Arkeoloji
Bilgisayar
Bilim
Bitkiler
Biyografi
Biyoloji
Coğrafya
Din
Edebiyat
Ekonomi
Elektronik
Felsefe
Fizik
Genel
Hayvanlar
Hukuk
internet
İslam Ansiklopedisi
Jeoloji
Kimya
Matematik
Müzik
Programlama
Rehberlik
Resim
Rüya Tabirleri
Sağlık
Sinema
Siyaset
Sosyoloji
Spor
Şifalı Bitkiler
Tarih
Teknoloji
Tıp
Tiyatro
Uzay
Yerler
Ziraat






vuhuv.com

İslam Ansiklopedisi



 Dıs Tedavısı

Dıs tedavısı Diş ve ağız sağlığının önemi her geçen gün daha iyi anlaşılmaktadır. Ağız sağlığı vücut sağlığı demektir. Vücut sağlığına dikkat etmek gerektiği gibi, diş sağlığına da önem vermek gerekir. Nitekim Peygamberimiz, dişleri misvaklamak (fırçalamak) hususunda "Ümmetime (veya insanlara) zor gelmeyeceğini bilseydim her namaz için misvak kullanmayı emrederdim " buyurmaktadır. (Buharî, Cum'a, 8) Diş takma, doldurma, kaplama ve protez gibi olaylar, ağız sağlığını temin hususunda başvurulan çarelerdir. Diş doldurma ve kaplamanın abdest ve gusüle zarar verip vermediği, bu kaplama ve doldurmalarda altın ve gümüş madenlerinin kullanılmasının dinen sakıncalı olup olmadığı konuları, inananların zihinlerini meşgul etmektedir. İslam'ın bu konulardaki hükümlerini araştırıp öğrenmek, ...

Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Dıs Tedavısı

 Dürzi, Dürzilık

Dürzi, dürzilık DÜRZİ, DÜRZİLİK Fatımî halifelerinden el-Hakim biemrillah el-Mansur b. el-Aziz billah (385-411/996-1021)'ın veziri Hamza b. Ali'nin kurduğu İslam dışı batıl bir mezhep. Dürzî, bu mezhebin görüşlerini benimseyen kişi. Propagandacı (daî)* lerinden birisi olan Nuştekîn ed-Dürzî (ö. 410/1019)'nin ismine izafetle anılan Dürzîlik, siyasi-itikadî bir mezheptir. Şiîliğin İsmailiye* kolundan doğmuştur. Altıncı Fatımî halîfesi el-Hakim, ulûhiyet (tanrılık) davasında bulunarak mektuplara "bismil-Hakim er-Rahmanir-Rahim" yazdırıyor, hutbede kendi ismi okunduğunda halkı ayağa kaldırıyordu. (Mahmud Es'ad, Tarih-i İslam, 158) Hakim, etrafa daîler göndererek kendi sapık görüşlerinin propagandasını yaptırır ve: "hiç kimsenin kendilerine zarar veremeyeceğini, mezhebe bağlı olanların artık dalalete düşürülmeyeceklerini" söyler. Veziri Hamza b. Ali de bu ...

Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Dürzi, Dürzilık

 Dırhem

Dırhem Arap para sisteminde gümüş sikke yerine kullanılmış, daha sonra Osmanlılara geçmiş bir para birimi. Çoğulu derahim'dir. Farsça direm'den alınmadır. Dirhemin 2,97 gramlık para şeklinin Hz. Ömer tarafından darbedildiği kuvvetli olarak rivayet edilir. İslamiyete ait en eski dirhemler, bazı şüpheli sikkeler müstesna, 75/694 yılından kalmadır. Müslümanlara bu dirhemin Sasanî dirheminden gelmiş olduğu şüphesizdir. İran'da Sasanî dirhemleri 4,25 gramlık yeni Atina drahmisinin ağırlığında olarak kabul edilmiş ve bu vezin hemen hemen Sasanî devletinin sona ermesine kadar değişmeden kalmıştır. İran'daki Arap valileri eski tipi muhafaza etmekle birlikte daha hafif sikkeler darbetmişlerdir. Bunların birçok sikkeleri 2,90 gr. ağırlığında olup, resmi dirheme uygundur. Dirhemin resmi ...

Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Dırhem

 Dırayet

Dırayet "Bilmek, tanımak" akıl, zeka, kabiliyet. Tefsir ilminde dirayet deyince, tefsir çeşitlerinden biri olan "dirayet tefsirleri" akla gelir. Tefsirler genelde ikiye ayrılırlar: Rivayet tefsirleri ve dirayet tefsirleri. Rivayet tefsirleri, selef alimlerinden nakledilen eserlere, Sahabe hatta Tabiîn'in sözlerine ve Kur'an'ın bizzat Kur'an ile ve Hz. Peygamber'in hadisleri ile açıklanmasına ve yorumlanmasına dayanır. Buna karşılık dirayet tefsirleri, rivayet tefsirlerinde saydığının hususlarla birlikte dil, edebiyat, dinin genel prensipleri ve diğer genel bilgilere dayanılarak yapılan tefsirlerin genel adıdır. Bu tefsirlere "rey" veya "makûl" tefsirleri de denir. Fakat burada sözünü ettiğimiz rey'den kasıt ictihattan başka bir manaya alınmamalıdır. Bu tefsir çeşidi bir zorunluluk karşısında ortaya çıkmıştır. ...

Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Dırayet

 Dünya Hayatı

Dünya hayatı İnsanın doğumundan ölümüne kadar yaşadığı süre, ömür. İnsan bu sınırlı hayatını dünyada geçirir; orada yaratıcısı tarafından sunulan nimetlerden faydalanır. İyi veya kötü işlerle bu hayatını geçirir. Sonunda Allah'ın huzuruna gider. "Hayat" hakkında tarih boyunca birçok felsefî nazariye ortaya atılmış; hayatın başlangıcı, gayesi, anlamı konularında tutarsız ve insanı tatmin etmekten uzak çeşitli yorumlar yapılmıştır. Kur'an-ı Kerîm bunlardan bazılarını örnek olarak bize tanıtmaktadır: "Dediler ki: Ne varsa dünya hayatımızdır, başka birşey yoktur. Ölürüz, yaşarız; bizi zamandan başkası helak etmiyor (bizi öldüren yalnız zamandır). Fakat onların bu hususta hiçbir bilgileri yoktur. Onlar sadece zannediyorlar." (Casiye, 45/24) "Ne ise hep bu dünya hayatımızdır, ...

Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Dünya Hayatı

 Dınar

Dınar Eskiden kullanılan bir para birimi. Dinar kelimesi Latince "denarius''tan Arapça'ya geçmiştir. Arapça çoğulu "denanir"dir. Cahiliye devrinde Araplar Roma altın sikkesini tanımış ve kullanmışlardır. Kur'an-ı Kerim'de buna şöyle işaret edilir: "Kitap ehlinden öylesi vardır ki, kendisine bir yük altın emanet etsen onu (noksansız olarak) sana öder. Öylesi de vardır ki, ona emanet olarak bir altın versen, sen üzerine ayak direyip ısrar etmedikçe, onu sana geri vermez. Bunun sebebi şudur: Onlar dediler ki: Cahil Araplar'ın malını almakta bize günah ve sorumluluk yoktur. "Onlar bile bile Allah'a karşı yalan söylerler. " (Ali İmran, 3/75). Ayette altın para karşılığı "dinar" kelimesi kullanılmıştır. Dinar, bir ...

Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Dınar

 Dın Günü

Dın günü Ahirette hesabın görüleceği gün. Din kelimesi Arapça'da ceza, taat, hal, adet, hesap, siyaset, kahr ve bütün bunlarla ilgili, hepsine temel ve ölçü olan "millet, şerîat" anlamlarına gelir. Gün (yevm) ise, yirmidört saatlik zaman anlamına geldiği gibi ay, yıl, asır, devir gibi anlamlara da gelir. Mesela dünya günlerine nisbetle ahiret günleri, bin yıl veya elli bin yıl gibi ölçülerle anlatılır (Elmalılı M. Hamdi Yazır, Hak Dîni Kur'an Dili, İstanbul 1968, I, 82). Din günü, alimlerin ittifakıyla "ahiretteki hesap günü"dür. İyilerin iyiliklerinin, kötülerin kötülüklerinin tam karşılığının verileceği gündür: "Malikiyevmiddin (Din gününün maliki)" olan Rabb'in huzurunda insanların hesaba çekilecekleri gündür (Fatiha, 1/3). ...

Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Dın Günü

 Dın

Dın Kıyamet'te herkese dünyada yaptıklarının karşılığının verilmesi, "Eğer siz ceza görmeyecek (din kökünden: "Medînin") olsaydınız..." (el-Vakıa, 56/86) ayetinde olduğu gibi "iyi ya da kötü karşılık" anlamında; şairin, "Ebediyyen onun da benim de "din''im bu mudur?" sözünde olduğu gibi "adet ve alışkanlık" anlamında; "Filan kimseler kurallara boyun eğmezler (la yedinûne)" denirken ve hadis-i şerifte geçen: "Akıllı kişi nefsine hakim olandır (dane)" şeklindeki kullanımında "itaat, zillet ve bağlılık, üstünlük sağlamak, galip gelmek" anlamlarında; başkalarını idare etmek üzere görevlendirilen birisinden: "Deyyentuhu'l-kavme" diye söz edilirken de "Egemenlik, mülk, hüküm (yönetim, yargı), gidiş, idare" anlamında kullanılmaktadır. Ayrıca: "Tevhid; Allah'a ibadetin her türlüsü: yalın manasıyla millet; vera ...

Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Dın

 Dılencılık

Dılencılık Dinimiz, çalışmayı emir ve tavsiye ettiği gibi, bunu üstün bir fazilet olarak görmüş, tembelliği ve buna bağlı olarak dilenciliği de o ölçüde kötülemiş ve yasaklamıştır. Yoksulu doyurmak, isteyene vermek müslümanın görevidir. Fakat, insan şeref ve haysiyetini zedeleyen, kişiliğini yok eden, yardımsever insanların temiz duygularının istismarına yol açan dilencilik, çirkin bir iş olarak görülmüştür. Peygamberimiz (s.a.s.) yalnız üç sınıf insan için istemenin helal olduğunu bildirmiştir. Bunlar da; bir şahıs veya topluluğa kefil olup borçlanan ve borcunu ödeyemeyen, bütün malı bir felaketle yok olan, fakir düşen ve fakirliği onu tanıyanlarca kabûl edilen kişilerdir. Bunların dışında kalan ve bir günlük yiyeceği bulunup, çalışıp ...

Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Dılencılık

 Dılek

Dılek Dilenen şey; arzu, istek, temenni, matlub isteme, arzu etme. Dileğin olmasını istemeye de dilemek denir. Dinî manada dilek: Yüce Allah'tan istenmesi caiz ve olması mümkün isteklerdir. Dinimizde dilekler yalnızca Yüce Allah'tan dilenir. Çünkü dileğimizi yerine getirebilecek yegane kudret sahibi olan Yüce Allah'tır. "De ki: Allah'ım sen mülkün sahibi, sen dilediğine mülkü verirsin, dilediğinden mülkü alırsın, dilediğini yükseltirsin, dilediğini alçaltırsın. İyilik senin elindedir sen her şeye kadirsin. " (Ali İmran, 3/26) Allah'tan dilediğimiz dilekler makul olmalıdır. Yani Allah'tan "Ey Allahım, bana bu dünyada ölümsüzlük ver" gibi mantık dışı şeyleri dilemek caiz değildir. Dileklerimiz mümkün olmalıdır, yani sünnetullah'a aykırı olmamalıdır. "Allahım benim ...

Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Dılek