Arkeoloji
Bilgisayar
Bilim
Bitkiler
Biyografi
Biyoloji
Coğrafya
Din
Edebiyat
Ekonomi
Elektronik
Felsefe
Fizik
Genel
Hayvanlar
Hukuk
internet
İslam Ansiklopedisi
Jeoloji
Kimya
Matematik
Müzik
Programlama
Rehberlik
Resim
Rüya Tabirleri
Sağlık
Sinema
Siyaset
Sosyoloji
Spor
Şifalı Bitkiler
Tarih
Teknoloji
Tıp
Tiyatro
Uzay
Yerler
Ziraat
vuhuv.com |
İslam AnsiklopedisiCemalCemal
Yaratılıştan güzel olmak, kişinin
huyu güzel olmak.
Ayrıca kadınların güzelliğini dile
getirmek için de kullanılır. Nitekim Hz. Peygamber bir
hadislerinde şöyle buyurmaktadırlar: "Kadın dört
şey için nikah edilir; malı için, soyu için, güzelliği
(cemali) için ve dini için. Ey mümin sen bunlardan dindar olanla
evlenmeye çalış. (Şayet bu tavsiyeye uymazsan)
yoksulluğa düşersin. " (Buharî, Nikah, 15; Ebû Davûd,
Nikah, 2, 12; Neseî, Nikah, 10, 13; Muvatta', Nikah, 4).
Cemal kelimesi, insanın hoşuna giden, görünce
içinde bir ferah ve mutluluk duyduğu şeylerin sıfatı
için de kullanılır. Şu ayet-i kerîmedeki cemal kelimesi
de bu manayı ifade etmektedir: "(Allah) hayvanları da
yarattı. Onlarda ... Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Cemal Cemaat NamazıCemaat namazı CEMAAT NAMAZI
Cemaat; topluluk ve toplanma, bir araya gelme demektir.
Cemaat namazı; bir araya gelen müslümanların
bir imama uyarak topluca kıldıkları namaza denilir.
"Dinin direği" olarak tanımlanan ve
İslam'ın beş şartından birisi olan beş
vakit namazın, İslam'ın cemaate verdiği önemden
dolayı, toplu olarak eda edilmesi gerekmektedir.
Cemaatla namaz kılmak Kitap, Sünnet ve İcma
ile sabittir. Cenab-i Hak Peygamberimiz'e hitaben şöyle buyurur:
"Sen müminler arasında bulunup onlara namaz
kıldıracağın zaman onlardan bir kısmı
seninle beraber olsun." (en-Nisa, 4/102). Hz. Peygamber (s.a.s.) de
cemaatle namazın faziletini şöyle açıklamıştır.
"Cemaatle kılınan namaz, bir insanın tek
başına kıldığı namazdan yirmi yedi derece
daha ... Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Cemaat Namazı CemaatCemaat
İnsan topluluğu, bir fikir ve inanç etrafında
toplanmış kimseler. İslam cemaati.
İslam dini, müslümanların cemaat halinde
yaşamalarına; her hususta birbirlerini destekleyen ve
birbirlerine yardımcı olan bir toplum olmalarına önem
vermiştir. Peygamber (s.a.s.) müminleri, bir binayı
oluşturan ve birbirleri ile kenetlenmiş tuğlalara
benzetmektedir. Kur'an-ı Kerîm de, onları "kardeşler"
olarak niteler.
İslam cemaati kardeşlik, eşitlik,
yardımlaşma ve karşılıklı fedakarlık
üzerine kurulmuştur. Aralarında sınıflaşma,
ırk ve bölge ayırımı yoktur.
Aralarındaki birlik ve beraberliğin temel
dayanağı ise Kur'an ve Kur'an'ı açıklayan sünnettir.
Birlik, Kur'an ve sünnetin bildirdiği yol üzere olur. "Ey
inananlar, Allah'tan O'na yaraşır biçimde korkun ve ancak
müslümanlar olarak ölün. Ve topluca ... Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Cemaat Cem'ı Takdim Ve Cem'ı Te'hirCem'ı takdim ve cem'ı te'hir CEM'İ TAKDİM VE CEM'İ TE'HİR
Namazın geciktirilmesi veya öne alınması
ile ilgili bir fıkıh terimi.
Cem'; sözlükte birleştirmek, toplamak, biraraya
getirmek demektir. Takdîm; öne almak, öne geçirmek, tehîr ise; geri bırakmak,
geciktirmek anlamına gelir. Bir fıkıh terimi olarak cem'-i
takdîm, hacc yapanların vakfe için Arafat'a çıktıklarında
güneşin zevalinden sonra, yani öğle namazının vakti
içinde, önce öğle namazını; hemen arkasından da
ikindi namazını birleştirerek kılmalarıdır.
Cem'i tehîr ise, yine hacıların güneş battıktan
sonra Arafat'tan Müzdelife'ye geldiklerinde; önce, vakti geciken akşam
namazını kılmaları, hemen arkasından da
yatsı namazını eda etmeleridir. Burada öğle ile
ikindi ve akşamla yatsı namazları, ... Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Cem'ı Takdim Ve Cem'ı Te'hir CelvetıyyeCelvetıyye
Bayramiyye tarikatının bir şûbesi.
Ünlü mutasavvıf Azîz Mahmud Hüdai'ye nisbet edilen bir tarikat.
Arapça'da yerini, yurdunu, terk etmek manasına
gelen celvet kelimesi, tasavvuf ıstılahı olarak, kulun,
Allah sıfatları ile halvetten çıkışı ve
Allah'ın varlığında fanî oluşu
anlamını taşır.
Celvetiyye, celvete mensup olanlara verilen isimdir.
Celvet, halvetten çıkmaktır. Bu da itibarî olan her şeyi
çıkarmak, hakikat libasını giymek demektir. Halvet ile
celvet arasında anlam ve imla açısından alt ve üstteki
noktadan başka bir fark yoktur.
Celvet ve halvet kelimeleri, başlangıçta bir
makam ve meşreb ifade ederken daha sonraları iki ayrı
tarikatın adı olmuştur. Celvetiyye tarikatının
ilk kurucusu olarak değişik isimler ileri ... Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Celvetıyye CelseCelse
Oturum, oturuş, aralıksız yapılan
toplantı; bir konuyu görüşmeye yetkili kişilerin bir
araya gelerek yaptıkları müzakere. Mahkemelerde, ilgili
kimselerin katılmasıyla davaların görüşüldüğü
her toplantı.
Fıkıh terimi olarak; Cuma günü hatibin iki
hutbe arasında kısa bir müddet oturması. Namazda, birinci
secdeden doğrulduktan sonra ikinci secdeye varıncaya kadar geçen
süre içinde bir müddet oturmaktır.
Hz. Aişe (r.a.); "Rasûlullah (s.a.s.),
namaza Tekbirle, kıraata da Fatiha'yı okumakla
başlardı. Rukû ettiği zaman başını ne
yukarı diker, ne aşağıya büker, ikisinin arasında
tutardı. Başını rukûdan kaldırdığı
vakit iyice doğrulmadan secdeye gitmezdi. Başını
secdeden kaldırdığı zaman da iyice doğrulup
oturmadıkça ikinci secdeye gitmezdi." (Müslim, Salat, 240).
Rasûlullah (s.a.s.), ... Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Celse CeldCeld
Deriye vurmak veya deriyle vurmak. Istılahta celd,
zina eden gayr-i muhsan* mükellef erkek ve kadın ile zina
iftirasında (kazf) bulunanların ve şarap içenlerin belirli
yerlerine, belirlenen ölçülerde değnek veya kamçı ile
vurmaktan ibaret olup, her bir vuruşa "celde" denir. (Bilmen,
Ö. N., Hukûk-ı İslamiyye, III, 202).
Celd, ya da dilimizde yaygın bilinişi ile
celde, Kur'an'da "Zina eden erkek ve kadından her birine yüzer
celde vurun" (en-Nur, 24/4) ve "Muhsan kadınlara zina
iftirasında bulunup da dürt şahit getiremeyenlere seksen celde
vurun"(en-Nur, 24/4) şeklinde iki yerde geçmekte olup; ilkinde
zina suçu için, diğerinde kazf* suçu için ön görülen bir ceza
olarak ifade ... Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Celd CelalCelal
Azamet, ululuk, büyüklük, yücelik. Celal, Allah'ın
azametini ifade eder. Esma-i hüsna'dan biri olup, Mekke' de nazil olan
Rahman suresinde iki defa zikredilmektedir. İlk geçtiği ayette
Rabbin "vechini" (yüzünü) nitelerken, ikinci ayette bizzat
Rabbin kendisini nitelemektedir.
İlk geçtiği ayet: "Yeryüzünde bulunan
herkes fanidir fakat celal ve ikram sahibi olan Rabbi'nin vechi (yüzü)
bakîdir" şeklindedir. (er-Rahman, 55/26-27) Rabbin kendisini
nitelediği ayet ise şöyledir: "Celal ve ikram sahibi olan
Rabbi'nin ismi ne yücedir!" (er-Rahman, 55/78).
Cenab-ı Allah'ın, Cebbar, Kahhar,
Mütekebbir gibi yücelik ve sertlik ifade eden isimleri Celal sıfatlarıdır.
Rab ve Rahman gibi isimleri de Cemal ve Celal sıfatlarını
kapsar.
Hiç şüphesiz, ululuk ... Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Celal Çekçek
Kontrol işareti, kontrol,
karşılaştırma, tutma, emanet makbuzu. Bir terim olarak;
mevcut ve emre hazır bir karşılık üzerine çekilmiş
bir nevi ödeme emridir. Bunun İslam hukukundaki karşılığı
"süftece"dir. Uygulamada şöyle olur: Bir kimse ödeme işleri
yapan bir banka veya kuruluşa ödünç olarak nakit para yatırır.
Bu parayı, banka veya kuruluşun şubesi olan başka
yerlerden bizzat kendisi veya çek belgesi verdiği başka birisi
çekebilir. Süftece, taklit ve çalınmaya karşı daha güvenli
olan poliçeyi de kapsamına alır.
Çek, ilk çağlardan beri bilinen bir ödeme vasıtasıdır.
J.Dobretsberger, Mısır'da M. Ö.1600 yıllarında
banknot tedavül ettiğinin belirlendiğini söyler. Bunlar, çek
niteliğinde emanet makbuzlarıdır. Çünkü bu ülkede,
... Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Çek CehrCehr
Sesli, yüksek sesle söyleme, konuşma ve okuma.
Fatiha ve zammı sureyi namazda yüksek sesle okumaya "cehrî",
alçak sesle, içinden okumaya da "hafî"* denir.
Cemaatle namaz kılarken, imamın akşam,
yatsı namazlarının ilk iki rek'atında; sabah, cuma,
bayram, vitir ve teravih namazlarının da her rek'atında
Fatiha ve zammı sûreyi cehrî, yüksek sesle okuması vaciptir.
Bunun ölçüsü şöyle tesbit edilmiştir: İnsanın
kendisi işitecek kadar okumasına hafî, başkasına
işittirecek şekilde okumasına da cehrî denir.
Tek başına namaz kılan kimse de sabah,
akşam ve yatsı namazlarında Fatiha ve zammı sûreyi
dilerse sesli, dilerse içinden okur. Sesli okuması daha faziletlidir
(Meydanî, el-Lübab, I, 75). Geceleyin kılacağı ... Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Cehr |