Arkeoloji
Bilgisayar
Bilim
Bitkiler
Biyografi
Biyoloji
Coğrafya
Din
Edebiyat
Ekonomi
Elektronik
Felsefe
Fizik
Genel
Hayvanlar
Hukuk
internet
İslam Ansiklopedisi
Jeoloji
Kimya
Matematik
Müzik
Programlama
Rehberlik
Resim
Rüya Tabirleri
Sağlık
Sinema
Siyaset
Sosyoloji
Spor
Şifalı Bitkiler
Tarih
Teknoloji
Tıp
Tiyatro
Uzay
Yerler
Ziraat
vuhuv.com |
İslam AnsiklopedisiIhanetıhanet
Hor, hakîr ve zelil kılmak. Bir kelam ilmi
terimi olarak; fasık veya kafir olduğu açıkça belli
olan bir kimsenin arzu ve isteklerinin aksine ortaya çıkan
olağanüstü hallerdir. Yalancı peygamberlerin davasında
yalancı olduğunu gösteren ve onların isteklerinin tam
zıddı olarak ortaya çıkan harikulade hadiselere de
"ihanet" denir. Yüce Allah, bununla onların yalancı
olduklarını açığa vurmak ve onları halkın
önünde küçük düşürmek için bõyle olağanüstü halleri
yaratır.
Bu terim Kur'an-ı Kerîm"de şu ayetlerde
geçer: "Allah kimi zillete düşürürse, artık ona ikram
edecek yoktur" (el-Hac, 22/18). "Fakat Rabbi onu imtihan edip
rızkını azalttığında ise; "Rabbim bana
ihanet etti" der" (el-Fecr, 89/ 16).
Harikulade ... Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Ihanet Igvaıgva
Yanıltmak, saptırmak, şüpheye düşürmek,
vesvese vermek; şeytanın insanı İslam yolundan ayırmak
için; onun kalbine verdiği vesvese. Buna "hizlan" da
denir.
İnsanın kalbi melekle şeytanın etki
alanıdır. Melek insanı daima iyiliğe ve hayra çağırır.
Kalpte doğan iyilik duygularının kaynağı melek
olup, bunlara "ilham" denir. Şeytanın çağırdığı
şer ve kötülük taşıyan duygulara ise "vesvese"
adı verilir. Bazen insan ve cinlerden sapık olanlar da
insanı saptırmak için vesvese verebilir. Nas Sûresi bu anlamı
kapsar.
"Ey Muhammed! De ki: Cin ve insanlardan olan ve
insanlardan kalplerine vesvese veren, o sinsi vesvesecinin şerrinden,
insanların Rabbi, insanların maliki ve insanların Rabbi,
insanların maliki ve insanların ma'budu ... Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Igva Iftıtah Tekbırııftıtah tekbırı
Namaz farzlarından biri. Namaza bu tekbirle
başlandığı için "iftitah tekbiri" denmiştir.
Namaz içinde bazı şeylerin yapılması bu tekbirle
haram kılındığı için buna,"tahrim tekbiri",
"tekbiretü'l-ihram" da denilir.
İslam alimleri, namaza Allah'ın ismini
anmakla başlamanın gerekli bir emir olduğu üzerinde icma
etmişlerdir. Binaenaleyh "iftitah tekbiri" getirilmeden
başlanılan namaz sahih olmaz.
Fakîhler, bu görüşlerini, Kitap ve Sünnetten
getirdikleri delillerle teyid etmeye çalışırlar. Kitaptan
delilleri: "Ey bürünen! Kalk inzar et ve Rabbini yücelt" (el-Müddessir,
74/1-3) ayetidir ki, burada geçen "Rabbini yücelt" lafzı,
Kur'an'da "ve rabbeke fekebbir" şeklindedir.
Sünnet'ten istidlal edilen en sahih hadis, Hz. Ali (r.a)'den
rivayet edilen şu hadistir: "Namazın anahtarı
abdesttir. ... Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Iftıtah Tekbırı Iftıraıftıra
Olmayan birşeyi olmuş gibi anlatmak veya
nakletmek. Hayatta insanoğlunun çeşitli arzu ve beklentileri
vardır. Bu beklentilerine bazen erişemeyebilir. Böyle bir
durumda, bazıları kendi kaderine razı olurken; bir
kısım insanlar da arzu ettiklerini zorla elde etmeye çalışırlar.
Bu bakımdan iftira, bir kimseyi veya bir şeyi elde etmek veya o
şeyi başkalarından kıskanıp, zarar verme düşüncesinden
kaynaklanmaktadır. Her halükarda, dünya için önemli olan bir
nesneye karşı olan zaafın neticesinde iftira
yapılır.
İftira son derece kötü ve tahribedici bir
hadisedir. Hem iftirayı yapan ve hem de kendisine iftira edilen kimse
için oldukça rahatsız edici bir tutumdur. İftira sonucunda
insanlar arasındaki sevgi ve dostluk ... Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Iftıra Iftarıftar
Orucu bozmak, orucu açmak, ramazanda akşam
yemeği, oruç bozma vakti. iftarın zıddı, yani oruca
başlamak, "imsak" terimiyle ifade edilir. Orucun başlangıç
ve sonu Kur'an Kerîm'de şöyle belirlenir: "Fecirde beyaz iplik
siyah iplikten ayırdedilinceye kadar yeyin, için. Sonra orucunuzu
geceye kadar devam ettirin" (el-Bakara, 2/187). Ayetteki siyah iplik
gece; beyaz iplik ise gündüz anlamında
kullanılmıştır. Oruçta gündüzün başlangıcı,
İslam alimlerinin büyük çoğunluğuna göre, ikinci
fecirden (fecr-i sadık) itibarendir. Sona ermesi ise güneşin
batmasıdır (et-Taberî, Camiu'l-Beyan, Mısır
1388/1968, II, 177 vd.; ibn Kesîr, Muhtasaru Tefsîri İbn Kesîr,
Beyrut 1402/1981, l, 165, 166). Hz. Peygamber siyah ve beyaz iplikten
gecenin karanlığı ile gündüzün ... Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Iftar Iflasıflas
Arayıp bulamamak, iflas etmek. Bir kimsenin yanında
veya tasarrufu altında kendisine ait hiçbir mal kalmadığı
zaman "iflas etti" denilir. Bunun anlamı, dirhemleri fels
çeşidi değersiz madenî paralara dönüştü, demektir. Bir
kimsenin yanında fels para bile kalmayınca, iflasından söz
edilir. Felsler, altın ve gümüş paraya göre, değeri çok
düşük olan ve şehirler arasında bile satın alma gücü
farkları bulunan madeni paralar olduğu için İslam'ın
zuhuru yıllarında Hicaz bölgesinde bu paraya rağbet
edilmemişti. İşte bu yüzden mal varlığını
tüketen kimseye fels kökeninden gelen "müflis" ifadesi kullanılmıştı,
(İbnu'l-kesir, en-Nihaye, III, 407; R.S. Poole, W.H.
Valentine,"Fels"mad., İ.A; Hamdi Döndüren, Çağdaş
Ekonomik Meselelere İslamî Yaklaşımlar, ... Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Iflas Ifk Olayııfk olayı
İfk; yalan, büyük yalan, iftira namuslu birinin
namusu hakkında iftira etmek.
İfk olayı; İslam tarihinde Resulullah (s.a.s)'in
zevcesi ve müminlerin annesi (el-Ahzab, 33/6). Hz. Aîşe
hakkında münafıklar tarafından uydurulan iftira
olayının adı. Olay Buharı, Müslim gibi ana
kaynaklarda tafsilatlı olarak anlatılır. Bizzat Hz. Aîşe,
olayı cereyan tarzı ve sebepleriyle birlikte detaylı olarak
anlatmaktadır.
Olayın gerçek yüzü münafıkların,
Medine'de güvenli bir yurt edinen ve günden güne gelişen İslam
toplumunu parçalamak için İslam peygamberinin aile mahremiyetini
hedef alarak, baş vurdukları bir aleyhte propaganda ve karalama
hareketidir. Onlar, Resulullah'ın, en yakın
arkadaşları ile arasını açabilirlerse, İslam'ı
yok etme emellerine kısa yoldan varabileceklerini
... Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Ifk Olayı Iffetıffet
Kötü iş ve sözden uzaklaşma, şehevî
hisleri dinî emirlerin çerçevesinde muhafaza etme hali. Dilimizde iffet
kelimesi: namuslu, şerefli ve ahlaklı olma halini ifade etmek için
kullanılmaktadır. Bir İslam ahlakı terimi olarak
iffet şöyle tarif edilmiştir: "Şehvet duygusunun
bedendeki fücur (sınır tanımayan şehvet) ve humûd (iktidarsızlık,
isteksizlik) ortasında dengeli bir şekilde bulunması hali.
Yani helal olan hanımına ve cariyelerine karşı
şehvet duyup bunun dışında kalan kadınlara
karşı şehvet hissine kapılmama" (Tehanevi, Keşşafu
lstılahati'l-Funûn, II, 1010).
Hz. Peygamber (s.a.s) ahlakı özelliklerde
dengenin korunmasına teşvik etmiş, aşırı
kızgınlık, öfke ve haddi aşmaktan insanları
sakındırmıştır. Hz. Aîşe (r.a)'ye "Seni
sertlikten ve aşırılıktan
sakındırırım" (Buharî, ... Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Iffet YezidiyyeYezidiyye
Şeyh Adiy bin Musafir bin İsmail bin Musa bin
Mervan bin el-Hasan bin Mervan'a (ö.1160 ya da 1162 Laleş, Musul)
dayandırılan İslam dışı inanç akımı.
Akım üyeleri halk arasında şeytana tapanlar (şeytanperest,
abade-i iblis) ve çerağ söndürenler olarak adlandırılır.
İnanç sistemleri eski İran inanışlarının
etkisiyle oluşmuştur.
Yezidilik'in ortaya çıkışı ve
adlandırılışı konusunda mezhepler tarihine
ilişkin eserlerde değişik görüşler öne sürülür.
Bir görüş, Yezidî adlandırmasının Haricilik'in
İbadîlik kolundan ayrıldığı söylenen Yezid bin
Ebi Üneys'ten geldiğini ve bu nedenle topluluğa Yezîdi denildiğini
savunur. Diğer bir görüşe göre Yezidî adı, eski
İran inançlarındaki iyilik tanrısı İzd ya da
Yezdan kelimesinden gelmektedir. Yezidîlik de ... Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Yezidiyye Yevmu'ş-şekYevmu'ş-şek
Kamerî aylardan Şaban ayının 29'undan
sonraki gün. Bu günün Şaban'ın son günü mü yoksa Ramazan'ın
ilk günü mil olduğunda şüphe edilir. Onun için bu güne
"şek günü" denilir. Eğer Şaban ayı otuz
çekerse, bu gün Şaban'ın son günü; yirmi dokuz çekerse,
Ramazan'ın ilk günü olur. Tabiî bu günün şek günü olması
için, Ramazan hilalinin görülmemiş olması gerekir. Hilal
görünürse artık o gün Ramazan'ın ilk günüdür. Hilalin
görülmediği günde havanın bulutlu olması şart
değildir. Çünkü hava açık olduğu halde Ramazan hilalinin
bir memlekette görülmeyip başka bir memlekette görülmesi
mümkündür (Merginanî, Hidaye, I,119; İbn Abidin, Reddü'l-Muhtar,
II, 381; Ö. Nasûhi Bilmen, Büyük ... Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Yevmu'ş-şek |