Arkeoloji
Bilgisayar
Bilim
Bitkiler
Biyografi
Biyoloji
Coğrafya
Din
Edebiyat
Ekonomi
Elektronik
Felsefe
Fizik
Genel
Hayvanlar
Hukuk
internet
İslam Ansiklopedisi
Jeoloji
Kimya
Matematik
Müzik
Programlama
Rehberlik
Resim
Rüya Tabirleri
Sağlık
Sinema
Siyaset
Sosyoloji
Spor
Şifalı Bitkiler
Tarih
Teknoloji
Tıp
Tiyatro
Uzay
Yerler
Ziraat






vuhuv.com

İslam Ansiklopedisi



 Darü'l-ıslam

Darü'l-ıslam İslamî hükümlerin tam anlamıyla uygulandığı ve başında halifenin bulunduğu devlet; İslam yurdu. Dar, lügatte ev, bina, belde, ülke anlamında kullanılır. Istılah olarak "dar", bir idarecinin hakimiyeti altında bulunan ülke anlamında kullanılmaktadır. Ancak İslam hukukçuları bu ülkenin niteliğini belirlerken en önemli etken olarak ülkenin başında bulunan yönetici ile yönetim şeklini göz önünde bulundurmuşlardır. Bir devletteki yönetim ve egemenlik şekli o ülkenin müslüman bir ülke olup olmadığını belirlemektedir. İslamî açıdan bunu incelerken bu noktadan hareket etmek gerekir. Kur'an-ı Kerim'de daru'l-İslam ve daru'l-harp* tabirleri geçmemektedir. Hadislerde ise Daru'l-harp'te hadler uygulanmaz ve Daru'l harp'te müslüman ve harbî arasında faiz yoktur şeklinde geçmektedir. (İbn Kudame, ...

Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Darü'l-ıslam

 Darü'l-harb

Darü'l-harb Harp ülkesi, küfür ülkesi, savaş alanı. İslam'ın siyasî otoritesinin dışında kalmış olup, yönetim tarzı ve yürürlükteki hukuku İslamî olmayan bölgeler. Genel olarak İslam hukukunda kafir ve İslam düşmanı yöneticilerin hakimiyet ve yönetimleri altındaki toprakları anlatmada kullanılır. Bu terim, Kur'an-ı Kerim'de zikredilmemekte, ancak hadis-i şeriflerde geçmektedir. Hz. Peygamber'in "darü'l harb'te hadler tatbik edilmez" buyurduğu rivayet edilmiştir. Bu ibare Sahihayn'da ve Sünen'lerde geçmemektedir. Hanefîler bu hadisi delil kabul ederken, diğer mezhepler delil olarak almamışlardır. İleri gelen Hanefi fakihlerden ez-Zeylaî de bunun garib hadis olduğunu belirtir (Nasbu'r Raye, III, 343). İslam hukukçuları, ülkeleri, İslamî hükümlerin uygulanıp uygulanmamasına göre tasnif etmişlerdir. Darü'l harb'te ikamet ...

Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Darü'l-harb

 Darü'l-ahd

Darü'l-ahd Darü'l-İslam'la anlaşmalı ülke. İslam hukukunda kendileriyle mütareke ve zimmet anlaşması yapılan gayrimüslim (harbi) ülkelere daru's-sulh veya daru'l-ahd adı verilir. Hanbeli doktrininde ülkeler arazi hukuku yönünden taksim edilirken, mülkiyetin aidiyetine göre müslümanların ele geçirdikleri topraklar dört grupta mütalaa edilmiştir. Kuvvet yolu ile ele geçirilenler, halkının korkudan veya müslümanların izniyle terkettikleri topraklar, sulh yoluyla elde edilen topraklar. Sulh ile elde edilen topraklar da, müslümanların mülkiyete ortak olduğu topraklar ve mülkiyeti gayri-müslimlere bırakılan topraklar diye ikiye ayrılır. Barış anlaşması ile mülkiyeti cizye hükmünde bir haraç karşılığında gayri-müslimlere bırakılan yerlere darü'l-ahd denir. Böyle ülkelerde yaşayan gayri-müslimler, yapılan anlaşmaya uydukları sürece orada yaşarlar. Darü'l-ahd'in İslam ...

Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Darü'l-ahd

 Darü'l Aceze

Darü'l aceze Acizler yurdu, düşkün ve kimsesizlerin barındığı yer. Kuruluşu bir asrı bulan müesseselerden biri. Sultan II. Abdülhamid, Sadrazam Halil Rıfat Paşa'y'a bir "düşkünler evi" yaptırmak üzere emir verir. Bunun üzerine İstanbul'daki kimsesizler, başıboş gezen Gocuklar bir araya getirilip bakım ve yetiştirme çabasına başlanılır. Küçükler burada büyüyüp bir sanat ve meslek edinmek üzere belirli bir eğitime tabi tutulurken; yaşlılar da ömürlerinin son yıllarını huzur içerisinde geçirmek ürere buraya alınırlar. Söylenilenlere göre buraya ilk para yardımını bizzat padişah, kendi imkanı ile yapar. Sadrazam Rıfat Paşa ise, evindeki ban kıymetli eşya ve gümüş takımlarını satarak buranın inşaatını yapmaya harcar. Bu arada çeşitli kişi ...

Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Darü'l Aceze

 Darwınızm

Darwınızm DARWİNİZM Bütün canlı varlıkların bir çeşit akrabalıkla birbirine bağlı bulunduğunu ve engin çağlar boyunca basit organizmalardan daha karmaşıklara doğru geliştiğini, doğal ayıklanmayı ileri süren ve ilk önce İngiliz tabiat bilgini Charles Darwin (1809-1882) tarafından formüle edilen evrimci, batıl, dîne karşı bir doktrin. Eski çağ filozoflarıyla Rönesans hümanistleri, evrim konusunda çok seçik bir sezişe sahiptiler. Fakat ellerinde belgeler bulunmadığı için bu husustaki bütün görüş ve yorumları, düşünce alanında kalmış; ilk evrimci bilim adamı Buffon, devrinin peşin hükümlerine karşı gelmekten çekindiği için bütün düşüncesini ortaya koymamış; evrim nazariyesini daha büyük bir cesaretle ortaya atan Lamark olmuştur. Darwin, Beagle gemisiyle yaptığı gezi esnasında ...

Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Darwınızm

 Daru'r-rıdde

Daru'r-rıdde İslam'dan dönenlerin yaşadığı yurt. Dar; arsa, bina, mahalle, bina ve arsaların toplandığı yer anlamlarına gelir. Bir topluluğun yerleşip konakladığı yere de dar denir. Ülke ve belde anlamında da kullanılır. Bu sonuncu anlamda; özel bir askerî gücü ve bağımsız yönetimi olan ülke kastedilir. (İbn Manzûr, Lisanü'l-Arab, Beyrut 1955, XI, 318). Bir İslam hukuku terimi olarak dar, "bir müslüman veya gayr-i müslim idarecinin hakimiyeti altındaki ülke" demektir. (İbn Abîdîn, Reddü'l-Muhtar, Bulak 1272, III, 247) Ridde, sözlükte; geri çevirmek, alıkoymak, vazgeçirmek, kabul etmemek, vasfını değiştirmek gibi anlamlara gelir. Bir terim olarak; "dinden dönmek, İslam dinini terketmek ve irtidad etmek" demektir. Buna göre, daru'r-ridde ...

Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Daru'r-rıdde

 Daru'n-nedve

Daru'n-nedve İslam'dan önce Cahiliyye çağında Mekkeli müşriklerin toplantı ve istişare yeri; Şehir meclisi; Cahiliyye devri Mekke şehir devletinin parlamentosu. Hz. Peygamber'in dördüncü kuşaktan dedesi Kusay İbn Kitab'ın Mekke'de M. 440 tarihinde Kabe'nin güneybatısında ve şehirde ilk defa Kabe yakınında, kapısı Kabe'ye dönük olarak inşa ettirdiği daru'n-Nedve'de Kureyş ileri gelenleri toplanır, şehrin bütün siyasî, askerî ve sosyal meseleler burada görüşülerek karara bağlanırdı (Taberi, Tarihu'l-Ümem, II, 184). Daru'n-Nedve'ye katılan ve yaşları kırkın üzerinde olması şartı aranan Nedve heyetinin bir arada şehir halkının mülkî ve dînî meselelerini görüştüğü de ileri sürülmüştür. Kusay İbn Kitab'ın asıl adı Zeyd olup uzaklaşma anlamına gelen Kusay lakabını sonradan ...

Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Daru'n-nedve

 Daru'l-hadis

Daru'l-hadis Hadîs ilimlerinin ihtisas seviyesinde öğretildiği özel eğitim müessesesi. Kur'an-ı Kerim'den sonra, İslam'ın ikinci ana kaynağı olan "Sünnet" ve bunun sözlü ifadesi olan "Hadis" öğretimi büyük bir önem arzeder. Hz. Peygamber, sözleri, fiilleri ve tasvipleriyle İslamî hükümleri pratik hayata aktarmış, müslümanlar için canlı bir model olmuştur. O'nun hayatı bütünüyle iyi bilindiği ve müslümanların yaşayışına aktarıldığı ölçüde İslamiyet ferdî ve sosyal hayatta müsbet etkisini gösterecektir. İslamiyet'in ilk dönemlerinde öğretim ve eğitim faaliyetleri daha çok mescid ve camilerde yürütülmekte idi. İbadet yeri olan mescidler, bu dönemde aynı zamanda dershane görevini de yapmakta idiler. Hadis öğretiminin ilk yapıldığı cami, Mescid-i Nebevî'dir. Hz. Peygamber döneminde ...

Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Daru'l-hadis

 Daru'l-bagı

Daru'l-bagı İslam devleti bünyesinde bir grubun İslamî yönetime karşı çıkarak işgal altına aldığı bölgeye verilen isim. Müslümanlardan bir grup İslamî yönetime karşı ayaklanıp kendilerince geçerli bir tevil (yoruma bağlı delil)'e dayanarak itaat dışına çıkar ve bağımsız bir bölgede askeri bir güçle hakimiyet kurarlarsa, bunlara "buğat" (bağîler, asîler) denir. Bu isyancıların ele geçirdikleri ve hakimiyetleri altına aldıkları bölgeye islam hukukunda "daru'l-bağy" denir. İslamî idarenin yönetim ve hakimiyeti altındaki bölge veya ülkeye de "daru'l-adl*" (adalet ülkesi) adı verilir (Ahmed Özel, İslam Hukukunda Ülke Kavramı, İstanbul 1988, 135-136). Devlet başkanlığı meşru yolla sabit olan halifeye İslam'da itaat mutlaka gerekli ve ümmet için bir farzdır. ...

Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Daru'l-bagı

 Daru' L-adl

Daru' l-adl Adalet ülkesi. Dar, sözlükte; ev, mesken, kabile, yurt ve ülke anlamlarına gelir. Adl veya adalet ise; doğru olmak, doğru davranmak, adaletle hükmetmek, bir şeyi diğerinin eşi kılmak, aynı seviyede kılmak demektir. Bir İslam hukuku terimi olarak Daru'l-adl, İslam ülkesi anlamında kullanılmıştır. Bir İslam ülkesinde bütün halka eşitlik ve adalet esasları üzere hükmetmek gerekli olduğu için islam ülkesine aynı zamanda "adalet ülkesi" denir. Bunun karşıtı, Daru'l-bağy'dir. Bu ise, müslümanlardan bir grubun meşru idareye karşı, sahibinden geçerli bir delîle (te'vîle) dayanarak itaattan çıkması ve bağımsız bir bölgede askerî bir güçle hakimiyet kurmasıdır. İşte muhariplik sıfatları tanınan bu müslüman isyancıların hakim olduğu ...

Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Daru' L-adl