Arkeoloji
Bilgisayar
Bilim
Bitkiler
Biyografi
Biyoloji
Coğrafya
Din
Edebiyat
Ekonomi
Elektronik
Felsefe
Fizik
Genel
Hayvanlar
Hukuk
internet
İslam Ansiklopedisi
Jeoloji
Kimya
Matematik
Müzik
Programlama
Rehberlik
Resim
Rüya Tabirleri
Sağlık
Sinema
Siyaset
Sosyoloji
Spor
Şifalı Bitkiler
Tarih
Teknoloji
Tıp
Tiyatro
Uzay
Yerler
Ziraat
vuhuv.com |
İslam AnsiklopedisiUluhiyetUluhiyet
Kulluk etme, birini koruma, himaye etme, hayranlık
duyma, korkudan birine sığınma; üstün bir güç, olağanüstü
bir varlık karşısında aciz kalma, gizlenme, saklanmak
maksadıyla başkalarına karşı kendini göstermeme,
örtünme, ibadet etme, kulluk etme manasına gelen "alehu"
fiili, ismi mef'ul olarak alındığında kendisine ibadet
edilen varlık, mabud anlamında Kur'anî ve İslamî bir
terim. Uluhiyet, kelime olarak yukarıdaki değişik
anlamları bir arada toplayan "ilah"ın, masdar halidir
ve "ilahlık. tanrılık" anlamına gelir.
İslam inancının temeli olan "La ilahe
illallah" cümlesi Allah'ın dışında hiçbir ilah
ve tanrı kabul etmez; ancak, insanların Allah'tan başka
varlıkları da kendilerine "ilahlar" edinmeleri bir
realite olduğundan, insanların kendi kafalarından
doğan ... Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Uluhiyet Ulu'l-emrUlu'l-emr
Emir sahipleri.
Ulu'l-emr kavramı, Ey iman edenler! Allah'a itaat
edin, Peygamber'e de itaat edin, sizden olan ulu'l-emre de. Sonra bir
şeyde anlaşmazlığa düşerseniz, hemen onu Allah'a
ve Rasûlüne arzedin, Allah'a ve ahiret gününe gerçekten inanan
kimselerdenseniz..." (en-Nisa, 4/59) anlamındaki ayette geçer.
Ayette geçen "ulu'lemr" (emir sahipleri)'nin kimleri kasteddiği
konusunda görüş birliği yoktur. Sahabe ve tabiun ile müfessirlerin
bu konudaki görüşleri beş maddede toplanabilir:
a) Ulu'l-emr, raşid halifelerdir.
b) Ulu'l-emr, ordu komutanlarıdır.
c) Ulu'l-emr, şer'i hükümler konusunda fetva
veren müctehid bilginlerdir.
d) Ulu'l-emr, ehl-i hall ve'l-akd denilen müctehid
bilginlerin icmalarıdır.
e) Ulu'l-emr, imamlar, fazıl ve adil fakihlerdir.
Çağdaş İslam bilginleri, kavramı
... Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Ulu'l-emr Ulu'l-azmUlu'l-azm
Azim ve sebat sahibi peygamberler; Allah'ın
emirlerini gerçekleştirme hususunda en çok dikkat ve titizlik
gösteren peygamberler anlamında bir terim.
Bütün peygamberler yılmadan tevhid
inancını yaymaya çalışmışlardır. Bu
peygamberler, zamanlarındaki zorbalar karşısında bütün
sıkıntıları, güçlükleri, zorlukları,
anlayışsızlıkları omuzlamışlar;
ihanetlere ve işkencelere göğüs germişlerdir.
Bütün peygamberlerin sebat sahibi olduğunda
alimler ittifak etmişlerdir. İslam alimlerinin çoğu
aşağıdaki ayetlerde isimleri zikredilen peygamberlerin bir
derece daha üstün olduğunu kabul etmişlerdir.
"O dini doğru uygulayın, onda
ayrılığa düşmeyin' diye hem Nuh'a tavsiye
ettiğini, hem sana vahyeylediğimizi, hem İbrahim ve, Musa
ya ve İsa'ya tavsiye ettiğimizi sizin için de şeriat
yaptı" (eş-Şûra; 12/13).
"Hatırla o zamanı ki, ... Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Ulu'l-azm UkubatUkubat
Arapça ukûbet ceza demektir. Çoğulu "ukûbat"tır.
İslam'ın getirdiği emir ve yasaklara veya İslam'ın
verdiği yetki sınırları içinde yöneticilerin
belirlediği kurallara uymayanlara uygulanacak müeyyide ve yaptırımlar.
İslamî hükümler inanç ve amelle ilgili olmak
üzere ikiye ayrılır. Amelle ilgili olan hükümler de temel fıkıh
kaynaklarında "ibadetler, muameleler ve ukûbat yani ceza
hukuku" olmak üzere üçe ayrılır.
Ceza hukuku gerek inançla, gerek ibadet ve
muamelelerle ilgili hükümlere uymama veya İslam'ın
koyduğu yasakları çiğneme halinde uygulanacak hükümleri
ifade eder. Bu cezalardan ayet ve hadislerde belirlenmiş olanlara
"had" cezası denir. Çoğulu "hudûd"tur.
İslam devletinin koyacağı cezalara "ta'zîr"
cezası adı verilir.
Had cezalan beş tane olup; ... Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Ukubat Uhud SavaşıUhud savaşı UHUD SAVAŞI
(H. 3/M. 625)
Hicret'in üçüncü yılında Uhud
dağı civarında müşriklerle yapılan savaş.
Uhud savaşından önce Kureyş'in öfkesi
kabarmış, kin ve intikam duyguları artmıştı.
Bedir'de yakınlarını kaybeden Utbe kızı Hind
".. Muhammed'le arkadaşlarından öç almadıkça içim
rahatlamayacak, Muhammed'le savaş yapmadıkça koku sürünmek
bana haram olsun. Sevdiklerimin intikamının
alındığını gözümle görmedikçe bana sevinmek
yok!" diyordu. Ebu Süfyan ve başkaları da buna benzer
şekilde and vermişlerdi. Ebu Süfyan'ın yürüttüğü
kervanın malları Daru'n-nedve'de topluca durmaktaydı. Müşriklerin
ileri gelenleri, herkese katılma payını verdikten sonra
geri kalan kar ile güçlü bir ordu hazırlanmasına karar
verdiler. Onlara göre Müslümanlar Kureyş büyüklerini öldürmüşlerdi,
onların intikamını ... Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Uhud Savaşı UgursuzlukUgursuzluk
Herhangi bir şeyde bulunduğu zannedilen ve
işlerin ters gitmesine sebep olarak ileri sürülen hal.
Değişik çağlarda pek çok kişi ve
toplumlar çevrelerinde gördükleri bir takım eşyalarda,
hayvanlarda ve tabiat olaylarında uğursuzluk bulunduğuna
inanmıştır. Çağımızda bu uğursuzluk
anlayışını üzerinden atamamış pek çok
insan görülür. Bu tipteki insanlar, uğursuz olarak niteledikleri
şeylerden, kendilerine bir kötülük ve zarar geleceği
inancındadır. Daima bu tür şeylerden uzak durmağa
çalışırlar. Hiç bir dinî ve ilmî kaynağı
olmayan "uğursuzluk" anlayışına sahip
olsalar, hayatların her safhasında korku ve endişe içinde
bulunurlar.
Aslında hiç bir şeyde uğursuzluk yoktur.
Hiç bir şey doğuştan uğurlu değildir.
Uğursuzluk olsa olsa herkesin kendisinde, ... Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Ugursuzluk UcbUcb
Bir insanın kendisini üstün ve faziletli sanıp
başkalarını daha aşağıda görmesine
"kendini beğenme" ya da dinî tabirle "ucb"
denir. Çok kötü bir huy olan kendini beğenme, kibir ve gururun
sonucudur; sahip olduğu nimetlerin Allah'tan geldiğini ve yine
bir gün yok olup gidebileceğini düşünmemektir; insanın,
aciz ve zayıf bir kul olduğunu unutmasıdır.
Kendini beğenenler, diğer insanların
aklını, fikir ve düşüncelerini, davranışlarını,
hatta giyim ve kuşamlarını beğenmez, nefislerinden
başka bir şey düşünmez, inatçılıktan da geri
kalmaz. Onlara göre kendileri değerli, başkaları
değersizdir. Her yaptıkları iyi, her eksiklikleri
fazilettir. Her yüksek makama onlar layıktır.
Kendini beğenmek, kibirle aynı anlamda gibi görünüyorsa
da aralarında ... Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Ucb UbudiyetUbudiyet
Ubudiyet kelimesi, Arapça "a-b-d" kökünden
türemiştir. Sözlükte; kulluk, kölelik, aşırı
bağlılık, itaat anlamlarına gelmektedir. Kul, köle
anlamındaki ve itaattan başka şefkat, merhamet ve himaye
anlamlarını da taşımaktadır. Buna göre insan
bütün benliğiyle Allah'a kul olmanın bilincine
ulaşınca, Allah da ona merhamet etmekte ve o kimseyi
koruması altına almaktadır. İnsan Allah'a
karşı yapmış olduğu kulluk görevinde; O'nun
emirlerini yerine getirdiği gibi, O'nun hoşnutluğunu
kazanmak amacıyla da, her türlü söz ve davranışlarında
en içten saygı ve sevgi ile
bağlılığını ortaya koyar. Bu nedenle Allah'a
yönelen bu söz ve davranışlara da ibadet adı
verilmiştir (bkz. Rağıb, Müfredat, 479; İbn Manzur,
Lisanü'l-Arab, III, 270-279; ... Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Ubudiyet Tövbe NamazıTövbe namazı
Yapılan tövbenin kabulü için kılınan
iki rekatlık namaz. Mendup sayılan nafile bir ibadettir.
Bir Müslüman, insan olarak bir günah işlerse,
bundan pişmanlık duyması yani tövbe etmesi gerekir.
İşlenen her çeşit günahtan dolayı Allah Teala'ya
tövbe etmek ve bir daha işlememek üzere "kalbi azim"de
bulunmak esastır.
İşlediği günahlarına pişman
olan kişinin Allah'ın fazl ve keremine, tövbeleri kabul ediciliğine
sığınmaya ihtiyacı vardır. Bunun için iki rekat
namaz kılarak işlediği günahtan dolayı mağrifet
olunmayı dilemesi menduptur.
Tövbe namazı ile ilgili bir hadis raviyeti
şöyledir:
"Ali bin Ebî Talib (r.a) den şöyle demiştir:
Ben Resulullah (s.a.v)'den bir hadis işittiğim zaman, Allah
dilediği kadar ... Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Tövbe Namazı |