Arkeoloji
Bilgisayar
Bilim
Bitkiler
Biyografi
Biyoloji
Coğrafya
Din
Edebiyat
Ekonomi
Elektronik
Felsefe
Fizik
Genel
Hayvanlar
Hukuk
internet
İslam Ansiklopedisi
Jeoloji
Kimya
Matematik
Müzik
Programlama
Rehberlik
Resim
Rüya Tabirleri
Sağlık
Sinema
Siyaset
Sosyoloji
Spor
Şifalı Bitkiler
Tarih
Teknoloji
Tıp
Tiyatro
Uzay
Yerler
Ziraat
vuhuv.com |
İslam AnsiklopedisiBülug, Büluga ErmeBülug, büluga erme BÜLÛĞ, BÜLÛĞA ERME
Yetişmek, ulaşmak, ulaştırmak,
kararlaştırılan bir iş, yer ve zamanın nihayetine
ermek. İnsan hayatının devrelerinden olan çocukluk çağının
sona erip, olgunluk (erginlik) çağının
başladığı nokta. Yaş ile ilgili olarak bülûğ
çağına erme ifadesi Kur'an'da bir çok yerde geçmektedir.
İnsanın dünya hayatı merhalelerinden
bahseden bir ayette Allah Teala şöyle buyurur "..Dilediğimizi
belirtilmiş bir süreye kadar rahimlerde tutuyoruz, sonra sizi bir
bebek olarak çıkarıyoruz. Sonra gücünüze ermeniz için (sizi
büyütüyoruz). içinizden kimi (çocukken) öldürülüyor, kimi de
ömrün en kötü çağına (ihtiyarlığa) itiliyor ki
bilirken birşey bilmez hale gelsin... " (el-Hac, 22/5).
Ayette bildirildiği gibi, insan tabii ecelin daha
... Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Bülug, Büluga Erme Bıd'i TalakBıd'i talak
Kadını hayız halinde iken veya
temizlenince birleştikten sonra yahut da bir temizlik içinde bir
sözle birden fazla talakla boşama. Sünnet'e aykırı olan
bu tür boşamanın haram olduğu ve bunu yapan erkeğin
İslamî hükümlere karşı gelmiş
sayılacağı husûsunda İslam alimleri arasında
ittifak vardır. Ancak İslam hukukçuları böyle bir boşamanın
hukukî neticesi; yani boşamanın muteber olup
olmıyacağı hususunda şiddetli münakaşalara varan
görüş ayrılıklarına düşmüşlerdir.
İmam Ebû Hanife ve talebelerine göre talak üç
şekilde gerçekleşir: Ahsen, Hasen, Bid'î. Bunlardan Ahsen (en
güzel) ve aile hakkında hayırlı ve elverişli olan
talak, kişinin eşini üç tuhur halinde bir talak ile boşayıp
iddeti bitinceye kadar ... Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Bıd'i Talak Bıd'atBıd'at
Daha önce mevcut olmayan, sonradan ortaya çıkan
amel ve inançlar.
Hz. Peygamber ve Ashab-ı Kiram dönemlerinde
görülmeyip onunla amel edilmeyen, hatta bir benzeri olmayan ve İslam'dan
olmadığı halde sonradan ortaya çıkan ve ibadet
kabûl edilen görüş ve ameller, sünnete aykırı
davranışlar.
Bid'at'ın kapsamı konusunda farklı
bakış açılarının olmasından dolayı
İslam bilginleri tarafından farklı tarifler
yapılmıştır.
Kimi alimlere göre bid'at, Hz. Peygamber (s.a.s.)'den
sonra meydana gelen her şeydir. Bu tarifi yapan alimler bid'ate
sözlük anlamından daha geniş bir anlam yüklemişlerdir.
Bu sebeple de sonradan çıkan amel ve inançları iyi ve kötü
olmak üzere ayırmak mecburiyetinde kalmışlardır.
Sonradan ortaya çıkıp Kur'an ve ... Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Bıd'at Bı'setBı'set
Gönderme. Cenab-ı Allah tarafından
Peygamber gönderilmesi, özellikle Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.s.)'in
risalet görevi ile gönderilmesi hakkında kullanılan bir terim.
"Bi'set" ve "ba's" kelimeleri
mastar olup Kur'an-ı Kerîm'de daha çok bu kökten gelen fiil
tiplerine rastlarız. Bunlar üç manada kullanılmıştır:
1- Bir şeyi, bir nesneyi göndermek:
"Peygaınberleri, onlara (İsrailoğulları'na)
dedi ki: Allah, Talût'u size hükümdar olarak gönderdi" (el-Bakara,
2/247) ayetinde bu anlamda kullanılmıştır.
2- Peygamber göndermek: "Allah, müminlere
büyük lütufta bulundu: Zira daha önce açık bir
sapıklık içinde bulunuyorlarken onlara kendi içlerinden,
kendilerine Allah'ın ayetlerine uyan, kendilerini temizleyen ve
kendilerine kitap ve hikmeti öğreten bir Peygamber gönderdi."
(Ali İmran, 3/164) ayetinde ... Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Bı'set Bı'r-ı Maune OlayıBı'r-ı maune olayı
Amiroğulları yurdu ile Süleymoğulları
yurdu arasında bulunan Maune kuyusunun yakınında ashabdan
yetmiş eğitici ve tebliğcinin şehit edildiği olay.
Hicret'in dördüncü yılında Uhud
savaşından dört ay sonra Necid Reisi Ebû Bera' Medine'ye
geldi. Hz. Peygamber (s.a.s.)'den kendi kavmini irşad etmeleri için
mürşidler istedi. Hz. Peygamber (s.a.s.) durumdan şüphelendi:
"Göndereceğim kişiler hakkında Necid halkından
endişe ederim" buyurdu. Ebû Bera': "Onları ben
himayeme aldıktan sonra Necid halkından hiç biri dokunamaz"
diye teminat verdi. Bunun üzerine Resulullah (s.a.s.) Ebû Bera'nın
yeğeni Amir b. Tufeyl'e bir mektup yazdı. Amir, amcası
adına kavmini idare ediyordu. Daha sonra Resulullah (s.a.s.) Münzir
b. Amr başkanlığında ashabından ... Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Bı'r-ı Maune Olayı Buruc SuresıBuruc suresı
Kur'an-ı Kerîm'in seksenbeşinci suresi.
Mekke'de nazil olmuştur. Yirmiiki ayet, yüz dokuz kelime ve
dörtyüzellisekiz harften ibarettir. Fasılası, cîm, dal, kaf,
ra', be, tı ve zı'dır.
İsmini, birinci ayetinde geçen "burûc"
(burçlar) kelimesinden almıştır: "Andolsun içinde
burçları bulunan göğe!" ( 1 )
Burçlardan maksat, gökteki oniki burç olabileceği
gibi, gök cisimlerinin seyirleri esnasında birinden diğerine
intikal edegeldikleri menzilleri de olabilir. Bilindiği gibi bu gök
cisimleri, seyirleri esnasında, yörüngelerinden asla sapmazlar.
Bunlara yemin edilmekle, dikkatler olayın önem ve büyüklüğüne
çekilmek istenmektedir.
"Va'dolunan kıyamet gününe andolsun!"
(2)
Burada da Cenab-ı Allah, insanların
dikkatini kıyamet gününe çekmekte ve yeryüzünde işlenen bütün
fiillerden hesap ... Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Buruc Suresı BurhanBurhan
Huccet, delil, ispat aracı. Kelam ilmi açısından
"delil", "bizi, bir konu hakkında müsbet veya menfi
hüküm vermeğe götüren şeydir." Delil birkaç bakımdan
taksime tabi tutulabilir. Bu taksimlerden biri delilin aklî ve naklî
bölümlere ayrılmasıdır. Aklî delil* bütün
mukaddimeleri (öncülleri) akla dayanan delildir: Mesela, alem değişkendir
her değişken hadistir (sonradan olmadır) gibi. Şayet
delilin mukaddimeleri tamamen naklî ise, delil de naklîdir: Allah'ın
emrini terkeden asîdir. Zira Kur'an'da: "Emrime asî mi oldun?"
(Taha, 20/93) buyurulmuştur. Her asî Cehennem'liktir. "Allah'a
ve Rasûlüne asî olan için Cehennem ateşi vardır" (el-Cinn,
72/23) buyurulmaktadır. Naklî delil* ise bir bakıma aklî sayılır.
Çünkü nakli tebliğ eden zatın ... Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Burhan Burç, Burçlar, Burç FalıBurç, burçlar, burç falı BURÇ, BURÇLAR, BURÇ FALI
Yüksek köşk, kalenin yuvarlak dört köşe
veya çok köşeli sıkıntısı.
Herkesin gözüne çarpacak şekilde açık ve
belli olan şey. Güneş sisteminde bulunan oniki takım
yıldızdan her birine verilen isim. Bundan dolayı köşke
de burç denmiştir. Terim olarak ise, "gökteki bir takım
yıldızlara ve yıldız kümelerine burç" denir.
Burçlar on iki adettir. Bunların altısı kuzeyde,
altısı da güneydedir. Gök bilimciler yıldız kümelerini,
her ayda ve mevsimde göründükleri şekillere göre isimlendirmişlerdir.
Buna göre burçların isimleri ve tekabül ettikleri aylar
şunlardır:
1) Koç (hamel) burcu, 21 Mart-19 Nisan. 2) Boğa (sevr)
burcu, 20 Nisan-20 Mayıs. 3) ... Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Burç, Burçlar, Burç Falı BurakBurak
"İsra" hadisesinde Cebrail (a.s)
tarafından getirilen ve Hz. Peygamber'in bu mucize
sırasında bindiği hayvanın adı.
Hz. Peygamber'in en büyük mûcizesi, hiç şüphesiz
Kur'an'ı Kerîm'dir. Fakat Hz. Peygamber, Kur'an dışında,
diğer peygamberler gibi bazı mûcizelerde göstermiştir. Bu
mûcizeler içinde en büyüklerinden biri de, İsra* ve Mirac*
hadisesi olduğu kesindir. İsra hadisesi, yani Mescid-i Aksa'*dan
Mescid'i Haram*'a kadar olan yolculuk İsra suresi 1. ayetinde şöyle
açıklanır: "Kulu (Muhammed)'i bir gece, ayetlerimizden
bazısını kendisine gösterelim diye, Mescidi Haram'dan alıp
çevresini bereketlendirdiğimiz Mescid-i Aksa'ya kadar götüren,
Allah, her türlü eksikliklerden münezzehdir, uzaktır. Şüphe
yok ki, o her şeyi işiten, her şeyi görendir. "
(17/1). ... Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Burak BunakBunak
Zekanın, zihnin ve aklın görevini yapamaması
sonucu meydana gelen hastalığa yakalanan kimse, ma'tuh.
Dokuların özelliğini kaybetmesi sonucu bu
hastalar bazen deli, bazen akıllı gibi hareket ederler. Unutma
olayı artar, yeni bilgiler zihne zor yerleşir.
Bunama, ehliyeti daraltan özellikler arasında yer
alır. Bunaklar mümeyyiz çocukları andırırlar.
Ehliyet bakımından da onlar gibidirler. (Mecelle, Madde, 978).
Bunak veya fıkhî tabiriyle Ma'tuh, alış-veriş
gibi feshedilebilecek veya batıl olacak bir tasarrufta bulunamaz.
Ma'tuh'un alış-verişi batıl ve geçersiz kabul edilir
ise yaptığı akidlerde meydana gelecek zarar ve ziyanı
yüklenir. (Mecelle, Ali Haydar Şerhi, madde: 960). Böyle bir
durumda meydana gelen zararlar ma'tuh'un malından alınır,
ona tazmin ... Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Bunak |