Arkeoloji
Bilgisayar
Bilim
Bitkiler
Biyografi
Biyoloji
Coğrafya
Din
Edebiyat
Ekonomi
Elektronik
Felsefe
Fizik
Genel
Hayvanlar
Hukuk
internet
İslam Ansiklopedisi
Jeoloji
Kimya
Matematik
Müzik
Programlama
Rehberlik
Resim
Rüya Tabirleri
Sağlık
Sinema
Siyaset
Sosyoloji
Spor
Şifalı Bitkiler
Tarih
Teknoloji
Tıp
Tiyatro
Uzay
Yerler
Ziraat
vuhuv.com |
İslam AnsiklopedisiInfıtar Suresıınfıtar suresı
Kur'an-ı Kerîm'in seksenikinci suresi. Ondokuz
ayet, seksen kelime ve üçyüzyirmiyedi harftir. Fasılaları
"ta", "kaf", "mîm", "nûn" ve
"he" harfleridir. Mekke'de inmiştir.
Sure, kıyamet günü meydana gelecek olayları
anlatmakta ve insana o güne hazırlıklı olmasını
öğütlemektedir. İyilerle kötülerin akibetini dile getiren
sure, o gün kimsenin kimseye bir faydasının
olamayacağını; her şeyin Allah'ın elinde
olduğunu bildirmektedir.
Kur'an'da hangi olay veya mesele anlatılırsa
anlatılsın, gaye insanı eğitmektir.
Anlatıları her şeyin hedefi budur. Mesela bir tabiat olayı
anlatılırken gaye, sırf o tabiat olayını anlatmak
değil, insan eğitimi için gerekli unsurları yakalayarak
ibret alınacak yönleri dile getirmektir.
İbn Ömer'den nakledilen bir hadiste Hz. Peygamber
... Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Infıtar Suresı Infakınfak
Nafaka verip geçindirme, besleme, Allah yolunda
harcama. Bir terim olarak; gerek hısımlardan ve gerekse
diğer insanlardan yoksul ve muhtaç olanlara para veya maişet
yardımı yaparak, onların geçimini sağlama, demektir.
Zarûrî ihtiyaç ve maişet için sarfolunacak paraya ve azık
çeşidine "nafaka" denir. Bir kimsenin kanunen geçindirmek
zorunda bulunduğu kimselere mahkeme kararıyla bağlanan
aylık da bu adı alır.
İslam hukukunda infakın kapsamı
geniştir. Aile reisinin bakmakla yükümlü olduğu kimselere
harcama yapmasını kapsadığı gibi; diğer
yoksul ve muhtaçlara yapılan zekat, sadaka ve benzeri yardımları
da anlamı içine alır. Zekat gibi miktarı belirli
yardımlaşma hükümleri gelmeden önce, Ashab-ı kiram
yoksullar için ne kadar harcayacaklarını ... Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Infak Incılıncıl
Allah tarafından Hz. İsa'ya gönderilen;
Tevrat'ın aslını doğrulayan Kur'an-ı Kerîm tarafından
tasdik edilen ve bir anlamı da "yol gösterici, aydınlatıcı"
olan (el-Maide, 5/46-48), dört büyük kitaptan birisi. Yunanca "Evangelion";
iyi haber, müjde demektir. Esas itibariyle Hz. İsa'nın
hayatını, mucize ve faaliyetlerini, söylediği hikmetli sözleri,
tebliğ etmiş olduğu şeriat hakkındaki
peygamberane hakikatları anlatmak için kullanılmıştır.
Bu kelime ile ilk hristiyanlar; İsa'nın insanlara bildirisini,
onları kötülük ve günahtan kurtarmağa ve selamete götürmeğe
geldiğine dair vaadini anlatmış ve
adlandırmışlardı. Hz. İsa da onu; "Tanrı'nın
Krallığı'nın müjdesini (iyi haberini) duyurma"
olarak tanımlar (Kitab-ı Mukaddes, Matta, I, 1, 14;
S.C.F.Brandon, A Dictionary of Comparative Religion, ... Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Incıl Imtıyaz Hakkıımtıyaz hakkı
İmtiyaz, Arapça bir kelime olup, özel, kişisel,
başkalarına tanınmayan hak, ayrıcalık, kişi
veya zümrelerin din, dil, ırk, sınıf v.b. sebeplerle
üsttün görülmeleri ve bazı haklara sahip olmaları
anlamlarına gelmektedir.
Kur'an-ı Kerîm'de, dört yerde bu kelimenin değişik
şekilleri kullanılarak "ayrılmak" anlamında
kullanılmıştır. Mesela:
"Allah, insanları sizin durumunuzda
bırakacak değildir; temizi pisten ayıracaktır. Allah
size gaybi bildirecek değildir..." (Alu İmran, 3/179).
Tefsirlerde, bu ayetin "ey Muhammed! Bize kimlerin iman edip,
kimlerin etmediğini bildir" diyen kafirlere cevap teşkil
ettiği bildirilmektedir. Bir başka ayette de şöyle
buyurulur:
"(Bu sürükleme) Allah'ın murdarı
temizden ayıklaması ve bütün murdarların bir
kısmını diğer bir kısmının üstüne
koyup ... Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Imtıyaz Hakkı Imsakımsak
Tutmak, yakalamak, "an" edatı ile;
terketmek, cimri olmak. Yemeği, içmeği ve cinsel ilişkide
bulunmayı terketmek, oruç tutmak. Zıddı iftar olup, bu
terim; hiç oruç tutmamak, güneşin batmasını müteakip
orucu açmak veya oruç sırasında, orucu bozacak bir beyin
yapılması anlamlarına gelir. İslam fıkhında
oruç böyle tarif edilir: "ikinci fecirden itibaren güneşin
batışına kadar yemekten, içmekten ve cinsel ilişkiden
uzak olmak"
Bu duruma göre, oruç ibadeti imsakla başlar,
iftarla sona erer.
Kur'an-ı Kerîm'de şöyle buyurulur: "Fecirde
beyaz iplik siyah iplikten ayırdedilinceye kadar yeyin, için. Sonra
orucunuzu geceye kadar sürdürün " (el-Bakara, 2/187). Beyaz ve
siyah ipliğin görünmesinden maksat, gündüzün aydınlığı
ile gecenin ... Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Imsak Ümmü'l-veledümmü'l-veled
Çocuğun anası; sahibinden çocuk dünyaya
getiren cariye anlamında bir fıkıh terimi.
Ümmü velede ait özel hükümler vardır. O, bir
açıdan cariye gibidir; efendisi daha önce olduğu gibi ona
hizmet ettirmek, başkasının işinde ücretle çalıştırmak,
mükatebe anlaşması yapmak ve onunla cinsi ilişkide
bulunmak hakkına sahiptir. Bazı açılardan ise hür gibidir.
Sahibinin onu satması, ariyet yoluyla bir başkasına
bağışlaması caiz değildir. Ancak onu azad etme
yetkisini haizdir. Şayet azad etmeden efendi ölürse ümmü veled
kendiliğinden hür olmuştur (el-Merğınanî,
el-Hidaye, II, 68 vd., el-Mevsılî, el-İhtiyar li
Talîli'l-Muhtar, IV, 32 vd).
Hüseyin KAYAPINAR Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Ümmü'l-veled Ümmü'l-kitabümmü'l-kitab
Ana kitap ya da kitapların anası.
Ümmü'l-kitap deyimi Kur'an'da; "Allah dilediğini siler, (dilediğini)
bırakır. (Bütün) kitap(ların) anası O'nun
yanındadır." (Ra'd, 13/39) ve "Biz düşünüp
anlamanız için onu Arapça bir Kur'an yaptık. O,
katımızda bulunan ümmü'l-kitaptadır (ana kitap)..."
(Zuhruf; 43/4) ayetlerinde geçer.
Ümmü'l-kitap deyimi, en çok kabul gören görüşe
göre, olmuş ve olacak her şeyin yazılı olduğu
manevi levha anlamında levh-i mahfuzu dile getirir. Bu anlamıyla
ümmü'l-kitap kitabun hafız (koruyan kitap), kitabun mübin (apaçık
kitap), kitabun meknun (saklanmış kitap), imanın mübin (apaçık
iman) adlarıyla aynı şeyi gösterir.
Müfessirlere göre ümmü'l-kitap hakimdir, muhkemdir.
Onda her şey yazılmış durumdadır. Her şeyin
aslı, kökü, ... Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Ümmü'l-kitab Ümmü Seleme (r.a)ümmü seleme (r.a) ÜMMÜ SELEME (r.a)
Rasûlüllah (s.a.s)'ın hanımlarından
biri.
Asıl adının Remle olduğunu söyleyenler
varsa da, doğrusu Hind'dir. Oğlu Seleme'den dolayı, Ümmü
Seleme diye tanınmıştır. Babası, Ebû Ümeyye
Süheyl b. Muğîre b. Abdillah b. Ömer b. Mahzum'dur. Cömertliğinden
dolayı kendisine Zadü'r-rekb (yolcu azığı) denirdi.
Annesi, Atike bint Amir b. Rabîa'dır (İbn
Sa'd, et-Tabırkatü'l Kübra, Beyrut, 1975, VIII, 86; el--Askalani,
el-İsabe fı Temyizi's-Sahabe, VIII, 203; İbn Abdi'l-Berr,
el-İstiab fi Ma'rifeti'l-Ashab, IV, 1939, Kahire 1970, VII, 340;
İbn Hişam, es-Sîretü'n-Nebeviyye, Mısır, 1955, I,
322-326).
Ebû Seleme Abdullah b. Abdi'l Esed ile evliydi. Her
ikisi, birlikte Habeşistan'a hicret ettiler. Orada, Zeyneb
adında bir ... Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Ümmü Seleme (r.a) Ümmü Külsüm (r.a)ümmü külsüm (r.a) ÜMMÜ KÜLSÜM (r.a)
Hz. Peygamber'in kızlarından.
Annesi, Hz. Hatice'dir. Hz. Fatıma'nın büyüğü
ve küçüğü olduğu tarzında farklı rivayetler vardır.
İkinci görüşe göre Rasûlüllah'ın kulları
arasında en küçüğünün Ümmü Külsüm olması gerekirse
de, Hz. Fatıma'nın, Medine'de Bedir savaşından sonra
Hz. Ali ile evlendiği düşünülürse, Ümmü Külsüm'ün yaşça
daha büyük olması gerekir. Zira Hz. Peygamber'e henüz peygamberlik
gelmeden önce Ümmü Külsüm, Ebû Leheb'in oğlu Uteybe ile
nişanlanmıştı.
İlk Müslümanlardan olan Ümmü Külsüm, annesi
Hatice ve kız kardeşleriyle birlikte Rasûl-i Ekrem'e biat vermişti.
Ebû Leheb, hakkında Tebbet Suresi nazil olunca,
oğluna, Hz. Peygamber'in kızını terketmesini söylemiş,
o da bunun üzerine Ümmü ... Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Ümmü Külsüm (r.a) Ümmü Habibeümmü habibe
Hz. Peygamber'in temiz eşlerinden, mü'minlerin
annelerinden.
Ebu Süfyan'ın kızı olan Ümmü
Habibe'nin ismi Remle'dir. Tarihçilere göre nesebi, Remle binti Ebu
Süfyan Sahr b. Harb b. Ümeyye b. Abdi'ş Şems b. Abdi Menaf b.
Kusay b. Kilab b. Mürre b. Ka'b b. Lüey b. Galib b. Fihr b. Malik
el-Ümeviyye el-Kureşiyye'dir (İbn Sa'd, et-Tabakatu'l-Kilbra,
Beyrut 1960, VIII, 96; İbn Abdi'l-Berr, el-İstlab Fi Esmai'l
Ashab, Mısır,1939, IV, 269). Annesi ise Safiyye binti
Ebu'l-As'dır (İbn Abdil-Berr, el-İstiab, IV, 296; İbn
Hacerel-Askalani, el-İsabe fı Temyizi's-Sahabe,
Mısır 1939, IV, 298) Arap örf ve adetlerine göre, ilk evliliğinden
doğan kızı Habibe'den dolayı "Ümmü Habibe"
künyesini ... Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Ümmü Habibe |