Arkeoloji
Bilgisayar
Bilim
Bitkiler
Biyografi
Biyoloji
Coğrafya
Din
Edebiyat
Ekonomi
Elektronik
Felsefe
Fizik
Genel
Hayvanlar
Hukuk
internet
İslam Ansiklopedisi
Jeoloji
Kimya
Matematik
Müzik
Programlama
Rehberlik
Resim
Rüya Tabirleri
Sağlık
Sinema
Siyaset
Sosyoloji
Spor
Şifalı Bitkiler
Tarih
Teknoloji
Tıp
Tiyatro
Uzay
Yerler
Ziraat






vuhuv.com

İslam Ansiklopedisi



 Tasadduk

Tasadduk Herhangi bir mal veya nakit parayı Allah rızası gözetilerek ihtiyaç sahiplerine vermek. Kur'an-ı Kerim'de ve Hz. Peygamber'in hadis-i şeriflerinde mallarını Allah yolunda harcayanlar övülür, kıyamet gününde kendilerine kat kat arttırılarak mükafat verileceği müjdelenir. Müslümanlar, ne alış-verişin, ne dostluğun ve ne de kayırmanın olmadığı gün gelmezden önce, kendilerine verilen zenginliklerden Allah için harcamaya (el-Bakara, 2/254) çağrılır; ölüm gelince pişman olup "keşke sadaka verseydim" diye çırpınmadan önce tasadduk etmeye davet edilirler (el-Münafikûn, 63/10,11). Kur'an'ın birçok ayetinde, insanlardan bir kısmının mal ve evlat yönünden diğerlerinden üstün olduğu, ancak maddî şeylerin bir övünç kaynağı olmaması gerektiği, bu gibi geçici üstünlüklerin imtihan için verildiği, mal ...

Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Tasadduk

 Tarık Suresi

Tarık suresi Kur'an-ı Kerîm'in seksenaltıncı suresi. Onyedi ayettir. Fasılası elif, lam, ayn, ra, zı, ba ve kaf harfleridir. Mekkî sûrelerden olup, Beled sûresinden sonra nazil olmuştur. Adını ilk ayetinden geçen "Tarık" kelimesinden almıştır. Surede Allah Teala, Kur'an ayetlerini yalanlayan kafirlere, insanın güç açısından ne kadar önemsiz ve hakir olduğunu haber vermekte, peşinden Kur'an'ın vasıflarını açıklamakta, sonra da Resulullah (s.a.s)'e inkarcılara mühlet vermesi emredilmektedir. İki bölümden oluşan sûrenin her iki bölümü de kasem ile başlamaktadır. Birinci bölümün başlangıcında göğe ve gece ortaya çıkana (Tarık) kasem edilmektedir. İkinci bölüm ise; "Dönüş yeri olan göğe" yemin edilerek başlamaktadır. İlk bölümdeki yeminden sonra insanı ve ...

Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Tarık Suresi

 Tarikat

Tarikat Yol, yollar. Tasavvufta, Allah'a ulaşmak için tutulan yol. Bu yol boyunca yapılan yolculuk bir şeyhin öncülüğünde gerçekleşir. Her yolun, kurucusu, öncüsü tarafından belirlenen birtakım kuralları, töreleri vardır. Hicri 6. (M. 12) yüzyıldan başlayarak çok sayıda tarikat kurulmuş ve bunlar şubelere, kollara ayrılarak bütün İslam dünyasına yayılmış ve günümüze kadar gelmişlerdir. Mutasavvıflara göre Allah'a ulaşan yollar sayısızdır. Herkesin vuslatı ayrı ayrı kural, yöntem ve yollarla gerçekleşebilir. Esas olan yönelmedir. Örneğin Kabe'nin belirli bir yanında bulunmak değil, ona yönelmek önemlidir. Kabe'ye ulaştıran bu yöneliştir. Bu nedenle mutasavvıflar, "Allah'a ulaşan yollar yaratıkların nefesleri sayısıncadır" (Necmeddin Kübra), "Allah'a ulaşan yollar yaratıkların sayısıncadır" (Ebu Bekir ...

Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Tarikat

 Tarik

Tarik Yol, cadde, meslek. Arapça bir kelimedir; "tereka" fiilinden türemiş bir isimdir. Mecazi mana yönünden tutulan, gidilen, takip edilen yol, metod; seçilen tarz ve usûl demektir. Çoğulu "turuk"dur. "Tarikat" kelimesi de aynı kökten olup, tarik kelimesinin müennes şeklidir ve aynı manayı ifade eder. Tasavvuf açısından ise, gerçeğe varma yolu ve kamil mürşidin izinde takip edilen yol demektir. Tarikat'ın çoğulu taraik'dir. Kur'an'da dört yerde tarik, üç yerde tarikat ve iki yerde de taraik kelimesi geçmektedir. Hemen hemen hepsi aynı manayı ifade etmektedirler. Tarik kelimesinin bulunduğu iki ayetin meali şöyledir: "O inkar edip zulmedenler var ya, onları Allah ne bağışlayacak, ne de bir ...

Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Tarik

 Tarih

Tarih Tarih, insanoğlunun hayat faaliyetlerini en kapsamlı bir şekilde ele alan sosyal ilimlerin basında gelmektedir. Çünkü tarih, geçmişin bilgisini bize getirmektedir. Özellikle belirli bir toplunun bilgisidir bu. Ama bazen aynı kaderi taşıyan birkaç toplumun geçmişi ve birbirleri ile olan ilişkisi de tarihin belirli bir alanı içerisinde incelenir. Bu durum, genelde en büyük belirleyici olan "din faktörü"nün ortaklığı ile gerçekleşir. Tarihi çalışmaların ilmî bir noktaya ulaşması, onun kendine ait bazı kanunlar bulmasıyla gerçekleşmiştir. Böylece o, bulduğu genel ve evrensel yasalarla gerek şimdiki gerekse geçmişteki benzer olayları rahatlıkla yorumlayabilecektir. İşte bu tarihe "ilmî tarih" adı verilmiştir (March Bloch, Tarihin Savunması ya da tarihçilik ...

Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Tarih

 Tapu

Tapu Mülkiyet senedi, mülkiyet belgesi. Mîrî araziye tasarruf edenin tasarruf hakkına karşılık olarak ödediği para. Tapu, Osmanlı Arazi Kanunnamesi'nde şöyle tarif edilmiştir: "Tapu, hakkı-ı tasarruf mukabilinde verilen muacceledir ki canib-i mîrî için memuru tarafından ahz ve istifa kılınır." (1858 Tarihli Osmanlı Arazî Kanunnamesi, mad. 3) Bu tarifi şu şekilde sadeleştirebiliriz: Tapu; tasarruf hakkı karşılığında verilen peşin para olup, mîrî arazi için görevli memur tarafından alınır. Mülkiyeti devlette kalmak üzere yararlanma hakkı köylülere verilen arazilere mirî arazi veya arazi-i memleket denir. İşte tapu terimi Osmanlılarda ilk olarak bu arazilerin şahsa verilmesi sırasında peşin olarak alınan para anlamında kullanılmıştır. Özellikle çeşitli yüzyıllarda çıkarılan ...

Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Tapu

 Tanrı

Tanrı Türkçe'de Allah anlamında kullanılan Tanrı kelimesi, "gökyüzü" ve "şafak" manalarına gelen "tan" dan türemiştir. Orta asya Türk boylarında daha çok "gökyüzü" anlamında kullanılmıştır. Çağatayca'da Tengri, Yakutça'da Tangora, Tanara, Altaylarda Teneri, Sümerce'de Tingir, Dingir Akadca'da İlu, Oğuzca'da Çalap, Çelep, Kazanlar'da Tengri (Tanrı), Teri vb. şekillerinde yazılmıştır. Kaşgarlı Mahmud, Tanrı kelimesini şöyle açıklamıştır: "Tengri, yüce Tanrı manasına gelir. Kafirler göğe Tengri derler. Yine bu adamlar büyük bir dağ, ulu bir ağaç gibi gözlerine ulu görünen her şeye Tengri, hakîm kişiye de Tengriken derler" (Divan-ı Lügati't-Türk, (çev. Besim Atalay) Ankara 1941, 111, 376). Maniheizm'de Tengri veya Tengriken terimleri, Tanrı manasına gelmekte, yine bu ...

Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Tanrı

 Talut

Talut İsrailoğullarının meliki. Esas adı Saul'dür. Kelime olarak "Talût" İbranice bir lakabdır. Arapça "Tûl" kelimesi ile alakalı olup, aşırı derecede boylu ve kudretli anlamına gelir (Goldziher, Der Mythosbei den Hebraern, 162 vd.). Kur'an'da iki yerde Talût kelimesi geçmektedir. Birkaç yerde de, ona işaret eden zamirler bulunmaktadır. Mısır ile Filistin arasında yaşayan Amalika adlı bir kavim vardı. Başlarında Calût adında bir kral bulunuyordu. Bunlar İsrailoğullarına saldırıp onları perişan ettiler. İsrailoğulları da, kendi peygamberlerinden, düşmanlarıyla çarpışmak için kendilerine bir kumandan tayin etmesini istediler. Onların bu peygamberi, Musa (a.s.)'dan sonraki peygamberlerden biriydi. Onların bu talebi üzerine, peygamberleri onların basına, nesli Ya'kûb (a.s.)'ın oğlu Bunyemin'e ...

Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Talut

 Talmud

Talmud Yahudilerin dînî kanunlarını tefsir eden ve bu kanunlara göre ortaya çıkabilecek yeni problemlerine çözüm getiren en önemli derleme kitap. İbranca "Lilmod" (Öğrenmek, öğretmek) kökünden alınmış bir kelimedir ve kaideler, esaslar toplamı anlamına gelir. Kelimenin İbranca-Aramca karışımı olduğunu söyleyen dilciler de vardır. Yahudiler nazarında Kitab-ı Mukaddes'ten sonra en önemli yeri işgal eden Talmud iki kasımdır: 1. Mişna (Daha çok şifahî dînî gelenekleri ihtiva eder), 2. Gemara (bir nevi Mişna'nın tefsiridir). Genellikle dinler tarihçileri her iki yorumun M.S. II. yy da yaşamış olan Yuda Hanasi adındaki bir haham tarafından yazıldığı görüşündedirler. Talmud'a inanmayan, gerçek anlamda bir Yahudi sayılmaz. Nitekim Karaim ve Habeşistan ...

Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Talmud

 Talak Suresi

Talak suresi Kur'an-ı Kerim'in altmışbeşinci sûresi. Oniki ayet, yüzkırkyedi kelime, binyetmiş harften ibarettir. Fasılası, elif harfidir. Medenî sûrelerden olup, İnsan sûresinden sonra nazil olmuştur. Sûre, Talak (Boşanma)'dan bahsettiği için bu adı almıştır. Buharî'nin İbn Mes'ud'dan rivayet ettiği bir hadis-i şerife göre diğer bir adı da "en-Nisau'l-Kusra" (Kısa Nisa sûresi)dir. (Alûs, Ruhu'l-Meanı, XXVIII, 128). Allah Teala, bu surede boşanmanın hükümlerini açıklamaktadır. Bakara suresinde yer alan iddetle ilgili hükümler burada açıklanmakta; boşanmadan (talak) sonra, boşanan eşler, doğmuş olan çocuklar ve nafaka ile ilgili uyulması gereken kurallar. Müslümanlara emir şeklinde bildirilmektedir. İlk ayette, boşanmanın zamanı, iddetin hesaplanması ve iddet müddetince boşanan kadınların kocalarının evlerinde ...

Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Talak Suresi