Arkeoloji
Bilgisayar
Bilim
Bitkiler
Biyografi
Biyoloji
Coğrafya
Din
Edebiyat
Ekonomi
Elektronik
Felsefe
Fizik
Genel
Hayvanlar
Hukuk
internet
İslam Ansiklopedisi
Jeoloji
Kimya
Matematik
Müzik
Programlama
Rehberlik
Resim
Rüya Tabirleri
Sağlık
Sinema
Siyaset
Sosyoloji
Spor
Şifalı Bitkiler
Tarih
Teknoloji
Tıp
Tiyatro
Uzay
Yerler
Ziraat
vuhuv.com |
İslam AnsiklopedisiEfdalEfdal
En faziletli, daha faziletli.
Efdal, f-d-l- kökünden gelmektedir. İki şey
arasında izafiyet ifade eder. Yani bir şeyi başka bir
şeyle karşılaştırmak suretiyle
kullanılır. Dolayısıyla bu tabiri kullanmada iki
taraf sözkonusudur. Birisi en faziletli veya daha fazîletli şey,
diğeri ise kendisinden daha faziletli olunan şey ki; birincisine
"mufaddal", ikincisine ise "mafdûlun aleyh" veya
"mufaddalun aleyh" denir.
Efdal tabiri, fıkıh kitaplarında
sık sık kullanılmaktadır. Bunun anlamı şudur:
Efdal olan şey ile mafdûlun aleyh olan şeyin her ikisinde de
fazîlet vardır; ancak efdal olanda daha fazladır.
Dolayısıyla böyle bir durumda her iki şeyden birini tercih
etmek caiz ise de, efdal olanı yapmak daha ... Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Efdal Evlat EdınmeEvlat edınme
İslam'da çocuk, prensip olarak kadının
evli bulunduğu erkeğe nisbet edilir. Doğuran kadın,
annesi; nikahlı koca da babası olur. Bu yüzden, evlatlık
anlamına gelen Arapça "da'y" tabiri, nesebi başkasına
ait olan çocuğu bir başkasına nisbet etmek anlamına
gelir.
İslam'dan önce Araplar arasında evlat
edinme anlayışı vardı. Bizzat Allah Resulu de Zeyd'i
evlat edinmişti. Bu, şöyle olmuştu: Zeyd bin Harise
çocukken Esir edilmiş, onu Hakim b. Hizam, teyzesi Hatice için satın
almıştı. Hz. Hatice Allah Resulu ile evlenince, onu
kendisine hediye etmişti. Daha sonra babası ve amcası
Zeyd'i isteyince Resulullah (s.a.s.) onu muhayyer bıraktı. O da
Peygamberimizi tercih etti. Bunun üzerine ... Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Evlat Edınme AmılAmıl
Bir işi meydana getiren, bir eserin ortaya çıkmasına
katkıda bulunan çalışan, amel yapan, görevli ve bir
kimsenin mal, mülk gibi hususlarıyla ilgili bütün işlerini
üzerine alan, memur ve tahsildar gibi kimselere verilen isim
Kur'an-ı Kerîm ahlaki anlamda amili; iyilik
yapanlar ve kötülük yapanlar olarak iki kısımda ele alır.
İyilik amilleri. Allah'ın
rızasını kazanmak için çalışanlar, kötülüklerden
sakınanlar, bollukta ve darlıkta kazandıklarını
Allah yolunda harcayanlar; kızdıkları zaman öfkelerine
hakim olanlar, başkalarının kusurlarım
bağışlayanlar; bir kusur işledikleri zaman, yani
nefislerine zulmettikleri zaman, Allah'ı anarak istiğfar edenler,
isledikleri kusurlarda bile bile ısrar etmeyenlerdir. Onlar için en
güzel ecir ve mükafaat vardır.
"Ve onlar, ... Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Amıl Ölümölüm iddeti
İddet, sözlükte; saymak, muayyen sayı,
boşanan veya kocası ölen kadının bekleme süresi
demektir. Bir terim olarak; evliliğin kocanın ölümü, boşanma
veya fesih sebeplerinden birisiyle sona ermesi halinde, yeniden
evlenebilmek için kadının beklemek zorunda olduğu süreyi
ifade eder. Çoğulu "idea"tir. İddet süresi,
genellikle aylar veya kadının hayız yahut temizlik günleri
esas alınarak hesaplandığı için "sayma" ile
ilgili bu terim kullanılmıştır.
Ölüm iddeti, kocası ölen kadının
yeniden evlenebilmek için beklemek zorunda olduğu süredir. Bu süre,
kamerî aylara göre 4 ay 10 gündür. Ayette şöyle buyurulur:
"Sizden, ölen ve geride eş bırakan erkeklerin eşleri
dört ay on gün iddet beklerler" (el-Bakara, 2/234). ... Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Ölüm Icazetıcazet
Bir şeyi uygun ve makûl görmek, izin vermek,
münasip tutmak, bir görüş ve emri infaz etmek, bir maddenin
uygunluğunu kabul etmek.
İlimde ve yazıda tahsilini bitirenlere
verilen şehadetname (belge) yerine kullanılan bir tabirdir.
Eski medrese usulüne göre, okuduğu dersi veya sanatı bitiren
öğrencilere hoca ve üstadları tarafından böyle bir belge
verilirdi. Buna "icazetname" denir ki, izin kağıdı
anlamına gelir. İcazetname almış olana "mücaz",
icazet vermiş olan üstada da, "mûciz" denir.
Bir fıkıh tabiri olarak icazet ise, duruma
göre kısımlara ayrılır. Mesela; bir kimseden
herhangi bir işle ilgili olarak, izin ve ruhsata delalet eden bir
fiil ve hareketin meydana gelmesine fiilî ... Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Icazet MuaşeretMuaşeret
İyi ve uygun bir hayat yaşama, insanlarla
ülfet etme, iyi geçinme gibi anlamlara gelen bir İslam ahlakı
terimi. Bu terim daha ziyade "adab" kelimesiyle birlikte adab-ı
muaşeret şeklinde kullanılır. Adab, ahlak ve terbiye
kuralları anlamına geldiğine göre ikisi birlikte; "Mutlu,
başarılı, yararlı, uyumlu yaşamanın
gerektiği kurallar topluluğu" demektir.
Her ümmetin akidesine dayalı ahlaki anlayışından
kaynaklanan adabı muaşeret (görgü kuralları)
vardır. Bu kurallar zaman içinde oluşur ve bütün topluma
malolur.
Müslümanlar her hususta olduğu gibi muaşeret
esaslarında da en büyük örnek olan Hz. Peygamber (s.a.s)'e tabi
olmak durumundadırlar. Çünkü Peygamber Efendimiz, Yüce Allah'ın
belirttiği hayat kurallarını şahsında
yaşayarak müslümanlara örnek olmuştur. ... Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Muaşeret El-menzıletü, Beynel-menzıleteynEl-menzıletü, beynel-menzıleteyn el-MENZİLETÜ, BEYNEL-MENZİLETEYN
İki makam ve mekan arasında bir mekan
anlamında kullanılan bir kelam ilmi terimi. Bu Hasan Basri'nin
talebelerinden, Vasil İbn Ata'nın H. (80-131) öncüsü olduğu
Mu'tezile mezhebinin Ehli Sünnet mezhebine muhalefet ettiği en
belirgin fikirlerinden birinin ifade edildiği terimdir.
İman, Arap dilinde "mutlak tasdik etmek"
demektir. Şeriat dilinde ise "Hz. Muhammed'in, Allah
tarafından getirdiği kesin olarak bilinen haber, dinî esas ve
hükümlerin doğru olduğuna tereddüt etmeksizin inanmak, bunların
tamamını tasdik etmek" demektir. Bu tasdikin yalnız
kalb ile veya dil ile mi olacağı veya her ikisi ile birlikte mi
olması ve itiraf edilmesi gerektiği hususunda İslam
alimleri fikir ayrılığına ... Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: El-menzıletü, Beynel-menzıleteyn Salat, SalavatSalat, salavat
Tebrik, tezkiye, dua, Peygamberimiz (s.a.s)'e yapılan
dua, istiğfar, rahmet gibi anlamlara gelen bir terim, salavat.
"Belirli vakitlerde, Kur'an'da emredildiği tarzda ve Hz.
Peygamberin tarif ettiği şekilde yapılan ibadettir. Salat'ın
çoğulu salavat gelir. Türkçede daha çok Hz. Peygamber'e yapılan
dua manasında kullanılır.
Kur'an-ı Kerim'de bu anlamda şöyle
buyurulur: Allah ve O'nun melekleri Peygamber'e hep salat ederler. Ey
mü'minler, siz de Ona salat (ve dua) ediniz ve samimiyetle selam veriniz"
(el-Ahzab, 33/56).
Bu ayeti kerimeyle, Peygamberimize salat ve selamlarımızla
hürmetlerimizi sunmak farzdır; her müslüman için yerine
getirilmesi gerekli bir görevdir. Her müslüman en kısa
şekilde: Allahümme salli ala Muhammed Allahım Muhammedi
... Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Salat, Salavat VatanVatan
Bir kimsenin yerleşip yurt edindiği yer.
Sığır ve koyun ağılı. Çoğulu "evtan"dır.
Vatan sözcüğü "vatane" fiilinden bir isim olup, fiil
anlamı; yerleşmek, ikamet etmek demektir. Aynı fiilin if'al
ve tef'îl babı ise; yurt edinmek, kendisini
alıştırmak anlamına gelir. Aynı kökten yer ismi
olan "mevtın" sözcüğü ise; yer, yurt, toplantı
yeri, savaş sahnesi anlamlarına gelir. Çoğulu "mevatın"
dır.
Kur'an-ı Kerîm'de yurt, vatan anlamında
"ed-dar" lafzı kullanılır. "Dünya hayatı
eğlence ve oyundan başka bir şey değildir: Ahiret
yurdu ise, Allah'tan korkanlar için daha hayırlıdır.
Aklınızı kullanmaz mısınız?" (el En'am,
6/32). "Biz onlara ahiret yurdunu hatırlama özelliği
verdik" (Sa'd 38/4). Vatan kelimesi Kur'an'da ... Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Vatan TakdisTakdis
Kutsal sayma, kutsallaştırma, temizleme veya
kutsallığı verme yöntemi; insan veya eşyanın,
bir din adamı tarafından yapılan dua veya ayinle kutsallaştırılması,
saygı gösterme, yüceltme, Tanrı'ya şükretme.
Takdisin iki çeşidi vardır: İnsan
takdisi, eşya takdisi.
1- İnsan takdisi:
a- Eski Ahid'de Takdis: Eski Ahid'e göre insandan Tanrıya
yükselen ve Tanrıdan insana inen iki çeşit takdis vardır.
İnsandan Tanrıya yükselen takdis, çeşitli dua
şekillerinden ibarettir. Tanrından insana inen takdis ise, ilah
lütfün verilmesidir. Bu da ancak, Tanrı adına bir Peygamber
veya rahip tarafından bir çeşit büyü formülü gibi okunan
dua vasıtasıyla olur.
b- Yeni Ahid'de Takdis: Hristiyanlığa göre
takdis; Tanrının bağışladığı inayet,
piskopos ... Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Takdis |