Arkeoloji
Bilgisayar
Bilim
Bitkiler
Biyografi
Biyoloji
Coğrafya
Din
Edebiyat
Ekonomi
Elektronik
Felsefe
Fizik
Genel
Hayvanlar
Hukuk
internet
İslam Ansiklopedisi
Jeoloji
Kimya
Matematik
Müzik
Programlama
Rehberlik
Resim
Rüya Tabirleri
Sağlık
Sinema
Siyaset
Sosyoloji
Spor
Şifalı Bitkiler
Tarih
Teknoloji
Tıp
Tiyatro
Uzay
Yerler
Ziraat
vuhuv.com |
İslam AnsiklopedisiTövbeTövbe
Rücu etmek, geri dönmek, pişman olmak, nedamet
duymak, yaptığı günahı bırakıp Cenab-ı
Hakk'a yönelmek.
Asıl anlamı geri dönmek olup, tövbe
kelimesinin türemişi olan "tevvab" kelimesi tövbe işini
çok çok yapan anlamında aşırılık ifade eden
ism-i faildir. Yüce Allah'ın bir ismi, bir sıfatı olarak
"et-Tevvab" ise itaata yönelerek Allah'a dönen kişinin
istediği bağışlanmayı kabul edip, o tövbekar
kulunu huzuruna alan ve onu affeden anlamındadır. Bu itibarla tövbe,
kul hakkında günahlardan dönmeyi, yüce Rabb'imiz hakkında da
cezalandırmaktan dönmeyi ifade eder, yani kul Rabb'ine döner,
Rabb'i de onun bu yönelişini kabul eder ve onu cezalandırmaktan
vazgeçer. İşte bu manada "et-Tevvab" sıfatı,
kulların tövbelerini ... Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Tövbe Tırnak (kesmek)Tırnak (kesmek)
El ve ayak parmaklarının uçlarında
bulunan, parmakları dış etkilerden koruyan boynuzsu
maddeler olan tırnaklar zamanla uzar. Uzayan
kısımların kesilmesi fıtratın (insan
yapısının) gereği olan sünnetlerdendir. Hz. Peygamber
fıtrattan olan beş temizlikten birinin de tırnakların
kesilmesi olduğunu belirtmiştir. Tırnaklar uzayınca
etle tırnak arasına pis, mikroplu şeyler girer. Bilhassa el
parmakları vücudun hemen her yerine, özellikle yemek yerken ağza
değeceğinden, buralara mikropları bulaştırır.
Koruyucu hekimlik açısından da tırnakların kesilmesi
çok önemlidir. Abdest ve gusül esnasında suyun tırnak
altlarına (uzayan kısmın altına) ulaşması
şarttır. Pislik dolu olduğu için buralara su ulaşmazsa
temizlik olmaz. Güzellik niyetiyle, temiz tutulsa da tırnak uzatmak
yanlıştır, sünnete ... Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Tırnak (kesmek) TürbeTürbe
Ziyaret olunan mezar, Müslümanlardan, büyük alim,
velî, hükümdar, hükümdar zevcesi ve çocukları, emir, vezir ve
komutanların kabirleri üzerine inşa edilmiş, üzerleri
özellikle kubbelerle örtülü bina. Müslüman olmayanların
kabirleri üzerine yapılmış binalara türbe denilmiş.
İslam büyüklerinin üstü açık olan mezarlarına da
onlara hürmeten türbe denir. İran ve Azerbaycan'da türbeye,
sonundaki tayı telaffuz ederek "türbet" derler. Hz. Fatıma
(r.a) babasının (s.a.s) mezarını ziyaret ederken
şöyle demişti:
Hz. Fatıma bu sözünde Kabr-i Şerif için
Türbet'e Ahmed sözünü münasip görmüştü. Hz. Fatıma'nın
Kabr-i şerifin başında söylediği nazmın
tamanının anlamı şöyledir: "Ahmed Aleyhisselam'ın
Kabrinin toprağını koklayan kimseye ne olur? Ona ömür
boyunca miskü-anber gibi güzel ... Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Türbe TıraşTıraş
Saç, sakal ve bıyığın
fazlasının kısaltılması, kasıkta ve koltuk
altında bulunan kılların gidermesi. İslam, temizlik
üzerine kurulmuş bir dindir. Hatta iman ve ibadetin temel
esaslarından birini temizlik teşkil eder. Hz. Peygamber (s.a.s)
bir hadisinde, "Temizlik imanın yarısıdır"
buyurmuştur (ed-Darimî, Sünen, I, 167). İslam dini
Müslümanların maddî ve manevî alanda temizliğe dikkat
etmeleri için onlara yol göstermiştir. İslam, insanları
hayatın her sahasında yükseltir, melekler derecesinde temiz bir
hayata ulaştırır, ruhları en üstün duygularla aydınlatır.
Vücud ve ruh sağlığında temizliğin büyük bir
yeri vardır.
İslam'da daima temizlik dış ve iç diye
iki yönlü olarak açıklanır. Dış temizlik, bir
kısım ibadetlerin şartı, başlangıcı ... Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Tıraş Tüp BebekTüp bebek
Kadının çeşitli sebeplerle gebe
kalamaması halinde, doktorların erkek ve kadından
alınan eşey hücreleri (sperm ve yumurta) laboratuarda
dölleyerek oluşturdukları cenini, kadının döl yatağına
(rahim) zerk etmeleri işlemine halk arasında tüp bebek denir.
Bu işlem tıpta yapay dölleme ya da tüpte dölleme olarak anılmaktadır.
Nikahlı eşler arasında sun'î tohumlama
yoluyla çocuk sahibi olmak mümkün ve caizdir. Nitekim eş-Şirbînî,
bu konuda şöyle der: "Bir kadın ihtilam olmuş
kocasının menisini cinsel organına yerleştirmek
suretiyle gebe kalsa, doğan çocuk meşrûdur ve kadın bu
işlemden dolayı günahkar olmaz" (eş-Şirbînî,
Muğnî'I-Muhtac, III, 384). Aşılama ve ceninin
gelişmesi aşamalarında tıbbî usullerden yararlanarak
çocuk sahibi olmak da ... Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Tüp Bebek TılsımTılsım
Esrarlı bir kuvvet
taşıdığına, tabiatüstü gücü bulunduğuna,
birtakım sırlar sakladığına inanılan
şey. Tılsım karşılığında dilimizde
sihir, büyü, efsun kelimeleri kullanılmaktadır.
Anadolu kadınlarının başlarına
taktıkları metal süs eşyasına da tılsım
denir. Baş süslemelerinde kullanılan tılsımın,
kişiyi, nazar, iftira ve kötü ruhlardan koruduğuna
inanılır (İbn Haldun, Mukaddime, çev. Z.K. Ugan Ankara,
1957, 111, 2 vd.). Tılsım gümüş, altın vb.
değerli metallerden yapıldığı gibi, bunların
taklidlerinden, mücevherlerden, deniz kabuklarından da olabilir.
Tılsımın Manî inancıyla da ilişkisi
bulunmaktadır. Anadolu folklorunda tılsım genellikle büyünün
etkisini sağlayan araçları ifade eder. Define vb. gizli
şeyleri bulmak, kapalı yerleri açmak için ehlinin bildiği
sözlere veya vasıtalara da tılsım ... Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Tılsım TüketimTüketim
Harcamak, tüketmek, zorlanmak, candan gayret etmek.
Arapça "istihlak" kelimesi tüketimle eş
anlamlıdır. Tüketim, ekonomi ilminde; ihtiyaçları
karşılamak amacıyla yapılan aynî ve nakdî harcamalar
olarak tarif edilmiştir. Hz. Peygamber rızkı; kişinin
yiyip tükettiği ve giyip eskittiği şey olarak tarif
etmiştir (Buharî, Enbiya, I; Hayz, 17; Kader, I; Müslim, Kader,
5).
Ekonomik faaliyetler, genel olarak dört safhaya ayrılır:
1) Üretim; ekonomik değerler üretme. 2) Dolaşım;
üretilen malın tüketiciye ulaşıncaya kadar geçirdiği
safhadır. 3) Bölüşüm; üretilen şeylerin toplum
kesimleri arasında paylaşılmasıdır. 4) Tüketim;
bu son safha olup, daha önce üretilmiş olan değerlerin ihtiyaçların
karşılanmasında kullanılıp yok edilmesi, ya da
eskime ve yıpranma sonucunda ... Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Tüketim Tur SuresiTur suresi
Kur'an-ı Kerîm'in elliikinci suresi. Kırkdokuz
ayet, üçyüzoniki kelime ve binbeşyüz harften ibarettir. Basralılar
kırksekiz, Hicazlılar ise kırkyedi ayet olduğu görüşündedirler.
Mekkî surelerden olup, Secde suresinden sonra nazil olmuştur.
Adını, ilk ayetini oluşturan ve Musa (a.s)'ın Allah Teala'dan
vahiy aldığı Medyen'deki bir dağın adı olan
Tûr kelimesinden almıştır.
Surenin üslûbundan nazil olduğu zamanın,
İslam'a karşı itirazların
yapıldığı, Peygamber (s.a.s)'e karşı
yoğun iftira kampanyalarının yürütüldüğü, ancak işkence
ile yıldırma gayretlerinin henüz yoğun bir hal
almadığı bir dönem olduğu
anlaşılmaktadır.
Ahirette tekrar dirilmenin mutlaka vuku
bulacağı, bir önceki sure olan Zariyat suresinde
delillendirilerek ortaya konmuş idi. Bundan dolayı deliller
tekrar zikredilmeden, bir ... Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Tur Suresi Tul-i EmelTul-i emel
Hırs, açgözlülük, tama; bitmez tükenmez hırs
ve arzu anlamında bir kavram. Tasavvufta, insanın hiç
ölmeyecekmiş gibi dünyaya aşırı bir şekilde
bağlanmasıdır. Bunun zıddı olan "kasr-i emel"
ise kanaat ve tok gözlülük olup, insanın hemen ölecekmiş
gibi ahiret için çalışmasıdır. Sûfiler, Allah'ın
zikrinden alıkoyar korkusuyla dünya meşgalesine dalmaktan ve dünya
sevgisini gönülde yeşertmekten şiddetle kaçınırlar.
Çünkü kişiyi en çok hataya sevkeden ve yer yer insanlık
kılığından çıkartan şey dünya ve makam
sevgisidir. Dünyada, olanla azmamak, olmayana da üzülmemek gerekir.
Dünya meşgalesi ve geçim telaşı insanı Allah'tan ve
hayırlı amellerde bulunmaktan
uzaklaştırmamalıdır.
Tûlsi emelin iki sebebi vardır:
a. Dünya sevgisi: Dünya ... Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Tul-i Emel Tuhur, TuhrTuhur, tuhr
"Tahura-yathuru" fiilinden"tuhr" ve
"taharet" mastarı sözlükte pislik ve kirden arınmak,
temiz olmak demektir. Tuhr kelimesi kadınların ay hali ile
ilgili olarak ortaya çıkmıştır. Kur'an-ı Kerîm'deki
"kurû" kelimesi lügatte; kadının hem temizlik ve hem
de ay halini ifade eder. Hanefiler ve bir rivayette Ahmed b. Hanbel bundan
"hayız"; Şafiiye Malikîler ise "tuhr"
manasını anlamışlar ve boşanmış
kadınların iddetlerini bu esasa göre hesaplamışlardır.
Kur'an-ı Kerîm'de şöyle buyurulur: Boşanan
kadınlar, kendi başlarına üç kurû süresince iddet
beklerler" (el-Bakara, 2/228).
Kurû' sözcüğüne Hanefi'ler aybaşı
hali (hayız) anlamı verirken, başka ayet ve hadislere
dayanmışlardır. Yukarıdaki ayetin devamında;
"Boşanan kadınların cinsel organlarında
Allah'ın yarattığını gizlemeleri ... Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Tuhur, Tuhr |