Arkeoloji
Bilgisayar
Bilim
Bitkiler
Biyografi
Biyoloji
Coğrafya
Din
Edebiyat
Ekonomi
Elektronik
Felsefe
Fizik
Genel
Hayvanlar
Hukuk
internet
İslam Ansiklopedisi
Jeoloji
Kimya
Matematik
Müzik
Programlama
Rehberlik
Resim
Rüya Tabirleri
Sağlık
Sinema
Siyaset
Sosyoloji
Spor
Şifalı Bitkiler
Tarih
Teknoloji
Tıp
Tiyatro
Uzay
Yerler
Ziraat






vuhuv.com

İslam Ansiklopedisi



 Vücud

Vücud Olmak, varolmak, olan, varolan, mevcut. Kelam ilminde Allah'ın zorunlu varlığını dile getirir. Kelamcılara göre Allah'ın nefsî, zatî ya da sübutî sıfatlarındandır. Yunan felsefesinin, özellikle Aristo metafiziğin İslam dünyasına girmesinden önce, kelamcılar genel bir kavram olarak vücud yerine şey ve cisim kavramlarını kullanıyorlardı. Bu dönemde, kelamcıların tartıştıkları başlıca konulardan birini, Allah'a şey ya da cisim denilip denilemeyeceği oluşturuyordu. Sonunda Allah'a cisim denilemeyeceği, çünkü Allah'ın cismin gerekli niteliklerinden olan boyutlu olmaktan münezzeh olduğu sonucuna varıldı. Buna karşılık, diğer şeyler gibi olmamakla birlikte, Allah'a şey denilebileceği kelamcıların büyük çoğunluğu tarafından kabul edildi. Zeydî kelamcılarla Mutezile'den Cehm bin Safvan bu görüşü benimsemediler. Vücud ve ...

Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Vücud

 Vuslat

Vuslat Erişmek, ermek, varmak, ulaşmak. Tasavvufta Allah'a ulaşarak O'nunla birlikte olma hali. Aynı hal vasl, visal, vusûl kelimeleriyle de anlatılır. Vuslat halini gerçekleştiren mutasavvıfa vasıl ya da vasıl-ı Hak denir. Vuslat halinin tersi de hicran, firkat, firak, fasl, infsal ve inkıta kelimeleriyle dile getirilir. Mutasavvıflar izledikleri amaç ve yöntemleri bakımından beri sülûk, diğeri vusûl ehli olmak üzere ikiye ayrılırlar. Vusûl ehli sûfiler meczublardır. Sülûk ehlinin de bir bölümü doğrudan Allah'a ulaşmayı amaç edinirler. Bunlar mutasavvıflar ve melamilerdir. Sülûk ehlinin diğer bölümü ise Allah'ı değil, yalnızca Cennet'i isterler. Bunlara da zahid, abid ve fakir gibi adlar verilir. Bir başka yoruma göre tasavvufla ...

Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Vuslat

 Vitir Namazı

Vitir namazı Tek,tek başına olan şey, yatsı namazından sonra kılınan üç rek'at namaz. Vitir namazı, üç rekatlı bir namazdır. Yatsı namazının son sünnetinden sonra kılınır. Namazının vakti, yatsı namazının vakti ile aynıdır, yatsı namazının vaktinin bitimi ve sabah namazının vaktinin başlangıcı ile son bulur. Vitir namazına, "niyet ettim Allah rızası için bu günkü vitir namazını kılmaya" diye niyet edilir. Normal olarak iki rek'at kılınır. İki rekatın sonundaki oturuşta "et-Tahiyyat" okuduktan sonra üçüncü rekata kalkılır. Besmele ile Fatiha ve bir miktar Kur'an okunduktan sonra, Allahu ekber deyip tekbir alınır, eller bağlanır ve Kunut duası okunur. Sonra "Allahu ekber" diyerek rükû ve secdelere ...

Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Vitir Namazı

 Visal Orucu

Visal orucu İftar etmeksizin peş peşe birkaç gün tutulan oruç. Visal orucuyla ilgili olarak Allah Rasûlü (s.a.s)'nden rivayet edilen hadisler mevcuttur. Fakihler bu hadislerden istidlal ile visal orucunun hükmünü ortaya koymuşlardır. Ancak hadislerin farklı yorumu neticesinde değişik görüşler ortaya çıkmıştır. Hz. Peygamber (s.a.s) visal orucunu yasakladığında ashab-ı kiram: "Ya Rasûlullah! Ama sen visal orucu tutuyorsun" dediklerinde Hz. Peygamber: "Ben sizin gibi değilim. Çünkü ben Rabbim tarafından doyurulur ve sulanırım" buyurmuştur (Müslim, Siyam, 56, 57). Ashab visal orucundan vazgeçmek istemeyince Rasûlüllah onlara bir gün, sonra bir gün daha visal yaptırdı. Bilahare üçüncü gün hilali gördüler. Bunun üzerine Allah Rasûlü (s.a.s) visal orucundan ...

Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Visal Orucu

 Vird

Vird Gelmek, getirilen su, suya gelen topluluk, su hissesi, kuş sürüsü, ordu, gecenin ibadet için ayrılan kısmı. Tasavvufi bir tabir "Ve-re-de" fiilinden türetilmiştir. Tasavvuf ilminde, tarikat büyükleri tarafından ayet ve hadislerden de bazı parçalar alınmak suretiyle meydana getirilen hususi dualar için kullanılan bir tabirdir. Çoğulu "evrad"dır. Evrad, ayet, hadis ve diğer dualardan meydana gelir. Çeşitli tarikatların kendilerine göre virdleri vardır ve bunların arasında bazı metod farklılıkları bulunmaktadır. Misal olarak, Bayramiyye tarikatının pazartesi ve cuma günlerine mahsus olan virdleri şöyledir: 1- İhlas sûresi. 2- Ya Mani, Ya Dafi, ya Muin, iyyake na'budu ve iyyake nesteîn. 3- İnne Rabbî karibun mucib (Hûd, 11/61). ...

Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Vird

 Vicdan

Vicdan Bulma, bir şeyi bir halde görme; kalple hissetme, duygu; kendinden geçme, dalma; iyiyi kötüden ayıran ve seçen bir yapıya sahip olan kalpteki gizli his. İnsanın maddî olan vücudundan başka ruhî yönü de vardır. İnsanın bedeni öyle harika bir makinadır ki Çağımızda tekniğin en ileri seciyedeki imkanları ile yapılmış motor ve makinalar bunun yanında çok basit kalır. İnsan bedeninin planı tafsilatıyla anlatılmaya kalkışılsa bunun bilgisi her bir cildi biner sayfa olmak üzere bin ciltlik bir kitap eder. İnsan vücudu çeşitli elementlerden teşekkül etmiştir. Bunların % 98'i çokluk sırasına göre O, C, H, N, P, S, dir. Ca, K, Na, Mg ise ...

Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Vicdan

 Vesvese

Vesvese Fısıltı, hışırtı ve fışırtı gibi gizli ses, fiskos. Kalpte meydana gelen şüphe, tereddüt, vehim, kuruntu, iç üzüntüsü, nefis ve şeytanın meydana getirdiği iç karışıklığı anlamları için kullanır. Zıddı tereddütsüz, kararlı, emin ve azimli olmak demektir (el-İsfahanî, el-Müfredat, İstanbul,1986, 819, vesvese mad). Vesvese kelimesi Kur'an'da dört yerde geçmektedir. Şeytanın Cennette bulunan Adem (a.s) ve Havva validemize nasıl vesvesede bulunduğu Yüce Allah tarafından şöyle haber verilmiştir: "Derken Şeytan çirkin yerlerini kendilerine göstermek için onlara fısıldadı (vesvesede bulundu): - Rabbiniz başka bir sebepten dolayı değil, sırf ikiniz de birer melek ya da ebedi kalıcılardan olursunuz diye sizi bu ağaçtan menetti" (el-A'raf, 7/20). Bu ...

Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Vesvese

 Vesk

Vesk Eklemek, bir araya getirmek, taşımak, kovmak. Bir fıkıh terimi olarak; Kûfeliler'e göre 200 kg'lık bir ağırlık ölçüsü, 60 sa' tutarındaki ağırlık. At, araba, gemi ve benzerlerinin yükü demektir. Çoğulu "evsuk-evsak ve vusûk" gelir. Irak ekolüne göre 1 vesk = 60, sa'- 6400 dirhemdir. 62400 x 3.200736 = 1.99725926400 gram eder. Bu da yaklaşık 200 kg olur (bk. Ömer Nasuhi Bilmen, İstilahat-ı Fıkhıyye Kamusu, İstanbul 1969 IV, 125 vd). Vesk ölçeği tarım ürünlerinin nisabını belirlemede kullanılır. Ebû Saîd el-Hudrî (r.a)'ten rivayet edildiğine göre Hz. Peygamber şöyle buyurmuştur: "Beş ukiyye'den az gümüşte, beş zevd'den az devede ve beş vesk'ten az hububatta zekat ...

Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Vesk

 Vesile

Vesile el-Vesile kelimesinden türemiştir. el-Vesile: Bir şeye "istek" ile ulaşmadır. İstek-arzu anlamını içerdiğinden "el-Vasile" ifadesinden daha özeldir (dar anlamdadır). Allah (c.c.) şöyle buyurur: "O'na vesile (yaklaşma yol) arayın" (el-Maide, 5/35). Allah (c.c.)'a (yaklaştıran) gerçek vesile; ilim ve ibadetle onun yolundan gitmek ve şeriatın güzelliklerini benimsemektir. Kurbet (Allah'a yakınlık) gibi. el-Vasil, Allah'ı arzulayandır (Müfredat'tîr Rağıb el-İsfahan, s. 560-561). İbnü'l-Esîr şöyle der: el-Vasil; arzulayan-isteyen demektir. el-Vesîle; Kurbet, vasıta ve kendisiyle birşeye ulaşılabilen ve yakınlaşma sağlanabilen şey anlamındadır. Çoğulu, "vesail'dir (en-Nihaye, 5/185). el-Vesile kelimesi Kur'an-ı Kerim'de iki yerde kullanılmıştır: 1) Allah (c.c.) şöyle buyuruyor: "Ey iman edenler! Allah'tan korkun. O'na (yaklaşmaya yol) vesile arayın ...

Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Vesile

 Vesika

Vesika Sağlam, sağlamlaştırma aracı, senet, belge. Çoğulu "vesaik" tır. İnsanlar arasında yapılan bir takım muameleleri, hakları, dava konusu olayları ispat etmede kullanılan yazılı veya başka tür ispata yarayan belge. İslam'da çeşitli akit ve muamelelerin yapılması sırasında, bunların inkarını hükümsüz kılmak üzere ispata yarayan bir belge düzenlemesi istenmiştir. Kur'an-ı Kerîm'de şöyle buyurulur: "Ey İman edenler! Belirli bir vadeye kadar birbirinize borçlandığınız zaman onu yazın. Bunu aranızda bir katip doğru olarak yazsın. Katip, onu Allah'ın kendisine öğrettiği gibi yazmaktan çekinmesin, yazsın. Borçlu olan kimse yazdırsın ve Rabbi olan Allah'tan korksun da, borcundan hiçbir şey eksiltmesin. Eğer borçlu, aklı ermez kimse ise, onun yerine ...

Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Vesika