Arkeoloji
Bilgisayar
Bilim
Bitkiler
Biyografi
Biyoloji
Coğrafya
Din
Edebiyat
Ekonomi
Elektronik
Felsefe
Fizik
Genel
Hayvanlar
Hukuk
internet
İslam Ansiklopedisi
Jeoloji
Kimya
Matematik
Müzik
Programlama
Rehberlik
Resim
Rüya Tabirleri
Sağlık
Sinema
Siyaset
Sosyoloji
Spor
Şifalı Bitkiler
Tarih
Teknoloji
Tıp
Tiyatro
Uzay
Yerler
Ziraat






vuhuv.com

İslam Ansiklopedisi



 Tekel

Tekel Bir mal veya hizmet üreticisinin, o mal veya hizmet yerine bir başkasının ikame edilemediği durumlarda piyasayı tek başına belirlemesi ve herhangi bir rakibi bulunmaması durumu. Bu durumda söz konusu mal veya hizmetin satış riski olmaksızın fiyatının en yüksek karı elde edecek şekilde belirlenmesi hemen hemen üretici firmanın kararına kalmış bir konu olmaktadır . Tekel (inhisar), onun tam zıddı olan tam rekabette olduğu gibi uygulamada mutlak olarak gözükmez. Bu bakımdan bir tekelin varlığından söz edebilmek için değişik kriterler öne sürülmüştür. Bugün genellikle makul kabul edilen ölçü; bir mal veya hizmet konusunda toplam üretimin en az üçte birinin bir veya birlikte hareket ...

Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Tekel

 Tekebbür

Tekebbür Kibir gösterme, kibirlenme, kendini başkasına karşı üstün görme, inad edip hakkı kabul etmeme. Tekebbür Arapça bir kelimedir ve "ke - be - re" kökünden gelmektedir. Bu kök fiil "ke-bi-re" ve "ke-bu-re" olarak da okunmaktadır. Tekebbür, bu kökten türeyen "tekebbere" fiilinin masdarıdır. Tekebbür'ün zıddı, tevazudur. O da, büyüklenmeme, alçak gönüllü ve gösterişsiz olma demektir. Tekebbür, "istikbar" ile aynı anlamı ifade etmektedir. Kur'an'ın muhtelif yerlerinde Yüce Allah tekebbürü kınamış, kendilerini başkalarından üstün kabul edip, başkasını hor ve hakir gören kişileri tenkid etmiş ve bu türlü davranışların doğru olmadığını bildirmiştir: "Yeryüzünde tekebbürde bulunanları, (haksız yere böbürlenenleri), ayetlerimden uzaklaştıracağım, (onları anlayamayacaklar). Onlar, bütün mucizeleri ...

Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Tekebbür

 Tekbir

Tekbir Büyütmek, ululamak, büyük görmek, "Allahu ekber" demek. "Kebure" kökünden "tef'îl" babında bir mastar. Bütün namazlara giriş "Tekbir" ile olduğu gibi, namaz rükünlerinin ayrılması tekbir cümlesi ile olur. Bayram veya cenaze namazlarında ilave tekbirler, teşrik tekbirleri de Allah'ın yüceliğinin anıldığı diğer tekbir çeşitleridir: Buna göre tekbir hüküm olarak farz, vacip, sünnet veya nafile olarak tekrarlanan "övgü ve sena" cümlesidir. "Allahu ekber" ifadesi yüce Allah'ın her şeyden üstün, ulu ve azametli olduğunu bildirir. Hz. Peygamber ilk gelen vahiyle Cenab-ı Hakkı ululama, O'nu her şeyin üstünde tutma, en yüce varlık olarak kabul etme konusunda senada bulunmakla emrolunmuştur. Rivayete göre, Hz. Peygamber'e (s.a.s) ilk ...

Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Tekbir

 Tekasür Suresi

Tekasür suresi Kur'an-ı Kerîm'in yüzikinci suresi, sekiz ayet, otuzaltı kelime ve yüzelliki harften ibarettir, fasılası ra, mim ve nun harfleridir. Mekkî sûrelerden olup, Kevser suresinden sonra nazil olmuştur. Adını ilk ayetinde geçen ve "çoklukla övünmek" anlamında kullanılan "Tekasür" kelimesinden almıştır. Sure, insanların, nimet olarak verilen dünyaya ait şeyleri kendilerine ilahlar edinip, onlara tapınmalarını şiddetli bir üslûpla tenkid ederek, böyle davrananların ahirette uğrayacakları elim azabı haber vermektedir. İnsanoğlu, haktan uzaklaşıp, cehaletin karanlığında kaybolduğu zaman, dünyaya ait olan maddî menfaatlere o derece değer verir ki, sanki ebediyen kaybetmeyecekmiş gibi onlara hizmet etmeye, varlıklarıyla öğünmeye başlar. Resulullah (s.a.s) insanın bu süflî yönünü; "Eğer insanoğlunun ...

Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Tekasür Suresi

 Tehlil

Tehlil "La İlahe İllallah" (Allah'tan başka ilah yoktur) sözünü söylemek. Bu kelime, "Tevhid kelimesi" olarak da adlandırılmaktadır. İslam'ın temel rüknü, esasıdır. Hakimiyetin, üstünlüğün, yaratıcılığın ve ilahlığın ancak Allah'a ait olduğunu bildirmektedir. İlah, tapılacak, her şeyi yaratan, bilen, sevk ve idare eden demektir. "La İlahe" kelimesinde bu vasıf genel manada reddediliyor. "İlla" istisna edatıdır. Bu edatla, Allah olumsuzluktan istisna ediyor ve bu üstün vasıflar yalnız O'na has kılınıyor. Tevhid kelimesi iki kısımdan meydana gelmektedir. Birincisi "La İlahe illallah" ikincisi ise, "Muhammedün Resulullah" (Muhammed Allah'ın elçisidir)'dır. "La İlahe İllallah"ı, "Muhammedün Resulullah" tamamlar. Birincisini kabul edip ikincisini inkar etmek, tevhidi, İslam inancını ortadan kaldırır. ...

Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Tehlil

 Teheccüd Namazı

Teheccüd namazı Geceleyin uyanıp kılınan namaz. Teheccüd sözlükte, uyumak ve uyanmak manasında olup, zıt anlamlı kelimelerdendir. Daha sonra gece uyanıp namaz kılan kimseye, bu kökten türetilmiş "hecûd" denilmiş ve böylece teheccüd, terim olarak namaz ve Allah'ı zikir için gece uyanmak manasında kullanılmıştır. Genellikle yatsı namazından sonra, daha uyumadan veya bir miktar uyuduktan sonra kılınan namaza gece namazı (salatü'l-leyl) denir. Gece uykusu bölünerek kalkıp kılınan namazlara ise teheccüd namazı denir. Tabiinin büyüklerinden Esved ile Alkame: "Teheccüd uykudan sonradır" demişlerdir. Hatta hiç uyumaksızın bütün geceyi ibadetle geçirmeyi adet edinmek mekruh sayılmıştır (Tecrid-i Sarih Tercümesi, IV, 13). Buharî'nin Amr b. el-As (r.a)'dan rivayetine göre ...

Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Teheccüd Namazı

 Teganni

Teganni Şarkı söylemek. Bazı mahzun sözlerin belirli bir makama uygun biçimde söylenmesi, okunması. Teğannide aslolan tabiattaki tabiî seslerdir ve insanın fıtraten buna meyli vardır. Yani insanoğlu bütün güzellikler gibi güzel sese meyillidir. Fıtratı gereği onunla rahatlar. Sevinç, keder, sıkıntı ve hayret anında ona yönelir. Bu çocukluk, gençlik ve ihtiyarlık döneminde devamlı karşılaşılan bir gerçektir. Küçük bir çocuk güzel sesle, teğanni ile söylenen ninni ile sükunet bulur. Kulağına gelip ruhunu okşayan bu güzellikle sakin bir uykuya dalar. Teğanni ve musikinin hayvanlar üzerinde bile etkisi vardır. Her hayvan hemcinsiyle, teğanniye benzeyen bir sesle anlaşır. Kuşların bir çoğunun sesi gerçek musikidir. İslam'ın fıtratın gereği ...

Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Teganni

 Tegabün Suresi

Tegabün suresi Kur'an-ı Kerim'in altmışdördüncü suresi. Ondokuz ayet, dörtyüzyirmibir kelime ve binyetmiş harften ibarettir. Fasılası, ra, dal, nun ve mim harfleridir. Medenî surelerden olup, Tahrim suresinden sonra nazil olmuştur. Adını dokuzuncu ayetinde geçen "Teğabun" kelimesinden almıştır. İbn Abbas ve Ata b. Yesar ilk onüç ayetin Mekke'de diğerlerinin Medine'de nazil olduğunu söylemişlerdir (Alûsî, Ruhu'l-Meanî, Kahire (t.y), XVIII, 119). Sure, Medenî olmakla birlikte son bölümü hariç Mekkî surelerin özelliklerini taşımaktadır. Allah Teala'nın, mülkün sahibi olduğunu, her şeyi O'nun yarattığı ve kalplerde saklananlara kadar her şeyi bildiği gibi hususlar zikredilerek, O'nun varlığı, gücü ve kudreti hakkında şüphesi olanlar uyarılmaktadır. Ayrıca, geçmişte helak edilmiş kavimlerin ...

Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Tegabün Suresi

 Tefsir

Tefsir Bir şeyi iyice açıklamak, keşfetmek anlamında "el-Fesr" masdarından tef'il babında bir kelime. Istılahta beşerî takat oranında, Allah Teala'nın muradına delalet etmesi yönünden Kur'an-ı Kerim'i inceleyen bir ilimdir. Konusu, Kur'an ayetleridir. Gayesi, iki cihanda selamete ve mutluluğa ulaşmak için Allah Teala'nın kitabını yine O'nun muradına uygun bir şekilde anlamak, anlatmak ve yararlı hükümler çıkarmaya kudret kazanmaktır. Tefsir ilminin şerefi: Bu ilmin şerefi, bilinen bir gerçektir. Allah Teala; "Dilediğine hikmeti verir, hikmet verilen kimseye çok şeyler verilmiştir" (Bakara, 269) buyurmuştur. İbn Abbas (r.a)'dan gelen bir rivayete göre ayet-i kerimede geçen "hikmet" kelimesi, Kur'an'ın nasihini, mensuhunu, muhkem ve müteşabihini, ilk ve son inen ...

Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Tefsir

 Tefekkür

Tefekkür Herhangi bir mesele hakkında düşünme, zihni yorma, derin düşünme ve işin şuuruna varma. Tefekkere fiili, üç harfli olan "fekere" fiilinden türemiştir. Fekere kök fiili ve ondan türemiş olan tefekkere, efkere, fekkere ve iftekere fiilleri aynı anlamdadırlar. Tefekkürün zıddı, fikirsizlik ve düşüncesizlik demektir. Tefekkür, insana mahsus bir özelliktir. İnsan, tefekkür sayesinde diğer varlıklardan ayrılır ve üstün olur. Tefekkür ancak kalpte tasavvuru mümkün olan şeyler hakkında yapılabilir. Onun için, Allah'ın yarattığı varlıklar hakkında tefekkür mümkündür. Fakat Allah'ın zatı hakkındaki tefekkür mümkün değildir. Çünkü Allah hiç bir şekilde suret olarak vasıflandırılamaz ve şekil olarak hayal edilemez (el-İsfahanî, el-Müfredat, İstanbul 1986, 578). Hz. Muhammed ...

Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Tefekkür