Arkeoloji
Bilgisayar
Bilim
Bitkiler
Biyografi
Biyoloji
Coğrafya
Din
Edebiyat
Ekonomi
Elektronik
Felsefe
Fizik
Genel
Hayvanlar
Hukuk
internet
İslam Ansiklopedisi
Jeoloji
Kimya
Matematik
Müzik
Programlama
Rehberlik
Resim
Rüya Tabirleri
Sağlık
Sinema
Siyaset
Sosyoloji
Spor
Şifalı Bitkiler
Tarih
Teknoloji
Tıp
Tiyatro
Uzay
Yerler
Ziraat
vuhuv.com |
İslam AnsiklopedisiVahdet-i VücudVahdet-i vücud
Tasavvufta, varlığın birliğini
savunan öğreti. Muhyiddin İbn Arabî tarafından
sistemleştirilen öğreti, sadece Allah'ın
varlığının zorunluluğu temeli üzerine kuruludur.
Benimseyen mutasavvıflarca tevhidin en yüksek yorumu sayılan öğreti,
diğer bazı mutasavvıflar tarafından fena makamında
kalmanın ortaya çıkardığı bir yanılgı
olarak nitelenir. Bazı İslam bilginleri ve hukukçuları
ise, tüm varlıkların tanrılaştırılması
anlamı taşıdığı gerekçesiyle küfürle
suçlarlar.
Vahdet-i vücud öğretisi, Allah'ın
varlığının zorunluluğu ilkesine dayanır.
Buna göre özü gereği varolan varlık (vücud) birdir ve bu da
Allah'ın varlığıdır. Bu varlık zorunlu (vacib)
ve öncesizdir (kadim, ezelî). Çokluk, parçalanma, değişme ve
bölünmeyi kabul etmez. Biçimi (suret), sınırı (hadd)
yoktur. Buna mutlak varlık (vücud-ı mutlak), ... Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Vahdet-i Vücud Vahdet-i MevcudVahdet-i mevcud
Allah ile evrenin birliğini savunan maddeci düşünce.
Vücudiye de denilen vahdet-i mevcud, Batı felsefesindeki materyalist
panteizmin İslam dünyasındaki
karşılığıdır. Görülen dünya lehine Allah'ın
varlığını reddettiği için İslam bilginleri
tarafından dinsizlerin, zındıkların yolu olarak
tanımlanır. Zaman zaman vahdet-i vücud anlayışı
ile karıştırıldığı da görülür.
Vahdet-i mevcud düşüncesine göre dışta
bağımsız bir varlık ile var olan ruhlar ve cisimler
evreni dışında bir Allah yoktur. Allah denilen varlık,
evreni oluşturan varlıklar toplamından başka
birşey değildir. Allah'ın evreni oluşturan
varlıklara nispeti, külli bir kavramın cüzüne nispeti gibidir.
Tanrı evrendir. Varolan her şey, bu evrenden ibarettir.
Vahdet-i mevcud düşüncesi, İslam
tasavvufundaki vahdet-i vücud anlayışının ... Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Vahdet-i Mevcud Vahdet-i KusudVahdet-i kusud
Tasavvufta insanın istek ve iradesini
Allah'ın istek ve iradesi ile birleştirmesi. Tevhidin bir yorum
biçimidir. İslam ilke ve kuralları ile çakışan bir
tevdid ve vahdet anlayışını belirtir. Vahdet-i
şuhud ve vahdet-i vücud anlayışını benimseyen
mutasavvıflar tarafından halka ait bir vahdet
anlayışı olarak kabul edilir.
Mutasavvıflara göre vahdet-i kusud, kalbte Allah'ın
ilahlığını yerleştirmek, Allah
dışındaki varlıkların (masiva)
tanrılığını reddetmektir. Bu vahdet, Allah'a
kulluk ile Allah dışındaki varlıklara kulluktan,
Allah'a duyulan sevgi ile O'nun dışındaki varlıklara
sevgiden, Allah'tan korku ile diğer varlıklardan korkudan,
Allah'tan istemek ve yardım beklemekle Allah dışındaki
varlıklardan istemek ve beklemekten, Allah'a tevekkül ve bağlanmakla
diğer varlıklara tevekkül ... Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Vahdet-i Kusud VahdetVahdet
Birlik. Tasavvufta her şeyi bir olarak ve bir içinde,
nesneleri Allah ile görmek. Mutasavvıfın gerçekliği tam
olarak kavradıktan sonra ulaşabileceği bir haldir.
Tasavvuf anlayışına göre vahdete ulaşılabilmesi
için dört engelin ortadan kaldırılması gerekir. Bu eylem,
dört kirlilik halinden arınmayı dile getirir. İlk engel,
bedenin ve giysilerin kirli oluşudur. Beden ve giysilerin kirden
arındırılması vahdete doğru atılan ilk
adımdır. İkinci engel, gönülde yerleşen günah ve
vesveselerin oluşturduğu kirliliktir. Gönül, günah ve vesvese
kirinden arındırılarak Allah için hazırlanmalıdır.
Üçüncü engel, kötü huyların oluşturduğu ahlakî
kirliliktir. Kötü huylar insanı hayvanlar düzeyine indirir. Ahlakı
kötü huylardan kurtararak hayvanlık düzeyinden çıkılmalıdır.
Dördüncü engel, Allah dışındaki ... Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Vahdet VahdaniyetVahdaniyet
Birlik. İslam kelamında Allah'ın ,
cisimsel niteliklerden soyutlamaya dayanan tenzihî ya da selbî sıfatlarından
biri.
Vahdaniyet, Allah'ın zat, sıfat ve
fiillerinde tekliğini belirtir. Vahdaniyetin zıddı olan
birden olma (taaddüd) ve ortağı bulunma (şirk), Allah için
düşünülemez.
Allah'ın vahdaniyeti; sayısal anlamda bir
birliği değil, O'nun zatının,
sıfatlarının ve fiillerinin eşsizliğini,
benzersizliğini dile getirir. Buna göre, O'ndan başka
yaratıcı ve O'ndan başka tapınılacak varlık
yoktur. Kur'an, birçok ayette bu anlamda Allah'ın vahdaniyetini
dile getirerek bunun zıddının
imkansızlığını vurgular. Bu ayetlerden birkaçı
şöyle sıralanabilir:
"O münezzehtir (eksiklerden uzaktır), yücedir.
O öyle Allah'tır ki, (eşi ve benzeri yoktur), bir ve her
şeye hakimdir" (ez-Zümer, ... Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Vahdaniyet VaftizVaftiz
Hıristiyanlığa girme alameti ve
Hristiyanlığın şartı sayılan yedi merasimden
biri. Vaftiz Ortodokslarda suya girmekten, Katoliklerde üzerine su
serpmekten ibarettir. Vaftize Arapçada "ta'mid" denir.
Vaftiz, Hristiyanlıkda Hz. İsa'nın
dinine katılmanın hukuki ve mukaddes bir göstergesidir. Vaftiz
edilen kişiye verilen isme "vaftiz adı" denir. Bir
çocuğu vaftiz hazırlayan, tören sırasında onu
kucağında tutarak yanında bulunan iki önemli kişi
vaftiz anası ile vaftiz babasıdır. Kiliselerde vaftiz
suyunun konulduğu taş, metal, çimento vb. şeylerden yapılmış
kurna biçimindeki kaba da "vaftiz teknesi" denir. Hemen bütün
dinlerde arınma ve yenilenmeyi sağlamak için çeşitli
şekillerde su kullanıldığı bilinmektedir.
İslam'da abdest ve gusul, bir takım dinî görevlerin yerine
... Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Vaftiz Vade FarkıVade farkı
Bir malın, peşin satılması
halindeki fiyatı ile vadeli satılması halindeki fiyatı
arasındaki fark. Peşin fiyatı üç milyon lira olan bir
mal, altı ay vade ile beş milyona satılırsa, aradaki
iki milyon lirası vade farkıdır.
Vade farkı ile yapılan bir
satışın caiz olup olmayışı mütedeyyin esnafı
hayli tedirgin etmektedir. Kimileri böyle bir uygulamanın faiz
olacağı endişesi ile, ya bu tür muamelelere girmekten kaçınmakta,
ya da ticari zorunluluktan dolayı girse bile huzursuz
olmaktadır. Her ne kadar bu mesele enflasyonun sebep olduğu günümüze
has bir problem gibi görünüyorsa da, çok eskiden el-e alınmış
ve hakkında görüşler beyan edilmiştir. Konu büyük
Hanefi fakihi ... Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Vade Farkı Vacibu'l-vücudVacibu'l-vücud
Zorunlu varlık ya da varlığı
zorunlu olan, Allah.
Kelam ilminde Allah'ın
varlığının zorunluluğunu, gerekliliğini
belirtir.
Vücud kavramının Yunan felsefesinin
etkisiyle İslam felsefe ve kelamına girmesinden sonra
başlayan, vücudun Allah'a nisbet edilip edilemeyeceği
tartışması, vücudun Allah'ın sıfatlarından
biri olduğunun kabul edilmesiyle sona erdi. Genel kabule göre vücud,
Allah ın zatından ayrı, ezelî, ebedî ve bağımsız
bir sıfattır.
Vücud kavramının diğer nesnelere de
nisbet edilmesi, varlıklar arasında bir ayrım
yapılmasını gerekli kıldı. Bunun
yapılmaması durumunda Allah ile diğer varlıklar
aynı kavram altında toplanmış olacaktı. Bu
sorunun ortadan kalkması için varlıklar, vücuda nisbetleri bakımından
vacib (zorunlu), mümkün (olabilir) ve mümtezi (olması
imkansız) denilen ... Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Vacibu'l-vücud VacibVacib
Gerekli ve sabit olan. "Vecebe" fiilinden
ism-i fail. Bu fiilin mastarları olan "vücûben",
"vecben", "vecbeten", ve "vecibeten",
gerekli ve sabit olmak, yere düşmek, kalb çarpmak, günde bir defa
yemek, ölmek ve güneş batmak anlamlarına gelir.
İslam hukukunda "vacib",
yükümlünün farzdan aşağıda, fakat sünnetten daha
kuvvetli olarak yerine getirmesi istenilen şer'î hükümdür.
İslam'da akıllı olan, erginlik çağına
ulaşan kimseye yükümlü (mükellef) denir. Kendi iradesiyle serbest
hareket edebilecek yaşa gelen kimsenin konuşmaları,
iş, amel ve davranışları İslam nazarında
belirli hükümlere bağlanmıştır. Fıkıh
kaynaklarında "yükümlünün fiilleri" denilen bu fiiller
sekiz tane olup, şunlardır: Farz, vacip, sünnet, müstehap,
mübah, haram, mekruh. Bu ayırım Hanefilere ... Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Vacib VaazVaaz
İyiliğe sevk için söylenen söz, nasihat,
öğüt, bir kimseye, kalbini yumuşatacak surette sevap ve ikaba
dair söz söylemek, nasihat etmek, bu yolda söylenilen söz.
İnsanların dinî yönden aydınlatılması,
onların ibadetlerini eksiksiz ve yanlışsız
yapabilmelerini sağlayacak ilmihal bilgilerinin verilmesini de
amaçlayan vaaz'ın, insanlık kadar eski bir geçmişe sahip
olduğu söylenebilir. Halen mensup ve müntesibi bulunan dinleri (ilahî,
muharref, batıl) hayatiyetlerini sürdürme vasıtalarından
biri de hiç şüphesiz vaaz yoludur. Yahudiliğin vaaz görevini
haham, Hristiyanlığın papaz, İslam'ın da vaiz
yerine getirir. İslam açısından batıl olmakla
beraber, günümüzde varlığını sürdüren Budizm, Sıkh,
Şintoizm vb. dinleri rahipleri vasıtasıyla, kendilerine
has mabedlerinde vaaz yoluyla telkin etmektedirler. ... Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Vaaz |