Arkeoloji
Bilgisayar
Bilim
Bitkiler
Biyografi
Biyoloji
Coğrafya
Din
Edebiyat
Ekonomi
Elektronik
Felsefe
Fizik
Genel
Hayvanlar
Hukuk
internet
İslam Ansiklopedisi
Jeoloji
Kimya
Matematik
Müzik
Programlama
Rehberlik
Resim
Rüya Tabirleri
Sağlık
Sinema
Siyaset
Sosyoloji
Spor
Şifalı Bitkiler
Tarih
Teknoloji
Tıp
Tiyatro
Uzay
Yerler
Ziraat
vuhuv.com |
İslam AnsiklopedisiÇıleçıle
Izdırap veren hal, zahmet, meşekkat, eziyet.
Dervişlerin tasavvufta, ahlakın tezkiyesi ve vicdanın
tasfiyesi için kırk gün kırk gece ibadet ederek nefsi terbiye
etme işi. Bunların dışında, bez dokurken eninden
artan iplik ile yay kirişi manalarına da kullanılır.
Çile-i Buzurg; Zemherir demektir. Çille diye de okunur. Arapçası
Erbaîn'dir.
Çile, tarikata girenin, hata sonucu olsun, olmasın
ahlakının güzelleşmesi ve gönlünün cilalanması için,
tekkelerde konulmuş olan bir çeşit uygulamadır.
Gereğine göre üç, kırk, binbir gün devam edeni vardır.
Çile geçirilen yere çilehane adı verilir. Kelimenin lügat manası
nazar-ı itibare alınarak yapılan tarifi ise; kırk gün
kırk gece temiz ve kimsenin gelip de insanı ... Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Çıle CılbabCılbab
Müslüman kadını baştan
aşağı örten çarşaf, ferace ve car gibi dış
kıyafet. Gerek Medine döneminde gerek daha sonra ki dönemlerde
mümin kadınların evden dışarıya çıktıkları
vakit üstlerine giydikleri bol ve geniş bir örtü olup, onları
tanınmayacak şekilde örten bir nevi çarşaf demektir.
Cilbab mümin kadınların Allah'ın tesettür emrine uymak
için giydikleri dış örtünün Kur'an-ı Kerîm'deki adıdır.
Cilbab, mümin hanımların alametidir. Bunu
giyen bir hanımın tanınması ve hakkında su-i
zanna düşülmesi mümkün değildir. Zira cilbablı
hanımların böyle bol ve geniş bir örtüye bürünerek
saygıyı gerektiren bir dış kıyafetle tam tesettürlü
olarak vakarla dolaşmaları, sokaktaki kadınlara
sataşmayı huy edinen cahillere çekinme hissi ... Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Cılbab Cıhad EmırıCıhad emırı
Arapça'da "cihad" kelimesi; bir amaca ulaşabilmek
için, kişinin elinden gelen her türlü çabayı sarfetmesi
anlamına gelir. "Kutsal savaş" ile eş
anlamlı değildir. Bundan daha geniş bir anlamı
vardır ve her türlü çabayı içerir. Savaş, cihadın
bir bölümü veya yerine göre bir safhasıdır. Dille, kalemle,
malla veya bizzat savaşa katılarak Allah yolunda yapılan tüm
mücadeleler, hatta kişinin; Allah'ın emirlerini yerine getirme
hususunda kendi nefsiyle mücadelesi, ıstılah olarak cihad
kavramına girer.
"Emîr" ise, bir kavmin veya memleketin başı,
reisi, genel vali ve ordu komutanı gibi anlamlara gelir.
Buna göre "cihad emîri"; cihadı
başlatmak veya yönetmekle görevli kimse dernektir. Duruma göre,
devlet ... Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Cıhad Emırı CıhadCıhad
Çalışmak, uğraşmak, çabalamak,
gayret sarfetmek.
İslam'ın yükselmesi, korunması ve
yayılması için her türlü çalışmada bulunmak,
uğraşmak, gayret sarfetmek ve bu yolda sıcak ve soğuk
savaşa girmektir. Daha açık bir ifade ile Allah (c.c.)
tarafından kullarına verilmiş olan bedenî, malî ve zihnî
kuvvetleri Allah yolunda kullanmak, o yolda feda etmektir.
İnsanın maddî-manevî bütün varlığını
Allah yolunda ortaya koyarak Hakk'ın düşmanlarını
ortadan kaldırmak için savaşması "cihad"dır.
İslam'da cihad farzdır. Allah Teala bu
konuda şöyle buyuruyor: "Hoşunuza gitmese de düşmanla
savaşmak üzerinize farz kılındı" (el-Bakara,
2/216). "Herhangi bir fitne kalmayıncaya ve din yalnız
Allah'ın oluncaya kadar onlarla çarpışın " (el-Bakara,
2/193). "Allah'a ve ... Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Cıhad Cıfr HesabıCıfr hesabı
Harflere verilen sayı değerleri ile
geleceğe veya mazideki olaylara tarih düşürmek yahut isme dair
işaretler çıkarmak ilmi. Ebced* hesabına yakın bir
ilmin adıdır. Kelime olarak; sütten kesilmiş oğlak
veya kuzu derisi anlamında olan "çefr"den gelmektedir.
Şiîler arasında çıkmış, daha
sonra bu kültürün etkisiyle tasavvufa yakın veya mutasavvıf
bazı Sünnî alimlerin de itibar ettiği bir hesap olmuştur.
Şiîler, Kur'an'ın batınına dair Hz. Ali' nin bir
tefsirinin bulunduğunu, bu tefsirin gizli ilimler ihtiva
ettiğini ve içinde Ehl-i Beyt'ten olanlar için, kıyamete kadar
gelecekte vukû bulacak dinî ve siyasî bütün olayların
yazılı olduğuna inanırlar. Bazıları ise; Hz.
Ali' nin değil de, Ca'fer ... Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Cıfr Hesabı CıbtCıbt
Cibt'in ne anlama geldiği konusunda çok çeşitli
görüşler ileri sürülmüştür. "Müfredat" sahibi
Rağıb el-İsfahanî'ye göre, "kendisinde hayır
bulunmayan her bayağı şeye cibt" denir (el-Müfredat
fî Garîbi'l-Kur'an, 85) Buradan hareketle Allah'tan başka ibadet
edilen her şeye bu isim verilebilir. İmam Suyûtî'ye göre
görüşlerin en doğrusu da budur (Mu'terekü'l-Akran fî
i'cazi'l-Kur'an, Mısır 1970, II/60).
Bazılarına göre Habeşistan dilinde
sihirbaz ve şeytan'a "cibt" denilir ve Kur'an'da da bu
anlamda kullanılmıştır.
Kur'an-ı Kerim'in sadece bir yerinde (Nisa 4/51)
geçen bu sözcük "tağût"la birlikte zikredilmektedir.
İbn Abbas'tan nakledilen bir rivayete göre, adı
geçen ayette bu sözcükle putlar sözkonusu edilmiştir. "Tağût"
sözcüğüyle de, insanları saptırmak için ... Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Cıbt Cıbrıl HadisıCıbrıl hadisı
Cebrail aleyhisselam, Hz. Peygamber'in de aralarında
bulunduğu bir sahabe' topluluğuna insan suretinde gelmiş,
iman, İslam, ihsan ve kıyamet alametleri gibi bazı
soruları Allah Rasûlüne sorarak cevaplarını
almıştır. İşte Cebrail (a.s.)'in bizzat soru
sorarak ve cevaplarını tasdik ederek telkin ettiği bu
hadise "Cibril hadîsi" adı verilmiştir.
Abdullah b. Ömer'in, babası Hz. Ömer'den
naklettiği bu hadis şöyledir:
"Bir gün Rasûlullah (s.a.s.)'in yanında
bulunduğumuz sırada aniden yanımıza, elbisesi
bembeyaz, saçı simsiyah bir zat çıkageldi. Üzerinde yolculuk
eseri görülmüyor, bizden de kendisini kimse tanımıyordu.
Doğru peygamber (s.a.s.)'in yanına oturdu ve dizlerini onun
dizlerine dayadı. Ellerini de uylukları üzerine koydu. Ve:
"Ya Muhammed! Bana ... Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Cıbrıl Hadisı CıaleCıale
Bir kimseye bir fiilinden dolayı tespit edilen
veya yaptığı bir iş için kendisine verilen ücret,
ödül veya meblağ; ödül vadetmek. Ciale bir ödül akdi veya tek
yanlı iradeyle meydana gelen bir borçlanmadır. Bir terim olarak,
belirli veya belirsiz, yahut sonucu önceden bilinemeyen bir iş
üzerine belirli bir bedeli borçlanmaktır. Malikîlere göre ciale,
meydana gelmesi ihtimalli olan bir menfaat üzerindeki icare (kira-iş)
akdidir. Kaçan bir hayvanı veya kaybolan bir malı bulana ödül
vadetmek gibi. Derslerinde başarılı olan veya müsabakada
kazanan kimseler için ödül koymak da böyledir.
Hanefilere göre, ciale caiz değildir. Çünkü
ödül va'dinde, yapılacak iş ve sürenin belirsiz olması
sebebile ... Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Cıale Cı'rane OlayıCı'rane olayı
Peygamber Efendimiz'in Huneyn gazvesinde elde edilen
ganimetleri dağıtımı sırasında ortaya çıkan
hadise.
Mekke Fethi'nden hemen sonra Hevazin ve Sakîf
kabilelerinin büyük bir ordu hazırlayarak harekete geçtiğini
öğrenen Peygamber Efendimiz, derhal Mekke'den takviye edilen
ordusuyla düşman üzerine yürümüş, Huneyn'de Hevazin ve
Sakîf kuvvetlerine ağır bir darbe vurarak büyük zayiat
verdirmişti.
Huneyn'den kaçan düşman kuvvetlerinin bir
kısmının Evtas adlı bölgede toplandığı,
bir kısmının da Taif kalesine çekildiği öğrenilince,
Hz. Peygamber, Evtas'a; önce Ebû Amir el-Eş'arî'nin idaresinde
olup onun şehit düşmesinden sonra da Ebû Mûsa el-Eş'arî'nin
idaresine geçen bir seriyye gönderdi ve buradaki düşman
birliğini tamamen dağıttı.
Bunu takiben, kendisi, elde edilen ... Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Cı'rane Olayı Cuveyrıye Bıntü'l-harısCuveyrıye bıntü'l-harıs CÛVEYRİYE BİNTÜ'L-HARİS
Hz. Peygamber'in zevcesi ve müminlerin annesi.
Hz. Cüveyriye, Mustalikoğulları kabilesinin
başkanı Haris b. Ebî Dırar'ın kızıdır.
Aynı kabileden Safvan oğlu Musafi'den dul kalmıştı.
Mustalikoğulları, Hicret'in altıncı yılında
Medîne'ye saldırı için hazırlık yapmaya
başladılar. Durumu öğrenen Hz. Peygamber (s.a.s.), yediyüz
kişilik bir askerî kuvvetle, onlardan önce davranarak Müreysi'
suyu başında saldırdı. On kişi öldürüldü.
Müslümanlar bu gazvede bir şehit vermişti.
Mustalikoğulları'nın bütün erkekleri, kadınları
ve çocukları esir alındı. Deve, sığır ve
davarlarına da ganimet olarak el konuldu. Esirler arasında
bulunan, kabile başkanı Haris'in kızı Cüveyriye
için, dokuz okıyye altın, kurtuluş fidyesi olarak tespit
edilmişti. Cüveyriye yirmi yaşlarında bir
... Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Cuveyrıye Bıntü'l-harıs |