Arkeoloji
Bilgisayar
Bilim
Bitkiler
Biyografi
Biyoloji
Coğrafya
Din
Edebiyat
Ekonomi
Elektronik
Felsefe
Fizik
Genel
Hayvanlar
Hukuk
internet
İslam Ansiklopedisi
Jeoloji
Kimya
Matematik
Müzik
Programlama
Rehberlik
Resim
Rüya Tabirleri
Sağlık
Sinema
Siyaset
Sosyoloji
Spor
Şifalı Bitkiler
Tarih
Teknoloji
Tıp
Tiyatro
Uzay
Yerler
Ziraat
vuhuv.com |
İslam AnsiklopedisiIbraıbra
Temize çıkarma, kurtarma, bir şeyden
uzaklaşma, terim olarak, bir kimsenin başkasının
zimmetinde veya onun cihetinde olan kendisine ait bir hakkı düşürmesidir.
Alacaklının, borçlunun zimmetinde bulunan alacağını
düşürmesi ve onu borçtan kurtarması gibi. Hak, bir kimsenin
zimmetinde olmadığı zaman şuf'a veya lehine vasiyet
edilenin meskende oturması gibi, bunu düşürmek ve bırakmak
bir ibra sayılmaz. Belki bu yalnız borcu düşürmedir. Her
ibra bir borcu düşürmedir, fakat her düşürme bir ibra değildir.
İbra'nın hükmü mendub olup, müslümanlar
buna teşvik edilmiştir. Çünkü ibra; ihsan, iyilik ve Cenab-ı
Hakk'ın rızasını kazandıran bir ameldir. Ayette;
"Borçlu, darlık içinde ise, ona bolluk zamanına kadar süre
vermek vardır. ... Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Ibra Ibnu's-sebılıbnu's-sebıl
İbn, oğul, sebîl, yol. İsim
tamlaması olarak "yol oğlu"; yolcu, yolda
kalmış, bir beldeden başka beldeye geçen kimse. Bir fıkıh
terimi olarak İbnu's-sebîl; kendi memleketinde zengin bile olsa,
yolculuk sırasında fakir ve muhtaç duruma düşen kimse
demektir. Bu durumdaki yolcunun zekat ve ganîmetten pay alma hakkı
olduğu gibi, müslümanların ve devletin diğer yardım
kaynaklarından da yararlanır.
İbnu's-sebîl terimi Kur'an-ı Kerîm'de sekiz
yerde geçer. Mekke'de nazil olan şu iki ayette yolcuya yardım
teşvik edilir: "Akrabaya, düşkünlere, yolda kalan yolcuya
haklarını ver. Elindekileri saçıp savurma" (el-İsra,
17/26); "O halde akrabaya, yoksula ve yolcuya hakkını ver"
(er-Rûm, 30/38). Medîne'de inen sûrelerde de Kur'an-ı ... Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Ibnu's-sebıl Ibn Teymıyyeıbn teymıyye (661/728)
Takıyyuddin Ebu'l-Abbas b. Abdilhalim b. Teymiyye
(661/1263) yılında Harran'da ilim ehli bir ailede
doğmuş ehl-i sünnet mezheblerinden birisi olan Hanbeli mezhebi
alimlerinden ileri gelen İslam bilginlerinden birisidir.
Talebesi ibn Abdul-hadi onun hakkında şöyle
der: "Rabbani bir imam, ümmetin müftüsü, ilim denizi, hafızların
seyyidi, asrının eşsiz bir alimi. Şeyhu'l İslam,
Kur'an'ın tercümanı, zahidlerin önderi, abidler içinde sessiz,
bid'atçıların düşmanı ve müctehid imamların
sonuncusu olan İbn Teymiyye'nin nesebi şöyledir: Takıyyuddin
Ebu'l-Abbas Ahmed b. Şihabeddin Abdulhalim b. Şeyhu'l-İslam
Mecduddin Abdu's-Selam b. Ebi Muhammed Abdullah b. ebi Kasım el-Hudr
b. Muhammed b. el-Hudr b. Ali b. Abdillah b. Teymiyye el-Harranî"
İbn Teymiyye ... Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Ibn Teymıyye Ibn Maceıbn mace
Kutub-i Sitte'den kabul edilen "es-Sünen"
isimli eserin müellifi. Hicri üçüncü yüzyılın önde gelen
hadis hafızlarındandır. İsmi; Ebû Abdullah Muhammed
b. Yezid b. Mace el-Kazvim, Mevla Rabîa.
İbn Mace adıyla meşhur olan müellifin
adının menşeî ihtilaflıdır. Bir rivayete göre
Mace dedesinin ismidir. Tercih edilen görüşe göre Mace babasının
ismidir. Kelime farsça kökenlidir. Firûzabadî Kamusunda Mace'nin
babasına ait bir lakap olduğunu söylemiştir.
İbn Mace'nin isminin okunuşu hadisçiler
arasında ihtilaflı bir konudur. Bazıları İbn Maceh
şeklinde okumuşlar. Bazı hadisçiler de İbn Macete
şekliyle söylemişlerdir. Türkçe'de kelimenin sonundaki
yuvarlak te harfi okunmadığından dilimizde bu hadisçinin
ismi ibn Mace olarak meşhur olmuştur.
İbn Mace ... Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Ibn Mace Ibn Kesırıbn kesır
İslam ilimlerinin bir çoğunda meşhur
ve büyük söz sahibi olan alimlerden birisi. İmaduddîn
Ebu'l-Fida İsmail İbn Ömer İbn Kesir. Dımaşk
civarındaki Busra'nın Mecdel köyünde 701/1301'de dünyaya
geldi. Bu yüzden el-Busravî ve ed-Dımaşkî nisbeleri de vardır.
Küçük yaşta babasını kaybettiğinden onun terbiye ve
yetiştirilmesi (ö. 742/341)'dir. Bu hocası ile uzun müddet
çalışmış ve O'nun kızı ile büyük kardeşi
Abdulvehhab meşgul olmuştur.
İlk tahsilini köyünde yaptıktan sonra
Şam'a gelmiş ve tahsiline burada devam etmiştir.
Hocaları arasında Burhanuddin el-Fezarî (ö. 729/1329),
İbn Kadı Şihne (ö. 726/1326), İshak el-Amidî (ö.
725/1325) sayılabilir. Hadis sahasında üstadı Ebu'l-Haccac
el-Mizzî (ö. 742/1341)'dir. Bu hocası ile uzun ... Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Ibn Kesır Iblısıblıs
Şeytanın özel ismi. Bir çok ismi bulunan
şeytanının isimlerinden biri. Şeytan; cinnilerden ve
insanlardan şerli yaratıkları nitelemek için kullanılan
bir cins isimdir. Hz. Adem (a.s)'in cennetten çıkmasına sebep
olan, Kur'an'da anlatılan şeytanın birçok isimleri vardır.
Mesela; el-Adüvv, Aduvullah, Azazil ve İblis bunlardandır.
İblis kelimesinin türediği "Eblese"
kökü şu anlamları ifade eder: Hayırsız oldu, hüsrana
uğradı, şaşkınlığa düştü, Allah'ın
rahmetinden ümidini kesti. İblis kelimesinin çoğulu "Ebalis"
ve "Ebalise" ölçüsündedir. Kelimenin türediği fiil kökünün
şeytanın özelliklerini nitelemesinden dolayı İblis
şeytana özel isim olmuştur (Alusi, Ruhû'l-Meanî, Beyrut (t.y.),
I , 229). İblis Ruhanî isabet ettiğini zehirleyen bir
ateşten (nar-ı semûm) yaratılmış cinlerin ve
... Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Iblıs Ibdaıbda
Örnek almadan veya bir başkasına uymadan
yeni bir şey yapmak. Allahu Teala hakkında
kullanıldığında, alet, madde zaman ve mekan söz
konusu olmadan vücut vermek anlamına gelir ve bu şekilde ancak
Allah için kullanılır.
"Bedîu's-Semavati ve'l-arz" (el-Bakara,
2,117) ayetinde olduğu gibi, mübdi', yani gökleri ve yeri örneksiz,
aletsiz, herhangi bir zaman ve mekanla sınırlı olmadan
icat eden, varlık alanına çıkaran anlamındadır.
Bu kullanılış Kur'an'da iki ayette geçer (bk. El-En'am,
6/101). Bid' ise, hem fail (işi yapan) hem de mef'ul (iş
üzerinde yapılan) olarak kullanılır: "Ben 'bid'an
mine'r-rusul' (yeni gönderilmiş veya risaleti ilk başlatan)
değilim de" (el-Ahkaf, 46/9) ayetinde olduğu gibi.
İslam ... Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Ibda Ibahıyyeıbahıyye
"Mübah kılmak, bir şeyin mübah ve meşru
olduğunu kabul ve ilan etmek" anlamlarına gelen "ibaha"
görüşünde olanlar. Asılsız te'villerle, İslam
dininin koymuş olduğu yasakların bütününü veya bazılarını
helal sayan, farzları ortadan kaldıran; nefsin
hoşlanıp zevk aldığı her şeyi mübah ve meşru
gören sapık ve batıl mezhep, anlayış (Bekir
Topaloğlu, Kelam ilmi, İstanbul 1981, s. 226).
İbahilik, müstakil bir mezhep olmaktan ziyade,
çeşitli bid'at mezheplerinde görülen ve genellikle İslam
öncesi kültür kaynaklarından beslenen bozguncu ve sapık bir
anlayış niteliğindedir. Bu nedenle, İbahiyeyi,
Mu'tezile, Şia, Havaric ve Ehl-i Sünnet gibi müstakil bir mezhep
olarak değil de, bir takım yıkıcı ve bozguncu
maksatlara ... Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Ibahıyye Ibahaıbaha
Helal kılmak, mübah kılmak, serbest
bırakmak, hazr'ın, yani sakıncalı ve mahzurlu
oluşun zıddı. Sevap veya cezayı gerektirmeksizin,
şer'an yapılması veya terki, mükellefin serbest iradesine
bırakılan şeyler (İbnü'l Manzûr, Lisanü'l-Arab,
"İbaha" mad.; el-Amidî, il-İhkam, I, 63;
el-Cürcanî, et-Ta'rifat, s. 2). İbaha hazr'ın
karşıtı bir anlamda kullanılınca; farz, vacip ve
mendubu da kapsamına alır. Hanefîler bu terimi bazan, "İstihsan"
veya"kitabü'z-Zühd ve'l-vera", diğer mezhebler ise
"yiyecek, içecek, kaplar, fıtrî hasletler" gibi başlıklar
altında incelemişlerdir. Çünkü bir şeyin mübah veya sakıncalı
olması daha çok yeme, içme, giyim, kullanma, süslenme, cinsel
temas, bakma, dokunma, eğlence ve alış-veriş
alanlarında söz konusu olur.
İbaha teriminin; cevaz, helal ... Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Ibaha Ibadetıbadet
Tapmak, kulluk yapmak, itaat etmek, boyun eğmek.
Niyete bağlı olarak yapılmasında sevap olan,
Cenab-ı Hakka yakınlık ifade eden ve özel bir şekilde
yapılan taat ve fiillerden ibarettir. Bu, bizi yoktan var eden, bize
sayısız nimetler bahşeden yüce Allah'ı ta'zîm (ululamak,
yüceltmek) amacıyla güden bir kulluk görevidir (Elmalılı
Hamdi Yazır, Hak Dini Kur'an Dili, İstanbul 1935, I, 95).
Bu duruma göre ibadet, Cenab-ı Allah'a
karşı gösterilen saygı ve hürmetin, en yüksek derecesini
ifade eder. En geniş anlamda ibadet, Allah'ın hoşnut ve
razı olduğu bütün fiil ve davranışları
kapsamına alır. İslam'da ibadet, yalnız Allah için
yapılır. Peygamber veya diğer insanlar için ibadet ... Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Ibadet |