Arkeoloji
Bilgisayar
Bilim
Bitkiler
Biyografi
Biyoloji
Coğrafya
Din
Edebiyat
Ekonomi
Elektronik
Felsefe
Fizik
Genel
Hayvanlar
Hukuk
internet
İslam Ansiklopedisi
Jeoloji
Kimya
Matematik
Müzik
Programlama
Rehberlik
Resim
Rüya Tabirleri
Sağlık
Sinema
Siyaset
Sosyoloji
Spor
Şifalı Bitkiler
Tarih
Teknoloji
Tıp
Tiyatro
Uzay
Yerler
Ziraat
vuhuv.com |
İslam AnsiklopedisiAksam NamazıAksam namazı İslam'ın beş temel ibadetinden biri
olan beş vakit namazdan akşam vaktinde kılınanı.
Diğer farz namazlarla birlikte Hicret'ten birbuçuk yıl önce
Mirac olayında farz kılınmıştır.
Adını kılındığı vakitten
almıştır. Farzı üç rekat olup farz-ı
ayndır. Sünneti, sünnet-i müekkede olarak iki rekat kılınır.
Kur'an-ı Kerim'de "Akşamlarken ve
sabahlarken, öğle ve ikindi vaktinde Allah'ı -ki göklerde ve
yerde hamd ona mahsustur- tesbih edin, namaz kılın" (er-Rûm,
30/17-18) buyurulmaktadır.
Akşam namazının vakti güneşin
batmasıyla başlar, şafağın kaybolduğu ana
kadar devam eder. İmam-ı A'zam'a göre şafak, akşam
ufuktaki kırmızılıktan sonra meydana gelen
beyazlıktır. Bu beyazlığın kaybolması ile
akşam namazının vakti sona erer. İmam Ebû ... Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Aksam Namazı AkrabaAkraba Birbirine yakın kimseler, aralarında, nesep,
süt veya evlilikten doğan bir yakınlık bulunanlar.
Birbirinin soyundan gelmek veya evlilik sebebiyle
eşlerden birinin kan hısımları ile diğer eş
arasında meydana gelen yakınlığa akrabalık; bu
durumda olan her bir kimseye de akraba denir. Akraba, hısım
manasına gelen "karîb" kelimesinin çoğulu olup,
aslı "akriba"dır. Fakat bu kelime Türkçe'mizde
akraba şeklinde yaygınlaşmıştır. İslam'da
akrabalar; 1. Aynı sülbden gelenler (kan akrabaları), 2.
Evlilikle kurulan (sıhrî akrabalar), 3. (Diğer hukuk
sistemlerinden ayrı olarak) Süt akrabaları olmak üzere üç kısımdır.
Süt akrabalığı, bir kimsenin süt çağındayken (iki
yaşına kadar) sütünü emdiği kadın ve
akrabalarıyla kendisi arasında meydana gelen akrabalık
... Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Akraba Akli DelılAkli delıl Delîl; "Mürşid, rehber, kılavuz"
anlamlarına gelir. Istılahda ise, "bilinmeyen şeylerin
bilinmesini mümkün kılan şeydir." Veya "Kendisine
iyice bakarak ve düşünerek, istenilene götüren şeydir."
(el-Cüveynî, el İrşad, Mısır, 1369/1950, 8; elCürcanî,
et-Ta'rîfat, İstanbul 1253, 61, et-Tehanevî, Keşşafu
ıstılahati'lfünûn, İstanbul 1984, I, 492).
Delîl, bize rehberlik eder ve bir şeyin
doğru veya yanlış oluşu hakkında bizi bilgi
sahibi ederek yol gösterir. Olumlu veya olumsuz, hüküm vermemizi sağlar.
Delille öğrenilen ve doğruluğu kanıtlanan şeye
"medlûl" denir.
Delîller bir bakıma, aklı ve naklî (sem'î)
olmak üzere ikiye ayrılır. "Vahye ve işitmeye dayanan
delîle" naklî delîl denir. Naklî delile dînî delîl de
denmektedir. Kur'an ... Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Akli Delıl AkideAkide Bir şeye inanmak, bir kimseyi veya bir haberi tasdîk
etmek ve kabul ile ona sadık kalmak; inanış tarzı,
inanma şekli, telakki tarzı. İtikadla iman eş
anlamlı olup, teslim ve boyun eğme anlamını da
kapsarlar. Bir terim olarak iman* ise; Allah'u Teala'nın dinini
kalb ile kabul etmek yani Rasûlullah (s.a.s.)'ın bildirdiği
şeyleri kesin bir şekilde kalben tasdîk eylemektir. İman
asıl bu tasdikten ibaret ise de, tasdîk edilen şeyleri, dil
ile ikrar etmek, bunlar hakkında şehadette bulunmak da
gereklidir. İmanını kalbinde gizleyen kimse Allah nezdinde
mümin sayılırsa da; imanını dil ile veya
davranış ve amelleriyle açığa vurmazsa, durumu
insanlarca bilinemez ve onun ... Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Akide AkaıdAkaıd Dînin temel hüküm ve prensiplerini özlü bir
şekilde anlatan kaide ve düstûrlar. Akaid kelimesi inanç anlamına
gelen "Akide" kelimesinin çoğul şeklidir. Kesin
olarak inanılan şey, iman ve anlayış şekli
demektir. Akaid; ibadeti değil, inancı; yani ameli değil,
imanı esas alan İslamî kaîde ve hükümlerin tümüdür. Kısaca
akaid, Kur'an ve Sünnet ışığında İslam
Dini'nin iman esaslarından sistemli bir şekilde bahseden düstûrlardır.
İslam'ın inanç manzumesi "Amentü"
cümlesinde toplanmış bulunmaktadır. Bu da, Allah'ın
varlığına ve birliğine, meleklere, kitaplara,
peygamberlere, ahiret gününe, kadere, hayır ve şerrin
Allah'tan geldiğine imandan ibarettir. Bunlar İslam akîdesinin
ve tevhid* inancının esasını oluşturan temel düsturlardır.
İslam'ın ilk dönemi olan ... Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Akaıd Akabe BeyAkabe bey Hz. Peygamber (s.a.s.)'in Medine'den gelip ilk
müslüman olanlarla 621-622 yıllarında Mekke'nin Akabe adı
verilen mevkîinde yaptığı iki anlaşma ve
ahidleşme.
Mekke'ye üç km. kadar uzaklıkta bulunan Mina ile
Mekke arasındaki bir mevkiye verilen Akabe adına bölgenin başka
yerlerinde de rastlanmaktadır. Aynı adı taşıyan
birçok yer bulunmasına rağmen Akabe denince ilk defa bu
meşhur ahidleşme ve anlaşmaların
yapıldığı mevkî hatıra gelmektedir.
İslam'ı çeşitli kabile ve gruplara
anlatmağa çalışan Resulullah (s.a.s.) özellikle Hacc
mevsiminde Mekke'ye gelen kabileler arasında dolaşıyor ve
onlara bu yeni mesajı iletmeye uğraşıyordu. Bu hac
mevsimlerinin birinde Yesrib (Medine)'den gelen ve bu şehirde
yaşayan iki Arap kabilesinden biri ... Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Akabe Bey AkabeAkabe Sarp yokuş, tehlikeli geçit, geçilmesi ve aşılması
zor olan dağ yolu, tepe anlamında Arapça bir kelimedir. Özel
olarak da Hicaz bölgesinde bir yerin adıdır. Mekke-i Mükerreme
ile Medine-i Münevvere arasındaki bu yer, Resulullah'ın
İslam'ı tebliğinden önce de kutsal bir yer olarak tanınmaktaydı.
Resulullah (s.a.s.) burada Medine-i Münevvere'den gelenlerle görüşüp
onlardan bey'at aldığı için müslümanlarca da sevilen bir
yer olma özelliğini korumuştur.
Akabe kelimesi Kur'an-ı Kerim'de, nefse güç, meşakkatli
gelen ve insanı iyilik yapmaktan alıkoyan 'sarp yokuş'
anlamında iki yerde ve imtihan mevkii anlamında
kullanılmıştır.
"Ama o zor geçidi aşmaya girişemedi.
"
"O zor geçidin ne olduğunu sen bilir misin?"
(el-Beled, ... Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Akabe Ahzab SuresıAhzab suresı Kur'an-Kerîm'in otuzüçüncü suresi. Medine'de nazil
olmuş, yetmişüç ayet, binyüz seksen kelime ve beşbinyediyüzdoksanaltı
harften ibarettir. Fasılası elif ve lam'dır. Sure,
adını yirminci ayette gecen "Ahzab" kelimesinden
almıştır. Medine İslam devletini yok etmek için bir
araya gelen ve Müslümanlara karşı tek bir cephe oluşturan
müşrik kabilelerinden müteşekkil kafir topluluğuna
"Ahzab" denmiştir.
Surede ele alınan konular zaman itibariyle
birbirini izleyen bir dönemde meydana geldiği için burada söz
konusu edilmiştir. Surede Hendek veya diğer adıyla Ahzab
gazvesinin çeşitli durumlarını anlatmak ve Resulullah'a
bazı açıklamalarda bulunmak üzere gelen ayetler yer almaktadır.
Surenin, münafıkların bazı tavırlarını açığa
vurmak, Zeyd b. Harise'nin, hanımı Zeyneb binti ... Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Ahzab Suresı Ahırete ImanAhırete ıman "Son" ve "Sonra Olan"
anlamında Arapça bir kelime olan "Ahiret", "Ahir"
kelimesinin müennes (dişi) şeklidir. Lügatte "Evvel"
kelimesinin zıddı olarak kullanılır. İslam
literatüründe bu kelime "Öbür Dünya" manasında
kullanılmıştır. Dünya,canlıların
yaşadığı evvelki alem, ahiret ise son alemdir. Bu
kelimeler bazen "dar=yurt" kelimesiyle birlikte kullanılır
(el-Ankebût, 29/64), Dar-ı Dünya ve Dar-ı Ahiret gibi. Bazen
de tek başına kullanılır (el-Bakara, 2/220). Dünya,
yakın ikamet yeri; Ahiret, son ikamet mahallidir.
Allah'u Teala, içinde yaşadığımız
bu Dünya'yı ve üzerindeki bütün varlıkları geçici bir
zaman için yaratmıştır. Bir gün dünya ve dünyadaki
bütün insanlar, canlı ve cansız varlıklar yok
olacaktır. Dağlar, taşlar, yerler, gökler ... Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Ahırete Iman Ahır ZamanAhır zaman
Hz. Peygamber (s.a.s.)'in İslam'ı
tebliğinden başlayıp kıyametin kopmasına kadar geçecek
olan müddet hakkında kullanılan bir terim.
Bu tarif çerçevesinde Resulullah'a "Ahir zaman
Peygamberi" denilmektedir. Bunun anlamı da "Son Peygamber"
demektir.
Bizden önce yaşamış ümmetlerin
geçirdikleri zamanın tümü bir gün içinde sabahtan ikindiye kadar
geçen zamana; bu ümmetin yaşadığı zaman ise
ikindiden akşama kadar geçen vakte benzetilmiştir.
Kıyametin yaklaştığı zamana da aynı
şekilde "Ahir zaman" denilmektedir. Bu zamanın kesin
olarak ne zaman başlayacağı da belli
olmadığı için sadece bu döneme yakın bazı
belirgin alametlerin görüleceği ifade edilmiştir (geniş
bilgi için bk. Kıyamet ve Kıyamet Alametleri).
İslam'da ahir zaman denince dünya ... Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Ahır Zaman |