Arkeoloji
Bilgisayar
Bilim
Bitkiler
Biyografi
Biyoloji
Coğrafya
Din
Edebiyat
Ekonomi
Elektronik
Felsefe
Fizik
Genel
Hayvanlar
Hukuk
internet
İslam Ansiklopedisi
Jeoloji
Kimya
Matematik
Müzik
Programlama
Rehberlik
Resim
Rüya Tabirleri
Sağlık
Sinema
Siyaset
Sosyoloji
Spor
Şifalı Bitkiler
Tarih
Teknoloji
Tıp
Tiyatro
Uzay
Yerler
Ziraat






vuhuv.com

İslam Ansiklopedisi



 Icareteyn

ıcareteyn Çifte kira, anlamında bir vakıf hukuku terimi. İslam'da vakıflar bazı kısımlara ayrılır. Hayır müesseseleri ile bu müesseselerin desteklenmesi için vakfedilmiş vakıf akarlar diye ikiye ayrılır. Ayrıca akdin niteliğine göre de; icare-i vahîdeli, mukataalı ve icareteynli vakıflar olmak üzere üçe ayrılır. Vakfın konusu itibariyle de menkul ve gayr-i menkul vakıflar diye ikiye ayrılır. Belirli süre için, mütevellileri tarafından, rayiç bedelle kiraya verilen vakfa "İcare-i vahîdeli vakıf"; kiracı, vakıf arsa üzerinde, mülk binalar, ağaçlar ve bağ kütükleri vb. vücuda getirmişse, böyle bir arsa için tayin edilmiş yıllık ücrete "mukataa", böyle bir vakfa da "mukataalı vakıf" denir. İcareteynli vakıf, peşin ve vadeli kira ...

Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Icareteyn

 Icare

ıcare Kiraya vermek, menfaatin satımı yararlanılması şer'an mübah olan bir şeyden, bir bedel karşılığında belli bir süre yararlanmak üzere yapılan akit. Aynı kökten gelen isti'car ise kira ile tutmak anlamındadır. İcarede akdin konusu yararlanma olup, konu bakımından ikiye ayrılır. 1- Herhangi bir menkul veya gayr-i menkulden yararlanmak üzere yapılan kira sözleşmesi. Bina, elbise ve hayvan kiralama gibi. 2- İnsanın, başkası için çalışması üzerine yapılan kira sözleşmesi ki, buna "iş akdi" veya "hizmet sözleşmesi" denir. Ücret veya maaş karşılığı işçi yahut memur çalıştırmak, sanatkara ücretle iş yaptırmak gibi. Bir şeyin aynını (kendisini) istihlake yönelik icare akdi geçerli değildir. Ağaç ve üzüm bağlarını ...

Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Icare

 Icap Ve Kabul

ıcap ve kabul İcap; bir şeyi kendisine vacip ve gerekli kılmak, teklifte bulunmak demektir. Bir İslam hukuku terimi olarak; alım-satım ve nikah gibi herhangi bir ahdi yapmak isteyen iki taraftan birisinin bu akde razı olduğunu göstermek üzere ilk söylediği sözdür. Kabul de karşı tarafın icaba uygun olarak, muvafakatini göstermek üzere ikinci olarak söylediği söz olup, bununla akit tamamlanır. İcap ve kabul, bir akdin rükünlerindendir. Bir ibadet veya akdin aslını oluşturan ve onun en kuvvetli yanını teşkil eden parçalardan her birine "rükün" denir. Satım ve nikah gibi akitlerin oluşmasında iki unsur önemli rol oynar. Bunlar da icap ve kabul ile bunların yerini ...

Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Icap Ve Kabul

 Icabet

ıcabet Cevap vermek, isteğini kabul etmek, ihtiyacını karşılamak. İcabet etmek; kabul etmek ve muvafakat göstermek demektir. Cenab-ı Hakk'ın duaya icabeti, duayı kabul etmesi demektir. Kur'an-ı Kerîm'de şöyle buyurulur: "Ey Muhammed, eğer kullarım Ben'i senden sorarlarsa, şüphesiz ki Ben, çok yakınım. Dua edenin duasını, dua ettiğinde kabul ederim. Benim emrime uysunlar ve Bana iman etsinler ki, doğru yolu bulalar " (el-Bakara, 2/186). Yapılan meşrû bir davete icabet İslam'ın teşvik ettiği bir ameldir. Hadisi şerîfte; "Çağırdığı zaman davetine icabet etmek, müslümanın müslüman üzerindeki haklarındandır" (Nesaî, Cenaiz, 52; İbn Mace, Cenaiz, l; Darimî, İsti'zan, 5) buyurulur. Başka bir hadiste, davete icabet etmeyenin Allah ve ...

Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Icabet

 Üç Talak

üç talak Erkeğin eşini, üç talak hakkını aynı anda veya bir temizlik içinde kullanarak boşaması. Dinimiz, nikahı meşru gördüğü gibi talakı (boşamayı) da meşru görmüştür. Ancak evlenmeyi teşvik etmiş, boşamayı hoş görmemiştir. Çünkü birincisinde bir yuva kurma, tenasüle adım vardır. İkincisinde ise bir yuvaya son vermek, çocukları ortada bırakmak, insanları yalnızlığa itmek vardır. Ama dinimiz buna rağmen boşanmayı kabul etmiştir. Çünkü bütün olumsuzluklarına rağmen, boşanmak zarûret halini alabilir. Bütün iyi yönlerine rağmen evliliği sürdürmek imkansız hale gelebilir. Birbirini sevmeyen, sıcak aile yuvalarını bir işkencehane haline getiren eşlerin ne pahasına olursa bu evliliği sürdürmelerini istemek, insan tab'ına aykırıdır. Fayda yerine zarar getirir. ...

Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Üç Talak

 Iç Ezan

ıç ezan Cuma namazı için minareden okunan ezan. Cuma Ezanı da denir Diğer namazlarda yalnız bir ezan okunmasına karşılık Cuma namazlarında iki ezan okunur İkinci ezan, Cuma'nın sünnetinin kılınmasından ve imamın minbere çıkmasından sonra, hutbeden önce okunur. İlk ezanın minareden okunmasına karşılık, ikinci ezan cami içinde okunur. Bu nedenle bu ezana "iç ezan" da denir. Hz. Peygamber ile Hz. Ebu Bekir ve Hz. Ömer dönemlerinde Cuma namazlarında da diğer namazlarda olduğu gibi tek ezan okunurdu. Hz. Osman, halifeliği sırasında cemaatin çoğalması ve bazı kimselerin hutbeye yetişememesi nedeniyle evinin üzerinden bir ezan daha okunmasını emretti. Böylece ilk ezanı duyanların camide toplanmaları ve ...

Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Iç Ezan

 Üç Aylar

üç aylar İslam'ın mübarek saydığı hicrî kamerî aylardan Recep, Şaban ve Ramazan ayları. Bu aylar ve diğer dokuz ayın süreleri, ayın hareketlerine göre belirlenmektedir. Kameri ayların süresi, şemsî ayların süresine nazaran değişiklik arzeder. Kamerî sene, şemsî seneden on bir gün daha kısadır. Ayrıca kamerî ayların diğer bir özelliği şemsî aylarda olduğu gibi senenin aynı mevsimine değil, değişik mevsimlerine tesadüf etmesidir. Mesela, kamerî bir ay olan Ramazan ayı, senenin mevsimlerini dolaşır. Hicrî ve kamerî aylar arasında küçük önem taşıyan ve "üç aylar" diye adlandırılan Receb, Şaban ve Ramazan ayları mübarek aylar olarak kabul edilirler. Bu ayların Müslümanlarca önemli ölçüde değer kazanmasının sebepleri ...

Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Üç Aylar

 Ibtıla

ıbtıla Denemek, tecrübe etmek, imtihana tabi tutmak. İslamî bir terim olarak; Cenab-ı Hakk'ın insanları dünya yaşamında hayır ve şerle imtihan ederek, sabır ve teslimiyet gösterenleri ahirette mükafatlandırması, kadere karşı isyan edenleri ise cezalandırması demektir. Allahü Teala, insanoğlunu yeryüzünde bir imtihan devresi geçirmek üzere yaratmıştır. Temelde insan ve cinlerin yaratılması Allah'ı bilmeleri ve O'na kulluk etmeleri içindir (ez-Zariyat, 51/56). Kur'an-ı Kerîm'de şöyle buyurulur: "Biz onlara: "Hepiniz oradan yeryüzüne inin. Tarafımdan size hidayet geldiğinde, kim hidayetime uyarsa, onlara bir korku yoktur. Onlar üzülmeyeceklerdir de" dedik. İnkar edip ayetlerimizi yalanlayanlara gelince, işte onlar cehennemliktirler. Orada ebedî olarak kalacaklardır" (el-Bakara, 2/38, 39). "Hanginizin daha iyi ...

Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Ibtıla

 Ibrani

ıbrani Samî ırkından olan Yahudiler. Yahudilerin kullandığı dilin ismi de "İbranice"dir. Kelimenin kökü Arapça "Ibr"dır. Ibr; dere ve nehrin bir kenarından öbür kenarına geçmek anlamındadır. Yahudiler Fırat nehrini geçerek "Arz-ı mev'ud"a yani bugünkü Filistin'e geldiler. Bundan dolayı orada yaşayan Kenanîler, Yahudileri "nehri aşan" anlamında ibranı diye nitelediler. Ayrıca bu kelime bedevî kelimesi gibi, kırda, çölde göçebe hayatı yaşayan demektir. Mısırlılar, Filistinliler, israiloğulları çölde yaşadıkları ve yerleşik hayatları olmadığı için Ibriler diye isimlendirilmişlerdi. israiloğulları Kenan ülkesini yurt edinerek şehri ve yerleşik hayatı öğrendikleri zaman, ibrî kelimesinden nefret etmeye başladılar. Çünkü bu kelime, kendilerine göçebelik devri hayatlarını, bedevîliklerini, kabalıklarını hatırlatıyordu. Bu sebeple, sadece ...

Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Ibrani

 Ibrahım Suresı

ıbrahım suresı Kur'an-ı Kerim'in ondördüncü sûresi elliiki ayet; sekizyüz ellibeş kelime, üçbin dörtyüz otuzdört harftir. Fasılaları dal, mîm, ra, ba, nûn, zı, za, sad, hemze ve lam harfleridir. Mekke'de inen surenin adı Hz. İbrahim (a.s)'ın banını yüceltmek, hatırasını anmak için onun isminden alınmıştır. Sûrede Hz. İbrahim'den ve onun duasından söz edilmektedir. Surenin temel konusu peygamberlik müessesesidir. Bu konunun çevresinde tevhît ve ahiret inancından da söz edilmektedir. Sûre, peygamberlerin gönderiliş sebebini özet olarak dile getiren bir ayetle bağlamaktadır. Bu ayette peygamberimize hitaben şöyle buyurulmaktadır: "Elif Lam Ra. (Bu), bir Kitaptır ki Rablerinin izniyle insanları karanlıklardan aydınlığa O güçlü ve övgüye layık (Allah)ın ...

Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Ibrahım Suresı