Arkeoloji
Bilgisayar
Bilim
Bitkiler
Biyografi
Biyoloji
Coğrafya
Din
Edebiyat
Ekonomi
Elektronik
Felsefe
Fizik
Genel
Hayvanlar
Hukuk
internet
İslam Ansiklopedisi
Jeoloji
Kimya
Matematik
Müzik
Programlama
Rehberlik
Resim
Rüya Tabirleri
Sağlık
Sinema
Siyaset
Sosyoloji
Spor
Şifalı Bitkiler
Tarih
Teknoloji
Tıp
Tiyatro
Uzay
Yerler
Ziraat






vuhuv.com

İslam Ansiklopedisi



 Ihtıkar

ıhtıkar İhtikar, hakr kökünden iftial vezninde bir mastardır. Biriktirmek, hapsetmek, bir şeyi fiyatı yükselsin diye bekletmek ve tedavülden alıkoymak, karaborsacılık yapmak. İnsan ve hayvanların temel gıda maddelerini, satış bedelleri yükselsin diye saklamak anlamında bir fıkıh terimi. Hanefîlere göre ihtikar, bir gıda maddesini satın alarak, fiyatların yükselmesini sağlamak amacıyla saklamaktır. Şafiîler bu tarife, "darlıktan yararlanarak yüksek fiyatla satmak"; Malikîler ise "depolanan malı piyasayı karıştırarak yüksek karla satmaya çalışmak" ilavesini yapmışlardır (el-Kasanî, Bedayîu's-Sanayi', V, 129; el-Meydanî, el-Lübab, IV, 166; el-Bacî, el-Münteka Şerhu'l-Muvatta', V, 15; İbn Mace, Ticarat, 6). Bu tariflerin birleştiği ortak nitelik şudur: İhtikar; bir şeyi pahalanmasını bekleyerek alıkoymaktır. Böylece karaborsacılık, fiyatların ...

Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Ihtıkar

 Ihtıda

ıhtıda Tanıma, bir şeye veya bir yere yol bulma. hedefe götüren doğru yolu bulma ve bu yola girme; Kur'an-ı Kerîm'de yol bulma anlamında şöyle kullanılmıştır. "Melekler, kendilerine yazık eden kimselerin canlarını alırken; ne işte idiniz, dediler. Onlar da; biz yeryüzünde çaresizdik, diye cevap verirler. Melekler de; Allah'ın yeri geniş değil miydi? Hicret etseydiniz ya! dediler. İşte onların barınağı cehennemdir. Orası ne kötü gidiş yeridir. Ancak erkekler, kadınlar ve çocuklardan, gerçekten aciz olup hiçbir çareye gücü yetmeyenler, hiçbir yol bulamayanlar (ihtida) müstesnadır" (en-Nisa, 4/97-98). Bu ayette "ihtida" kelimesi görüldüğü gibi bir şeye ya da bir yere yol bulma anlamında kullanılmıştır. "Onun tahtını, ...

Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Ihtıda

 Ihsar

ıhsar Bir kimseyi yapmak istediğini yapmaktan alıkoymak, hacc için ihrama girmiş olan kişiyi Arafat'taki vakfe veya ziyaret tavafından engellemek. Bu şekilde hacc'ın farzlarını yapmaktan alıkonan kişiye "muhsar" denilir. Hacc yolunda beraber yolculuk yaptığı mahremi ölen kadın da muhsar hükmündedir. Kur'an-ı Kerim'de şöyle buyurulur: "Başladığınız hac ve umreyi Allah için tamamlayın. Eğer hacdan alıkonulursanız size gücünüzün yettiği bir kurban gerekir. Bu kurban, yerine varmadan başınızı tıraş etmeyin. Sizden kim hasta olur veya başında bir rahatsızlık bulunursa tıraş olabilir. Ve bunun için oruç tutmak veya sadaka vermek yahut kurban kesmek suretiyle fidye verir. Eğer emniyet içinde iseniz, hac zamanına kadar umre yapana gücünün ...

Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Ihsar

 Ihsan

ıhsan İyilik, güzellik, uygun ve güzel olanı en güzel ve kusursuz bir şekilde yapmak. İhsan; Allah'ın huzurunda olduğunu onu gönül nuruyla görüyormuş gibi tasavvur ederek kulluk vazifelerini yerine getirmek. Bu anlamda ayet-i kerimede "öyle değil! Kim muhsin olduğu halde kendini Allah'a teslim ederse, onun mükafatı Rabbinin katındadır" (el-Bakara, 2/112). İnanç ve gönül planında ihsan ve teslimiyet Allah'ın kullarından istediği kurtuluş beraatıdır. Anne-baba hakkındaki tavsiyelerde de onlara "ihsan" ile davranılması istenmiştir (bk. el-Bakara, 2/73; en-Nisa, 4/36; el-En'am, 6/151; el-İsra, 17/32). Münafıklar Hz. Peygamber (s.a.s)'e gelmişler ve yaptıkları kötülükleri gizlemek ve güzel göstermek için "...Biz ihsan ve uzlaştırmadan başka bir pey yapmak istemezdik" ...

Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Ihsan

 Ihraz

ıhraz Erişmek, kazanmak. elde etmek, malik olmak, istila etmek. İslam hukuku terimi olarak; menkul veya gayri menkulü mülk edinme yollarından birisi. İslam hukukuna göre, insan tabiatının meylettiği ve ihtiyaç zamanı için biriktirilen şeye "mal" denir. Menkul ve gayri menkul olmak üzere ikiye ayrılır (bk. Mecelle mad. 126). Yenilmesi, içilmesi veya kullanılması meşru olan ve mülk edinilmiş bulunan mala "mütekavvim", bu niteliklere sahip olmayan mallara ise "gayr-i mütekavvim" adı verilir. Bir kimsenin mülkü olan buğday, arpa, sığır, koyun ve gayri menkul mallar mütekavvim, şarap, domuz, denizdeki balık, havadaki kuş ve kimsenin mülkü olmayan ağaç, ot ve mer'alar gayr-i mütekavvim sayılır (bk. İbn ...

Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Ihraz

 Ihram

ıhram Hac veya umreyi yahut her ikisini eda etmek için mübah olan şeylerden bazılarını kendisine belli bir süre haram kılmak, bunları yapmaktan sakınmak; İhrama girmek, Mekke haremine, haram bölgeye veya haram aya girmek; bir söz veya taahhüdün gereklerine uymaya başlamak; bir şeyi helalden haram kılmak. İhram; mikat denilen yerde hacca veya umreye niyet ederek telbiye'de bulunmakla meydana gelir. Telbiye duası şudur: "Lebbeyk, Allahumme Lebbeyk, La şerike leke lebbeyk. İnne'l-hamdeve'n-ni'mete leke ve'l-mülke la şerike leke". Anlamı: "Emrine hazırım... Allahım emrine hazırım... Emrine hazırım, senin ortağın yoktur. Emrine hazırım... şüphe yok ki hamd da, ni'met de, sadece sana mahsustur. Senin hiç bir ortağın ...

Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Ihram

 Ihlas Suresı

ıhlas suresı Kur'an-ı Kerîm'in yüzonikinci sûresi. Mekke'de nazil olmuştur. Dört ayet, onbeş kelime ve kırk yedi harften ibarettir. Fasılası "dal"dır. Sûre, "yalnız Allah'a tahsis edildiği ve sırf onun sıfatlarından bahsettiği için, Allah'ın birliğini halis kılmak manasında "ihlas" adını almıştır" Marifet, tevhîd, esas, necat, nûr, tefrid, tecrîd, velayet, cemal, nisbe, samed, muavvize, mania, berae, müzekkire ve iman gibi isimlerle de anılır (M. Hamdi Yazır, Hak Dini Kur'an Dili, İstanbul, 1938, VIII, 6269-6270; Mehmed Vehbî, Hulasatü'l-Beyan Fî Tefsiri'l Kur'an, İstanbul 1341-1343, XV, 639). Sûrenin meali şöyledir: "1.(Ey Nebî) de ki: O Allah bir tektir. 2. Allah her şeyden müstağni ve her şey ona ...

Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Ihlas Suresı

 Ihlas

ıhlas Bir şeyi saf temiz ve arıtılmış hale getirmek. Kalbi saf etmek, çıkar ve şöhret amacı güdülmeyen, içten, riyasız, samimi sevgi ve bağlılık. Yapılan İbadet ve işlerde gösterişe yer vermeme, ibadet ve taatda riyadan uzaklaşma hali ve kalbin safasına keder veren şeyden, kalbi uzak tutmak. Sırf Allah rızasını düşünmek, ona göre hareket etmek ve sadece Allah için ibadet etmek. İhlas; bir kalp hareketi ve ruhanî bir davranıştır. Kalp temizliğinin ve sağlamlığının bir delilidir. Yalnız Allah'ın rızasını arayan bir niyettir. Kişinin bütün varlığı ve benliği ile Allah'a kulluk etmesi ve bu kulluğun da ondan başkasını düşünmemesidir. Ayrıca İhlas, "kalbi garaz şüphesi ve ...

Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Ihlas

 Ihlal

ıhlal Herhangi bir şeyi helal kılma, mubah sayma. Bazen "helal olduğuna dair fetva verme" anlamında kullanılır. Bu, bir şeyin helal olduğuna dair fetva verdi, demektir. Yoksa helal ve haram kılmak yalnız Allah'a mahsustur. İslam alimleri değil bir şeyi helal etmek, helal olan bir şey hakkında fetva vermekten bile kaçınmışlardır. İmam eş-Şafiî, el-Ümm isimli kitabında, Ebu Hanîfe'nin talebesi kadı Ebu Yûsuf'un şöyle anlattığını nakleder: "İlim ehlinden olan hocalarımı fetvadan nefret eder gördüm. Onlar, tefsirsiz olarak Kur'an-ı Kerim'de açık bir delile dayanmadan şu helaldır, bu haramdır demekten çok kaçınırlardı. "İbn es-Saib, tabiinin en üstünlerinden olan Rabi' b. Heysem'in şöyle anlattığını söyledi: "Herhangi birinizin, ...

Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Ihlal

 Ihdad

ıhdad Yas tutmak, kadının kocasının ölümünden sonra belli bir sure sevinmeyi, süslenmeyi ve zevki bırakması. Kocası ölen veya bain (kesin) talakla boşanan müslüman kadın, aile yuvasının yıkılması sebebiyle, iddet süresince yas tutar. Yassın belirtisi olarak elbiseyi, güzel kokuları, yağlanmayı, eline kına yakmayı, bir özür bulunmadıkça gözüne sürme çekmeyi, başını sık tarakla taramayı ve ziynet eşyalarını terkeder (İbrahim el-Halebî, Mülteka'l-Ebhur, Terc. Mehmet Mevkufatî, Sadeleştiren A. Davudoğlu İstanbul 1980, I, 583). Kadının, kocasının ölümü sebebiyle iddet bekleme süresi 4 ay 10 gün (el-Bakara, 2/234); boşanma halinde ise üç defa hayız (kurû) görüp temizlenme vaktine kadardır (el-Bakara, 2/228). Hanefilere göre, kadın temizlik günlerinde boşanmışsa, ...

Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Ihdad