ibn Abbas (r.a), Peygamber (s.a.s)'den bu ayla ilgili şu hadisi nakletmektedir: Peygamber (s.a.s); "Zülhicce'nin ilk on gününde yapılan ibadetler diğer aylarda yapılan iyi amellerden, Allah nezdinde daha makbuldür" buyurunca orada bulunanlar; "Ya Rasûlüllah! Allah yolunda yapılan cihad da Zülhicce'de yapılan ibadetten daha sevgili midir?" dediler. Peygamber (s.a.s) "Evet, cihad da. Yalnız, malını, canını tehlikeye koyarak cihada çıkıp da dönmeyen (şehid olan) kimsenin cihadı bundan daha efdaldir" buyurdu (Tecrid, III, 188). Zilhicce'nin sekizinci gününe "terviye ...

Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Zülhicce

 Züleyha

Züleyha Kur'an-ı Kerîm'de Yûsuf sûresinde anlatılan Yusuf kıssasında (hikayesinde) söz konusu edilen kadın. Züleyha kelimesi, Farsça bir isimdir. Arapça şekli ise, Zeliha'dır. Kelime olarak her iki şekilde de okunabilir ve her iki şekildeki okunuş da doğrudur. Farklılık, hareke değişikliğine dayanmaktadır. Bazı kaynaklara göre onun gerçek adı, Raîl'dir (et-Taberî, Tarih, Beyrut, t.y., I, 337). Kur'an'da Züleyha ismen geçmemektedir. Ancak, Yusuf kıssasında, baştan sona Yusuf (a.s) ile beraber anılmıştır. Kur'an'daki Yusuf ile Züleyha'nın hikayesi, Yüce Allah tarafından hikayelerin en güzeli olarak haber verilmiştir. Biz bu Kur'an'ı vahyetmekle, sana kıssaların en güzelini anlatıyoruz" (Yusuf, 12/3). Yusuf (a.s) kardeşleri tarafından kuyuya atılmış, oradan geçen yolcular ...

Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Züleyha

 Zühd

Zühd İsteksizlik, rağbetsizlik, aza kanaat. Terim olarak, dünyaya ve maddî menfaate değer vermemek, çıkarcı, menfaatperest ve bencil olmamak, kalpte dünya ve çıkar kaygısı taşımamak, kanaatkar olmak demektir. "Elde olan dünyalığa sevinmemek ve elden çıkana üzülmemek, elde bulunmayan şeyin gönülde de bulunmamasıdır" şeklinde de tarif edilir. Zühd sahibi olanlara; zahid denilir. Zühd, dünyayı tamamen terk edip çalışmayı bırakmak, dünya nimetlerine sırt çevirip, kuru ekmek yiyerek aba giymek değil, lezzet verici şeyleri azaltmak, onlara dalmamaktır. Başka bir ifadeyle: Ahireti unutup, dünyaya esir olmamaktır (Süleyman Uludağ, Kuşeyrî Risalesi, 252 vd). Hz. Peygamber, zühdün; helallara haram kılmak veya malı telef etmek değil, elde olana güvenmemek ...

Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Zühd

 Zulüm

Zulüm Herhangi bir şeyi kendi yerinden başka bir yere koymak, ziya, ışık ile nurun aksi. Dinî anlamdaki manası ise, hak yemek, eziyet, işkence ve baskı kullanmak, adaletsizlik yapmak, hadda aşmak söz ve fiilde aşın gitmek demektir. Zulüm, arapça bir kelimedir. "Zale-me" fiilinin masdardır. Aynı kökten türemiş bir isim olarak da kullanılır. Aslı zulm olup Türkçe'de zulüm diye kullanılır. Çoğulu zulümattır. Kelime olarak zulüm, azgınlık, gadr, karanlık, azab ve eza ile eş anlamlıdır. Zıddı ise, nur, aydınlık ve adalettir. Kur'an'ın üzerinde en çok durduğu kavramlardan biri şüphesiz zulümdür. Aynı kökden gelen kelimelerle birlikte, Kur'an'da üç yüz'e yakın yerde geçmektedir. Alimler zulmü üç ...

Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Zulüm

 Zuhruf Suresi

Zuhruf suresi Kur'an-ı Kerim'in kırk üçüncü suresi. Seksen dokuz ayet, sekizyüz otuz üç kelime ve üç bin dörtyüz harfdir. Fasılası mim, lam ve nun harfleridir. Mekkî sûrelerden olup Fussilet ve Şûra sûresi ile aynı dönemde nazil olmuştur. Bu sûrelerin konulan, bir zincirin halkaları gibi birbirine benzemektedirler. Adını otuz beşinci ayetinde geçen Zuhruf kelimesinden almıştır.Süs, altın ve mücevher demektir. Çoğulu zeharif'tir. Bu ayetin, önceki iki ayetle beraber mealleri şöyledir. "İnsanlar (küfürde birleşen) bir tek ümmet olacak olmasaydı, Rahman'ı inkar edenlerin evlerine gümüşten tavanlar ve üzerine binip çıkacakları merdivenler yapardık. Ve evlerine kapılar ve üzerine yaslanacakları koltuklar, kanepeler ve nice süsler verirdik. Bütün ...

Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Zuhruf Suresi

 Zuhru Ahir

Zuhru ahir Cuma namazım kıldıktan sonra, kılınan cumanın şartlarının yerine gelmediği yerlerde, eğer cuma namazı kabul olmazsa hiç olmazsa bu günün öğle namazını kılmış olmak için tedbir olarak kılınan; "en son öğle namazı". Hz. Peygamber zamanında, dört halife döneminde, tabiin döneminde ve hatta İmamı Azam'ın döneminde "zuhru ahir" namazı diye bir namaz yoktu, "müteahhirîn" adı verilen sonraki alimler tarafından ortaya çıkarıldı. Cumanın kabul olunması için altı tane sıhhat şartı vardır. a- Cuma kılınacak yerin şehir veya şehir hükmünde olması, b- Cuma namazını kıldıracak olan imamın İslam devlet başkanı veya onun görevlendirdiği bir imam olması, c- Öğle vaktinde. kılınması, d- Namazdan evvel ...

Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Zuhru Ahir

 Ziyaret

Ziyaret Bir kimseyi görmeye gitmek. İslam müslümanları; birbirlerinin kardeşleri olarak ilan etmiş ve onların birbirlerini sevip saymalarını, yardımcı olmalarını emretmiştir. İnsanlar arasında sevginin yerleşmesine yardımcı olan en önemli sebeplerden birisi ziyaretlerdir. Bu bakımdan İslam ziyaretlere büyük önem vermiştir. Hz. Peygamber bir hadisinde; Allah için bir hastayı veya bir müslümanı ziyaret eden kişinin Cennetteki yerini hazırladığını haber vermiştir (Tirmizî, Birr 64). Ziyaretin; hasta ziyareti, nezaket ziyareti, bayram ziyareti gibi çeşitleri vardır. Kabirlere gidip Fatiha okumaya kabir ziyareti, umre veya hacc için Mekke'ye gidip Kabe'yi ziyaret etmeye de Kabe ziyareti denilmektedir. Kişinin akrabalarını ziyaret etmesine: sıla-i rahim * " denilir. Bu ziyaretlerin her ...

Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Ziyaret

 Zira

Zira Parmak uçlarından dirseğe kadar olan kısım. Bu miktara denk uzunluk ölçüsünün adı. Zira', metrenin kabulünden önce kullanılan uzunluk ölçülerindendir. 75 cm. ile 90 cm. arasında değişen zira' şekilleri vardır. Zira; çarşı zira'ı ve mîmarî zira' olmak üzere iki çeşittir. Kumaş v.s. gibi çarşıda satılan malları ölçmek için kullanılan zira, çarşı zira'ı, yer ölçümü için kullanılan zira' da mîmarî zira'dır (M. Zeki Pakalın, Osmanlı Tarih Deyimleri ve Terimleri Sözlüğü, III, 663, I, 88). Zira'a arşın da denilir. Şamil İA

Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Zira